Bize Ebû Abdullah el-Hafız ile Ebû Bekir Ahmed b. el-Hasan el-Kadî rivayet ett; Ebû Abdullah rivayetinde “kale”, el-Kadî’nin “haddesenâ” lafzını kullandı. Onlara Ebû Cafer Muhammed b. Ali b. Duhaym eş-Şeybânî, ona Ahmed b. Hâzim, ona Cafer b. Avn, ona Ebû Umeys, ona Avn b. Ebî Cuhayfe, ona da babasının rivayet ettiğine göre; Rasûlullah (sav) Selman ile Ebû’d-Derdâ’yı kardeş yapmıştı. Bir gün Selman Ebû’d-Derdâ’yı ziyarete gitmiş, evde karısı Ümmü’d-Derdâ’yı perişan bir vaziyette görmüştü. Kendisine;
“- Bu ne hâl, ya Ümmü’d-Derdâ?” diye sorunca da,
“- Kardeşin Ebû’d-Derdâ geceleri ibadet ediyor, gündüzleri de oruç tutuyor. Onun dünyevî ihtiyaçlarla hiç lgisi yoktur” dedi. Derken Ebû’d-Derdâ da geldi, selam verdi, sonra Selman’a yemek getirdi. Selman kendisine;
“- Hadi sen de ye” deyince, Ebû’d-Derdâ;
“- Ben oruçluyum” dedi. Selman da,
“- Sana ueminle söylüyorum, mutlaka orucunu bozmalısın. Sen yemedikçe ben de yemeyeceğim” dedi. Bunun üzerine birlikte yemeği yediler.
Sonra Selman geceyi de orada geçirdi. Geceleyin Ebû’d-Derdâ namaza kalkmak istedi, Selman ona mani oldu ve dedi ki:
“- Ya Ebû’d-Derdâ! Vücudunun sende hakkı vardır. Rabbinin sende hakkı vardır. Âilenin de sende hakkın vardır. Dolayısıyla bazen oruç tut, bazen tutma. Geceleri biraz namaz kıl, ama karının yanına da git. Böylece her hak sahibine hakkını ver.”
Sabahın aydınlığı yüzünü gösterince Selman,
“- Haydi şimdi istersen kalk!” dedi. Birlikte kalktılar, abdest aldılar, bir miktar namaz kıldılar, sonra da sabah namazı için evden çıktılar. Ebû’d-Derdâ, Selman’ın söylediklerini kendisine haber vermek için Rasûlullah’a (sav) yaklaştı. Olanları anlatınce, Rasûlullah (sav) şunları söyledi:
“- Ya Ebû’d-Derdâ! Selman’ın da sana söylediği gibi vücudunun sende hakkı vardır.”
Bunu el-Buhârî es-Sahîh’de Bundâr vasıtasıyla Cafer b. Avn’dan rivayet etmiştir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
145170, BS008418
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو عَبْدِ اللَّهِ الْحَافِظُ وَأَبُو بَكْرٍ : أَحْمَدُ بْنُ الْحَسَنِ الْقَاضِى قَالَ أَبُو عَبْدِ اللَّهِ أَخْبَرَنِى وَقَالَ الْقَاضِى حَدَّثَنِا أَبُو جَعْفَرٍ : مُحَمَّدُ بْنُ عَلِىِّ بْنِ دُحَيْمٍ الشَّيْبَانِىُّ حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ حَازِمٍ أَخْبَرَنَا جَعْفَرُ بْن عَوْنٍ أَخْبَرَنَا أَبُو عُمَيْسٍ عَنْ عَوْنِ بْنِ أَبِى جُحَيْفَةَ عَنْ أَبِيهِ : أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- آخَى بَيْنَ سَلْمَانَ وَبَيْنَ أَبِى الدَّرْدَاءِ قَالَ فَجَاءَهُ سَلْمَانُ يَزُورُهُ فَإِذَا أُمُّ الدَّرْدَاءِ مُتَبَذِّلَةٌ فَقَالَ : مَا شَأْنُكِ يَا أُمَّ الدَّرْدَاءِ؟ قَالَتْ : إِنَّ أَخَاكَ أَبَا الدَّرْدَاءِ يَقُومُ اللَّيْلَ وَيَصُومُ النَّهَارَ وَلَيْسَ لَهُ فِى شَىْءٍ مِنَ الدُّنْيَا حَاجَةٌ. فَجَاءَ أَبُو الدَّرْدَاءِ فَرَحَّبَ بِهِ وَقَرَّبَ إِلَيْهِ طَعَامًا فَقَالَ لَهُ سَلْمَانُ : اطْعَمْ قَالَ : إِنِّى صَائِمٌ. قَالَ : أَقْسَمْتُ عَلَيْكَ لَتُفْطِرَنَّهْ قَالَ : مَا أَنَا بِآكِلٍ حَتَّى تَأْكُلَ فَأَكَلَ مَعَهُ ، ثُمَّ بَاتَ عِنْدَهُ فَلَمَّا كَانَ مِنَ اللَّيْلِ أَرَادَ أَبُو الدَّرْدَاءِ أَنْ يَقُومَ فَمَنَعَهُ سَلْمَانُ وَقَالَ لَهُ : يَا أَبَا الدَّرْدَاءِ إِنْ لِجَسَدِكَ عَلَيْكَ حَقًّا ، وَلِرَبِّكَ عَلَيْكَ حَقًّا ، وَلأَهْلِكَ عَلَيْكَ حَقًّا. صُمْ وَأَفْطِرْ ، وَصَلِّ وَأْتِ أَهْلَكَ ، وَأَعْطِ كُلَّ ذِى حَقٍّ حَقَّهُ. فَلَمَّا كَانَ فِى وَجْهِ الصُّبْحِ قَالَ : قُمِ الآنَ إِنْ شِئْتَ قَالَ - فَقَامَا فَتَوَضَّآ ثُمَّ رَكَعَا ثُمَّ خَرَجَا إِلَى الصَّلاَةِ فَدَنَا أَبُو الدَّرْدَاءِ لِيُخُبِرَ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- بِالَّذِى أَمَرَهُ سَلْمَانُ فَقَالَ لَهُ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« يَا أَبَا الدَّرْدَاءِ إِنَّ لِجَسَدِكَ عَلَيْكَ حَقًّا مِثْلَ مَا قَالَ لَكَ سَلْمَانُ ». رَوَاهُ الْبُخَارِىُّ فِى الصَّحِيحِ عَنْ بُنْدَارٍ عَنْ جَعْفَرِ بْنِ عَوْنٍ.
Tercemesi:
Bize Ebû Abdullah el-Hafız ile Ebû Bekir Ahmed b. el-Hasan el-Kadî rivayet ett; Ebû Abdullah rivayetinde “kale”, el-Kadî’nin “haddesenâ” lafzını kullandı. Onlara Ebû Cafer Muhammed b. Ali b. Duhaym eş-Şeybânî, ona Ahmed b. Hâzim, ona Cafer b. Avn, ona Ebû Umeys, ona Avn b. Ebî Cuhayfe, ona da babasının rivayet ettiğine göre; Rasûlullah (sav) Selman ile Ebû’d-Derdâ’yı kardeş yapmıştı. Bir gün Selman Ebû’d-Derdâ’yı ziyarete gitmiş, evde karısı Ümmü’d-Derdâ’yı perişan bir vaziyette görmüştü. Kendisine;
“- Bu ne hâl, ya Ümmü’d-Derdâ?” diye sorunca da,
“- Kardeşin Ebû’d-Derdâ geceleri ibadet ediyor, gündüzleri de oruç tutuyor. Onun dünyevî ihtiyaçlarla hiç lgisi yoktur” dedi. Derken Ebû’d-Derdâ da geldi, selam verdi, sonra Selman’a yemek getirdi. Selman kendisine;
“- Hadi sen de ye” deyince, Ebû’d-Derdâ;
“- Ben oruçluyum” dedi. Selman da,
“- Sana ueminle söylüyorum, mutlaka orucunu bozmalısın. Sen yemedikçe ben de yemeyeceğim” dedi. Bunun üzerine birlikte yemeği yediler.
Sonra Selman geceyi de orada geçirdi. Geceleyin Ebû’d-Derdâ namaza kalkmak istedi, Selman ona mani oldu ve dedi ki:
“- Ya Ebû’d-Derdâ! Vücudunun sende hakkı vardır. Rabbinin sende hakkı vardır. Âilenin de sende hakkın vardır. Dolayısıyla bazen oruç tut, bazen tutma. Geceleri biraz namaz kıl, ama karının yanına da git. Böylece her hak sahibine hakkını ver.”
Sabahın aydınlığı yüzünü gösterince Selman,
“- Haydi şimdi istersen kalk!” dedi. Birlikte kalktılar, abdest aldılar, bir miktar namaz kıldılar, sonra da sabah namazı için evden çıktılar. Ebû’d-Derdâ, Selman’ın söylediklerini kendisine haber vermek için Rasûlullah’a (sav) yaklaştı. Olanları anlatınce, Rasûlullah (sav) şunları söyledi:
“- Ya Ebû’d-Derdâ! Selman’ın da sana söylediği gibi vücudunun sende hakkı vardır.”
