Bize Muhammed b. Yahya, ona Malik, ona Sümey, ona Ebû Salih, ona da Ebu Hureyre 'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"İmam, 'semiallahu limen hamideh' dediği vakit siz de 'Allahumme Rabbenâ leke’l-hamd' deyiniz. Çünkü kimin sözü meleklerin sözlerine denk düşerse ona geçmiş günahları bağışlanır."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
3122, M000913
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى قَالَ قَرَأْتُ عَلَى مَالِكٍ عَنْ سُمَىٍّ عَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ "إِذَا قَالَ الإِمَامُ سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ. فَقُولُوا اللَّهُمَّ رَبَّنَا لَكَ الْحَمْدُ. فَإِنَّهُ مَنْ وَافَقَ قَوْلُهُ قَوْلَ الْمَلاَئِكَةِ غُفِرَ لَهُ مَا تَقَدَّمَ مِنْ ذَنْبِهِ."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Yahya, ona Malik, ona Sümey, ona Ebû Salih, ona da Ebu Hureyre 'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"İmam, 'semiallahu limen hamideh' dediği vakit siz de 'Allahumme Rabbenâ leke’l-hamd' deyiniz. Çünkü kimin sözü meleklerin sözlerine denk düşerse ona geçmiş günahları bağışlanır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salât 913, /173
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebû Salih es-Semmân (Ebû Sâlih Zekvân b. Abdillâh et-Teymî)
3. Sümey el-Kuraşi (Sümey)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Zekeriyya Yahya b. Yahya en-Neysâbûrî (Yahya b. Yahya b. Bekir b. Abdurrahman)
Konular:
Amel, günahlara kefaret olan ameller
KTB, GÜNAH
KTB, NAMAZ,
Namaz, eda keyfiyeti/kılınış şekli
Namaz, günahların affına vesile olması
Namaz, kılınış şekli/nasıl kılınacağı
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Muhammed b. Cafer, ona Şube; (T)
Bize Ubeydullah b. Muaz –lafız ona ait olmak üzere- ona babası, ona Şube, ona rivayet ettiğine göre Ya'lâ b. Ata, ona Ebu Alkame, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Şüphesiz imam (müminler için) bir kalkandır. İmam oturarak namaz kıldığında, siz de oturarak kılın. İmam 'Semiallâhu limen hamideh' dediğinde siz de 'Allâhumme Rabbenâ leke'l-hamd' deyin. Şayet yerdekinin sözü, göktekilerin sözüne denk düşerse, onun geçmiş günahları bağışlanır."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
3451, M000934
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ ح وَحَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ مُعَاذٍ - وَاللَّفْظُ لَهُ - حَدَّثَنَا أَبِى حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ يَعْلَى - وَهُوَ ابْنُ عَطَاءٍ - سَمِعَ أَبَا عَلْقَمَةَ سَمِعَ أَبَا هُرَيْرَةَ يَقُولُ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم "إِنَّمَا الإِمَامُ جُنَّةٌ فَإِذَا صَلَّى قَاعِدًا فَصَلُّوا قُعُودًا وَإِذَا قَالَ سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ. فَقُولُوا اللَّهُمَّ رَبَّنَا لَكَ الْحَمْدُ. فَإِذَا وَافَقَ قَوْلُ أَهْلِ الأَرْضِ قَوْلَ أَهْلِ السَّمَاءِ غُفِرَ لَهُ مَا تَقَدَّمَ مِنْ ذَنْبِهِ."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Muhammed b. Cafer, ona Şube; (T)
