Öneri Formu
Hadis Id, No:
28946, N001782
Hadis:
أَخْبَرَنَا إِسْمَاعِيلُ بْنُ مَسْعُودٍ قَالَ حَدَّثَنَا خَالِدٌ قَالَ حَدَّثَنَا هِشَامٌ قَالَ حَدَّثَنَا يَحْيَى عَنْ أَبِى سَلَمَةَ أَنَّهُ سَأَلَ عَائِشَةَ عَنْ صَلاَةِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِاللَّيْلِ قَالَتْ كَانَ يُصَلِّى ثَلاَثَ عَشْرَةَ رَكْعَةً يُصَلِّى ثَمَانَ رَكَعَاتٍ ثُمَّ يُوتِرُ ثُمَّ يُصَلِّى رَكْعَتَيْنِ وَهُوَ جَالِسٌ فَإِذَا أَرَادَ أَنْ يَرْكَعَ قَامَ فَرَكَعَ وَيُصَلِّى رَكْعَتَيْنِ بَيْنَ الأَذَانِ وَالإِقَامَةِ فِى صَلاَةِ الصُّبْحِ .
Tercemesi:
Bize İsmail b. Mesud, ona Halid (b. Haris), ona Hişam (b. Ebu Abdullah), ona Yahya (b. Said), ona Ebu Seleme (b. Abdurrahman) o da Aişe'ye (bt. Ebu Bekir) Hz. Peygamber'in gece namazını sormuştur. Hz. Aişe de şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav) geceleyin on üç rekat namaz kılardı. Önce sekiz rekat kılardı. Dokuzuncu rekatı da vitir namazı olarak kılardı. Sonra oturarak iki rekat daha kılardı. Bu son iki rekatında rükü yapmak istediğinde kalkıp rükü yapardı. Sonra da ezan ile kamet arasında iki rekat sabah namazını (sünnetini) kılardı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Kıyâmü'l-leyl ve tatavvu'ü'n-nehâr 60, /2205
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Said Yahyâ b. Saîd el-Ensârî (Yahyâ b. Saîd b. Kays b. Amr)
4. Hişam b. Ebu Abdullah ed-Destevâî (Hişam b. Senber)
5. Halid b. Haris el-Hüceymî (Halid b. Haris b. Selim b. Süleyman)
6. İsmail b. Mesud el-Cahderi (İsmail b. Mesud)
Konular:
Namaz, sabah namazı
Namaz, Teheccüt namazı
Vitir Namazı, Vitir namazı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
263761, MAH000496
Hadis:
496 - حَدَّثني سَعِيدُ بْنُ عَامِرٍ، عَنْ عَوْفٍ، عَنْ زُرَارَةَ بْنِ أَوْفَى، عَنْ عَبْدِ اللهِ بْنِ سَلاَمٍ، قَالَ: لَمَّا قَدِمَ النَّبِيُّ صَلى الله عَلَيه وسَلم الْمَدِينَةَ اسْتَشْرَفَهُ النَّاسُ قَالُوا: قَدِمَ رَسُولُ اللهِ صَلى الله عَلَيه وسَلم، قَدِمَ رَسُولُ اللهِ, قَالَ: فَخَرَجْتُ فِيمَنْ خَرَجَ، فَلَمَّا رَأَيْتُ وَجْهَهُ عَرَفْتُ أَنَّهُ لَيْسَ بِوَجْهِ كَذَّابٍ، فَكَانَ أَوَّلُ مَا سَمِعْتُهُ يَقُولُ: أَيُّهَا النَّاسُ، أَفْشُوا السَّلاَمَ، وَأَطْعِمُوا الطَّعَامَ، وَصَلُّوا وَالنَّاسُ نِيَامٌ، وَادْخُلُوا الْجَنَّةَ بِسَلاَمٍ.
Tercemesi:
Bize Said b. Amir, ona Avf, ona da Zürare b. Evfa, Abdullah b. Selam'ın şöyle dediğini rivayet etti.
"Rasûlullah (s.a.v.) Medine'ye geldiğinde, ki insanlar onun gelişini yüksek bir yerden gözetlemekteydiler, "Rasûlullah (s.a.v.) geldi, Rasûlullah (s.a.v.) geldi" (diye) seslendiler." (Abdullah b. Selam devamla şöyle) dedi;
"(yollara) çıkanlar arasında ben de çıktım. Yüzünü gördüğümde bu yüzün bir yalancının yüzü olmadığını anladım. (Ondan) İşittiğim ilk şey onun şu sözleridir "Selamı yayınız, yemek yediriniz ve insanlar uyurken namaz kılınız ki emân içerisinde cennete giresiniz.""
