144 Kayıt Bulundu.
Bize İshak b. İbrahim, ona Muâz b. Hişâm, ona babası, ona Katâde, ona da Enes b. Malik şöyle rivayet etmiştir: Rasûlullah (sav), Muâz'ı arkasına almış, deve sırtında gidiyordu. Bir ara, "Ey Muâz b. Cebel!" diye hitap etti. O da, 'Buyur ey Allah'ın Resûlü, emret' dedi. Rasûlullah (sav) tekrar, "Ey Muâz" diye seslendi. Muâz da yine, 'Buyur ey Allah'ın Resûlü, emret' dedi. Bu diyalog üç kere tekrarlandı. Sonra Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Samimi bir kalple Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed'in Allah'ın rasulü olduğuna şehadet eden herkese Allah cehennemi haram kılmıştır." Muâz, "Ey Allah'ın resûlü, bunu insanlara haber vereyim de sevinsinler, değil mi?" dedi. Hz. Peygamber (sav), "Ama o zaman buna güvenirler" buyurdu. Muâz bu hadisi, (söylemeyip gizlersem) günaha düşeceğinden korkarak öleceği sırada haber verdi.
Bize Ebu Tâhir, Harmele b. Yahya ve Ahmed b. İsa, (Ahmed 'bize tahdis etti', diğerleri (Ebu Tâhir ve Harmele b. Yahya) ‘bize haber verdi’ demiştir. Onlara Yunus, ona İbn Şihâb, ona Saîd b. el-Müseyyeb, ona da Ebu Hüreyre’nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Kelime-i tevhidi söyleyene (Allah'tan başka ilah yoktur diyene) kadar insanlarla savaşmakla emrolundum. Her kim bu sözü söylerse malını, canını benden korumuş olur. Ancak bir hak sebebiyle öldürülürse bu durum müstesnadır, o zaman hesabı Allah'a kalmıştır."
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Vekî'; (T) Bize Muhammed b. Müsennâ, ona Abdurrahman b. Mehdî, onlara Süfyân, ona Ebu Zübeyr, ona da Câbir, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah'tan başka ilah yoktur" diyene dek insanlarla savaşmakla emrolundum. "Allah'tan başka ilah yoktur" dediklerinde kanlarını ve mallarını benden korumuş olurlar. Yalnız, Allah'ın hakkı (başka)! Hesapları Allah'a kalmıştır. Sonra Hz. Peygamber (sav), "Sen ancak bir hatırlatıcısın. Onların üzerinde bir zorba değilsin" ayetini okudu.
Bize Süveyd b. Saîd ve İbn Ebu Ömer, onlara Mervân -el-Fezârî-, ona Ebu Mâlik, ona da babasının rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Her kim Allah'tan başka ilah yoktur derse ve Allah'tan başka tapılanları inkar ederse malı ve kanı dokunulmaz olur. Onun hesabı Allah'a kalmıştır."
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Ebu Hâlid el-Ahmer; (T) Bize Züheyr b. Harb, ona Yezid b. Hârun, onlara Ebu Mâlik, ona da babası (Târık b. Eşyem), Hz. Peygamber'in (sav), "Allah'ı bir kabul eden" buyurduğunu nakledip önceki hadise benzer bir rivayette bulunmuştur.