Bize Ubeydullah b. Muaz –lafız ona ait olmak üzere- ona babası, ona Şube, ona rivayet ettiğine göre Ya'lâ b. Ata, ona Ebu Alkame, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Şüphesiz imam (müminler için) bir kalkandır. İmam oturarak namaz kıldığında, siz de oturarak kılın. İmam 'Semiallâhu limen hamideh' dediğinde siz de 'Allâhumme Rabbenâ leke'l-hamd' deyin. Şayet yerdekinin sözü, göktekilerin sözüne denk düşerse, onun geçmiş günahları bağışlanır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salât 934, /175
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Alkame el-Mısrî (Ebu Alkame)
3. Ya'la b. Ata el-Amirî (Ya'la b. Ata)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Ebu Müsenna Muaz b. Muaz el-Anberî (Muaz b. Muaz b. Nasr b. Hassan b. Hur b. Malik)
6. Ebu Amr Ubeydullah b. Muaz el-Anberî (Ubeydullah b. Muaz b. Muaz b. Nasr)
Konular:
Amel, günahlara kefaret olan ameller
İbadet, Namaz
KTB, GÜNAH
KTB, NAMAZ,
Namaz, âmin demenin fazileti
Namaz, imama uyanın kıraati
Namaz, kılınış şekli/nasıl kılınacağı
Namaz, namaz
Namaz, Namazda imamet, duruşu, kişi sayısı vs
Namaz, Namazda mekruh fiiller
Namaz, Namazda rukû'
Namaz, secde, okunacak dualar vs,
Namaz, tekbir
Bize Ebu Velid et-Tayâlisî, ona Hemmâm, ona İshak b. Abdullah, ona Ali b. Yahya b. Hallâd, ona babası (Yahya b. Hallâd), ona amcası Rifâa b. Râfi - ki Rifâa ve kardeşi Malik Bedir ashabındandır- şöyle rivayet etmiştir:
"Bizler Rasulullah’ın (sav) etrafında oturmakta iken yahut da Rasulullah (sav) oturmuş biz de etrafında bulunuyorken [–ifadede şüpheye düşen ravi Hemmam’dır-] bir adam içeri giriverdi, kıbleye dönerek namaz kıldı. Namazını bitirdikten sonra gelip Rasulullah’a (sav) ve yanında bulunanlara selam verdi. Rasulullah (sav) 'Ve aleyke’s-selam, geri dön namaz kıl, çünkü sen namaz kılmadın' buyurdu. Adam geri döndü ve namaz kıldı. Bizler de onun namazını gözlemeye başladık. Namazının neresini kusurlu gördüğünü bilmiyorduk. Adam namazını bitirince yine geldi, Rasulullah (sav) ve yanında bulunanlara selam verdi. Nebi (sav) ona tekrar 'Ve aleyke’s-selam, geri dön namaz kıl, çünkü sen namaz kılmadın' buyurdu. Hemmâm der ki: Bunu ona iki defa mı, yoksa üç defa mı yapmasını emretti, bilemiyorum. Adam 'Elimden geleni yaptım. Namazımın neresini kusurlu bulduğunu bilemiyorum' dedi. Rasulullah (sav) 'Herhangi birinizin, namazı Aziz ve Celil Allah’ın kendisine emrettiği gibi iyice abdest almadığı sürece tamam olmaz. Bunun için yüzünü ve dirseklerine kadar ellerini yıkar, başını mesh eder, topuklarına kadar da ayaklarını (yıkar), sonra Allahu Ekber der ve Fatiha'yı, ardından Kur’ân’ı Kerim’den, Aziz ve Celil Allah’ın izin verdiği kadarıyla (bir zamm-ı süre) okur, sonra Allahu Ekber deyip rükûa varır. Bu arada avuçlarını dizlerinin üzerine koyar. Ta ki eklemleri yerli yerine oturup gevşeyinceye kadar böyle yapar ve 'Semiallahu limen hamideh' diyerek belini iyice