Bunu el-Buhârî es-Sahîh’de Bundâr vasıtasıyla Cafer b. Avn’dan rivayet etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Savm 8418, 9/50
Senetler:
1. Ebu Cuhayfe Vehb b. Vehb es-Süvaî (Vehb b. Abdullah b. Cünade)
2. Avn b. Ebu Cuheyfe es-Süvâi (Avn b. Vehb b. Abdullah)
3. Ebu Umeys Utbe b. Abdullah el-Mesudi el-Hüzelî (Utbe b. Abdullah b. Utbe b. Abdullah b. Mesud)
4. Ebu Avn Cafer b. Avn el-Kuraşî (Cafer b. Avn b. Cafer b. Amr b. Hurets b. Osman b. Amr b. Abdullah b. Ömer b. Mahzûm)
5. Ahmed b. Hazim el-Ğifari (Ahmed b. Hazim b. Muhammed b. Yunus b. Kays)
6. Ebu Cafer Muhammed b. Ali eş-Şeybanî (Muhammed b. Ali b. Duhaym b. Keysan)
7. Hakim en-Nîsâbûrî (Muhammed b. Abdullah b. Hamdûye b. Nu'aym b. el-Hakem)
7. Ahmed b. Hasan el-Haraşî (Ahmed b. Hasan b. Ahmed b. Hafs b. Müslim b. Yezid b. Ali)
Konular:
Amel, amellerde itidali elden bırakmamak, aşırı gitmemek
Amel, devamlılık
Dünya, hayatının değeri ve değersizliği
Haklar, haklara saygı
Haklar, İnsan hakları
İbadet, Gece ibadeti
İkram, ikram etmek, paylaşmak
Namaz, Teheccüt namazı
Oruç, ara vermeden
Bize Said b. Amir, ona Avf, ona da Zürare b. Evfa, Abdullah b. Selam'ın şöyle dediğini rivayet etti. "Rasûlullah (sav) Medine'ye geldiğinde -ki insanlar onun gelişini yüksek bir yerden gözetliyorlardı-, "Rasûlullah (sav) geldi" (diye) seslendiler." (Abdullah b. Sellam devamla şöyle) dedi; "(karşılamaya) çıkanlar arasında ben de çıktım. Yüzünü gördüğümde bu yüzün bir yalancı yüzü olmadığını anladım. (Ondan) İşittiğim ilk sözler şunlar oldu: "Ey insanlar! Selamı yayın, yemek yedirin, sıla-i rahim yapın ve insanlar uyurken namaz kılın ki emân içerisinde cennete girin."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
45248, DM002674
Hadis:
أَخْبَرَنَا سَعِيدُ بْنُ عَامِرٍ عَنْ عَوْفٍ عَنْ زُرَارَةَ بْنِ أَوْفَى عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ سَلاَمٍ قَالَ : لَمَّا قَدِمَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- الْمَدِينَةَ اسْتَشْرَفَهُ النَّاسُ فَقَالُوا : قَدِمَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- قَالَ : فَخَرَجْتُ فِيمَنْ خَرَجَ فَلَمَّا رَأَيْتُ وَجْهَهُ عَرَفْتُ أَنَّ وَجْهَهُ لَيْسَ بِوَجْهِ كَذَّابٍ ، فَكَانَ أَوَّلَ مَا سَمِعْتُهُ يَقُولُ :« يَا أَيُّهَا النَّاسُ أَفْشُوا السَّلاَمَ وَأَطْعِمُوا الطَّعَامَ ، وَصِلُوا الأَرْحَامَ وَصَلُّوا وَالنَّاسُ نِيَامٌ ، تَدْخُلُوا الْجَنَّةَ بِسَلاَمٍ ».
Tercemesi:
Bize Said b. Amir, ona Avf, ona da Zürare b. Evfa, Abdullah b. Selam'ın şöyle dediğini rivayet etti. "Rasûlullah (sav) Medine'ye geldiğinde -ki insanlar onun gelişini yüksek bir yerden gözetliyorlardı-, "Rasûlullah (sav) geldi" (diye) seslendiler." (Abdullah b. Sellam devamla şöyle) dedi; "(karşılamaya) çıkanlar arasında ben de çıktım. Yüzünü gördüğümde bu yüzün bir yalancı yüzü olmadığını anladım. (Ondan) İşittiğim ilk sözler şunlar oldu: "Ey insanlar! Selamı yayın, yemek yedirin, sıla-i rahim yapın ve insanlar uyurken namaz kılın ki emân içerisinde cennete girin."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, İsti'zân 4, 3/1720
Senetler:
1. Ebu Yusuf Abdullah b. Selam (Abdullah b. Selam b. el- Hâris)
2. Ebu Hâcib Zürâre b. Evfâ el-Haraşî (Zürare b. Evfa)
3. Ebu Sehl Avf b. Ebu Cemîle el-A'râbî (Avf b. Bendûye)
4. Ebu Muhammed Said b. Amir ed-Dube'î (Said b. Amir)
Konular:
Adab, misafirlik adabı
Akraba, akrabalık ilişkileri, sıla-i rahim
Cennet, Sevkeden İşler, Sözler, Davranışlar
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
İbadet, Gece ibadeti
KTB, ADAB
KTB, SELAM
Nafile ibadet, geceleyin
Namaz, Teheccüt namazı
Selam, selamı yaymak
Siyer, Hicret Medine'ye
Teşvik edilenler, Yemek yedirmek, fazileti
Bize Ebû Abdullah el-Hafız, ona Abdurrahman b. el-Hasan el-Kadî, ona İbrahim b. el-Hüseyin, ona Âdem, ona Şu’be, ona Habîb b. Ebî Sabit, ona da Ebû’l-Abbas el-Mekkî –o şairdi ve hadiste itham edilmemişti- şöyle dedi:
Abdullah b. Amr b. el-Âs’ın (ra), Rasûlullah (sav) bana şöyle söyledi, dediğini bizzat duydum:
“- Duydum ki sen, dehir orucu tutuyor, geceleri de ibâdetle geçiriyormuşsun.”
