Giriş

Bize Bişr b. Muhammed, ona Abdullah, ona Muaviye b. Ebu Müzerrid, ona amcası Said b. Yesar, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Allah (cc) yaratacaklarını yarattı, yaratma işlemi bittikten sonra, rahim: 'Burası akrabalık bağlarını kesmekten sakınanların makamıdır.' dedi. Allah: 'Evet öyledir, seninle bağını koruyanlara ilgi göstermemi, seninle bağını koparanlarla da bağımı koparmamı ister misin?' dedi. Rahim de: 'Evet, Rabbim!' dedi. Allah da: 'Bu (hüküm) sana özeldir' dedi. Bundan sonra Rasulullah (sav) isterseniz şu ayetleri okuyun, dedi: "Geri dönerseniz, yeryüzünde bozgunculuk yapmaya ve akrabalık bağlarını kesmeye dönmüş olmaz mısınız?" (Muhammed, 47/22)


    Öneri Formu
19628 B005987 Buhari, Edeb, 13

Sizi bir çamurdan yaratan, sonra ölüm zamanını takdir eden ancak O'dur. Bir de O'nun katında muayyen bir ecel (kıyamet günü) vardır. Siz hâla şüphe ediyorsunuz.


    Öneri Formu
53805 KK6/2 En'âm, 6, 2

Bize Yahya, ona Leys, ona Ukayl, ona İbn Şihâb, ona Urve b. Zübeyr, ona da Nebî'nin (sav) hanımı Aişe şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah'a (sav) gelen ilk vahiy uykudaki sadık rüya şeklindeydi. Gördüğü bir rüya ertesi vakit mutlaka sabahın aydınlığı gibi apaçık gerçekleşirdi. Ardından ona yalnızlık sevdirildi. Hira mağarasına gider, ailesine dönmeden, orada gecelerce tehannüste bulunur, yani ibadet ederdi. Bunun için de yanına azık alırdı. Azığı bittikten sonra Hatice'nin yanına döner, aynı şekilde azık alırdı. Nihayet, o Hira mağarasında iken Hak, kendisine geldi. Melek, ona geldi ve 'oku' dedi. Rasulullah (sav), "ben okuma bilmem" dedi ve şöyle devam etti: "Melek, beni alıp takatim kesilene kadar sıktı, ardından bırakıp 'oku' dedi. Ben, okuma bilmem dedim. Beni yine alıp ikinci kez takatim kesilene kadar sıktı, ardından bırakıp 'oku' dedi. Ben, okuma bilmem dedim. Beni bir daha alıp takatim kesilene kadar üçüncü sefer sıktı, sonra bırakıp 'yaratan Rabbinin adıyla oku. O, insanı alakadan yarattı. Oku, Rabbin en büyük kerem sahibidir. O, kalemle öğretendir. İnsana bilmediğini öğretti' dedi."(Alak 96/ 1-5) Rasulullah (sav) korkudan titreyerek oradan döndü. Nihayet, Hatice'nin yanına girdi ve "beni örtün, beni örtün" dedi. Korku (hali) ondan gidene kadar kendisini örttüler. Hatice'ye, "ey Hatice, bana ne oluyor, kendim için endişeleniyorum" dedi (ve) olanı kendisine anlattı. Hatice, 'asla, (bu duruma) sevin. Allah'a yemin olsun ki, o seni asla rezil-rüsvâ etmez. Ona yemin olsun ki sen, akrabayı ihmal etmez, doğru konuşur, muhtaçları gözetir, sadece sende olanı başkalarına infak eder, misafiri ağırlar, Hak'tan gelen sıkıntılara karşı insanlara yardım edersin' dedi. Hatice onu aldı ve amcasının oğlu Varaka b. Nevfel'e götürdü. Kendisi Cahiliye devrinde Hristiyan olmuş, Arapça yazabilen, İncil'i, Allah'ın yazmasını dilediği kadar Arapça olarak yazabilen biriydi. (Ayrıca) oldukça yaşlı olup gözleri görmezdi. Hatice, 'Ey amcamın oğlu, kardeşinin oğlunu dinle' dedi. Varaka, 'Ey kardeşimin oğlu, ne görüyorsun' dedi. Nebî (sav), gördüğünü ona anlattı. Varaka, 'Bu, Musa'ya indirilen Nâmûs'tur. Keşke, vakti geldiğinde genç olup hayatta olabilsem' dedi. (Varaka), başka şeyler de söyledi. Rasulullah (sav), "onlar beni sürecekler mi" dedi. Varaka, 'evet, senin getirdiğini getirene (muhakkak) eziyet edilmiştir. Senin zamanına (kadar) sağ kalabilirsem, sana her şeyimle yardım ederim' dedi. (Ne var ki), çok geçmeden kendisi vefat etti. Vahiy de bir süre kesildi. (Bundan dolayı) Rasulullah (sav), üzüldü.