doğrultup her bir kemik yerli yerine oturuncaya kadar doğrulur sonra Allahu Ekber diyerek secdeye varır, secdede yüzünü yere iyice koyar. [Hemmam der ki: Hz. Peygamber (sav) Belki de] Eklemleri yerli yerince oturuncaya ve gevşeyinceye kadar alnını yere koyar [ da demiştir.] Sonra tekbir alır ve belini de dümdüz tutarak, makatı üzerinde oturur' diyerek namazı bu şekilde dört rekâtı ile sonuna kadar anlattı, sonra da 'İşte bunları böylece yapmadıkça hiçbirinizin namazı tamam olmaz' buyurdu."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
40056, DM001368
Hadis:
- أَخْبَرَنَا أَبُو الْوَلِيدِ الطَّيَالِسِىُّ حَدَّثَنَا هَمَّامٌ حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ عَنْ عَلِىِّ بْنِ يَحْيَى بْنِ خَلاَّدٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَمِّهِ : رِفَاعَةَ بْنِ رَافِعٍ - وَكَانَ رِفَاعَةُ وَمَالِكُ ابْنَىْ رَافِعٍ أَخَوَيْنِ مِنْ أَهْلِ بَدْرٍ - قَالَ : بَيْنَمَا نَحْنُ جُلُوسٌ حَوْلَ رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- أَوْ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- جَالِسٌ وَنَحْنُ حَوْلَهُ - شَكَّ هَمَّامٌ - إِذْ دَخَلَ رَجُلٌ فَاسْتَقْبَلَ الْقِبْلَةَ فَصَلَّى ، فَلَمَّا قَضَى الصَّلاَةَ جَاءَ فَسَلَّمَ عَلَى رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- وَعَلَى الْقَوْمِ ، فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« وَعَلَيْكَ ، ارْجِعْ فَصَلِّ فَإِنَّكَ لَمْ تُصَلِّ ». فَرَجَعَ الرَّجُلُ فَصَلَّى ، وَجَعَلْنَا نَرْمُقُ صَلاَتَهُ لاَ نَدْرِى مَا يَعِيبُ مِنْهَا ، فَلَمَّا قَضَى صَلاَتَهُ جَاءَ فَسَلَّمَ عَلَى رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- وَعَلَى الْقَوْمِ ، فَقَالَ لَهُ النَّبِىُّ -صلى الله عليه وسلم- :« وَعَلَيْكَ ، ارْجِعْ فَصَلِّ فَإِنَّكَ لَمْ تُصَلِّ ». قَالَ هَمَّامٌ : فَلاَ أَدْرِى أَمَرَهُ بِذَلِكَ مَرَّتَيْنِ أَوْ ثَلاَثاً. قَالَ الرَّجُلُ : مَا أَلَوْتُ ، فَلاَ أَدْرِى مَا عِبْتَ عَلَىَّ مِنْ صَلاَتِى. فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« إِنَّهَا لاَ تَتِمُّ صَلاَةُ أَحَدِكُمْ حَتَّى يُسْبِغَ الْوُضُوءَ كَمَا أَمَرَهُ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ ، فَيَغْسِلُ وَجْهَهُ وَيَدَيْهِ إِلَى الْمِرْفَقَيْنِ ، وَيَمْسَحُ بِرَأْسِهِ وَرِجْلَيْهِ إِلَى الْكَعْبَيْنِ ، ثُمَّ يُكَبِّرُ اللَّهَ وَيَحْمَدُهُ ، ثُمَّ يَقْرَأُ مِنَ الْقُرْآنِ مَا أَذِنَ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ لَهُ فِيهِ ، ثُمَّ يُكَبِّرُ فَيَرْكَعُ فَيَضَعُ كَفَّيْهِ عَلَى رُكْبَتَيْهِ حَتَّى تَطْمَئِنَّ مَفَاصِلُهُ وَتَسْتَرْخِىَ وَيَقُولُ : سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ فَيَسْتَوِى قَائِماً حَتَّى يُقِيمَ صُلْبَهُ فَيَأْخُذَ كُلُّ عَظْمٍ مَأْخَذَهُ ، ثُمَّ يُكَبِّرُ فَيَسْجُدُ فَيُمَكِّنُ وَجْهَهُ ». قَالَ هَمَّامٌ وَرُبَّمَا قَالَ :« جَبْهَتَهُ مِنَ الأَرْضِ حَتَّى تَطْمَئِنَّ مَفَاصِلُهُ وَتَسْتَرْخِىَ ، ثُمَّ يُكَبِّرُ فَيَسْتَوِى قَاعِداً عَلَى مَقْعَدِهِ وَيُقِيمُ صُلْبَهُ ». فَوَصَفَ الصَّلاَةَ هَكَذَا أَرْبَعَ رَكَعَاتٍ حَتَّى فَرَغَ :« لاَ تَتِمُّ صَلاَةُ أَحَدِكُمْ حَتَّى يَفْعَلَ ذَلِكَ ».