“- Evet” dedim. Buyurdu ki:
“- Eğer böyle yaparsan, gözler çöker, nefs de bîtap düşer. Zaten her gün oruç tutanın orucu da yoktur. Ayda üç gün oruç tutmakla, bütün zaman oruçla geçirilmiş sayılır.”
“- Benim daha fazlasına gücüm yeter” deyince de;
“- Öyleyse Davud aleyhisselâmın orucu gibi oruç tut; o bir gün oruç tutar, bir gün tutmazdı. Düşmanla karşılaştığında da kaçmazdı” buyurdu.
Bunu el-Buhârî es-Sahîh’de Âdem’de rivayet etmiş, Müslim de Muâz b. Muâz vasıtasıyla Şu’be’den tahric etmiştir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
145299, BS008549
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو عَبْدِ اللَّهِ الْحَافِظُ أَخْبَرَنِى عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ الْحَسَنِ الْقَاضِى حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ الْحُسَيْنِ حَدَّثَنَا آدَمُ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ حَبِيبِ بْنِ أَبِى ثَابِتٍ قَالَ سَمِعْتُ أَبَا الْعَبَّاسِ الْمَكِّىَّ وَكَانَ شَاعِرًا وَكَانَ لاَ يُتَّهَمُ فِى الْحَدِيثِ قَالَ سَمِعْتُ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عَمْرِو بْنِ الْعَاصِ يَقُولُ قَالَ لِى رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« إِنَّكَ تَصُومُ الدَّهْرَ ، وَتَقُومُ اللَّيْلَ ». قُلْتُ : نَعَمْ قَالَ :« إِنَّكَ إِذَا فَعَلْتَ ذَلِكَ هَجَمَتْ لَهُ الْعَيْنُ وَنَفِهَتْ لَهُ النَّفْسُ. لاَ صَامَ مَنْ صَامَ الدَّهْرَ. صُمْ ثَلاَثَةَ أَيَّامٍ مِنَ الشَّهْرِ صَوْمُ الدَّهْرِ كُلِّهِ ». قَالَ فَقُلْتُ : فَإِنِّى أُطِيقُ أَكْثَرَ مِنْ ذَلِكَ قَالَ :« فَصُمْ صَوْمَ دَاوُدَ كَانَ يَصُومُ يَوْمًا وَيُفْطِرُ يَوْمًا وَلاَ يَفِرُّ إِذَا لاَقَى ». رَوَاهُ الْبُخَارِىُّ فِى الصَّحِيحِ عَنْ آدَمَ وَأَخْرَجَهُ مُسْلِمٌ مِنْ حَدِيثِ مُعَاذِ بْنِ مُعَاذٍ عَنْ شُعْبَةَ.
Tercemesi:
Bize Ebû Abdullah el-Hafız, ona Abdurrahman b. el-Hasan el-Kadî, ona İbrahim b. el-Hüseyin, ona Âdem, ona Şu’be, ona Habîb b. Ebî Sabit, ona da Ebû’l-Abbas el-Mekkî –o şairdi ve hadiste itham edilmemişti- şöyle dedi:
Abdullah b. Amr b. el-Âs’ın (ra), Rasûlullah (sav) bana şöyle söyledi, dediğini bizzat duydum:
“- Duydum ki sen, dehir orucu tutuyor, geceleri de ibâdetle geçiriyormuşsun.”
“- Evet” dedim. Buyurdu ki:
“- Eğer böyle yaparsan, gözler çöker, nefs de bîtap düşer. Zaten her gün oruç tutanın orucu da yoktur. Ayda üç gün oruç tutmakla, bütün zaman oruçla geçirilmiş sayılır.”
“- Benim daha fazlasına gücüm yeter” deyince de;
“- Öyleyse Davud aleyhisselâmın orucu gibi oruç tut; o bir gün oruç tutar, bir gün tutmazdı. Düşmanla karşılaştığında da kaçmazdı” buyurdu.