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abd b. Humeyd, Müntehab Müsned-i Abd b. Humeyd, Abdullah b. Selam 496, 1/569
Senetler:
1. Ebu Yusuf Abdullah b. Selam (Abdullah b. Selam b. el- Hâris)
2. Ebu Hâcib Zürâre b. Evfâ el-Haraşî (Zürare b. Evfa)
3. Ebu Sehl Avf b. Ebu Cemîle el-A'râbî (Avf b. Bendûye)
4. Ebu Muhammed Said b. Amir ed-Dube'î (Said b. Amir)
Konular:
KTB, SELAM
Namaz, Teheccüt namazı
Selam, selamı yaymak
Teşvik edilenler, Yemek yedirmek, fazileti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
30495, B007499
Hadis:
حَدَّثَنَا مَحْمُودٌ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ أَخْبَرَنَا ابْنُ جُرَيْجٍ أَخْبَرَنِى سُلَيْمَانُ الأَحْوَلُ أَنَّ طَاوُسًا أَخْبَرَهُ أَنَّهُ سَمِعَ ابْنَ عَبَّاسٍ يَقُولُ كَانَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم إِذَا تَهَجَّدَ مِنَ اللَّيْلِ قَالَ « اللَّهُمَّ لَكَ الْحَمْدُ أَنْتَ نُورُ السَّمَوَاتِ وَالأَرْضِ ، وَلَكَ الْحَمْدُ أَنْتَ قَيِّمُ السَّمَوَاتِ وَالأَرْضِ ، وَلَكَ الْحَمْدُ أَنْتَ رَبُّ السَّمَوَاتِ وَالأَرْضِ ، وَمَنْ فِيهِنَّ أَنْتَ الْحَقُّ ، وَوَعْدُكَ الْحَقُّ وَقَوْلُكَ الْحَقُّ ، وَلِقَاؤُكَ الْحَقُّ ، وَالْجَنَّةُ حَقٌّ ، وَالنَّارُ حَقٌّ ، وَالنَّبِيُّونَ حَقٌّ ، وَالسَّاعَةُ حَقٌّ ، اللَّهُمَّ لَكَ أَسْلَمْتُ ، وَبِكَ آمَنْتُ ، وَعَلَيْكَ تَوَكَّلْتُ ، وَإِلَيْكَ أَنَبْتُ ، وَبِكَ خَاصَمْتُ ، وَإِلَيْكَ حَاكَمْتُ ، فَاغْفِرْ لِى مَا قَدَّمْتُ وَمَا أَخَّرْتُ ، وَمَا أَسْرَرْتُ وَمَا أَعْلَنْتُ ، أَنْتَ إِلَهِى ، لاَ إِلَهَ إِلاَّ أَنْتَ » .
Tercemesi:
Bize Süleyman el-Ahvel haber verdi ki, ona da Tâvûs haber vermiştir. O da İbn Abbâs(R)'tan şöyle derken işitmiştir: Peygamber (S) geceden bir kısmında tehecctid namazı kıldığında şöyle derdi:
"Allah'ım, her hamd Sen'in içindir. Sen göklerin ve Yer'in nurusun. Hamd Sana mahsûstur. Sen göklerin ve Yer'in daimî tedbîr edicisisin. Hamd Sana mahsûstur. Sen göklerin, Yer'in ve bunlardaki herşeyin Rabb'isin. Sen Hakk'sın. Va'din de haktır. Sen'insözün de ancak haktır. Sana kavuşmak haktır. Cennet haktır. Cehennem de haktır. Peygamberler de haktır. Kıyametin kopması da haktır. Allah 'im! Ben kendimi yalnız Sana teslîm ettim. Yalnız Sana îmân ettim. Yalnız Sana güvenip dayandım. Yalnız Sana yöneldim. Yalnız Sana dayanarak mücâdele ettim. Aramızda yalnız Seni hakem kıldım. Benim önceden işlediğim, sonra işlerim sandığım, gizli yaptığım ve açıktan işlediğim bütün günâhlarımı mağfiret eyle. ibâdete lâyık tanrı ancak Sen'sin. Sen'den başka hiçbir ilâh yoktur"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Tevhid 35, 2/767
Senetler:
()
Konular:
Dua, geceleri yapılacak dualar
Kavramlar, hak
Namaz, Teheccüt namazı