451 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. İsa ve Müsedded, onlara Abdulvâris, ona Leys, ona Talha b. Musarrif, ona babası (Musarrif b. Amr), ona da dedesi (Ka'b b. Amr) şöyle demiştir: "Ben Rasulullah'ı (sav) başını ensesine kadar bir kere mesh ederken gördüm. Bu, ensenin ilk kısmıdır. [Müsedded dedi ki: Başını başlangıcından bitimine kadar elleri kulaklarının altından çıkacak şekilde mesh etti.] [(Ebu Davud) dedi ki: Müsedded şöyle dedi: Bu rivayeti Yahya’ya sorduğumda o münker dedi.] [(Ebu Davud) şöyle dedi: Ben, Ahmed b. Hanbel'i şöyle derken işittim: İddiaya göre bu hadisi İbn Uyeyne de kabul etmemiş ve Talha babasından, o da kendi babasından rivayet etmiş. Bu nasıl bir senettir böyle! demiştir.]
Açıklama: الْقَذَالَ (kazâl), başın arkasındaki saç bitiminin başladığı yer olup ensenin başlangıç noktasıdır. Ravi, Rasulullah'ın (sav) mesh işlemine başın arkasındaki saç bitiminin başladığı yere kadar devam ettiğini belirtmektedir.
Bize Kuteybe b. Said, Osman b. Muhammed b. Ebu Şeybe ve İshak b. İbrahim, rivayet Kuteybe'nin lafızlarıyla nakledilmiştir, İshak (hocasıyla rivayet ilişkisini ifade etmek için) 'ahberena, diğer iki ravi ise 'haddesenâ' lafzını kullanmıştır, onlara Cerir, ona Hişam b. Urve, ona babası (Urve b. Zübeyr) ona da Hz. Osman'ın azatlısı Humrân şöyle rivayet etmiştir: (Bu hadisi) Osman b. Affân'dan mescidin avlusundayken işitmiştim. İkindi vakti müezzin onun yanına geldi. Hz. Oman abdest almak için su istedi ve abdest aldı. Ardından şöyle dedi: Allah'a yemin ederim ki, size bir hadis rivayet edeceğim, eğer Allah'ın Kitabı'ndaki bir ayet olmasaydı onu size anlatmazdım. Rasulullah'ı (sav) şöyle derken işittim: "Hiçbir Müslüman kimse yok ki, abdest alsın; bunu güzelce yapsın ve peşinden namaz kılsın da, Allah (cc) kıldığı o namazla bir sonraki namaz arasındaki günahlarını bağışlamasın."
Bize Züheyr b. Harb, ona Yakub b. İbrahim, ona babası (İbrahim b. Sa'd), ona İbn Şihab, ona Atâ b. Yezîd el-Leysî, ona da Hz. Osman'ın azatlısı Humran şöyle rivayet etmiştir: Bir gün Hz. Osman'ı gördüm; abdest almak için bir kap istedi. Avuçlarına üç kez su döktü ve ellerini yıkadı. Sonra sağ elini su kabına daldırdı, (aldığı suyla) ağzını çalkaladı ve burnuna su çekti. Ardından yüzünü ve dirsekleriyle birlikte kollarını üçer defa yıkadı. Sonra başını meshetti. Ayaklarını da üçer kez yıkadıktan sonra Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu söyledi: "Her kim benim şimdi aldığım gibi abdest alır ve gönlünden bir şeyler geçirmeden (huşu içinde) iki rekat namaz kılarsa geçmiş günahları bağışlanır."
Bize Ebu Küreyb, ona Ebu Üsame; (T) Bize Züheyr b. Harb ve Ebu Küreyb, onlara Veki'; (T) Bize İbn Ebu Ömer, ona Süfyan, onların hepsine de Hişam (hadisi) bu isnatla rivayet etmiştir. Ebu Üsame'nin rivayetinde; "güzelce abdest alır ve farz bir namazı kılarsa" ifadesi bulunmaktadır. [Ebu Üsame'nin rivayetinde fazlalık olarak diğer rivayetlerde bulunmayan 'el-Mektûbete (farz namaz)' ifadesi vardır.]
Bize Ebu Asım Ahmed b. Cevvâs el-Hanefî, ona Ebu Ahvas, ona da Şebib b. Ğarkade, Abdullah b. Şihab el-Havlânî'nin şöyle anlattığını nakletti: "Aişe'ye misafirliğe gitmiştim. İki elbiseme birden ihtilâm olmuşum. Bunun üzerine onları suya batırdım. Derken Aişe'nin bir cariyesi beni görerek ona haber vermiş o da bana haber göndererek (beni çağırttı ve) elbiselerini böyle yapmaya seni sevk eden nedir? diye sordu. Uyuyan kimsenin uyku halinde gördüğünü gördüm diye cevap verdim. Elbiselerde bir şey (meni izi) gördün mü? dedi. Hayır cevabını verdim. Eğer bir şey görmüş olsaydın onu yıkardın. Vallahi ben bizzat kendimin onu (meni izini) Rasulullah'ın (sav) elbisesinden kuru olarak tırnağımla iyice kazıdığımı bilirim dedi."
Bize Ebu Said el-Eşec ve Ebu Küreyb Muhammed b. Alâ ve İshak b. İbrahim; -İshak bize haber verdi dedi, diğerleri ise bize tahdis etti dediler-, onlara Veki', ona el-A'meş, ona Mücahid, ona Tâvus, ona da İbn Abbâs'ın (ra) rivayet ettiğine göre; Rasulullah (sav) iki mezarın yanından geçmiş ve şöyle buyurmuştu: "Bunlara azap ediliyor, ama büyük bir günahtan dolayı azap edilmiyorlar. Bunlardan biri insanlar arasında söz taşırdı, diğeri ise küçük abdest sırasında örtünmüyordu." Sonra Hz. Peygamber yaş bir hurma dalı isteyip onu iki parçaya ayırmış ve bu mezarlara dikerek şöyle buyurmuştu: "Umulur ki bu dallar kurumadıkça bu kimselerin azabı hafifletilir."
Bize Abdullah b. Muhammed en-Nüfeyl, ona Ebu Muaviye; (T) Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Abde, -ikisinin de manası aynıdır-, onlara Hişam b. Urve, ona babası, ona da Hz. Aişe şöyle rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber, (sav) Üseyd b. Hudayr'la birlikte bazı kişileri Aişe'nin kaybettiği bir gerdanlığı aramaları için gönderdi. O esnada namaz vakti geldi ve onlar da namazı abdestsiz olarak kıldılar. Sonra Hz. Peygamber'e gelip durumu anlattılar. Bunun üzerine teyemmüm [Mâide, 6] ayeti nazil oldu." [İbn Nüfeyl rivayetinde şu ilavede bulundu: Üseyd b. Hudayr, Hz. Aişe'ye hitaben şöyle dedi: Allah'ın rahmeti üzerine olsun, ne zaman hoşlanmadığın bir iş başına gelse Allah sana ve Müslümanlara ondan bir kurtuluş ihsan ediyor!]