Bunu el-Buhârî es-Sahîh’de Âdem’de rivayet etmiş, Müslim de Muâz b. Muâz vasıtasıyla Şu’be’den tahric etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Savm 8549, 9/120
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdullah b. Amr es-Sehmî (Abdullah b. Amr b. Âs b. Vail b. Haşim)
2. Ebu Abbas Saib b. Ferruh el-Mekkî (Saib b. Ferruh)
3. Habib b. Ebu Sabit el-Esedî (Habib b. Kays b. Dinar)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Ebu Hasan Adem b. Ebu İyas (Adem b. Abdurrahman b. Muhammed b. Şuayb)
6. İbn Dizil İbrahim b. Hüseyin el-Hemdanî (İbrahim b. Hüseyin b. Ali)
7. Ebu Kasım Abdurrahman b. Hasan el-Esedî (Abdurrahman b. Hasan b. Ahmed b. Muhammed)
8. Hakim en-Nîsâbûrî (Muhammed b. Abdullah b. Hamdûye b. Nu'aym b. el-Hakem)
Konular:
Haklar, bedenin kişi üzerindeki hakları
Haklar, haklara saygı
İbadet, Gece ibadeti
Namaz, Teheccüt namazı
Oruç, Nafile Oruç, ayda üç gün oruç tutmak
Oruç, yıl boyu
حدثنا أبو طالب الكاتب علي بن محمد بن الجهم ثنا علي بن مسلم الطوسي ح وحدثنا عبد الله بن محمد بن إسحاق ثنا أحمد بن منصور الرمادي ح و حدثنا محمد بن مخلد حدثنا شعيب بن أيوب قالوا ثنا جعفر بن عون نا أبو العميس عن عون بن أبي جحيفة عن أبيه : أن رسول الله صلى الله عليه و سلم آخى بين سلمان وبين أبي الدرداء قال فجاء سلمان يزور أبا الدرداء فإذا أم الدرداء متبذلة قال ما شأنك قالت إن أخاك يقوم الليل ويصوم النهار وليس له حاجة في نساء الدنيا فجاء أبو الدرداء فرحب به سلمان وقرب إليه طعاما فقال له سلمان اطعم فقال إني صائم فقال أقسمت عليك لتفطرنه قال ما أنا بآكل حتى تأكل فأكل معه ثم بات عنده حتى إذا كان الليل أراد أبو الدرداء أن يقوم فمنعه سلمان وقال له إن لجسدك عليك حقا ولربك عليك حقا ولأهلك عليك حقا صم وأفطر وصل ونم وائت أهلك واعط كل ذي حق حقه فلما كان في وجه الصبح قال قم الآن إن شئت فقاما فتوضيا ثم ركعا ثم خرجا إلى الصلاة فدنا أبو الدرداء لخيبر رسول الله صلى الله عليه و سلم بالذي أمره سلمان فقال له رسول الله صلى الله عليه و سلم يا أبا الدرداء إن لجسدك عليك حقا مثل ما قال سلمان لفظ أبي طالب
Öneri Formu
Hadis Id, No:
185473, DK002235
Hadis:
حدثنا أبو طالب الكاتب علي بن محمد بن الجهم ثنا علي بن مسلم الطوسي ح وحدثنا عبد الله بن محمد بن إسحاق ثنا أحمد بن منصور الرمادي ح و حدثنا محمد بن مخلد حدثنا شعيب بن أيوب قالوا ثنا جعفر بن عون نا أبو العميس عن عون بن أبي جحيفة عن أبيه : أن رسول الله صلى الله عليه و سلم آخى بين سلمان وبين أبي الدرداء قال فجاء سلمان يزور أبا الدرداء فإذا أم الدرداء متبذلة قال ما شأنك قالت إن أخاك يقوم الليل ويصوم النهار وليس له حاجة في نساء الدنيا فجاء أبو الدرداء فرحب به سلمان وقرب إليه طعاما فقال له سلمان اطعم فقال إني صائم فقال أقسمت عليك لتفطرنه قال ما أنا بآكل حتى تأكل فأكل معه ثم بات عنده حتى إذا كان الليل أراد أبو الدرداء أن يقوم فمنعه سلمان وقال له إن لجسدك عليك حقا ولربك عليك حقا ولأهلك عليك حقا صم وأفطر وصل ونم وائت أهلك واعط كل ذي حق حقه فلما كان في وجه الصبح قال قم الآن إن شئت فقاما فتوضيا ثم ركعا ثم خرجا إلى الصلاة فدنا أبو الدرداء لخيبر رسول الله صلى الله عليه و سلم بالذي أمره سلمان فقال له رسول الله صلى الله عليه و سلم يا أبا الدرداء إن لجسدك عليك حقا مثل ما قال سلمان لفظ أبي طالب
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Darekutni, Sünen-i Darekutni, Sıyâm 2235, 3/137
Senetler:
1. Ebu Cuhayfe Vehb b. Vehb es-Süvaî (Vehb b. Abdullah b. Cünade)
2. Avn b. Ebu Cuheyfe es-Süvâi (Avn b. Vehb b. Abdullah)
3. Ebu Umeys Utbe b. Abdullah el-Mesudi el-Hüzelî (Utbe b. Abdullah b. Utbe b. Abdullah b. Mesud)
