Giriş

Bize Harun b. İshak, ona el-Muhâribî, ona Amr b. Kays, ona Atiyye, ona da Ebu Saîd (el-Hudrî) şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah'ın (sav) cenazesi kıble tarafından tutularak karşılandı, yönü kıbleye çevrildi ve tabutun üzerinden de yavaşça alınıp indirildi."


Açıklama: Elbani bu hadisin münker olduğunu ifade etmiştir

    Öneri Formu
15569 İM001552 İbn Mâce, Cenâiz, 38

Bize Muhammed b. Humeyd er-Râzî, ona Hakkâm b. Selm ve Harun b. Muğîre, ona Anbese, ona Ebu Hamza, ona İbrahim (en-Nehaî), ona Alkame (b. Kays), ona da Abdullah (b. Mesud), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Feryat figan ederek ölüm ilanında bulunmaktan sakının. Şüphesiz feryat figan ederek ölüm ilanında bulunmak, cahiliye adetlerindendir." [Abdullah (b. Mesud), en-na'yu (النَّعْي) ifadesinin, bir kişinin öldüğünü feryat ederek duyurmak anlamına geldiğini söylemiştir. Konuyla ilgili Huzeyfe'den de rivayet gelmiştir.]


Açıklama: Harun b. Muğira ile Meymun el-A'ver arasında inkıta' vardır.

    Öneri Formu
15780 T000984 Tirmizi, Cenaiz, 12

Bize Said b. Abdurrahman el-Mahzûmî, ona Abdullah b. Velid e-Adenî, ona Süfyan es-Sevrî, ona Ebu Hamza, ona İbrahim (en-Nehaî), ona Alkame (b. Kays en-Nehaî), ona da Abdullah (b. Mesud), Hz. Peygamber'den (sav) önceki hadisin bir benzerini şöyle rivayet etmiştir: "Ölünün arkasından feryat figan etmekten sakının. Şüphesiz feryat figan ederek ağlamak, cahiliye adetlerindendir." [Fakat önceki rivayette râvi (Süfyan es-Sevrî) hadisi Hz. Peygamber'e dayandırmadan, Abdullah b. Mesud'un sözü olarak aktarmıştır. Ayrıca rivayetinde 'en-Na'yü ifadesi, ölen kişinin feryat figan ederek arkasından öldüğünü duyurmak demektir' kısmını da zikretmemiştir. Ebu İsa (Tirmizî) hadis hakkında şu değerlendirmelerde bulunmuştur: Abdullah (b. Mesud)'a isnad edilen bu rivayet, Anbese'nin Ebu Hamza'dan aktardığı hadisten daha sahihtir. Ebu Hamza'nın adı Meymûn el-A'ver olup, hadis ehli nazarında sağlam bir râvi olarak değerlendirilmez. Tirmizî ayrıca Abdullah (b. Mesud) hadisinin hasen-garib olduğunu ve ilim ehlinden bazılarının, ölüm ilanını mekruh gördüklerini de aktarmıştır. İlim ehline göre en-na'yü ifadesi, ölenin cenazesine iştirak etmeleri için insanlar arasında 'Falanca kişi ölmüştür' şeklinde duyuruda bulunmak anlamına gelir. İlim ehlinden bazısı, birinin ölümünü o kişinin yakınlarına ve akrabalarına duyurmada bir sakınca olmadığını söylemiştir. İbrahim (en-Nehaî)'den de 'Ölenin yakınlarına bir kişinin vefat ettiğini duyurmada bir sakınca yoktur' görüşü nakledilmiştir.]


Açıklama: Karşılaştırılan ilgili rivayet için bkz. T000984 numaralı hadis.

    Öneri Formu
15788 T000985 Tirmizi, Cenaiz, 12

Bize Ebu Bişr Bekir b. Halef, ona Yahya b. Said, ona Ubeydullah (b. Ömer), ona Nâfi, ona da İbn Ömer şöyle rivayet etmiştir: "Abdullah bin Übey öldüğünde, oğlu Hz. Peygamber'e (sav) gelerek 'Ey Allah'ın Rasulü! Gömleğini bana versen de babamı onunla kefenlesem' diye ricada bulundu. Hz. Peygamber (sav) (gömleğini verdi ve) 'Cenaze hazır olunca bana haber verin' buyurdu. Hz. Peygamber (sav) cenaze namazını kıldırmak istediğinde, Ömer b. Hattâb 'Bunu yapmanın sana bir faydası olmaz' dedi. Hz. Peygamber (sav) yine de onun cenaze namazını kıldırdı ve Hz. Ömer'e '(Münafıklar için ister af dile, ister dileme) (Tevbe 9/80) ayetine binaen iki seçenek arasında muhayyerim' buyurdu. Bunun üzerine Yüce Allah (cc) (Münafıklardan ölen hiç biri üzerine asla namaz kılma. Kabri başında da durma) (Tevbe 9/84) ayetini indirdi."


