451 Kayıt Bulundu.
Bize Hennâd b. Serî ve İbrahim b. Ebu Muaviye, onlara Ebu Muaviye (Muhammed b. Hâzım); (T) Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Şerik (b. Abdullah), Cerir (b. Abdulhamid) ve (Abdullah) b. İdris, onlara el-A'meş (Süleyman b. Mihrân), ona Şakik (b. Seleme), ona da Abdullah b. Mesud şöyle rivayet etti: "Biz pisliğe basmaktan dolayı abdest almazdık. (Secdede) Saçın ve elbisenin yere değmesine de mâni olmazdık." [Ebû Davud şöyle demiştir: İbrahim b. Ebu Muaviye, bu hadisi A'meş, ona Şakik', ona Mesrûk'tan an'ane ya da tahdis sîğası ile; Hennâd ise, Şakîk'ten an'ane ya da tahdis sîğası ile Abdullah b. Mesud'dan rivayet etmişlerdir.]
Açıklama: Hadiste geçen "pisliğe basmaktan dolayı abdest almazdık" ifadesi ile, bir necasete basmanın abdesti bozmayacağı ifade edilmek istenmiştir. Yoksa necasete değen ayakkabı ve elbisenin mutlaka temizlenmesi gerekir. (Azimabâdî, Avnu'l-ma'bûd, Beyrut, 1415,1,242).
Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona Ebu Zinâd, ona Abdurrahman b. Hürmüz A'rec, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Biz (dünyada) sonra gelenler, (ahirette ise) öne geçenleriz."
Bize Kuteybe b. Said, ona Malik b. Enes, ona Ebu Bekir b. Nâfi, ona babası, ona da (Abdullah) b. Ömer, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) bıyıkların kırpılmasını, sakalın da uzatılmasını emretmiştir."
Bize Sehl b. Osman, ona Yezid b. Zürey, ona Ömer b. Muhammed, ona Nâfi, ona da Abdullah b. Ömer, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Müşriklere muhalefet edin; bıyıkları kısaltıp sakallarınızı uzatın."
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ebu Küreyb, -Ebu Bekir hocasıyla rivayet ilişkisini ifade etmek için 'haddesenâ' lafzını kullanmıştır- ona A'meş, ona Müslim, ona Mesruk, ona de Mugîre b. Şube şöyle nakletmiştir: Bir seferde Hz. Peygamber (sav) ile birlikteydim. Bana 'Ey Mugîre, İbriği al' dedi. İbriği aldım ve onunla çıktım. Rasulullah (sav) yanımdan ayrıldı ve göremeyeceğim bir yere gitti. Orada ihtiyacını gördü. Sonra geri geldi. Üzerinde yenleri dar Şam işi bir cübbe vardı. Elini (cübbenin) yeninden çıkarmaya çalıştı fakat dar olduğu için (başaramadı) ve cübbenin alt tarafından çıkardı. O'na (sav) su döktüm; namaz abdesti aldı. (Abdest alırken) Mestleri üzerine mesh etti. Daha sonra namaz kıldı.
Bize İshak b. İbrahim ile Muhammed b. Râfi, ona İbn Râfi, ona Abdürrezzak, ona İbn Cüreyc, ona Ebu Zübeyr, ona da Cabir b. Abdullah, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rşvayet etmiştir: "Biriniz taşla taharetlenirse, tek adet taşla taharetlensin."
Bize İshak b. İbrahim, ona Cerîr, ona Mansur; (T) Bize İbn Nümeyr, ona babası ve Ebu Muaviye, o ikisine A'meş, ona da Ebu Vâil (Şakîk b. Seleme), Huzeyfe b. Yeman'ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) geceleyin kalktığı vakit... diyerek, önceki hadisin lafız olarak benzerini rivayet etmiş, ancak 'teheccüd namazını kılmak için' lafzını söylememişlerdir."
Bize Yahya b. Yahya ve Kuteybe b. Said, o ikisine Cafer b. Süleyman, ona da Ebu İmran el-Cevnî, Enes b. Mâlik'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Bize, bıyığı kısaltmak, tırnakları kesmek, koltuk altı temizliği yapmak ve etek tıraşı olmak konusunda, kırk günden fazla süreyi aşmamamız belirlenmişti."
Bize Muhammed b. Müsennâ, ona Yahya b. Said; (T) Bize İbn Nümeyr, ona babası, onlara Ubeydullah, ona Nafi, ona da İbn Ömer, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Bıyıkları kısaltıp sakalları uzatın."
Bize Kuteybe b. Said, Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Züheyr b. Harb, onlara Vekî, ona Zekeriyya b. Ebu Zâide, ona Mus'ab b. Şeybe, ona Talk b. Habib, ona Abdullah b. Zübeyr, ona da Âişe, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Şu on şey fıtrattandır: Bıyığı kısaltmak, sakalı uzatmak, dişleri misvaklamak, su ile burnu temizlemek (istinşâk), tırnakları kesmek, parmak aralarını yıkamak, koltuk altı kıllarını almak, etek tıraşı olmak ve tuvalet sonrası su ile temizlenmek." [Ravilerden Zekeriyya, Musab'ın, onuncusunu unutmakla beraber ağza su vermek olabilir dediğini nakletmiştir. Kuteybe de rivayetinde, Vekî'in 'intikâsu'l-mâ' ibaresinin istincâ anlamına geldiği ilavesinde bulunmuştur.]