Bize Kuteybe b. Saîd, ona Leys (T) Bize Muhammed b. Rumh -lafız birbirine yakındır-, ona Leys, ona İbn Şihâb, ona Atâ b. Yezîd el-Leysî, ona Ubeydullah b. Adî b. el-Hiyâr, ona el-Mikdâd b. el-Esved şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber'e (sav) "Ey Allah'ın resulü! Kafirlerden biriyle karşılaşsam. Bu kişi benimle savaşsa, iki elimden birini kılıçla kesse. Sonra benden kaçıp bir ağacın arkasına saklansa ve "Allah'a teslim oldum" dese, bu sözü söyledikten sonra onu öldürebilir miyim?" diye sordum. Rasulullah (sav) "Onu öldürme buyurdu. Ben "Ey Allah'ın resulü! O benim elimi kesti sonra bu sözü söyledi. Onu yine öldürmeyim mi!" dedim. Rasulullah (sav) "Onu öldürme. Eğer onu öldürürsen, o senin yerine sen de onun bu sözü söylemeden önceki haline düşmüş olursun." buyurdu.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Ebu Halid el-Ahmer (T) Bize Ebu Küreyb ve İshak b. İbrahim, ona Ebu Muâviye, her ikisine el-A'meş, ona Ebu Zıbyân, ona Üsame b. Zeyd rivayet etmiştir. Bu İbn Ebu Şeybe'nin hadisidir. Üsame şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) bizi bir seriyye ile göndermişti. Cüheyne kabilesinin Hurakat boyuna sabah baskını yaptık. Bir adam yakaladım. 'Allah'tan başka ilah yoktur' dedi. Ama ben onu öldürdüm. Ama gönlüme bir şüphe düşmüştü. Bunu Hz. Peygamber'e (sav) anlattım. Rasulullah (sav) bana "O kişi 'Allah'tan başka ilah yoktur' dedi ve sen onu öldürdün mü?" diye sordu. Ben "Ey Allah'ın resulü! Bunu silahtan korktuğu için söyledi" dedim. Hz. Peygamber (sav) "Kalbini yarıp baktın mı da böyle söylediğini biliyorsun?!" buyurdu. Bu sözü bana o kadar çok söyledi ki, 'keşke o gün Müslüman olsaydım' dedim. Sa'd "Vallahi Zü'l-butayn [şiş karınlı] (Üsame) bir müslümanı öldürmeden ben de asla öldüremem" dedi. Başka bir adam "Yüce Allah "Fitne ortadan kalkana ve din tamamen Allah'a ait olana kadar onlarla savaşın" (Enfâl, 8/39) buyurmadı mı?!" diye sordu. Sa'd şöyle karşılık verdi: "Biz fitne ortadan kalkana kadar savaştık, sen ve arkadaşların ise fitne çıkana kadar savaştınız."
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Ebu Halid el-Ahmer (T) Bize Ebu Küreyb ve İshak b. İbrahim, ona Ebu Muâviye, her ikisine el-A'meş, ona Ebu Zıbyân, ona Üsame b. Zeyd rivayet etmiştir. Bu İbn Ebu Şeybe'nin hadisidir. Üsame şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) bizi bir seriyye ile göndermişti. Cüheyne kabilesinin Hurakat boyuna sabah baskını yaptık. Bir adam yakaladım. 'Allah'tan başka ilah yoktur' dedi. Ama ben onu öldürdüm. Ama gönlüme bir şüphe düşmüştü. Bunu Hz. Peygamber'e (sav) anlattım. Rasulullah (sav) bana "O kişi 'Allah'tan başka ilah yoktur' dedi ve sen onu öldürdün mü?" diye sordu. Ben "Ey Allah'ın resulü! Bunu silahtan korktuğu için söyledi" dedim. Hz. Peygamber (sav) "Kalbini yarıp baktın mı da böyle söylediğini biliyorsun?!" buyurdu. Bu sözü bana o kadar çok söyledi ki, 'keşke o gün Müslüman olsaydım' dedim. Sa'd "Vallahi Zü'l-butayn [şiş karınlı] (Üsame) bir müslümanı öldürmeden ben de asla öldüremem" dedi. Başka bir adam "Yüce Allah "Fitne ortadan kalkana ve din tamamen Allah'a ait olana kadar onlarla savaşın" (Enfâl, 8/39) buyurmadı mı?!" diye sordu. Sa'd şöyle karşılık verdi: "Biz fitne ortadan kalkana kadar savaştık, sen ve arkadaşların ise fitne çıkana kadar savaştınız."