Giriş

Bize Abdullah b. Mesleme, ona Malik, ona Sümey, ona Ebu Salih es-Semmân, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Bir kimse cuma günü cünüplükten dolayı yıkandığı gibi yıkanır, sonra da erkenden (camiye) giderse, bir deve tasadduk etmiş gibi olur. İkinci sırada giden bir sığır, üçüncü sırada giden boynuzlu bir koç, dördüncü sırada giden bir tavuk, beşinci sırada giden de bir yumurta tasadduk etmiş sayılır. İmam (minbere) çıktığı zaman melekler (minberin yanında) hutbeyi dinlemeye gelirler."


    Öneri Formu
3599 D000351 Ebu Davud, Taharet, 127

Bize Ebu Velid et-Tayâlisî, ona Hemmam, ona Katade, ona Hasan, ona da Semüra, Hz. Peygamber'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Kim cuma günü abdest alırsa gerekli olan ve güzel bir şey yapmış olur. Ancak kim guslederse bu daha faziletlidir."


    Öneri Formu
3603 D000354 Ebu Davud, Taharet, 128

Bize Abdullah b. Mesleme, ona Abdülaziz b. Muhammed, ona Amr b. Ebu Amr, ona da İkrime şöyle dedi: Iraklı bazı insanlar gelip Ya İbn Abbas! Cuma günü gusletmeyi vacib görür müsün? diye sordular. İbn Abbas, hayır, fakat yıkanan kişi için onda hayır ve temizlik vardır. Gusletmeyen kimseye de sorumluluk yoktur. Size (cuma günü) gusletmenin nasıl başladığını haber vereyim. İnsanlar darlık ve meşakkatte idiler. Yünden elbiseler giyer, bedenleriyle (yük taşıyarak) çalışırlardı. Mescidleri dar, tavanı basıktı. O (tavan) bir gölgelikten ibaretti. Sıcak bir günde, Rasulullah (sav) mescide geldi. Yün elbiseler içerisinde insanlar terlemiş, kendilerinden kokular yayılmıştı. Bu kokularla birbirlerine eziyet veriyorlardı. Rasulullah (sav) bu kokuyu hissedince "Ey insanlar! Bugün (cuma günü) olunca yıkanınız. Her biriniz bulabildiği koku ve yağların en güzelini sürünsün," buyurdu. Aradan zaman geçti ve Allah, (mallar, elbiseler, hizmetçilerle onlara) bolluk verdi. Müslümanlar yünden başka elbiseler giymeye başladılar. (bizzat bedenen) Çalışmaya ihtiyaçları kalmadı, mescidleri genişletildi. Böylece birbirlerine eziyet veren ter de kısmen zail oldu.


    Öneri Formu
3601 D000353 Ebu Davud, Taharet, 128

Bize Müslim b. İbrahim ve Musa b. İsmail, onlara Ebân, ona Yahya, ona Abdullah b. Ebu Katade, ona da babası (Haris b. Rib'î) Rasulullah'tan (sav) şöyle nakletmiştir: "Sakın sizden biri küçük abdestini bozarken erkeklik uzvuna sağ eliyle dokunmasın. Helaya gittiğinde sağ eliyle temizlenmesin. Su içtiğinde de bir nefeste içmesin."


    Öneri Formu
270318 D000031-2 Ebu Davud, Tahare, 18

Bize Muhammed b. Kesir el-Abdî, ona Süfyan, ona Eğar, ona Halife b. Husayn, ona da dedesi Kays b. Asım şöyle demiştir: "Müslüman olmak için Hz. Peygamber'e geldim. Bana sidirli suyla gusletmemi emretti."


    Öneri Formu
3604 D000355 Ebu Davud, Taharet, 129

Bize Mahled b. Halid, ona Abdürrezzak, ona İbn Cüreyc, ona Useym b. Küleyb, ona babası, ona da kendi, babasının anlattığına göre o, Hz. Peygamber'e gelip ben müslüman oldum dedi. Hz. Peygamber ona "Küfür zamanında kalma kılları aldır," dedi. Yani tıraş olmasını kastetti. Useym'in babası şöyle dedi: Bana bir başkası rivayet etti ve şöyle dedi: Hz. Peygamber kendisi ile beraber olan bir başkasına; "Küfür zamanından kalma kıllarını aldır ve sünnet ol," dedi.


    Öneri Formu
3606 D000356 Ebu Davud, Taharet, 129

Bize Ahmed b. İbrahim, ona Abdussamed b. Abdülvâris, ona babası, ona Ümmü Hasan -yani Ebu Bekir el-Adevî'nin ninesi-, ona da Muaze şöyle demiştir: "Hz. Aişe'ye elbisesine hayız kanı bulaşan kişinin durumunu sordum. Hz. Aişe onu yıkasın. Eğer geçmezse onu Sufra (sarı) kokusu ile gidersin. Ben Hz. Peygamber'in yanında üç defa üst üste hayız olurdum da kan bulaşmayan elbisemi yıkamazdım."


    Öneri Formu
3609 D000357 Ebu Davud, Taharet, 130

Bize Muhammed b. Kesîr el-Abdî, ona İbrahim b. Nafi', ona Hasan b. Müslim, ona Mücahid, ona da Hz. Aişe şöyle demiştir: "Bizim her birimizin (Hz. Peygamber'in hanımlarının) sadece bir elbisesi vardı. O elbise üzerindeyken de hayız olurdu. Eğer elbiseye az bir kan bulaşırsa, onu tükürüğü ile ıslatır, sonra ovalayıp temizlerdi."


    Öneri Formu
3615 D000358 Ebu Davud, Taharet, 130

Bize Yakub b. İbrahim, ona Abdurrahman b. Mehdî, ona Bekkar b. Yahya, ona da ninesi şöyle dedi: "Ümmü Seleme'nin yanına geldim. Kureyşli bir kadın ona hayızlı iken giydiği elbisede namaz kılmanın hükmünü sordu. Ümmü Seleme şöyle dedi: Rasulullah (sav) zamanında biz hayız olur, hayız günlerini beklerdik. Temizlenince hayızlı iken giydiğimiz bu elbiseyi kontrol ederdik. Eğer ona kan bulaşmışsa, yıkar ve o elbise içinde namazı kılardık. Ona bir şey bulaşmamışsa (yıkamaya gerek duymaz), onunla namaz kılardık. Saçı taralı olana gelince, bizden birinin saçları örülü ise, guslettiğinde saçlarını çözmez, başı üzerine üç avuç su döker, saçlarının dibine ıslaklık nüfuz ettiği zaman onu ovalar sonra da (suyu) bedeninin geri kalan kısmına dökerdi."


    Öneri Formu
3619 D000359 Ebu Davud, Taharet, 130


    Öneri Formu
270317 D000027-2 Ebu Davud, Taharet, 15