Öneri Formu
Hadis Id, No:
11739, T000313
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ مُوسَى الأَنْصَارِىُّ حَدَّثَنَا مَعْنٌ حَدَّثَنَا مَالِكٌ عَنْ أَبِى نُعَيْمٍ وَهْبِ بْنِ كَيْسَانَ أَنَّهُ سَمِعَ جَابِرَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ يَقُولُ مَنْ صَلَّى رَكْعَةً لَمْ يَقْرَأْ فِيهَا بِأُمِّ الْقُرْآنِ فَلَمْ يُصَلِّ إِلاَّ أَنْ يَكُونَ وَرَاءَ الإِمَامِ . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Bize İshak b. Musa el-Ensârî, ona Ma'n, ona Mâlik, ona Ebu Nu'aym Vehb b. Keysân, ona da Câbir b. Abdullah şöyle rivayet etmiştir:
İmamın arkasında olması (durumu) hariç, bir rekat namaz kılıp Fatiha suresini okumayan namaz kılmamış (sayılır).
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, hasen-sahih bir hadistir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 116, 2/124
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Nuaym Vehb b. Keysan el-Kuraşi (Vehb b. Keysan b. Ebu Muğis)
3. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
4. Ebu Yahya Ma'n b. İsa el-Kazzâz (Ma'n b. İsa b. Ma'n)
5. Ebu Musa İshak b. Musa el-Ensari (İshak b. Musa b. Abdullah b. Musa b. Abdullah b. Yezid)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, Fatiha okunmayan
Namaz, fatiha suresini okumak
Namaz, imama uyanın kıraati
Öneri Formu
Hadis Id, No:
34880, MU000191
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ يَزِيدَ بْنِ رُومَانَ أَنَّ نَافِعَ بْنَ جُبَيْرِ بْنِ مُطْعِمٍ كَانَ يَقْرَأُ خَلْفَ الإِمَامِ فِيمَا لاَ يَجْهَرُ فِيهِ بِالْقِرَاءَةِ . قَالَ مَالِكٌ وَذَلِكَ أَحَبُّ مَا سَمِعْتُ إِلَىَّ فِى ذَلِكَ .
Tercemesi:
O bana, ona Malik, ona Yezid b. Rûmân’ın rivayet ettiğine göre Nafi‘ b. Cubeyr b. Mut’im açıktan okunmayan namazlarda imamın arkasında okurdu.
Malik dedi ki: Bu, bu hususta işittiklerim arasında en hoşuma giden rivayettir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Salât 191, 1/28
Senetler:
()
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, imama uyanın kıraati
Öneri Formu
Hadis Id, No:
273308, M000904-2
Hadis:
حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ مَنْصُورٍ وَقُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ وَأَبُو كَامِلٍ الْجَحْدَرِىُّ وَمُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الْمَلِكِ الأُمَوِىُّ - وَاللَّفْظُ لأَبِى كَامِلٍ - قَالُوا حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ يُونُسَ بْنِ جُبَيْرٍ عَنْ حِطَّانَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ الرَّقَاشِىِّ قَالَ صَلَّيْتُ مَعَ أَبِى مُوسَى الأَشْعَرِىِّ صَلاَةً فَلَمَّا كَانَ عِنْدَ الْقَعْدَةِ قَالَ رَجُلٌ مِنَ الْقَوْمِ أُقِرَّتِ الصَّلاَةُ بِالْبِرِّ وَالزَّكَاةِ - قَالَ - فَلَمَّا قَضَى أَبُو مُوسَى الصَّلاَةَ وَسَلَّمَ انْصَرَفَ فَقَالَ أَيُّكُمُ الْقَائِلُ كَلِمَةَ كَذَا وَكَذَا قَالَ فَأَرَمَّ الْقَوْمُ ثُمَّ قَالَ أَيُّكُمُ الْقَائِلُ كَلِمَةَ كَذَا وَكَذَا فَأَرَمَّ الْقَوْمُ فَقَالَ لَعَلَّكَ يَا حِطَّانُ قُلْتَهَا قَالَ مَا قُلْتُهَا وَلَقَدْ رَهِبْتُ أَنْ تَبْكَعَنِى بِهَا . فَقَالَ رَجُلٌ مِنَ الْقَوْمِ أَنَا قُلْتُهَا وَلَمْ أُرِدْ بِهَا إِلاَّ الْخَيْرَ . فَقَالَ أَبُو مُوسَى أَمَا تَعْلَمُونَ كَيْفَ تَقُولُونَ فِى صَلاَتِكُمْ إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم خَطَبَنَا فَبَيَّنَ لَنَا سُنَّتَنَا وَعَلَّمَنَا صَلاَتَنَا فَقَالَ « إِذَا صَلَّيْتُمْ فَأَقِيمُوا صُفُوفَكُمْ ثُمَّ لْيَؤُمَّكُمْ أَحَدُكُمْ فَإِذَا كَبَّرَ فَكَبِّرُوا وَإِذَا قَالَ غَيْرِ الْمَغْضُوبِ عَلَيْهِمْ وَلاَ الضَّالِّينَ فَقُولُوا آمِينَ . يُجِبْكُمُ اللَّهُ فَإِذَا كَبَّرَ وَرَكَعَ فَكَبِّرُوا وَارْكَعُوا فَإِنَّ الإِمَامَ يَرْكَعُ قَبْلَكُمْ وَيَرْفَعُ قَبْلَكُمْ » . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « فَتِلْكَ بِتِلْكَ وَإِذَا قَالَ سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ . فَقُولُوا اللَّهُمَّ رَبَّنَا لَكَ الْحَمْدُ . يَسْمَعُ اللَّهُ لَكُمْ فَإِنَّ اللَّهَ تَبَارَكَ وَتَعَالَى قَالَ عَلَى لِسَانِ نَبِيِّهِ صلى الله عليه وسلم سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ . وَإِذَا كَبَّرَ وَسَجَدَ فَكَبِّرُوا وَاسْجُدُوا فَإِنَّ الإِمَامَ يَسْجُدُ قَبْلَكُمْ وَيَرْفَعُ قَبْلَكُمْ » . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « فَتِلْكَ بِتِلْكَ . وَإِذَا كَانَ عِنْدَ الْقَعْدَةِ فَلْيَكُنْ مِنْ أَوَّلِ قَوْلِ أَحَدِكُمُ التَّحِيَّاتُ الطَّيِّبَاتُ الصَّلَوَاتُ لِلَّهِ السَّلاَمُ عَلَيْكَ أَيُّهَا النَّبِىُّ وَرَحْمَةُ اللَّهِ وَبَرَكَاتُهُ السَّلاَمُ عَلَيْنَا وَعَلَى عِبَادِ اللَّهِ الصَّالِحِينَ أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَأَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا عَبْدُهُ وَرَسُولُهُ » .
Tercemesi:
Bize Said b. Mansur, Kuteybe b. Said, Ebu Kamil el-Cahderî ve Abdülmelik el-Emevî, (lafız Ebu Kamil el-Cahderî'ye aittir.) zikredilen dört kişiye Ebu Avane (Vazzah b. Abdullah), ona Katade, ona Yunus b. Cübeyr, ona da Hıttan b. Abdullah er-Rakkâşî şöyle nakletmiştir: Ebu Musa el-Eşarî ile birlikte namaz kıldım. Namazdaki oturuşta iken (cemaatteki) topluluktan bir adam; namaz, sadaka ve zekatla birlikte sabit oldu, dedi. Ebu Musa namazı bitirince selam verip namazdan çıktı ve şu kelimeleri söyleyen hanginizdi? dedi. Cemaat susup cevap vermedi. Ebu Musa, Şu kelimeleri söyleyen hanginizdi? diye tekrarladı. Cemaat yine susunca, Ey Hıttân! muhtemelen sen söyledin dedi. (Hıttan) Ben söylemedim, ama beni azarlarsın