    Öneri Formu
11257 B000003 Buhari, Bedü'l-vahy, 1

Bize Hasan b. Rabî', ona Ebu Ahvas, ona el-A'meş, ona Zeyd b. Vehb, ona da Abdullah b. Mesud'un (ra) rivâyet ettiğine göre kendisi doğru söyleyen ve kendisine de doğru söylenen Allah'ın rasûlü (sav) şunları söylemiş: “Sizden birinizin yaratılışı, annesinin karnında kırk günde tamamlanır. Sonra o zaman zarfında alaka (kan pıhtısı) hâline gelir. Sonra yine o zamanda mudğa (et parçası) hâline gelir. Sonra Allah ona bir melek gönderir ve meleğe dört kelimeyi, yani rızkını, ecelini, amelini ve saîd veya şakî olacağını yazması emredilir. Sonra ona rûh üflenir. Sizden biriniz cennetliklerin amelini yapar, hatta cennetle arasında bir kulaç kadar bir mesafe kalır, ama sonra (yazılan) bu kitabı öne geçer ve cehennemliklerin amelini yapar. Yine biriniz cehennemliklerin amelini yapar, hatta cehennemle arasında bir kulaç kadar bir mesafe kalır, ama sonra (yazılan) bu kitabı öne geçer ve cennetliklerin amelini yapar.”


    Öneri Formu
32451 B003208 Buhari, Bed'ü'l-Halk, 6


    Öneri Formu
20233 N000200 Nesai, Taharet, 133


    Öneri Formu
285853 M002415-2 Müslim, Zekat, 116

Bize Abdullah b. Muhammed, ona Abdürrezzak, ona Mamer, ona Zührî; (T) Leys dedi ki: Bana Ukayl, ona Muhammed, ona Urve ona da Hz. Aişe şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah'a ilk vahiy sadık rüya ile gelmiştir. Sonra ona melek geldi ve "Yaratan Rabbinin adıyla oku! O insanı bir kan pıhtısından yarattı. Oku! Rabbin sonsuz kerem sahibidir. Ki O, kalemle öğretendir. İnsana bilmediğini öğretti" âyetlerini vahyetti.


Açıklama: Aşağıdaki tarik muallaktır. Buharî ile Leys b. Sa'd arasında inkıta' vardır. Konu ile ilgili diğer rivayetlerde anlatıldığına göre Hz. Peygamber rüyada bir takım şeyler görürdü ve bunlar akabinde bire bir gerçekleşirdi (Buhârî, Bed’u’l-Vahy, 3). Bu tür rüyalar hadis metninde sadık rüya olarak tarif edilmiştir.

    Öneri Formu
33478 B004956 Buhari, Tefsir, (Alak) 3

Bize İbn Bükeyr, ona Leys, ona Ukayl, ona İbn Şihab, ona Urve, ona Hz. Aişe şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah'a ilk vahiy sadık rüya ile gelmiştir. Sonra ona melek geldi ve "Yaratan Rabbinin adıyla oku! O insanı bir kan pıhtısından yarattı. Oku! Rabbin sonsuz kerem sahibidir. Ki O, kalemle öğretendir. İnsana bilmediğini öğretti" âyetlerini vahyetti.


    Öneri Formu
33476 B004955 Buhari, Tefsir, (Alak) 2

Bana Abdullah b. Muhammed, ona Abdurrezzâk, ona Ma’mer, ona Hemmâm, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: “Allah Âdem’i yarattı. Boyu atmış arşın idi. Sonra Allah Teâlâ, Âdem’e, ‘Git! Şu meleklere selam ver! Senin selamına nasıl karşılık vereceklerine iyice kulak ver. Bu selam, senin ve neslinin selam şekli olacak’ dedi. Âdem (as) onlara ‘es-selâmu aleyküm’ dedi. Onlar da ‘es-selâmu aleyke ve rahmetüllâhi’ dediler. ‘ve rahmetüllâhi’ kelimesini ilave ettiler. Cennete giren herkes Âdem’in suretindedir. Ancak yaratılmışların boyu şu ana kadar hep kısalmaya devam etti.


    Öneri Formu
32806 B003326 Buhari, Ehadisü'l-Enbiya, 1


    Öneri Formu
22500 N002593 Nesai, Zekât, 87