490 Kayıt Bulundu.
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Cerir, ona el-A'meş, ona Ebû Salih, ona da Ebu Hureyre (ra) Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Sadakanın en hayırlısı, zengin bırakan veya zenginlikten verilendir. Vermeye, bakmakla yükümlü olduğun kişilerden başla!"
Açıklama: İnsanın, hayır yapacağım diyerek varını yoğunu dağıtması, ailesini, bakmakla yükümlü olduğu kişileri ve yakınlarını ihmâl etmesi, onları muhtaç halde bırakması asla doğru değildir. Onun içindir ki hadiste “zenginlikten verilen” veya “verdikten sonra da zengin bırakan” sadakanın, en hayırlı sadaka olduğu belirtilmektedir. Dolayısıyla bakmakla yükümlü olduğu kişileri muhtaç hale düşürmek pahasına sadaka vermek uygun değildir. Çünkü sadaka ve hayır-hasenatta ölçü, önce en yakınlarından başlamaktır. İnsanın en yakını da önce kendi ailesi, sonra da yakınlık sırasına göre akrabalarıdır.
Bize Amr b. Merzuk, ona Şube, ona Katade, Enes'in şöyle anlattığını rivayet etti: Hz. Peygamber'e (sav) et getirilmişti. Hz. Peygamber: "Bu nedir?" diye sordu. Oradakiler: Berîre'ye sadaka olarak verilmiş bir şey diye cevap verdiler. Bunun üzerine Hz. Peygamber: "Bu ona sadaka, bize hediyedir," buyurdu.
Bize Müsedded, ona İsmail, ona Eyyüb, ona Abdullah b. Ebu Müleyke'nin rivayet ettiğine göre; "Hz. Aişe (ra) bazı fakirlerden söz etmişti." [Ebû Davud dedi ki: Abdullah b. Ebu Müleyke'den başkalarının rivayetine göre, bazı sadakalardan söz etmişti-. Rasulullah (sav) ona, "ver! Sayma, yoksa sana da sayıyla verilir," buyurdu.]