diye de korktum, dedi. Bu sırada cemaatten bir adam kalkıp, o kelimeleri ben söyledim fakat bu kelimelerle hayırdan başka bir şey kastetmedim, dedi. Bunun üzerine Ebu Musa, size namazda neler söylemeniz gerektiğini öğreteyim mi? Hz. Peygamber (sav), bize bir hutbe verdi ve (sünneti) bize takip etmemiz gereken yolu açıklayıp namazımızı (nasıl kılacağımızı) öğretti. Hz. Peygamber şöyle dedi: "Namaz kıldığınızda saflarınızı düzeltin, sonra içinizden biriniz imam olsun. İmam tekbir aldığından siz de tekbir alın. İmam 'gayri'l-mağdûbi aleyhim ve-le'd-dâllîn' (gazaba uğrayanların ve sapıtanların (yoluna) değil) dediğinde âmin deyin ki Allah (duanıza) icabet etsin. İmam tekbir alıp rükuya gittiğinde siz de tekbir alıp rükuya gidin. Zira İmam sizden önce ruküya gider, sizden önce rükudan doğrulur. Hz. Peygamber (sav) şöyle devam etti. Bu böyledir. İmam semiallahu limen hamideh (Allah hamdeden kulunu işitti) dediği zaman siz de Allahümme rabbena leke'l-hamd (Ey! Allahım Rabbimiz hamd senin içindir) deyiniz. Allah sizi işitir. Zira Allah tebareke ve teala Peygamber'i dilinde "Allah hamdeden kulunu işitmiştir" buyurmuştur. İmam tekbir alıp secde ettiğinde siz de tekbir alıp secde edin. Zira imam sizden önce secde eder ve secdeden doğrulur. Hz. Peygamber (sav) devam ederek bu da böyledir buyurdu ve namazdaki oturuşa gelince ilk söyleyeceğiniz şu sözler olsun: "et-Tahiyyatü et-tayyibatü es-salavâtü li'llâhi es-selâmü aleyke eyyühe'n-nebiyyü ve rahmetullahi ve berakâtühü es-selâmü aleyna ve alâ ibâdillâhi's-sâlihîn eşhedü en-lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve rasûlüh." (Selam, iyilikler ve övgüler Allah'a mahsustur. Sana selam olsun Allah'ın rahmeti ve bereketleri senin üzerine olsun Ey Nebî! Bize ve Allah'ın sâlih kullarına da selam olsun. Şehadet ederim ki, Allah'tan başka hiçbir ilâh yoktur. Yine şehadet ederim ki Muhammed Allah'ın kulu ve Rasulü'dür.)
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salât 904, /171
Senetler:
1. Ebu Musa Abdullah b. Kays el-Eş'arî (Abdullah b. Kays b. Süleym)
2. Hıttan b. Abdullah er-Rakkâşî (Hıttan b. Abdullah)
3. Ebu Gallab Yunus b. Cübeyr el-Bahilî (Yunus b. Cübeyr)
4. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
5. Ebu Avane Vazzah b. Abdullah el-Yeşkurî (Vazzah b. Abdullah)
6. Ebu Kamil Fudayl b. Hüseyin el-Cahderî (Fudayl b. Hüseyin b. Talha)
Konular:
Dua, duaya amin demek
KTB, DUA
KTB, NAMAZ,
Namaz, amin demek
Namaz, âmin demenin fazileti
Namaz, cemaatle
Namaz, imama uyanın kıraati
Namaz, kılınış şekli/nasıl kılınacağı
Namaz, kıraat
Namaz, Namazda disiplin
Namaz, Namazda imamet, duruşu, kişi sayısı vs
