Giriş

Bize Ebû Bekir b. Şeybe ile Ali b. Muhammed, onlara Vekî’, ona Süfyân es-Sevrî, ona Ziyâd b. İsmail el-Mahzûmî, ona Muhammed b. Abbâd b. Cafer, ona da Ebû Hureyre (ra.) şöyle dedi: “Kureyş müşrikleri gelip Rasûlullah (sav.) ile kader konusunda tartışmaya giriştiler. Bunun üzerine şu âyetler geldi: “O gün yüzüstü ateşe sürüklenirler: Tadın bakalım cehennemin dokunuşunu! denilir. Şüphesiz biz her şeyi bir kaderle (bir ölçüye göre) yarattık.” (el-Kamer, 54/48-49).


    Öneri Formu
7840 İM000083 İbn Mâce, Sunne, 10

Bize Abdullah b. Muaviye el-Cumahî –ki o salih bir kimsedir-, ona Salih el-Mürrî, ona Hişam b. Hassân, ona Muhammed b. Sîrîn, ona da Ebu Hureyre, Rasulullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah'a, kabul edileceğine gerçekten inanarak dua edin. Bilin ki Allah, gafil ve ciddiyetten uzak bir kalp ile yapılan duaları kabul etmez." [Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Bu hadis garîbdir. Biz bu rivayeti sadece bu senedle bilmekteyiz. Abbas el Anberî’nin 'Abdullah b. Muaviye el-Cumahî’den hadis yazınız, çünkü o güvenilir biridir' dediğini işittim.]


    Öneri Formu
20473 T003479 Tirmizi, Daavât, 65

Bize (İshak b. Musa) el-Ensâri, ona Ma‘n (b. İsa), ona Malik (b. Enes), ona Ebu Zinâd (Abdullah b. Zekvân), ona A'rec (Abdurrahman b. Hürmüz), ona da Ebu Hureyre, Rasulullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Sizden biri sakın 'Allah'ım dilersen beni bağışla, Allah'ım dilersen bana merhamet et' demesin. İstediğini kararlı olarak istesin. Çünkü Allah için bir zorlayıcı yoktur." [Tirmizî, bu hadisin hasen-sahih olduğunu belirtmiştir.]


    Öneri Formu
20983 T003497 Tirmizi, Daavât, 77

Bize Hişâm b. Ammâr ile Yakub b. Humeyd b. Kâsib, onlara Süfyân b. Uyeyne, ona Amr b. Dînâr, ona Tavus, ona da Ebû Hureyre (ra.), Rasûlullah’ın (sav.) şöyle buyurduğunu haber verdi: "Âdem ve Musa tartıştılar. Musa, Âdem’e “ey Âdem, sen bizim babamızsın. Ama işlediğin günahla bize zarar verdin ve bizi cennetten çıkarttın” dedi. Âdem da ona “ey Musa, Allah, insanlar içinden kelamıyla seni seçti, senin için Tevrat’ı eliyle yazdı. Böyleyken Cenâb-ı Hakk’ın, beni yaratmadan kırk yıl önce hakkımda takdir buyurmuş olduğu bir şeyden dolayı beni kınıyor musun?” dedi. Böylece Âdem, Musa’yı susturdu. Böylece Âdem, Musa’yı susturdu. Böylece Âdem, Musa’yı susturdu." Hz. Peygamber bu cümleyi üç defa tekrarladı.