4. Ebu Avn Cafer b. Avn el-Kuraşî (Cafer b. Avn b. Cafer b. Amr b. Hurets b. Osman b. Amr b. Abdullah b. Ömer b. Mahzûm)
5. Ali b. Müslim et-Tusi (Ali b. Müslim b. Said)
5. Ebu Bekir Ahmed b. Mansur er-Ramâdî (Ahmed b. Mansur b. Seyyar b. Mübarek)
6. Ali b. Muhammed ed-Darir (Ali b. Muhammed b. Ahmed)
6. Abdullah b. Muhammed el-Mervezi (Abdullah b. Muhammed b. İshak b. Yezid)
Konular:
Adab, misafirlik adabı
Amel, amellerde itidali elden bırakmamak, aşırı gitmemek
Dünya, hayatının değeri ve değersizliği
Haklar, haklara saygı
Haklar, İnsan hakları
İbadet, amellerde devamlılık esastır
İbadet, Gece ibadeti
KTB, ADAB
Namaz, Teheccüt namazı
Oruç, ara vermeden
Öneri Formu
Hadis Id, No:
8855, B001142
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يُوسُفَ قَالَ أَخْبَرَنَا مَالِكٌ عَنْ أَبِى الزِّنَادِ عَنِ الأَعْرَجِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ - رضى الله عنه - أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « يَعْقِدُ الشَّيْطَانُ عَلَى قَافِيَةِ رَأْسِ أَحَدِكُمْ إِذَا هُوَ نَامَ ثَلاَثَ عُقَدٍ ، يَضْرِبُ كُلَّ عُقْدَةٍ عَلَيْكَ لَيْلٌ طَوِيلٌ فَارْقُدْ ، فَإِنِ اسْتَيْقَظَ فَذَكَرَ اللَّهَ انْحَلَّتْ عُقْدَةٌ ، فَإِنْ تَوَضَّأَ انْحَلَّتْ عُقْدَةٌ ، فَإِنْ صَلَّى انْحَلَّتْ عُقْدَةٌ فَأَصْبَحَ نَشِيطًا طَيِّبَ النَّفْسِ ، وَإِلاَّ أَصْبَحَ خَبِيثَ النَّفْسِ كَسْلاَنَ » .
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Malik (b. Enes), ona Ebu Zinad (Abdullah b. Zekvan), ona A'rec (Abdurrahman b. Hürmüz), ona da Ebu Hureyre’nin (ra), Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti:
"Sizden herhangi biri (gece) uyuyunca şeytan onun boyun köküne üç düğüm atar. Her düğümü de: 'Senin üzerinde uzun bir gece vardır (rahat uyu' telkinini) diyerek (elleriyle) sıkıca bağlar."Sizden biriniz uyuduğu vakit şeytan, onun ense köküne üç düğüm atar; her düğümün bulunduğu yere; " Gecen uzun ola (hiç uyanmayasın)!" (der). Eğer o kimse uyandığında Allah'ı zikrederse bir düğüm çözülür. Abdest alırsa bir başka düğüm daha çözülür. Namaz kılacak olursa diğer düğüm de çözülür ve dinç olarak sabahlar. Yoksa canı sıkkın ve tembel olarak sabahlar."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Teheccüd 12, 1/413
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Davud A'rec Abdurrahman b. Hürmüz (Abdurrahman b. Hürmüz)
3. Ebu Zinad Abdullah b. Zekvan el-Kuraşi (Abdullah b. Zekvan)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Muhammed Abdullah b. Yusuf el-Kila'î (Abdullah b. Yusuf)
Konular:
Namaz, Teheccüt namazı
Şeytan, uykudaki kimseye üç düğüm atması
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ قَالَ حَدَّثَنَا أَبُو الأَحْوَصِ قَالَ حَدَّثَنَا مَنْصُورٌ عَنْ أَبِى وَائِلٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ - رضى الله عنه - قَالَ ذُكِرَ عِنْدَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم رَجُلٌ فَقِيلَ مَا زَالَ نَائِمًا حَتَّى أَصْبَحَ مَا قَامَ إِلَى الصَّلاَةِ . فَقَالَ « بَالَ الشَّيْطَانُ فِى أُذُنِهِ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
8857, B001144
Hadis:
حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ قَالَ حَدَّثَنَا أَبُو الأَحْوَصِ قَالَ حَدَّثَنَا مَنْصُورٌ عَنْ أَبِى وَائِلٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ - رضى الله عنه - قَالَ ذُكِرَ عِنْدَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم رَجُلٌ فَقِيلَ مَا زَالَ نَائِمًا حَتَّى أَصْبَحَ مَا قَامَ إِلَى الصَّلاَةِ . فَقَالَ « بَالَ الشَّيْطَانُ فِى أُذُنِهِ » .