    Öneri Formu
15134 İM001523 İbn Mâce, Cenâiz, 31

Bize Abdülmelik b. Muhammed er-Rekkâşî, ona Abdülaziz b. Hattâb, ona Mindel b. Ali, ona Muhammed b. Ubeydullah b. Ebu Râfi, ona Davud b. Husayn, ona babası, ona da Ebu Râfi şöyle rivayet etmiştir: "Rasûlullah (sav) Sa'd’ı (tabutundan) usulca çıkardı ve (yerleştirdikten sonra da) kabrinin üzerine su serpti."


    Öneri Formu
15568 İM001551 İbn Mâce, Cenâiz, 38

Bize İbn Ebu Ömer, ona Süfyan b. Uyeyne, ona Amr b. Dinar, ona Said b. Cübeyr, ona da İbn Abbas şöyle rivayet etmiştir: "Bir yolculukta Nebi (sav) ile birlikte idik. Bir adamın ihramlıyken devesinden düşerek boynu kırılıp öldüğünü gördü. Bunun üzerine Rasulullah (sav) 'Onu su ve sidr ile yıkayın. Üzerindeki iki ihram bezi ile kefenleyin, başını da örtmeyin. Çünkü o kıyamet gününde, tehlil ya da telbiye getirerek diriltilecektir' buyurdu." [Ebu İsa (Tirmizî) 'Bu, hasen-sahih bir hadistir. İlim ehlinden bazılarına göre uygulama bu hadise göredir. Süfyan es-Sevrî, Şâfiî, Ahmed ve İshak da bu görüştedir. İlim ehlinden bazısı da ihramlı kimse öldüğünde, ihramı artık sona ermiş sayılır. İhramlı olmayan kişiye yapılan uygulama neyse ona da aynen yapılır' demiştir.]


    Öneri Formu
15263 T000951 Tirmizi, Hac, 105

Bize Hişam b. Ammâr, ona İsmail b. Ayyâş, ona Leys b. Ebu Suleym, ona Nâfi, ona da İbn Ömer, Nebi’den (sav); (T) Bize Abdullah b. Said, ona Ebu Halid el-Ahmer, ona Haccâc, ona Nâfi, ona da İbn Ömer şöyle rivayet etmiştir: "Nebi (sav) ölü kabre konulduğunda 'Bismillahi ve alâ milleti Rasulillah (Allah’ın adı ve Rasulullah’ın dini üzere' buyururdu." [Ebu Halid bu hadisi 'Cenaze kabrine yerleştirildiğinde Rasulüllah (sav) 'Bismillahi ve alâ sünneti Rasûlillah (Allah’ın adı ve Rasulullah’ın sünneti üzere) demiştir' şeklinde; Hişâm ise 'Bismillahi ve fî sebilillâhi ve alâ milleti Rasulillah (Allah’ın adı ile, Allah yolunda ve Allah Rasulü’nün dini üzere' dediği şeklinde nakletmiştir.]


    Öneri Formu
15567 İM001550 İbn Mâce, Cenâiz, 38

Bize Hişam b. Ammâr, ona İsmail b. Ayyâş, ona Abdullah b. Dinar, ona da Muaviye’nin azatlısı Hâris şöyle rivayet etmiştir: "Muaviye, Hıms’da bir hutbe verdi ve hutbesinde Rasulullah’ın (sav) (ölü için) yüksek sesle ağıt yakılmasını yasakladığından bahsetti."


    Öneri Formu
15597 İM001580 İbn Mâce, Cenâiz, 51

Bize Hişam b. Ammâr, ona Hammâd b. Abdurrahman el-Kelbî, ona İdris el-Evdî, ona da Said b. el-Müseyyeb şöyle rivayet etmiştir: "İbn Ömer ile birlikte bir cenazede bulunmuştum. Cenazeyi kabre yerleştirdiğinde 'Bismillahi ve fî sebîllillahi ve alâ milleti Rasulillah (Allah’ın adıyla, Allah yolunda ve Rasulullah’ın dini üzere' dedi. Kabrin üzeri kerpiç taşları ile düzeltilmeye başlayınca da 'Allah’ım! Onu şeytandan ve kabir azabından koru. Allah’ım! Kabri iki tarafından genişlet, mevtanın ruhunu yücelt ve onu ve hoşnutluk ile karşıla' diye dua etti. Ben 'Ey İbn Ömer! Bu duaları Rasulullah’tan (sav) mı işittin, yoksa kendiliğinden mi söyledin?' diye sorduğumda, 'Kendiliğimden söylemiş olsam bu hususta cüretkarlık etmiş olurum. Bilakis bunlar Rasulullah’tan (sav) dinlediğim şeylerdir' diye cevap verdi."


    Öneri Formu
15570 İM001553 İbn Mâce, Cenâiz, 38

Bize Ahmed b. Menî, ona Abdülkuddûs b. Bekir b. Huneys, ona Habib b. Süleym el-Absî, ona da Bilal b. Yahya el-Absî, Huzeyfe b. Yemân'ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Öldüğüm zaman ölüm haberini hiç kimseye ilan etmeyin. Ben böyle yapmanın (hadiste yasaklanan) ölüm ilanı kapsamına girmesinden korkuyorum. Zira ben, Rasulullah'ın (sav) ölümü (feryat ederek) ilan etmekten men ettiğini duydum." [Bu, hasen bir hadistir.]


    Öneri Formu
15792 T000986 Tirmizi, Cenaiz, 12