    Öneri Formu
7834 İM000080 İbn Mâce, Sunne, 10

Bize Muhammed b. Kudâme, ona Cerîr, ona Ebu Ferve, ona Ebu Zür’a, ona da Ebu Hureyre ve Ebu Zerr şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) bir gün ashabının arasında otururken yabancı bir adam geldi. Sorup öğrenene kadar Hz. Peygamber'in (sav) kim olduğunu bilemedi. Bunun üzerine biz, gelen yabancılar tanısın diye Rasulullah (sav) için bir mekan yapmayı arzulayarak çamurdan, oturacağı bir sedir yaptık. Bir gün Rasulullah (sav) sedirinde, biz de etrafında otururken, insanların en güzel yüzlüsü, en güzel kokulusu ve elbisesinde kirden eser olmayan bir adam geldi. Sedirin ucuna kadar yaklaştı ve 'es-Selâmu aleyküm Ey Muhammed' diyerek selam verdi. Rasulullah (sav) onun selamını aldı. Adam 'Yaklaşabilir miyim Ey Muhammed' dedi. Rasulullah (sav) 'Yaklaş' buyurdu. Sonra adam defalarca 'Yaklaşabilir miyim?' diye sordu. Her defasında Rasulullah (sav) 'Yaklaş' buyurdu. Nihayet ellerini Rasulullah’ın (sav) dizlerine koydu ve 'Ey Muhammed! Bana İslam’dan haber ver' dedi. Rasulullah (sav) 'İslam, senin Allah’a ibadet etmen ve hiçbir şeyi O’na ortak koşmaman, namaz kılman, zekat vermen, Kabe’yi haccetmen ve Ramazan orucunu tutmandır' buyurdu. Adam 'Bunları yaparsam Müslüman olmuş olur muyum?' dedi. Rasulullah (sav) 'Evet' dedi. Adam 'Doğru söyledin' dedi. Adamın 'Doğru söyledin' sözünü işittiğimizde yadırgadık. Sonra adam 'Ey Muhammed! Bana imanın ne olduğunu bildir' dedi. Rasulullah (sav) 'İman; Allah’a, meleklerine, kitaba, peygamberlere ve kadere iman etmendir' buyurdu. Adam 'Ben bunları yaparsam iman etmiş olur muyum?' dedi. Rasulullah (sav) 'Evet' dedi. Adam 'Doğru söyledin' dedi. Sonra 'Bana ihsanın ne olduğunu anlat' dedi Rasulullah (sav) 'Kendisini görüyormuş gibi Allah’a ibadet etmendir. Zira sen O’nu görmesen de O seni görüyor' buyurdu. Adam 'Doğru söyledin' dedi. Sonra 'Bana kıyametin ne zaman kopacağından haber ver' deyince Rasulullah (sav) başını eğdi, ona hiçbir cevap vermedi. Sonra adam tekrar sordu. Rasulullah (sav) yine ona cevap vermedi. Sonra adam tekrar sordu. Rasulullah (sav) yine ona cevap vermedi. Sonra Rasulullah (sav) başını kaldırdı ve 'Bu konuda sorulan sorandan daha fazla bilgili değildir fakat onun bazı alametleri var. O alametlerle kıyametin (yaklaştığı) anlaşılır. Koyun çobanlarının binalar yapmada yarıştıklarını görürsen, yalınayak ve çıplakların yeryüzüne hükmetmeye başladığını görürsen ve kadının efendisini doğurduğunu görürsen (bil ki kıyamet yakındır.) Beş şey vardır ki bunları Allah’tan başkası bilmez' buyurdu ve 'Kıyâmetin ne zaman kopacağının bilgisi yalnız Allah’ın katındadır. Yağmuru O indirir. Rahîmlerde olanı da O bilir. Hiç kimse yarın ne kazanacağını bilemez. Hiç kimse nerede öleceğini de bilemez. Şüphesiz, her şeyi hakkıyla bilen, her şeyden hakkıyla haberdâr olan yalnız Allah’tır.'[Lokmân, 31/34] ayetini okudu. Sonra da 'Hayır. Muhammed’i hak ile, yol gösterici ve müjdeleyici olarak gönderene and olsun ki bunu (kıyametin ne zaman kopacağını) herhangi birinizden daha iyi bilmiyorum. Bu gelen Dihyetü’l-Kelbî suretinde Cebrail'di' buyurdu."


    Öneri Formu
26541 N004994 Nesai, İman ve Şerâiuhû, 6

Bize Muhammed b. Yahya el-Kutaî el-Basrî, ona Abdülaziz b. Rabîa el-Bünânî, ona A'meş, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre'nin dediğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Her doğan İslam milleti üzere doğar. Anne-babası onu Yahudi, Hıristiyan veya Müşrik yapar. Kendisine ' Ey Allah'ın rasulü! Yahudi, Hıristiyan ve Müşrik olmadan önce ölenler ne olacak?' diye soruldu. Rasulullah (sav) 'Onlar yaşamış olsalardı, onların ne yapacaklarını Allah en iyi bilendir' buyurdu." [Bize Ebu Küreyb ve Hüseyin b. Hureys, onlara Vekî, ona Â'meş, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre Hz. Peygamber'den (sav)- bu hadisin mana olarak bir benzerini rivayet etmiş ve rivayetinde "Fıtrat üzere doğar" ifadesini kullanmıştır.] [Ebu İsa (Tirmizî) der ki: Bu hadis hasen sahihtir. Yine bu hadisi Şu'be ve başkaları, onlara Â’meş, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre (ra), Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir. Bu konuda Esved b. Serî'den de hadis rivâyet edilmiştir.]


