1100 Kayıt Bulundu.
Giriş
Bize Süveyd b. Said, ona Hafs b. Meysere, ona Zeyd b. Eslem, ona Ebû Salih, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Aziz ve Celil Allah! Ben, kulumun benim hakkımdaki zannı üzereyim. Beni nerede zikrederse onunla beraberim buyurmuştur. Allah'a yemin olsun ki Cenâb-ı Hak, kulunun tövbesine sizden birinin açık alanda kayıp malını bulmasından daha çok sevinir. Allah, bana bir karış yaklaşana ben bir arşın, bir arşın yaklaşana bir kulaç yaklaşırım. Kulum bana yürüyerek geldiğinde de ona koşarak gelirim buyurdu."
Bize Ahmed b. Muhammed b. Musa, ona Abdullah b. Mübârek, ona Leys b. Sa'd ve İbn Lehî'a, onlara Kays b. Haccâc;(T) Bize Abdullah b. Abdurrahman, ona Ebu Velîd, ona Leys b. Sa'd, ona Kays b. Haccâc, -mana aynı olmak üzere- ona Haneş es-San'ânî, ona da İbn Abbas 'Bir gün Rasulullah'ın (sav) terkisindeydim. Bana şöyle buyurdu' demiştir: "Delikanlı, sana (bazı) şeyler öğreteceğim: Allah'ın (hukukunu) koru ki Allah da seni gözetsin, Allah'ın (hukukunu) koru ki onu yardımını bulasın. İsteyeceğin zaman Allah'tan iste. Yardım dileyeceğin zaman Allah'tan dile. Bil ki, bütün ümmet, sana bir fayda sağlamak üzere toplansalar, sadece Allah'ın senin hakkında yazdığı faydayı verebilirler. Yine sana zarar vermek üzere toplansalar, sadece Allah'ın senin hakkında yazdığı zararı verebilirler. Kalemler kaldırılmış, sahifeler ise kurumuştur." [Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, hasen-sahih bir hadistir.]
Bize İshak b. İbrahim, ona Abdürrezzak, ona Mamer, ona Hemmâm, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Her çocuk fıtrat üzere doğar, sonra anne ve babası onu Yahudi ya da Hristiyan yapar. Tıpkı hayvanların yavrularını meydana getirmesi gibi. Siz bazı organlarını koparıp eksik bırakmadığınız takdirde onlarda organ eksikliği bulur musunuz? Ashab 'Ey Allah'ın Rasulü, küçükken ölenler hakkında ne dersin?' dediler. Hz. Peygamber (sav) de 'Onların ne yapacaklarını Allah daha iyi bilir' buyurdu."
Bize Ebu Nuaym, ona Süfyan, ona Mansur, ona Abdullah b. Mürre, ona da (Abdullah) b. Ömer'in rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) adak adamayı yasakladı ve şöyle buyurdu: "Adak adamak (kaderdeki) hiçbir şeyi değiştirmez. Adak sebebiyle sadece cimri olan kimsenin cebinden mal çıkartılır."
Bize Ahmed b. Muhammed b. Musa, ona Abdullah b. Mübârek, ona Leys b. Sa'd ve İbn Lehî'a, onlara Kays b. Haccâc;(T) Bize Abdullah b. Abdurrahman, ona Ebu Velîd, ona Leys b. Sa'd, ona Kays b. Haccâc, -mana aynı olmak üzere- ona Haneş es-San'ânî, ona da İbn Abbas 'Bir gün Rasulullah'ın (sav) terkisindeydim. Bana şöyle buyurdu' demiştir: "Delikanlı, sana (bazı) şeyler öğreteceğim: Allah'ın (hukukunu) koru ki Allah da seni gözetsin, Allah'ın (hukukunu) koru ki onu yardımını bulasın. İsteyeceğin zaman Allah'tan iste. Yardım dileyeceğin zaman Allah'tan dile. Bil ki, bütün ümmet, sana bir fayda sağlamak üzere toplansalar, sadece Allah'ın senin hakkında yazdığı faydayı verebilirler. Yine sana zarar vermek üzere toplansalar, sadece Allah'ın senin hakkında yazdığı zararı verebilirler. Kalemler kaldırılmış, sahifeler ise kurumuştur." [Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, hasen-sahih bir hadistir.]
Bize el-Ka'neb, ona Malik, ona Ebu'z-Zinâd, ona el-A'rec, ona da Ebu Hureyre (ra), Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Bir kadının, kız kardeşinin yerini boşaltmak için onun boşanmasını istemesi helâl değildir. O da evlensin; onun için ancak Allah'ın kendisine takdir ettiği vardır."
Açıklama: Hangi gerekçe ile olursa olsun kimsenin bir başkasının boşanmasını istemesi helâl değildir. Boşanma kararını bizzat eşlerin vermeleri gerekir. Özellikle kadınların, evli erkeklerin yuvalarının bozulmasına sebep oldukları zaman zaman görülebilmektedir. Burada amaç, söz konusu erkekle kendisinin evlenmesidir. Bu gibi durumlarda sadece kadınların değil, erkeklerin de suçlu oldukları inkâr edilemez. Çünkü buna rıza gösteren de bizzat erkektir. Hâsılı nereden bakılırsa bakılsın, başkalarının müdahalesiyle bir yuvanın yıkılması meşru görülemez.
Bize Muhammed b. Müsenna, ona Muaz b. Muaz, ona İbn Avn, ona Muhammed, ona da Abdurrahman b. Bişr el-Ensarî, hadisi, Ebu Saîd el-Hudrî’ye kadar isnad ederek (ona dayandırarak) Ebu Said el-Hudrî'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber'in (sav) yanında azil konusu konuşuluyordu. Rasulullah (sav) 'Ne konuşuyorsunuz?' diye sordu. Ashab 'Bir adamın süt emziren karısı olur, onunla ilişkide bulunur ama hamile kalmasını arzu etmez. Yahut bir adamın cariyesi olur, onunla ilişkide bulunur, ama hamile kalmasını istemez. Ne yapmalı?' dediler. Rasulullah (sav) 'Azil yapmanıza gerek yok, çünkü bu ancak bir kaderden ibarettir' buyurdu." [İbn Avn der ki: Ben bu hadisi Hasan-ı Basrî'ye söyledim, o da 'Vallahi bu söz bir yasak içeriyor' dedi.]
Bize Ebu Yeman, ona Şuayb, ona Ebu Zinad, ona A'rec, ona da Ebu Hureyre şöyle demiştir: "Adak, Adem oğluna takdir edilenin dışında bir şey getirmez. Ancak adak, o kimseyi kendisi için takdir edilmiş olan kadere götürür. Allah, bu adak sebebiyle cimri kimsenin cebinden mal çıkartır, böylece o kimse, adak sebebiyle daha önce vermediği malı verir."