451 Kayıt Bulundu.
Bize Harun b. Said el-Eylî, ona İbn Vehb, ona Mahreme b. Bükeyr, ona babası, ona Hz. Osman'ın azatlısı Humran şöyle rivayet etmiştir: Bir gün Osman b. Affân güzelce abdest aldı ve şöyle dedi: Rasulullah bir gün güzelce abdest aldı ve ardından şunları söyledi: "Her kim böyle abdest alır ve sadece namaz kılma niyeti ile camiye giderse geçmiş günahları bağışlanır."
Bize Harun b. Said el-Eylî, Ebu Tahir ve Ahmed b. İsa, onlara Abdullah b. Vehb, ona Mahreme b. Bükeyr, ona babası (İbn Bükeyr), ona Şeddad'ın azatlısı Salim şöyle rivayet etmiştir: Sa'd b. Ebu Vakkas'ın vefat ettiği gün Hz. Peygamber'in (sav) eşi Hz. Aişe'nin huzuruna girdim. Benimle birlikte (Hz. Aişe'nin kardeşi) Abdurrahman b. Ebu Bekir de girdi ve Hz. Aişe'nin yanında abdest aldı. Hz. Aişe ona ya Abdurrahman! Abdest alırken iyice yıka. Ben Hz. Peygamber'in (sav); "(yıkanmadığı için) ateşin dokunacağı topuklara yazıklar olsun!' buyurduğunu işittim dedi.
Bize Said b. Mansur, Kuteybe b. Said ve Ebu Kamil el-Cahderî, -Lafız Said'e aittir- onlara Ebu Avane, ona Simak b. Harb, ona Mus'ab b. Sa'd şöyle rivayet etmiştir: Abdullah b. Ömer, hasta olan İbn Amir'i ziyarete gitmişti. İbn Amir ona; ey İbn Ömer! Bana dua etmeyecek misin? diye sordu. İbn Ömer ise şöyle dedi: Ben Rasulullah'ı (sav) şöyle buyururken duydum: "Taharetsiz (abdestsiz) kılınan namaz ve ganimetten (kamu malından) aşırılarak verilen sadaka kabul edilmez." Sen Basra'da valilik yapmış bir kimsesin.
Açıklama: Nevevî, İbn Ömer'in kendisinden dua isteyen İbn Âmir'e "Sen Basra'da valilik yapmış bir kimsesin" demesini, Basra'da valilik yaptığı sırada haksız yere insanların malını almış olabileceğine dair bir telmih ve tövbe etmeye davet için söylenmiş bir söz olarak açıklar. (Nevevî, el-Minhâc şerhu Sahîhi Müslim b.el-Haccâc, Matbaatu'l-Mısrıyye, Kahire 1929, c. III, s. 103-104)
Bize Muhammed b. Müsenna ve İbn Beşşâr, o ikisine Muhammed b. Cafer, ona Şube; (T) Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Hüseyin b. Ali, ona Zaide, ona Ebu Bekir (b. Ebu Şeyde), Veki''in İsraîl'den rivayet ettiğini söylemiştir. Bunların hepsi bu hadisin benzerini Peygamber'den (sav) bu isnadla Simak b. Harb'den rivayet etmişlerdir.
Açıklama: Senedi verilen hadisin metni bir önceki [M000535] -2, [M000535] -3 hadislerde geçmektedir.
Bize Züheyr b. Harb, ona Yakub b. İbrahim, ona babası (İbrahim (b. Sa'd)), ona da Salih rivayet etmiştir. İbn Şihab şöyle demiştir: Ancak Urve, Humrân'dan şöyle dediğini rivayet etmiştir: Hz. Osman abdest aldı ve dedi ki: Şimdi size bir hadis rivayet edeceğim. Allah'a yemin olsun ki, eğer Kur'an'daki bir ayet olmasaydı onu (hadisi) rivayet etmezdim. Ben Resulullah'ın (sav) şu sözünü işittim: "Bir kişi güzelce abdest alır ardından namaz kılarsa bu namazıyla önceki namazı arasındaki günahları affedilir." Urve şöyle demiştir: (Hz. Osman'ın) Bahsettiği ayet şudur: "İndirdiğimiz açık delillerle hidayet bilgisini -kitapta onu insanlara apaçık göstermemizden sonra- gizleyenler yok mu, işte onlara hem Allah lânet eder hem de lânet okuyanlar lânet eder." (Bakara, 2/159).
Bize Ahmed b. İbrahim, ona Muhammed b. Kesir -yani es-San'ânî-, ona Evzaî, ona İbn Aclân, ona Said b. Ebu Said, ona babası, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'den bir önceki hadisin manasında bir hadis rivayet etti ve şöyle dedi: "Bir kimse mestleri ile pisliğe basarsa onların temizlenmesi toprak ile olur."
Bize Mahmud b. Halid, ona Muhamed b. Aiz, ona Yahya b. Hamza, ona Evzaî, ona Muhammed b. Velid, ona Said b. Ebu Said, ona Ebu Said, ona Ka'ka' b. Hakîm, ona da Hz. Aişe, Hz. Peygamber'den bir önceki hadisin manasında bir hadis nakletmiştir.
Bize Muhammed b. Yahya b. Faris, ona Ebu Ma'mer, ona Abdulvâris, ona Ümmü Yunus bt. Şeddâd, ona da kayınvalidesi Ümmü Cahder el-Amiriyye'nin haber verdiğine göre o, Hz. Aişe'ye hayızlı kadının elbisesine kan bulaşmasını sordu. Hz. Aişe şöyle dedi: Üzerimizde şiltemiz olduğu halde Rasulullah (sav) ile beraberdik. Şiltenin üstünü bir başka elbiseyle örtmüştük. Sabah olunca Hz. Peygamber elbiseyi alıp giydi ve çıktı. Sabah namazını kıldırdı ve oturdu. Bir adam Ya Rasulullah! Bu bir kan lekesi değil mi? dedi. Rasulullah lekeli kısmın kenarını katlayıp bir çocukla bana gönderdi ve "Bunu yıka, kurut ve bana gönder" buyurdu. Çanağımı getirtip onu yıkadım, kuruttum ve Rasulullah'a gönderdim. Rasulullah öğleye doğru o elbise üzerindeyken geldi.
Bize Musa b. İsmail, ona Hammad, ona Sabit el-Bünanî, ona da Ebu Nadra şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) elbisesinin bir taraafına tükürmek durumunda kaldı ve orayı birbiri üstüne katladı."
Bize Musa b. İsmail, ona Hammad, ona Humeyd, ona da Enes, Resulullah'tan (sav) önceki hadisin benzerini rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) elbisesine tükürmek durumunda kaldı ve orayı birbiri üstüne katladı."