500 Kayıt Bulundu.
Bize Müsedded (b. Müserhed), ona Süfyan (b. Uyeyne), ona Sümey (el-Kuraşî), ona Ebu Salih (Zekvân), ona da Ebu Hureyre, Rasulullah'tan rivayetle şöyle demiştir: "Kim bir cenazeye katılır ve namazını kılarsa ona bir kırat ağırlığınca sevap vardır. Kim de cenazeye katılır ve defnedilinceye kadar yanından ayrılmazsa ona da iki kırat ağırlığınca sevap vardır. Bu kıratlardan az olanı veya bir tanesi Uhud dağı büyüklüğündedir."
Bize Seleme b. Şebîb, ona Ebu Muğîre, ona Ufeyr b. Ma'dân, ona Süleym b. Âmir, ona da Ebu Ümâme (Sudey b. Aclân), Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Kurbanlıkların en iyisi koç, kefenlerin en iyisi ise (tüm vücudunu örtecek kadar uzun ve geniş olan) hülledir." [Ebu İsa (Tirmizî) 'Bu hadis garîbdir. Ufeyr b. Ma’dan, hadis konusunda zayıf bir râvidir' demiştir.]
Bize Ahmed b. Yunus, ona Züheyr, ona İsmail b. Ebu Halid, ona da Âmir şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah'ı (sav) Ali, Fadl ve Üsâme b. Zeyd yıkadılar. Kabrine de onlar yerleştirdi. (Âmir devamla) 'Bana Murahhab ya da İbn Ebu Muharrab'ın dediğine göre, onlar beraberlerinde Abdurrahman b. Avf'ı da kabre almışlardı. Ali defin işini bitirince 'Kişinin (defin) işini ancak onun ailesi üstlenir' dedi'."
Bize Muhammed b. Sabbâh, ona Süfyan, ona İbn Halid, ona da Şa'bî, Ebu Murahhab'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Abdurrahman b. Avf da Nebî'nin (sav) kabrine inmişti. (Ebu Murahhab) 'Ben hala (kabirdeki) o dört kişiyi görür gibiyim' dedi."
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Cerîr, ona A'meş, ona Minhâl b. Amr, ona Zâzân, ona da Berâ b. Âzib şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) ile Ensar’dan bir adamın cenazesine katılmak için çıkmıştık. Vardığımızda henüz kabrin kazılması işi bitmemişti. Nebi (sav) kıbleye dönerek oturdu, biz de onunla oturduk."
Bize Muhammed b. Kesîr; (T) Bize Müslim b. İbrahim, ona Hemmâm, ona Katâde, ona Ebu Sıddîk, ona da İbn Ömer' şöyle rivayet etmiştir: "Nebi (sav), cenazeyi kabre koyduğunda 'Bismillahi ve alâ sünneti Rasulillahi sallallahu aleyhi ve sellem ( Allah’ın adıyla ve Rasulullah'ın (sav) sünneti üzere)' derdi." [Hadisin lafızları, Müslim'e aittir.]
Bize Ubeydullah b. Muâz, ona babası, ona Şu'be, ona da Ebu İshak şöyle rivayet etmiştir: "Hâris, cenaze namazını Abdullah b. Yezid'in kıldırmasını vasiyet etmişti. Abdullah onun cenaze namazını kıldırdı, sonra onu ayakucu tarafından kabre yerleştirdi ve 'Bu yaptığım sünnettendir' dedi."
Bize Müsedded, ona Yahya, ona Süfyan, ona Ebu İshak, ona da Naciye b. Ka'b, Ali'nin (as) şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Nebi'ye (sav) 'Senin o yaşlı ve dalâletteki amcan öldü' dediğimde, 'Git, babanı göm. Sonra da yanıma gelinceye kadar hiçbir şey yapma' buyurdu. Ben de gidip onu gömdüm ve yanına geldim. Yıkanmamı söyledi ve benim için dua etti."
Bize Abdullah b. Mesleme el-Ka'nebî, ona Süleyman b. Muğîre, ona Humeyd b. Hilal, ona da Hişâm b. Âmir şöyle rivayet etmiştir: "Ensâr, Uhud gününde Rasulullah'a (sav) gelerek 'Biz (bu savaşta) yara aldık ve çok meşakkat çektik. Bize (kabirleri kazma konusunda) ne buyurursun? dediklerinde, Hz. Peygamber (sav) '(Kabirleri) kazın ve geniş tutun. Aynı kabre iki hatta üç kişiyi defnedin' buyurdu. Hangilerini (kıble yönünde) öne geçirelim? diye sorulunca 'Kur'an'ı daha çok bilenlerini' buyurdu." [(Hişâm) 'O gün babam Âmir de iki kişi ya da bir kişi ile defnedilmişti' dedi.]
Bize Ebu Salih el-Antâkî, Ebu İshak el-Fezârî, ona Sevrî, ona Eyyûb, ona da Humeyd b. Hilal hadisi bu isnadla ve önceki hadis ile aynı manada rivayet etmiştir. Ancak hadiste 'Derince kazınız' ibaresini de zikretmiştir."