Giriş

Bize Amr b. Râfi', ona Abdullah b. Mübârek, ona Habîb b. Süleym, ona da Bilâl b. Yahya şöyle rivayet etmiştir: Huzeyfe, cenazesi olduğunda 'bunu kimseye bildirmeyin. Ben bunun, ölünün (cahiliye dönemindeki gibi hoş olmayan bir şekilde) herkese ilanı (na'y) olmasından endişe etmekteyim. Bu kulaklarım, Rasulullah'ın (sav) bunu yasakladığını işitmiştir' derdi.


Açıklama: Hadiste yasaklanan ölüm ilanı, cahiliye döneminde hoş olmayan bir şekilde yapılan ölüm ilanıdır. Yoksa, ölümün ilanı, insanlara bildirilmesi ve cemaatin çok olması için gerekli ve caizdir. Hz. Huzeyfe takva gereği böyle hareket etmiştir. (Süneni İbn Mâce bişerhi Sindî, Beyrut: Dâru'l-Marife, 2012, 6. baskı, 2/208)

    Öneri Formu
14701 İM001476 İbn Mâce, Cenâiz, 14

Bize Muhammed b. Yahya, ona Muhammed b. Yusuf, ona Ömer b. Râşid el-Yemâmî, ona Yahya b. Ebu Kesîr, ona İkrime, ona da İbn Abbas, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "(Kadınların) ölünün ardından feryat ederek ağlaşmaları cahiliye adetindendir. Bunu yapan kadın ölmeden önce tevbe etmezse kıyamet gününde üzerinde katrandan gömleklerle diriltilecektir. Ardından, onun üzerine cehennem alevinden (başka) gömlekler de (giydirilir)."


Açıklama: Ölülerin ardından feryat ederek ağlama, takdir-i ilâhîye razı olmamayı hissettirdiği için hoş görülmemiştir.

    Öneri Formu
15599 İM001582 İbn Mâce, Cenâiz, 51

Bize Ebu Bişr b. Halef ve Muhammed b. Beşşâr, bu ikisine Yahya b. Sa’id, ona Abdulhamid b. Cafer, ona babası, ona Hakim b. Eflah ona Ebu Mes’ud Resulullahın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Müslümanın, Müslüman üzerindeki hakkı dörttür: Aksırdığında (Yerhamukellah diyerek) hayır duada bulunmak, davet ettiğinde icabet etmek, öldüğünde cenazesine katılmak, hastalandığında ziyaret etmek."


Açıklama: Hakim b. Eflah makbul bir ravidir.