    Öneri Formu
12329 T002138 Tirmizi, Kader, 5

Bize Hişâm b. Ammâr ile Yakub b. Humeyd b. Kâsib, onlara Süfyân b. Uyeyne, ona Amr b. Dînâr, ona Tavus, ona da Ebu Hureyre (ra.) Rasulullah’ın (sav.) şöyle buyurduğunu haber verdi: "Âdem ile Musa tartıştılar. Musa, Âdem’e “ey Âdem, sen babamızsın, ama işlediğin günahla bizi zarara uğrattın ve cennetten çıkarttın” dedi. Âdem de cevaben “ey Musa, Allah, insanlar içinden konuşmak üzere seni seçti, senin için eliyle Tevrat’ı yazdı. Böyleyken, Cenâb-ı Hakk’ın, beni yaratmadan kırk yıl önce hakkımda takdir buyurmuş olduğu bir şeyden dolayı beni kınıyor musun?” dedi. Böylece Âdem, Musa’yı susturdu. Böylece Âdem, Musa’yı susturdu. Böylece Âdem, Musa’yı susturdu." Hz. Peygamber (sav) son cümleyi üç defa tekrar etti.


    Öneri Formu
279303 İM000080-2 İbn Mâce, Sunne, 10

Bize Muhammed b. Yahya el-Kutaî el-Basrî, ona Abdülaziz b. Rabîa el-Bünânî, ona A'meş, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre'nin dediğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Her doğan İslam milleti üzere doğar. Anne-babası onu Yahudi, Hıristiyan veya Müşrik yapar. Kendisine ' Ey Allah'ın rasulü! Yahudi, Hıristiyan ve Müşrik olmadan önce ölenler ne olacak?' diye soruldu. Rasulullah (sav) 'Onlar yaşamış olsalardı, onların ne yapacaklarını Allah en iyi bilendir' buyurdu." [Bize Ebu Küreyb ve Hüseyin b. Hureys, onlara Vekî, ona Â'meş, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre Hz. Peygamber'den (sav)- bu hadisin mana olarak bir benzerini rivayet etmiş ve rivayetinde "Fıtrat üzere doğar" ifadesini kullanmıştır.] [Ebu İsa (Tirmizî) der ki: Bu hadis hasen sahihtir. Yine bu hadisi Şu'be ve başkaları, onlara Â’meş, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre (ra), Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir. Bu konuda Esved b. Serî'den de hadis rivâyet edilmiştir.]


    Öneri Formu
281258 T002138-2 Tirmizi, Kader, 5

Bize Muhammed b. Yahya el-Kutaî el-Basrî, ona Abdülaziz b. Rabîa el-Bünânî, ona A'meş, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre'nin dediğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Her doğan İslam milleti üzere doğar. Anne-babası onu Yahudi, Hıristiyan veya Müşrik yapar. Kendisine ' Ey Allah'ın rasulü! Yahudi, Hıristiyan ve Müşrik olmadan önce ölenler ne olacak?' diye soruldu. Rasulullah (sav) 'Onlar yaşamış olsalardı, onların ne yapacaklarını Allah en iyi bilendir' buyurdu." [Bize Ebu Küreyb ve Hüseyin b. Hureys, onlara Vekî, ona Â'meş, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre Hz. Peygamber'den (sav)- bu hadisin mana olarak bir benzerini rivayet etmiş ve rivayetinde "Fıtrat üzere doğar" ifadesini kullanmıştır.] [Ebu İsa (Tirmizî) der ki: Bu hadis hasen sahihtir. Yine bu hadisi Şu'be ve başkaları, onlara Â’meş, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre (ra), Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir. Bu konuda Esved b. Serî'den de hadis rivâyet edilmiştir.]


    Öneri Formu
281259 T002138-3 Tirmizi, Kader, 5


    Öneri Formu
277975 N004994-2 Nesai, İman ve Şerâiuhû, 6