Tercemesi:
Bize Müsedded (b. Müserhed), ona Ebu Ahves (Sellâm b. Süleym), ona Mansur (b. Mu'temir), ona Ebu Vail (Şakik b. Seleme), ona da Abdullah (b. Mesud) (ra) şöyle demiştir: Rasulullah'ın (sav) yanında sabaha kadar uyuyan namaza da kalkmayan bir adamdan bahsedildi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Bu kimsenin kulağına şeytan işemiştir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Teheccüd 1144, 1/413
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu Vâil Şakik b. Seleme el-Esedî (Şakik b. Seleme)
3. Ebu Attab Mansur b. Mu'temir es-Sülemî (Mansur b. Mu'temir b. Abdullah)
4. Ebu Ahvas Sellâm b. Süleym el-Hanefî (Sellâm b. Süleym)
5. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Namaz, Teheccüt namazı
Şeytan, gece uyuyan kimsenin kulağına bevletmesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
275287, M001718-2
Hadis:
وَحَدَّثَنِى حَرْمَلَةُ بْنُ يَحْيَى حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى عَمْرُو بْنُ الْحَارِثِ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ عُرْوَةَ بْنِ الزُّبَيْرِ عَنْ عَائِشَةَ زَوْجِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَتْ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يُصَلِّى فِيمَا بَيْنَ أَنْ يَفْرُغَ مِنْ صَلاَةِ الْعِشَاءِ - وَهِىَ الَّتِى يَدْعُو النَّاسُ الْعَتَمَةَ - إِلَى الْفَجْرِ إِحْدَى عَشْرَةَ رَكْعَةً يُسَلِّمُ بَيْنَ كُلِّ رَكْعَتَيْنِ وَيُوتِرُ بِوَاحِدَةٍ فَإِذَا سَكَتَ الْمُؤَذِّنُ مِنْ صَلاَةِ الْفَجْرِ وَتَبَيَّنَ لَهُ الْفَجْرُ وَجَاءَهُ الْمُؤَذِّنُ قَامَ فَرَكَعَ رَكْعَتَيْنِ خَفِيفَتَيْنِ ثُمَّ اضْطَجَعَ عَلَى شِقِّهِ الأَيْمَنِ حَتَّى يَأْتِيَهُ الْمُؤَذِّنُ لِلإِقَامَةِ .
Tercemesi:
Bana Harmele b. Yahya, ona İbn Vehb, ona Amr b. el-Hâris, ona İbn Şihâb, ona Urve b. Zübeyr, Hz. Peygamber’in (sav) eşi Hz. Aişe’den (r.anha) rivayet ettiğine göre şöyle demiştir: “Rasulullah (sav) yatsı namazını bitirdikten sonra –ki insanlar buna ateme derler- sabah namazın kadar on bir rekat namaz kılardı. İki rekatta bir selam verirdi. Bir tanesini ise vitir olarak kılardı. Müezzin sabah ezanını okuyup bitirdiği zaman hafif iki rekat namaz kılar sonra müezzin kamet için gelene kadar sağ yanına uzanırdı.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-müsâfirîn ve Kasruhâ 1718, /290
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Amr b. Haris el-Ensarî (Amr b. Haris b. Yakub)
5. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
6. Ebu Hafs Harmele b. Yahya et-Tücibi (Harmele b. Yahya b. Abdullah)
Konular:
Adab, yatma-kalkma adabı
KTB, ADAB
KTB, NAMAZ,
Namaz, sabah namazı
Namaz, Teheccüt namazı
Uyku, sağ tarafa yönelerek uyumak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
275536, N000686-3
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَحْمَدُ بْنُ عَمْرِو بْنِ السَّرْحِ قَالَ أَخْبَرَنَا ابْنُ وَهْبٍ قَالَ أَخْبَرَنِى ابْنُ أَبِى ذِئْبٍ وَيُونُسُ وَعَمْرُو بْنُ الْحَارِثِ أَنَّ ابْنَ شِهَابٍ أَخْبَرَهُمْ عَنْ عُرْوَةَ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ كَانَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم يُصَلِّى فِيمَا بَيْنَ أَنْ يَفْرُغَ مِنْ صَلاَةِ الْعِشَاءِ إِلَى الْفَجْرِ إِحْدَى عَشْرَةَ رَكْعَةً يُسَلِّمُ بَيْنَ كُلِّ رَكْعَتَيْنِ وَيُوتِرُ بِوَاحِدَةٍ وَيَسْجُدُ سَجْدَةً قَدْرَ مَا يَقْرَأُ أَحَدُكُمْ خَمْسِينَ آيَةً ثُمَّ يَرْفَعُ رَأْسَهُ فَإِذَا سَكَتَ الْمُؤَذِّنُ مِنْ صَلاَةِ الْفَجْرِ وَتَبَيَّنَ لَهُ الْفَجْرُ رَكَعَ رَكْعَتَيْنِ خَفِيفَتَيْنِ ثُمَّ اضْطَجَعَ عَلَى شِقِّهِ الأَيْمَنِ حَتَّى يَأْتِيَهُ الْمُؤَذِّنُ بِالإِقَامَةِ فَيَخْرُجُ مَعَهُ وَبَعْضُهُمْ يَزِيدُ عَلَى بَعْضٍ فِى الْحَدِيثِ .
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Amr b. es-Serh, ona İbn Vehb, ona İbn Ebû Zi’b, Yunus ve Amr b. Hâris, onlara İbn Şihab, ona Urve rivayet ettiğine göre Hz. Aişe (r. ahna) şöyle demiştir: “Hz. Peygamber (sav) yatsı namazından sonra sabah namazına kadar on bir rekat namaz kılardı. Her iki rekatta bir selam verir ardından bir rekat kılıp namazı tek sayılı hale getirirdi. Sizden birinin elli ayet okuyacağı süre kadar secde eder sonra başını kaldırırdı. Müezzin sabah ezanını okumayı bitirip şafak attığını görünce uzun tutmadan iki rekat namaz kılar, müezzin kamet getirene kadar sağ yanına uzanıp beklerdi. Müezzin kamet getireceği zaman onunla birlikte mescide çıkardı.” (Bazı râvîler bu hadise bir takım ilaveler de yapmışlardır.)