    Öneri Formu
270980 İM001434-2 İbn Mâce, Cenâiz, 1

Bize Ebu Numan, ona Ebu Avâne, ona Esved, ona da Nübeyh el-Anezî, Câbir b. Abdullah'ın şöyle anlattığını nakletti: Rasulullah (sav) müşriklerle savaşmak üzere yola çıktı. O zaman babam Ebu Abdullah (bana) şöyle dedi: "Ey Câbir! Senin, Medineliler'in gözcüleri arasında olman lazım. Ta ki işimizin neye varacağını bilesin! Zira, vallahi, ben ardımda kızlarımı bırakmasaydım senin gözlerimin önünde öldürülmeni arzu ederdim!" (Câbir) dedi ki: Derken ben gözcülerin arasındayken halam babamı ve dayımı mezarlığımızda defnetmek için getiriverdi. Peşinden "Hz. Peygamber (sav) size, ölüleri geri götürüp, öldürüldükleri yerde mezarlarına gömmenizi emrediyor!" diye bağıran bir adam ulaştı. Bunun üzerine onları geri götürüp öldürüldükleri yerlerde mezarlarına defnettik. Daha sonraları bir ara Muâviye b. Ebu Süfyân'ın halifeliği dönemindeyken bir adam çıkageldi ve "Ey Câbir b. Abdullah! Muâviye'nin görevlileri (su kanalı yapmak için) babanın mezarını açtılar. (Mezar açma işi) başladı ve bazı (cesetler) ortaya çıktı” dedi. Hemen onun (yani babamın kabrinin) yanına gittim. Onu, -ölüde görülebilecek bazı değişiklikler hariç- değişmemiş bir halde, gömdüğüm gibi buldum. (Câbir) dedi ki: Sonra onu (tekrar) toprağa gömdüm. Babam (öldüğünde geriye) bir miktar hurma borcu bırakmıştı. Borçlu olduğu kimselerden biri, alacağını alma hususunda beni sıkıştırıyordu. Ben de Rasulullah'a (sav) gelip şöyle dedim: "Ey Allah'ın Rasulü! Babam filanca gün [Bedir'de] vurulup, (şehit düştü.) Geriye bir miktar hurma borcu bıraktı. Borçlu olduğu kimselerden biri (borcunu) isteyip beni sıkıştırıyor. Bu sebeple bana bu şahıs nezdinde yardım etmeni arzu ediyorum. Belki şu önümüzdeki hurma hasadına kadar (alacaklı olduğu) hurmasının bir kısmında bana mühlet verir!" Hz. Peygamber (sav) "Peki! İnşallah gün ortasına yakın sana gelirim" dedi. Sonra beraberinde yakın arkadaşları olduğu halde geldi ve gölgede oturdular. Rasulullah (sav), selam verip giriş izni istedi. Ardından (izin verilince) yanıma (evime) girdi. (Câbir) dedi ki: Ben hanımıma önceden "Rasulullah (sav) bugün gün ortasında bana gelecek, sakın seni (ortalıkta) görmesin! (Evimde) hiçbir şey hususunda Rasulullah'ı (sav) incitme, ona söz söyleme!" demiştim. Bir yaygı yaydım, bir yastık koydum! O da başını koydu, uyudu. Ben, köleme dedim ki "Şu dişi oğlağı kes! O evde beslenmiş semiz bir hayvandır. Ama çabuk ol, acele et! Rasulullah (sav) uyanmadan önce onu bitir. Ben de seninle beraberim (sana yardım edeceğim.)” Oğlağı (hazırlamakla) meşgul olmaya devam ettik. Nihayet Hz. Peygamber (sav), uyurken (işi) bitirdik. Sonra "Hz. Peygamber (sav) uyandığı zaman (abdest) suyunu ister. (Abdest almasını) bitirince kalkıp (gitmesinden) endişe ediyorum. Dolayısıyla abdestini bitirmeden, (pişmiş) oğlak önüne konulmuş olsun!" dedim. Rasulullah (sav) uyanınca "Câbir! Bana (abdest) suyu getir" diye emretti. "Peki" dedim. Müteakiben, abdestini bitirir bitirmez (pişmiş) oğlağı önüne koydum. (Câbir) dedi ki: Rasulullah (sav) o zaman bana bakıp "Eti sevdiğimizi sanki biliyor gibisin!" (dedi ve) "Ebu Bekir'i çağır!" diye buyurdu. Sonra (dışarıdaki diğer) yakın arkadaşlarını çağır(t)tı. (Câbir) dedi ki: Daha sonra yemek getirilip (ortaya) konuldu. (Câbir) şöyle devam etti: Bunun üzerine Rasulullah (sav), elini koyup "Bismillah! Yiyiniz!" buyurdu. Doyuncaya kadar yediler. (Geriye) çokça et arttı. (Câbir) dedi ki: "Vallahi Seleme oğullarının (yani kendi kabilesinin) insanları ona (yani Hz. Peygamber'e (sav) iştiyakla) bakmaktadırlar. O (sav), onlara gözlerinden daha sevgilidir. (Ama) incitme korkusuyla Ona (sav) yaklaşmıyorlar!" Sonra (Hz. Peygamber (sav)) kalktı. Ashabı da kalktı ve Onun önünde dışarı çıktılar. (Hz. Peygamber) şöyle buyururdu: "Sırtımı (arkamı) meleklere bırakın." (Câbir) dedi ki: Kapının (sav) eşiğine varıncaya kadar peşlerinden gittim. (Bu esnada) hanımım (bulunduğu yerden) başını çıkardı, -halbuki o gizlenmeyi seven birisi idi.- Ve "Ya Rasulullah! Bana ve kocama dua buyurun!" dedi. Bunun üzerine (Hz. Peygamber (sav); "Allah seni ve kocanı hayırlarla kuşatsın” diye dua etti. Sonra, (alacağını) isteme hususunda beni sıkıştıran alacaklı için "Bana falanı çağırın" buyurdu. (O çağrıldı ve geldi. Hz. Peygamber (sav)) de "Câbir'e babasından kalan borcunun bir kısmını şu önümüzdeki hasada kadar ertele!" buyurdu. (Alacaklı adam) "Yapamam!" dedi. (Câbir) şöyle devam etti: (Alacaklı adam) "O yetimlerin malıdır" diyerek mazeret ileri sürdü. Bunun üzerine Rasulullah (sav) "Câbir nerede?” diye sordu. "Ben buradayım, ya Rasulullah !” dedim. "(Acve hurmasından) ona ölç, (ver). Zira Allah (cc), ona hakkını tam verecektir" buyurdu. Sonra başını göğe kaldırdı. Güneşin batıya yöneldiğini gördü, şöyle buyurdu: “Ey Ebu Bekir, namaz!" (Câbir) dedi ki: Bundan sonra mescide geri döndüler. Ben de alacaklıma "Kaplarını getir" dedim ve acve hurmasından ona ölçüp (verdim). Allah (cc) da ona hakkını tam verdi. (Üstelik) bize hurmadan şu kadar da arttı. Ardından ben bir kıvılcım gibi koşarak, mescidinde iken Rasulullah’a (sav) geldim ve Rasul-i Ekrem'i (sav) namazını kılmış halde buldum. Kendisine dedim ki "Ya Rasulullah! Ben alacaklıma hurmasını ölçüp (verdim). Allah (cc) da ona hakkını tam verdi. (Üstelik) bize şu kadar da hurma arttı.” Bunun üzerine Rasulullah (sav) "Ömer b. Hattâb nerede?” diye sordu. (Câbir) dedi ki: Ömer hemen koşarak geldi. (Hz. Peygamber (sav)) "Câbir'e alacaklısını ve hurmasını sor bakalım!” buyurdu. O şöyle cevap verdi: "Ona soracak değilim. Sen, Allah'ın (cc) ona hakkını tam vereceğini haber verdiğin zaman kesin olarak bilmiştim ki Allah (cc) ona hakkını tam verecektir." (Hz. Peygamber (sav) aynı sözü) ona tekrar söyledi. O (Hz. Ömer) da bu cevabı Ona (sav) tekrar söyledi. Üç defa böyle yaptılar. Her defasında (Hz. Ömer) "Ona soracak değilim" diyordu. (Bu gibi durumlarda) Hz. Peygamber'e (sav) üçüncü defadan sonra karşılık verilmez, (yani emri yerine getirilir)di. Bu sebeple (Hz. Ömer, Câbir'e) "Hurma alacaklınla hurma işini ne yaptın?" diye sordu. (Câbir) şöyle devam etti: "Allah (cc) ona hakkını tam verdi. (Üstelik) bize şu kadar da hurma arttı" dedim. Daha sonra hanımımın yanına döndüm ve "Evimde Rasulullah'a (sav) söz söylemekten seni menetmemiş miydim?" dedim. O da "Allah Teâlâ'nın (cc), Peygamberi'ni (sav) evime getireceğini, sonra da kendim ve kocam için Ondan (sav) dua talep etmeden çıkacağını mı zannediyordun?" diye cevap verdi.