Namaz, namazda konuşmak
Namaz, saf tutma ve düzeni
Namaz, ta'dil-i erkâna riayet
Namaz, tekbir
Öneri Formu
Hadis Id, No:
273309, M000904-3
Hadis:
حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ مَنْصُورٍ وَقُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ وَأَبُو كَامِلٍ الْجَحْدَرِىُّ وَمُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الْمَلِكِ الأُمَوِىُّ - وَاللَّفْظُ لأَبِى كَامِلٍ - قَالُوا حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ يُونُسَ بْنِ جُبَيْرٍ عَنْ حِطَّانَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ الرَّقَاشِىِّ قَالَ صَلَّيْتُ مَعَ أَبِى مُوسَى الأَشْعَرِىِّ صَلاَةً فَلَمَّا كَانَ عِنْدَ الْقَعْدَةِ قَالَ رَجُلٌ مِنَ الْقَوْمِ أُقِرَّتِ الصَّلاَةُ بِالْبِرِّ وَالزَّكَاةِ - قَالَ - فَلَمَّا قَضَى أَبُو مُوسَى الصَّلاَةَ وَسَلَّمَ انْصَرَفَ فَقَالَ أَيُّكُمُ الْقَائِلُ كَلِمَةَ كَذَا وَكَذَا قَالَ فَأَرَمَّ الْقَوْمُ ثُمَّ قَالَ أَيُّكُمُ الْقَائِلُ كَلِمَةَ كَذَا وَكَذَا فَأَرَمَّ الْقَوْمُ فَقَالَ لَعَلَّكَ يَا حِطَّانُ قُلْتَهَا قَالَ مَا قُلْتُهَا وَلَقَدْ رَهِبْتُ أَنْ تَبْكَعَنِى بِهَا . فَقَالَ رَجُلٌ مِنَ الْقَوْمِ أَنَا قُلْتُهَا وَلَمْ أُرِدْ بِهَا إِلاَّ الْخَيْرَ . فَقَالَ أَبُو مُوسَى أَمَا تَعْلَمُونَ كَيْفَ تَقُولُونَ فِى صَلاَتِكُمْ إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم خَطَبَنَا فَبَيَّنَ لَنَا سُنَّتَنَا وَعَلَّمَنَا صَلاَتَنَا فَقَالَ « إِذَا صَلَّيْتُمْ فَأَقِيمُوا صُفُوفَكُمْ ثُمَّ لْيَؤُمَّكُمْ أَحَدُكُمْ فَإِذَا كَبَّرَ فَكَبِّرُوا وَإِذَا قَالَ غَيْرِ الْمَغْضُوبِ عَلَيْهِمْ وَلاَ الضَّالِّينَ فَقُولُوا آمِينَ . يُجِبْكُمُ اللَّهُ فَإِذَا كَبَّرَ وَرَكَعَ فَكَبِّرُوا وَارْكَعُوا فَإِنَّ الإِمَامَ يَرْكَعُ قَبْلَكُمْ وَيَرْفَعُ قَبْلَكُمْ » . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « فَتِلْكَ بِتِلْكَ وَإِذَا قَالَ سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ . فَقُولُوا اللَّهُمَّ رَبَّنَا لَكَ الْحَمْدُ . يَسْمَعُ اللَّهُ لَكُمْ فَإِنَّ اللَّهَ تَبَارَكَ وَتَعَالَى قَالَ عَلَى لِسَانِ نَبِيِّهِ صلى الله عليه وسلم سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ . وَإِذَا كَبَّرَ وَسَجَدَ فَكَبِّرُوا وَاسْجُدُوا فَإِنَّ الإِمَامَ يَسْجُدُ قَبْلَكُمْ وَيَرْفَعُ قَبْلَكُمْ » . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « فَتِلْكَ بِتِلْكَ . وَإِذَا كَانَ عِنْدَ الْقَعْدَةِ فَلْيَكُنْ مِنْ أَوَّلِ قَوْلِ أَحَدِكُمُ التَّحِيَّاتُ الطَّيِّبَاتُ الصَّلَوَاتُ لِلَّهِ السَّلاَمُ عَلَيْكَ أَيُّهَا النَّبِىُّ وَرَحْمَةُ اللَّهِ وَبَرَكَاتُهُ السَّلاَمُ عَلَيْنَا وَعَلَى عِبَادِ اللَّهِ الصَّالِحِينَ أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَأَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا عَبْدُهُ وَرَسُولُهُ » .