Tercemesi:
Bize Ebu Velid et-Tayâlisî, ona Hemmâm, ona İshak b. Abdullah, ona Ali b. Yahya b. Hallâd, ona babası (Yahya b. Hallâd), ona amcası Rifâa b. Râfi - ki Rifâa ve kardeşi Malik Bedir ashabındandır- şöyle rivayet etmiştir:
"Bizler Rasulullah’ın (sav) etrafında oturmakta iken yahut da Rasulullah (sav) oturmuş biz de etrafında bulunuyorken [–ifadede şüpheye düşen ravi Hemmam’dır-] bir adam içeri giriverdi, kıbleye dönerek namaz kıldı. Namazını bitirdikten sonra gelip Rasulullah’a (sav) ve yanında bulunanlara selam verdi. Rasulullah (sav) 'Ve aleyke’s-selam, geri dön namaz kıl, çünkü sen namaz kılmadın' buyurdu. Adam geri döndü ve namaz kıldı. Bizler de onun namazını gözlemeye başladık. Namazının neresini kusurlu gördüğünü bilmiyorduk. Adam namazını bitirince yine geldi, Rasulullah (sav) ve yanında bulunanlara selam verdi. Nebi (sav) ona tekrar 'Ve aleyke’s-selam, geri dön namaz kıl, çünkü sen namaz kılmadın' buyurdu. Hemmâm der ki: Bunu ona iki defa mı, yoksa üç defa mı yapmasını emretti, bilemiyorum. Adam 'Elimden geleni yaptım. Namazımın neresini kusurlu bulduğunu bilemiyorum' dedi. Rasulullah (sav) 'Herhangi birinizin, namazı Aziz ve Celil Allah’ın kendisine emrettiği gibi iyice abdest almadığı sürece tamam olmaz. Bunun için yüzünü ve dirseklerine kadar ellerini yıkar, başını mesh eder, topuklarına kadar da ayaklarını (yıkar), sonra Allahu Ekber der ve Fatiha'yı, ardından Kur’ân’ı Kerim’den, Aziz ve Celil Allah’ın izin verdiği kadarıyla (bir zamm-ı süre) okur, sonra Allahu Ekber deyip rükûa varır. Bu arada avuçlarını dizlerinin üzerine koyar. Ta ki eklemleri yerli yerine oturup gevşeyinceye kadar böyle yapar ve 'Semiallahu limen hamideh' diyerek belini iyice doğrultup her bir kemik yerli yerine oturuncaya kadar doğrulur sonra Allahu Ekber diyerek secdeye varır, secdede yüzünü yere iyice koyar. [Hemmam der ki: Hz. Peygamber (sav) Belki de] Eklemleri yerli yerince oturuncaya ve gevşeyinceye kadar alnını yere koyar [ da demiştir.] Sonra tekbir alır ve belini de dümdüz tutarak, makatı üzerinde oturur' diyerek namazı bu şekilde dört rekâtı ile sonuna kadar anlattı, sonra da 'İşte bunları böylece yapmadıkça hiçbirinizin namazı tamam olmaz' buyurdu."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Salât 78, 2/839
Senetler:
1. Ebu Muaz Rifa'a b. Rafi' ez-Zürakî (Rifa'a b. Rafi' b. Malik b. Malik b. Aclan)
2. Ebu Ali Yahya b. Hallad el-Ensari (Yahya b. Hallad b. Râfi' b. Malik b. Aclan)
3. Ebu Yahya Ali b. Yahya el-Ensari (Ali b. Yahya b. Hallad b. Râfi' b. Malik)
4. Ebu Yahya İshak b. Abdullah el-Ensârî (İshak b. Abdullah b. Zeyd b. Sehl)
5. Ebu Abdullah Hemmâm b. Yahya el-Avzî (Hemmâm b. Yahya b. Dinar)
6. Ebu Velid Hişam b. Abdülmelik el-Bahilî (Hişam b. Abdülmelik)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, kılınış şekli/nasıl kılınacağı
Namaz, ta'dil-i erkâna riayet
