Giriş

Bize Kuteybe, ona Cerîr, ona Mansur, ona Hakem, ona Saîd b. Cübeyr, ona da İbn Abbâs (ra) şöyle demiştir: İhramlı bir adamı, dişi devesi sırtından atarak boynunu kırmış ve onu öldürmüştü. Adamın cesedi Rasûluilah'a (sav) getirildi, Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Onu yıkayın, kefenleyin, fakat başını örtmeyin ve ona koku da sürmeyin. Çünkü bu adam, (mahşerde) telbiye okur halde diriltilecektir."


    Öneri Formu
13056 B001839 Buhari, Cezau's-Sayd, 13

Bize Süleyman b. Harb, ona Hammâd b. Zeyd, ona Amr b. Dînâr, ona Saîd b. Cübeyr, ona da İbn Abbâs (ra) şöyle demiştir: Bir adam Arafat'ta Hz. Pey­gamber'le (sav) birlikte vakfe yaparken ansızın devesinden düştü. Dü­şer düşmez de devesi onun boynunu kırdı. -Burada "vekasa" fiilini yahut aynı manaya gelen "ek'asa" fiilini kullandı-. Sonra Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Onu su ve sidr ile yıkayın ve iki bez ile -yahut giydiği iki ihram ihram bezi ile- kefenleyin. Ona koku sürmeyin ve başını da örtmeyin. Çünkü Allah onu kıyamet gününde telbiye eder hâlde diriltecektir."


    Öneri Formu
13085 B001849 Buhari, Cezau's-Sayd, 20

Bize Süleyman b. Harb, ona Hammâd, ona Eyyub, ona Saîd b. Cübeyr, ona da İbn Abbâs (ra) şöyle demiştir: Bir adam Ara­fat'ta Hz. Peygamber'le birlikte vakfe yaptığı sırada birden devesin­den düştü, devesi onun boynunu kırdı. Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Bu adamı su ve sidr ile yıkayın ve iki kat bezle kefenleyin. Ona koku sürmeyin, başına bez örtmeyin ve buhur ile de koku­landırmayın. Çünkü Allah onu kıyamet gününde telbiye eder hâlde diriltecektir."


    Öneri Formu
13086 B001850 Buhari, Cezau's-Sayd, 20

Bize Yakub b. İbrahim, ona Huşeym, ona Ebu Bişr, ona da Said b. Cübeyr, İbn Abbas’ın (r.anhumâ) şöyle dediğini rivâyet etmiştir: "Nebi (sav) ile (hac etmek maksadıyla) bulunan ihramlı bir adamı devesi üstünden düşürmüş, boynunu kırmış ve adam da ölmüştü. Rasulullah (sav) 'Onu su ve sidr otu ile yıkayın ve ihram olarak giydiği iki parça ihram elbisesi ile onu kefenleyin. Ona güzel koku sürmeyin, başını örtmeyin. Çünkü o kıyamet gününde telbiye getirerek (ihramlı olarak) diriltilecektir' buyurdu."


    Öneri Formu
13087 B001851 Buhari, Cezau's-Sayd, 21

Bize Ahmed b. Yunus, ona Züheyr, ona Abdullah b. Osman b. Huseym, ona Said b. Cübeyr, ona da İbn Abbas, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Beyaz elbise giymeyi tercih ediniz. Çünkü o, elbiselerinizin en hayırlılarındandır. Ölülerinizi de beyaz kumaşlarla kefenleyiniz. Sürmelerinizin en hayırlısı ise gözün nurunu artıran ve kirpikleri kuvvetlendiren ismiddir (sürme taşı)."


    Öneri Formu
27422 D003878 Ebu Davud, Tıb, 14

Bize Hennâd b. Serî, ona Vekî, ona Şu'be, ona Humeyd b. Nâfi, ona Ümmü Seleme’nin kızı Zeynep, ona da Ümmü Habibe, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah'a ve ahiret gününe iman eden bir kadının, kocası için beklediği dört ay on günlük süre dışında, bir ölü için üç günden fazla yas tutması helal değildir."


    Öneri Formu
28688 N003530 Nesai, Talak, 55

Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Abdülvehhâb, ona Nâfi, ona Ebu Ubeyd’ın kızı Safiyye ona da Nebî’nin (sav) eşi Hafsa bt. Ömer, Nebî'nin (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah'a ve ahiret gününe inanan bir kadının, kocası haricinde ölmüş herhangi birisi için üç günden fazla yas tutması helal değildir. Kocası için ise dört ay on gün yas tutar."


    Öneri Formu
28700 N003533 Nesai, Talak, 55

İbn Abbas (r.anhuma) şöyle rivayet etmiştir: Ömer vefat edince, söylediği hadisi Âişe’ye (r.anha) anlattığımda, o şöyle dedi: Allah (cc), Ömer’e rahmet etsin. Vallahi Rasulullah (sav) 'Allah (cc) ailesinin kendisine ağlaması sebebiyle ölen mümine azap eder' buyurmamış, sadece 'Şüphesiz Allah, ailesinin kendisine ağlaması sebebiyle kafirin azabını artırır' buyurmuştur. Hz. Âişe 'Ayrıca bu konuda size (Hiçbir günahkar, bir başkasının günahını yüklenmez) (En'âm, 6/164) ayeti yeter' demiştir. Bu cevap karşısında İbn Abbas (Güldüren de ağlatan da ancak Allah'tır) ayetini okudu. İbn Ebu Müleyke 'Vallahi bu cevap karşısında İbn Ömer hiçbir şey söylemedi' demiştir.


Açıklama: İlgili rivayet için bkz. B001286, B001287 numaralı hadisler.

    Öneri Formu
9677 B001288 Buhari, Cenaiz, 32

Bize Muhammed b. Abdüla'lâ, ona Halid (b. Hâris), ona Şu'be (b. Haccâc), ona Humeyd b. Nâfi, ona da Zeyneb bt. Ümmü Seleme şöyle rivayet etmiştir (Ben 'Bu hadisi Zeynep annesinden mi aktarmaktadır?' dediğimde, râvi 'Evet' demiştir): "Rasulullah'a (sav) kocası ölen bir kadının gözlerindeki hastalıktan endişe ettikleri için sürme kullanıp kullanamayacağı sorulmuştu. O da (sav) şöyle buyurdu: Sizden biriniz cahiliye döneminde en kötü elbiselerini giyerek evinde bir yıl beklerdi de sonra dışarı çıkabilirdi. Şimdi dört ay on gün bekleyemez mi?'"


    Öneri Formu
28693 N003531 Nesai, Talak, 55

Bana İshak b. İbrahim, ona Cerîr, ona Yahya b. Said b. Kays b. Fehd el-Ensârî – ki dedesi, Nebî'yi (sav) görmüştür-, ona Humeyd b. Nâfi, ona Ümmü Seleme’nin kızı Zeynep ona da Ümmü Seleme ve Ümmü Habibe şöyle rivayet etmişlerdir: "Bir kadın Nebî'ye (sav) gelerek 'Kızımın kocası vefat etti. Gözlerindeki rahatsızlıktan dolayı zarar görmesinden korkuyorum. Ona sürme çekebilir miyim?' diye sordu. Rasulullah (sav) de "Sizden biriniz önceden bir sene otururdu (iddet beklerdi). Halbuki şimdi beklemesi gereken iddet süresi dört ay on günden ibarettir. (Cahiliye döneminde) o sene bitti mi dışarı çıkar, arkasına bir tezek fırlatırdı" buyurdu."


    Öneri Formu
28697 N003532 Nesai, Talak, 55