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Ezân 686, /2131
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Yunus b. Yezid el-Eyli (Yunus b. Yezid b. Mişkan)
5. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
6. Ebu Tahir Ahmed b. Amr el-Kuraşî (Ahmed b. Amr b. Abdullah)
Konular:
Adab, yatma-kalkma adabı
İbadet, nafile, evlerde
İbadethane, mescide giriş
Kamet, kamet getirmek
KTB, ADAB
KTB, EZAN
KTB, NAMAZ,
Nafile ibadet, geceleyin
Nafile ibadet, Hz. Peygamber'in
Namaz, geliş şekli
Namaz, kıraat
Namaz, kısaltmak/uzatmamak, Çocuk/kadın/yaşlı/yorgunluktan dolayı
Namaz, sabah namazı
Namaz, secde, okunacak dualar vs,
Namaz, Teheccüt namazı
Uyku, sağ tarafa yönelerek uyumak
Vitir Namazı, Vitir namazı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
275537, N000686-2
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَحْمَدُ بْنُ عَمْرِو بْنِ السَّرْحِ قَالَ أَخْبَرَنَا ابْنُ وَهْبٍ قَالَ أَخْبَرَنِى ابْنُ أَبِى ذِئْبٍ وَيُونُسُ وَعَمْرُو بْنُ الْحَارِثِ أَنَّ ابْنَ شِهَابٍ أَخْبَرَهُمْ عَنْ عُرْوَةَ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ كَانَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم يُصَلِّى فِيمَا بَيْنَ أَنْ يَفْرُغَ مِنْ صَلاَةِ الْعِشَاءِ إِلَى الْفَجْرِ إِحْدَى عَشْرَةَ رَكْعَةً يُسَلِّمُ بَيْنَ كُلِّ رَكْعَتَيْنِ وَيُوتِرُ بِوَاحِدَةٍ وَيَسْجُدُ سَجْدَةً قَدْرَ مَا يَقْرَأُ أَحَدُكُمْ خَمْسِينَ آيَةً ثُمَّ يَرْفَعُ رَأْسَهُ فَإِذَا سَكَتَ الْمُؤَذِّنُ مِنْ صَلاَةِ الْفَجْرِ وَتَبَيَّنَ لَهُ الْفَجْرُ رَكَعَ رَكْعَتَيْنِ خَفِيفَتَيْنِ ثُمَّ اضْطَجَعَ عَلَى شِقِّهِ الأَيْمَنِ حَتَّى يَأْتِيَهُ الْمُؤَذِّنُ بِالإِقَامَةِ فَيَخْرُجُ مَعَهُ وَبَعْضُهُمْ يَزِيدُ عَلَى بَعْضٍ فِى الْحَدِيثِ .
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Amr b. es-Serh, ona İbn Vehb, ona İbn Ebû Zi’b, Yunus ve Amr b. Hâris, onlara İbn Şihâb, ona Urve rivayet ettiğine göre Hz. Aişe (r. ahna) şöyle demiştir: “Hz. Peygamber (sav) yatsı namazından sonra sabah namazına kadar on bir rekat namaz kılardı. Her iki rekatta bir selam verir ardından bir rekat kılıp namazı tek sayılı hale getirirdi. Sizden birinin elli ayet okuyacağı süre kadar secde eder sonra başını kaldırırdı. Müezzin sabah ezanını okumayı bitirip şafak attığını görünce uzun tutmadan iki rekat namaz kılar, müezzin kamet getirene kadar sağ yanına uzanıp beklerdi. Müezzin kamet getireceği zaman onunla birlikte mescide çıkardı.” (Bazı râvîler bu hadise bir takım ilaveler de yapmışlardır.)
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Ezân 686, /2131
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Amr b. Haris el-Ensarî (Amr b. Haris b. Yakub)
5. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
6. Ebu Tahir Ahmed b. Amr el-Kuraşî (Ahmed b. Amr b. Abdullah)
Konular:
Adab, yatma-kalkma adabı
İbadet, nafile, evlerde
İbadethane, mescide giriş
Kamet, kamet getirmek
KTB, ADAB
KTB, EZAN
KTB, NAMAZ,
Nafile ibadet, geceleyin
Nafile ibadet, Hz. Peygamber'in
Namaz, geliş şekli
Namaz, kıraat
Namaz, kısaltmak/uzatmamak, Çocuk/kadın/yaşlı/yorgunluktan dolayı
Namaz, sabah namazı
Namaz, secde, okunacak dualar vs,
Namaz, Teheccüt namazı
Uyku, sağ tarafa yönelerek uyumak
Vitir Namazı, Vitir namazı