Giriş

Bize Ali b. Muhammed, ona Veki', ona A'meş, ona İbrahim (en-Nehaî), ona da Hemmam b. Haris şöyle demiştir. Cerir b. Abdullah (ra) küçük abdestini yaptıktan sonra abdest aldı ve (bu esnada) mestleri üzerine meshetti. Cerir'e, 'Sen böyle mi yapıyorsun? diye soruldu. O da, 'Böyle yapmama engel olan nedir ki? Ben Hz. Peygamber'i (sav) böyle yaparken gördüm' karşılığını verdi. [İbrahim en-Nehaî: Cerir, Maide süresinin (abdest ayetinin) nüzulünden sonra Müslüman olduğu için, naklettiği (mestler üzerine mesh hakkındaki) bu hadisin hoşlarına gittiğini söylemiştir.]


    Öneri Formu
9928 İM000543 İbn Mâce, Tahâret, 84

Bize Suveyd b. Nasr, ona Abdullah b. el-Mübarek, ona el-Mesudî, ona Ali b. el-Akmer, ona da Ebu’l-Ahvas’ın rivayet ettiğine göre Abdullah (b. Mesud) şöyle demiştir: Yarın Allah azze ve cellenin huzuruna Müslüman olarak varmak isteyen bir kimse, şu beş vakit namazı, namaz için ezan okunan yerde (yani mescitte) kılmaya devam etsin. Şüphesiz ki, Allah azze ve celle Nebi’sine (sav) hidayet sünnetleri (Sünen-i hüdâ) vermiştir. Bu namazlar da hidayet sünnetlerindendir. Ben öyle zannediyorum ki, sizlerin her birinizin evinde namaz kıldığı bir mescidi (namaz kılacak bir yeri) mutlaka vardır. Eğer namazlarınızı evlerinizde kılar ve mescitlerinizi terk edecek olursanız, Nebinizin (sav) sünnetini terk etmiş olursunuz. Nebi’nizin (sav) sünnetini terk ettiğinizde ise, doğru yoldan şaşarsınız. Müslüman bir kul abdest alır, bu abdestinin güzel olmasına özen gösterirse, sonra da namaza yürüyerek giderse, Allah azze ve celle onun attığı her bir adım için bir iyilik sevabı yazar, onun derecesini bir seviye yükseltir ve ondan bir günahı siler. Ben (namaza giderken) kısa adımlar ile yürümeye çalıştığımızı hatırlarım. Yine aramızda ancak nifakı açıkça bilinen bir münafığın cemaatten geri kaldığını (cemaate katılmadığını) bilirim. Hatta ben bir kişinin iki kişi arasında arasında yürütülmek suretiyle bile olsa (mescide getirilip) nihayet saftaki yerini aldığını görmüşümdür.


    Öneri Formu
23708 N000850 Nesai, İmâmet, 50

Bize Ebû Ubeyd Muhammed b. Ubeyd b. Meymûn el-Medenî, ona babası, ona Muhammed b. Cafer b. Ebî Kesîr, ona Musa b. Ukbe, ona Ebû İshâk, ona Ebû'l-Ahvas, ona da Abdullah b. Mes’ûd’un (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Uyulması gereken şeyler, ancak şu ikisidir: Söz ve hidâyet… Sözlerin en güzeli Allah'ın kelamıdır. Yolların en güzeli de Hz. Muhammed'in yoludur. Dinde sonradan ihdas edilen şeylerden sakının! Çünkü din konusunda en kötü işler sonradan icat edilenlerdir. Sonradan icat edilen her türlü uygulama bid’attır. Her bid’at da sapkınlıktır. Dikkat edin! Boş emellere, uzun hayallere kapılmayın. Yoksa kalpleriniz katılaşır. İyi bilin ki ecel yakındır. Hakikaten gelmeyecek olan şeyler ise uzaktır. Dikkat ediniz! Bedbaht olan annesinin karnında iken böyle olur. Mutluluğa erişen ise başkasından ders çıkarandır. Dikkat ediniz! Mü’minlerin adam öldürmeleri küfürdür, onların birbirlerine sövmeleri fasıklıktır. Müslümanın kardeşine üç günden fazla dargın kalması helal değildir. Yalandan sakınınız, çünkü ne ciddi ne de şaka yollu yalan helal değildir. Kişi çocuğunu avutmak için bir şeyi yapacağını söyler de onu yapmazsa bu da bir yalandır. Şüphesiz ki yalan kişiyi günaha, günah da cehenneme sürükler. Doğruluk ise insanı iyiliğe, iyilik de cennete götürür. Doğru sözlü kişi için ‘doğru söyledi ve iyi yaptı’, yalancı için ise ‘yalan söyledi ve günaha girdi’ denilir. Dikkat ediniz! Kul yalan söylemeye devam ederse, Allah katında yalancılardan biri olarak kaydedilir."


Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: فَإِنَّ الْكَذِبَ يَهْدِى إِلَى الْفُجُورِ وَإِنَّ الْفُجُورَ يَهْدِى إِلَى النَّارِ Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: اَ يَحِلُّ لِمُسْلِمٍ أَنْ يَهْجُرَ أَخَاهُ فَوْقَ ثَلاَثٍ

    Öneri Formu
7761 İM000046 İbn Mâce, Sunne, 7

Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Abdurrahman b. Mehdî, ona Muaviye b. Salih, ona Hasan b. Câbir el-Lahmî, ona da Mikdâm b. Ma'dîkerib, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Dikkat edin! Kendisine benden hadis ulaşan kişinin, koltuğuna yaslanmış bir halde 'bizimle sizin aranızda (hakem) olarak Allah'ın kitabı vardır; onda helal bulduğumuzu helal, haram bulduğumuzu da haram sayarız' diyeceği (günler) pek yakındır. Şüphesiz ki, Rasulullah'ın (sav) haram kıldığı da Allah'ın haram kıldığı gibidir." [Ebu İsa şöyle demiştir: Bu hadis, bu tarikten hasen-garîb bir rivayettir.]


Açıklama: ''هَلْ عَسَى'' ifadesinin ''قد قرب'' olarak anlaşılabileceğine dair bk. Mübârekfûrî, Tuhfetü'l-ahvezî, VII, 355.

    Öneri Formu
15783 T002664 Tirmizi, İlim, 10

Bana Abdülmelik b. Şuayb b. Leys, ona babası, ona dedesi, ona Ukayl b. Hâlid; (T) Bize İshak b. İbrahim ve Abd b. Humeyd, o ikisine Abdürrezzak, ona Mamer, her ikisine de (Ukayl b. Hâlid ve Mamer) Zühri bu isnadla hadisin benzerini rivayet etmiş­lerdir. Yalnız Ukayl'in hadisinde; Rasulullah'ın (sav) bunu yasak ettiğini işiteli ne bu yemini yaptım, ne de ağzıma al­dım cümlesi vardır. O (Hz. Ömer); ne kendim için, ne de başkası namına de­memiştir.


Açıklama: Hadisin bütün için bk. M004254.

    Öneri Formu
287666 M004255-2 Müslim, Eyman, 2

Bana Abdülmelik b. Şuayb b. el-Leys, ona babası, ona dedesi, ona Ukayl b. Hâlid; (T) Bize İshak b. İbrahim ve Abd b. Humeyd, o ikisine Abdürrezzak, ona Mamer, her ikisine de Zühri bu isnadla bu hadisin benzerini rivayet etmiş­lerdir. Yalnız Ukayl'in hadisinde; Rasulullah'ın (sav) bunu yasak ettiğini işiteli ne bu yemini yaptım, ne de ağzıma al­dım cümlesi vardır. O; ne kendim için, ne de başkası namına de­memiştir.


Açıklama: Hadisin bütün için bk. M004254.

    Öneri Formu
287667 M004255-3 Müslim, Eyman, 2

Bize Muhammed b. Rumh, ona Leys b. Sa‘d, ona İbn Şihâb, ona Abdullah b. Ebu Bekir b. Abdurrahman şöyle rivayet etmiştir: Umeyye b. Abdullah b. Halid, Abdullah b. Ömer’e “biz ikamet halindeki namazı ve korku namazını Kur'an'da bulduğumuz halde yolculuk namazını bulamıyoruz” dedi. Bunun üzerine Abdullah ona şöyle cevap verdi: Şüphesiz Allah Muhammed’i (sav) bizlere hiçbir şey bilmiyorken gönderdi. Biz ancak Muhammed’in (sav) ne yaptığını gördüysek, öyle yaparız.