    Öneri Formu
35679 DM000046 Darimi, Mukaddime, 7

Bize Kuteybe, ona Muhammed b. Musa, ona Sa’id b. Ebu Sa’id, ona da Ebu Hureyre Hz. Peygamber’in şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Bir mü’minin diğer mü’min üzerindeki hakkı altıdır. Hastalığında onu ziyaret eder, öldüğünde cenazesinde bulunur, davet ettiğinde icabet eder, karşılaştığında selam verir, aksırdığında (yerhamukellah diyerek) onun için hayır dua eder, gıyabında veya yanında onun iyiliğini İster."


    Öneri Formu
18433 N001940 Nesai, Cenâiz, 52

Bize Süleyman b. Mansur el-Belhi, ona Ebü’l-Ahvas (T), Bize Hennad b. es-Serri, ona Ebü’l-Ahvas, ona Eş’as, ona Muaviye b. Süveyd, Bera b. Azib’in şöyle dediğini rivayet etti: Hz. Peygamber bize yedi şeyi emredip yedi şeyi de yasakladı. Hastayı ziyaret etmeyi, aksırana (yerhamukellah diyerek) hayır duasında bulunmayı, ettiği yemini bozmamayı, mazluma yardım etmeyi, selamı yaymayı, davet edenin davetine icabet etmeyi, cenaze törenine katılıp namazını kılmayı emretti. Altın yüzük takmayı, gümüş kaplar kullanmayı, ipek eğer yastıklarını, ibrişimli kumaşları (kassi), parlak atlası (istebrak), ipekli elbise ve halis ipek (dibac) giymeyi yasak etti.


    Öneri Formu
271324 N001941-2 Nesai, Cenâiz, 53


    Öneri Formu
19785 İM002086 İbn Mâce, Talak, 35


    Öneri Formu
29996 İM003566 İbn Mâce, Libâs, 5

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Ali b. Müshir; (T) bize Osman b. Ebî Şeybe, ona Cerîr, onlara da eş-Şeybanî, Eş’as b. Ebü’ş-Şa’sa’dan bu isnadla Züheyr'in naklettiği hadisin aynısını rivayet etti ve hadiste 'yeminini bozmamanın' kesinlikle yer aldığını ifade etmiştir. Yine Hadise "Rasulullah gümüş kaptan içmeyi yasakladı. Çünkü kim bu kaplardan dünyada içerse ahirette içemeyecektir." ziyadesini eklemiştir.


Açıklama: Hadis Hz. Peygamber tarafından hasta ziyaretinin emredildiği bir hadis ile ilgili ziyadeyi içermektedir. Bera b. Azib'ten gelen hadiste Hz. Peygamber'in yedi şeyi emrettiği ve bazı şeyleri yasakladığı bildirilmektedir. Allah Rasulü bu hadiste hasta ziyareti, cenazeye katılmak, hapşırana (yerhamukellah diyerek) hayır duada bulunmayı, davete icabet etmek, mazluma destek olmak, selamı yaymak ve yeminin gereğini yapmak gibi davranışları emretmiştir.

    Öneri Formu
271375 M005390-2 Müslim, Libas ve Zînet, 3


Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: إِنَّ الْعَيْنَ تَدْمَعُ ، وَالْقَلْبَ يَحْزَنُ ، وَلاَ نَقُولُ إِلاَّ مَا يَرْضَى رَبُّنَا

    Öneri Formu
9739 B001303 Buhari, Cenaiz, 43