Bize Kuteybe, ona Malik, ona Sümey, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hüreyre'den rivayet edildiğine göre, Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"İmam 'Semiallahü limen hamideh' dediğinde sizler 'Rabbena ve lekel hamd' deyiniz. Kimin bu söylediği duası meleklerin duasına denk gelirse geçmiş günahları affedilir."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
25018, N001064
Hadis:
أَخْبَرَنَا قُتَيْبَةُ عَنْ مَالِكٍ عَنْ سُمَىٍّ عَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « إِذَا قَالَ الإِمَامُ سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ فَقُولُوا رَبَّنَا وَلَكَ الْحَمْدُ فَإِنَّ مَنْ وَافَقَ قَوْلُهُ قَوْلَ الْمَلاَئِكَةِ غُفِرَ لَهُ مَا تَقَدَّمَ مِنْ ذَنْبِهِ » .
Tercemesi:
Bize Kuteybe, ona Malik, ona Sümey, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hüreyre'den rivayet edildiğine göre, Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"İmam 'Semiallahü limen hamideh' dediğinde sizler 'Rabbena ve lekel hamd' deyiniz. Kimin bu söylediği duası meleklerin duasına denk gelirse geçmiş günahları affedilir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Tatbîk 23, /2155
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebû Salih es-Semmân (Ebû Sâlih Zekvân b. Abdillâh et-Teymî)
3. Sümey el-Kuraşi (Sümey)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Amel, günahlara kefaret olan ameller
KTB, GÜNAH
Namaz, cemaatle
Namaz, kılınış şekli/nasıl kılınacağı
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى قَالَ قَرَأْتُ عَلَى مَالِكٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ سَعِيدِ بْنِ الْمُسَيَّبِ وَأَبِى سَلَمَةَ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ أَنَّهُمَا أَخْبَرَاهُ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « إِذَا أَمَّنَ الإِمَامُ فَأَمِّنُوا فَإِنَّهُ مَنْ وَافَقَ تَأْمِينُهُ تَأْمِينَ الْمَلاَئِكَةِ غُفِرَ لَهُ مَا تَقَدَّمَ مِنْ ذَنْبِهِ » . قَالَ ابْنُ شِهَابٍ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « آمِينَ » .
Bize Yahya b. Yahya, ona Malik, ona İbn Şihab, ona Said b. Müseyyeb ve Ebu Seleme b. Abdurrahman, o ikisine de Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir.
"İmam, âmin dediğinde siz de âmin deyiniz. Kimin âmin demesi meleklerin âmin demesine denk düşerse işlemiş olduğu günahları affedilir."
[İbn Şihâb, Hz Peygamber'in de (imam olduğu halde) âmin dediğini nakletmiştir.]
Öneri Formu
Hadis Id, No:
273307, M000915-2
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى قَالَ قَرَأْتُ عَلَى مَالِكٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ سَعِيدِ بْنِ الْمُسَيَّبِ وَأَبِى سَلَمَةَ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ أَنَّهُمَا أَخْبَرَاهُ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « إِذَا أَمَّنَ الإِمَامُ فَأَمِّنُوا فَإِنَّهُ مَنْ وَافَقَ تَأْمِينُهُ تَأْمِينَ الْمَلاَئِكَةِ غُفِرَ لَهُ مَا تَقَدَّمَ مِنْ ذَنْبِهِ » . قَالَ ابْنُ شِهَابٍ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « آمِينَ » .