    Öneri Formu
11967 İM001066 İbn Mâce, İkâmetu's-Salavât, 73

Bize Muhammed b. Beşşar, ona Muhammed b. Ca'fer, ona Şu'be, ona İbrahim el-Hecerî, ona da Ebu'l Ahvas'ın rivayet ettiğine göre Abdullah (b. Mes'ud) şöyle demiştir: Kim yarın Müslüman olarak Allah'ın (cc) huzuruna varmak isterse, şu beş vakit namazı, namaz için ezan okunan yerde (yani mescitte) kılmaya özen göstersin. Şüphesiz bu namazlar hidayet sünnetlerindendir. Allah (cc) Peygamberinize (sav) hidayet yoluna ulaştıran sünnetler vermiştir. Ömrüm üzerine yemin ederim ki, her biriniz namazını evinde kılarsa, Nebinizin (sav) sünnetini terk etmiş olursunuz. Nebi’nizin (sav) sünnetini terk ettiğinizde de doğru yoldan şaşarsınız. Ben aramızda ancak nifakı açıkça bilinen münafıkların cemaatten geri kaldığını (cemaate katılmadığını) bilirim. Yine ben bir kişinin iki kişi arasında arasında zorlanarak yürümeye çalışmak suretiyle bile olsa saftaki yerini aldığını görmüşümdür. Müslüman bir kimse abdest alır, bu abdestinin güzel olmasına özen gösterirse, sonra da namaz kılmak niyetiyle bir mescide giderse, sonra da namaza yürüyerek giderse, attığı her bir adım sebebiyle Allah (cc) onun derecesini bir seviye yükseltir ve ondan bir günahı siler.


    Öneri Formu
10740 İM000777 İbn Mâce, Mesâcid, 14

Bize Kuteybe, ona Süfyân b. Uyeyne, ona Muhammed b. Münkedir ve Ebu Nadr Sâlim, onlara Ubeydullah b. Ebu Râfi, ona da Ebu Râfi ve başkası, merfu olarak şöyle rivayet ettiler: "Sizden birini, kendisine emrettiğim ya da yasakladığım bir hüküm geldiğinde, koltuğuna yaslanmış bir vaziyette 'bilmiyorum, bizler (sadece) Allah'ın kitabında bulduğumuza uyarız' derken görmeyeyim." [Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, hasen-sahih bir hadistir. Bazıları bu hadisi, Süfyân'dan, o İbn Münkedir'den, o da Nebî (sav)'den mürsel olarak rivayet etmiştir. Ebu Nadr Salim de, Ubeydullah b. Ebu Râfi'den, o babası (Ebu Râfi'den), o da Nebî (sav)'den (muttasıl olarak) rivayet etmiştir. İbn Uyeyne, bu hadisin tariklerini tek tek rivayet ettiğinde Muhammed b. Münkedir'in hadisi ile Ebu Nadr Salim'in hadisi arasındaki ittisal durumunu açıklar, iki tariki birleştirip rivayet ettiğinde ise bu şekilde rivayet ederdi. Ebu Râfi, Nebî (sav)'in mevlası olup ismi, Eslem'dir.]


    Öneri Formu
15781 T002663 Tirmizi, İlim, 10

Bize Kuteybe, ona Süfyân b. Uyeyne, ona Muhammed b. Münkedir ve Ebu Nadr Sâlim, onlara Ubeydullah b. Ebu Râfi, ona da Ebu Râfi ve başkası, merfu olarak şöyle rivayet ettiler: "Sizden birini, kendisine emrettiğim ya da yasakladığım bir hüküm geldiğinde, koltuğuna yaslanmış bir vaziyette 'bilmiyorum, bizler (sadece) Allah'ın kitabında bulduğumuza uyarız' derken görmeyeyim." [Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, hasen-sahih bir hadistir. Bazıları bu hadisi, Süfyân'dan, o İbn Münkedir'den, o da Nebî (sav)'den mürsel olarak rivayet etmiştir. Ebu Nadr Salim de, Ubeydullah b. Ebu Râfi'den, o babası (Ebu Râfi'den), o da Nebî (sav)'den (muttasıl olarak) rivayet etmiştir. İbn Uyeyne, bu hadisin tariklerini tek tek rivayet ettiğinde Muhammed b. Münkedir'in hadisi ile Ebu Nadr Salim'in hadisi arasındaki ittisal durumunu açıklar, iki tariki birleştirip rivayet ettiğinde ise bu şekilde rivayet ederdi. Ebu Râfi, Nebî (sav)'in mevlası olup ismi, Eslem'dir.]


    Öneri Formu
280065 T002663-2 Tirmizi, İlim, 10