Tercemesi:
Bize Yahya b. Yahya, ona Malik, ona İbn Şihab, ona Said b. Müseyyeb ve Ebu Seleme b. Abdurrahman, o ikisine de Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir.
"İmam, âmin dediğinde siz de âmin deyiniz. Kimin âmin demesi meleklerin âmin demesine denk düşerse işlemiş olduğu günahları affedilir."
[İbn Şihâb, Hz Peygamber'in de (imam olduğu halde) âmin dediğini nakletmiştir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salât 915, /173
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Said b. Müseyyeb el-Kuraşî (Said b. Müseyyeb b. Hazn b. Ebu Vehb)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Zekeriyya Yahya b. Yahya en-Neysâbûrî (Yahya b. Yahya b. Bekir b. Abdurrahman)
Konular:
Amel, günahlara kefaret olan ameller
Dua, duaya amin demek
KTB, DUA
KTB, GÜNAH
KTB, NAMAZ,
Namaz, amin demek
Namaz, günahların affına vesile olması
Namaz, kılınış şekli/nasıl kılınacağı
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Muhammed b. Cafer, ona Şube; (T)
Bize Ubeydullah b. Muaz –lafız ona ait olmak üzere- ona babası, ona Şube, ona rivayet ettiğine göre Ya'lâ b. Ata, ona Ebu Alkame, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Şüphesiz imam (müminler için) bir kalkandır. İmam oturarak namaz kıldığında, siz de oturarak kılın. İmam 'Semiallâhu limen hamideh' dediğinde siz de 'Allâhumme Rabbenâ leke'l-hamd' deyin. Şayet yerdekinin sözü, göktekilerin sözüne denk düşerse, onun geçmiş günahları bağışlanır."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
281493, M000934-2
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ ح وَحَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ مُعَاذٍ - وَاللَّفْظُ لَهُ - حَدَّثَنَا أَبِى حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ يَعْلَى - وَهُوَ ابْنُ عَطَاءٍ - سَمِعَ أَبَا عَلْقَمَةَ سَمِعَ أَبَا هُرَيْرَةَ يَقُولُ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنَّمَا الإِمَامُ جُنَّةٌ فَإِذَا صَلَّى قَاعِدًا فَصَلُّوا قُعُودًا وَإِذَا قَالَ سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ . فَقُولُوا اللَّهُمَّ رَبَّنَا لَكَ الْحَمْدُ . فَإِذَا وَافَقَ قَوْلُ أَهْلِ الأَرْضِ قَوْلَ أَهْلِ السَّمَاءِ غُفِرَ لَهُ مَا تَقَدَّمَ مِنْ ذَنْبِهِ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Muhammed b. Cafer, ona Şube; (T)
Bize Ubeydullah b. Muaz –lafız ona ait olmak üzere- ona babası, ona Şube, ona rivayet ettiğine göre Ya'lâ b. Ata, ona Ebu Alkame, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Şüphesiz imam (müminler için) bir kalkandır. İmam oturarak namaz kıldığında, siz de oturarak kılın. İmam 'Semiallâhu limen hamideh' dediğinde siz de 'Allâhumme Rabbenâ leke'l-hamd' deyin. Şayet yerdekinin sözü, göktekilerin sözüne denk düşerse, onun geçmiş günahları bağışlanır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salât 934, /175
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Alkame el-Mısrî (Ebu Alkame)
3. Ya'la b. Ata el-Amirî (Ya'la b. Ata)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Gunder Muhammed b. Cafer el-Hüzelî (Muhammed b. Cafer el-Hüzeli)
6. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
Konular:
Amel, günahlara kefaret olan ameller
İbadet, Namaz
KTB, GÜNAH
KTB, NAMAZ,
Namaz, âmin demenin fazileti
Namaz, imama uyanın kıraati
Namaz, kılınış şekli/nasıl kılınacağı
Namaz, namaz
Namaz, Namazda imamet, duruşu, kişi sayısı vs
Namaz, Namazda mekruh fiiller
Namaz, Namazda rukû'
Namaz, secde, okunacak dualar vs,
Namaz, tekbir