Tercemesi:
Bize Said b. Mansur, Kuteybe b. Said, Ebu Kamil el-Cahderî ve Abdülmelik el-Emevî, (lafız Ebu Kamil el-Cahderî'ye aittir.) zikredilen dört kişiye Ebu Avane (Vazzah b. Abdullah), ona Katade, ona Yunus b. Cübeyr, ona da Hıttan b. Abdullah er-Rakkâşî şöyle nakletmiştir: Ebu Musa el-Eşarî ile birlikte namaz kıldım. Namazdaki oturuşta iken (cemaatteki) topluluktan bir adam; namaz, sadaka ve zekatla birlikte sabit oldu, dedi. Ebu Musa namazı bitirince selam verip namazdan çıktı ve şu kelimeleri söyleyen hanginizdi? dedi. Cemaat susup cevap vermedi. Ebu Musa, Şu kelimeleri söyleyen hanginizdi? diye tekrarladı. Cemaat yine susunca, Ey Hıttân! muhtemelen sen söyledin dedi. (Hıttan) Ben söylemedim, ama beni azarlarsın diye de korktum, dedi. Bu sırada cemaatten bir adam kalkıp, o kelimeleri ben söyledim fakat bu kelimelerle hayırdan başka bir şey kastetmedim, dedi. Bunun üzerine Ebu Musa, size namazda neler söylemeniz gerektiğini öğreteyim mi? Hz. Peygamber (sav), bize bir hutbe verdi ve (sünneti) bize takip etmemiz gereken yolu açıklayıp namazımızı (nasıl kılacağımızı) öğretti. Hz. Peygamber şöyle dedi: "Namaz kıldığınızda saflarınızı düzeltin, sonra içinizden biriniz imam olsun. İmam tekbir aldığından siz de tekbir alın. İmam 'gayri'l-mağdûbi aleyhim ve-le'd-dâllîn' (gazaba uğrayanların ve sapıtanların (yoluna) değil) dediğinde âmin deyin ki Allah (duanıza) icabet etsin. İmam tekbir alıp rükuya gittiğinde siz de tekbir alıp rükuya gidin. Zira İmam sizden önce ruküya gider, sizden önce rükudan doğrulur. Hz. Peygamber (sav) şöyle devam etti. Bu böyledir. İmam semiallahu limen hamideh (Allah hamdeden kulunu işitti) dediği zaman siz de Allahümme rabbena leke'l-hamd (Ey! Allahım Rabbimiz hamd senin içindir) deyiniz. Allah sizi işitir. Zira Allah tebareke ve teala Peygamber'i dilinde "Allah hamdeden kulunu işitmiştir" buyurmuştur. İmam tekbir alıp secde ettiğinde siz de tekbir alıp secde edin. Zira imam sizden önce secde eder ve secdeden doğrulur. Hz. Peygamber (sav) devam ederek bu da böyledir buyurdu ve namazdaki oturuşa gelince ilk söyleyeceğiniz şu sözler olsun: "et-Tahiyyatü et-tayyibatü es-salavâtü li'llâhi es-selâmü aleyke eyyühe'n-nebiyyü ve rahmetullahi ve berakâtühü es-selâmü aleyna ve alâ ibâdillâhi's-sâlihîn eşhedü en-lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve rasûlüh." (Selam, iyilikler ve övgüler Allah'a mahsustur. Sana selam olsun Allah'ın rahmeti ve bereketleri senin üzerine olsun Ey Nebî! Bize ve Allah'ın sâlih kullarına da selam olsun. Şehadet ederim ki, Allah'tan başka hiçbir ilâh yoktur. Yine şehadet ederim ki Muhammed Allah'ın kulu ve Rasulü'dür.)
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salât 904, /171
Senetler:
1. Ebu Musa Abdullah b. Kays el-Eş'arî (Abdullah b. Kays b. Süleym)
2. Hıttan b. Abdullah er-Rakkâşî (Hıttan b. Abdullah)
3. Ebu Gallab Yunus b. Cübeyr el-Bahilî (Yunus b. Cübeyr)
4. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
5. Ebu Avane Vazzah b. Abdullah el-Yeşkurî (Vazzah b. Abdullah)
6. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Dua, duaya amin demek
KTB, DUA
KTB, NAMAZ,
Namaz, amin demek
Namaz, âmin demenin fazileti
Namaz, cemaatle
Namaz, imama uyanın kıraati
Namaz, kılınış şekli/nasıl kılınacağı
Namaz, kıraat
Namaz, Namazda disiplin
Namaz, Namazda imamet, duruşu, kişi sayısı vs
Namaz, namazda konuşmak
Namaz, saf tutma ve düzeni
Namaz, ta'dil-i erkâna riayet
Namaz, tekbir
Öneri Formu
Hadis Id, No:
273310, M000904-4
Hadis:
حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ مَنْصُورٍ وَقُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ وَأَبُو كَامِلٍ الْجَحْدَرِىُّ وَمُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الْمَلِكِ الأُمَوِىُّ - وَاللَّفْظُ لأَبِى كَامِلٍ - قَالُوا حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ يُونُسَ بْنِ جُبَيْرٍ عَنْ حِطَّانَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ الرَّقَاشِىِّ قَالَ صَلَّيْتُ مَعَ أَبِى مُوسَى الأَشْعَرِىِّ صَلاَةً فَلَمَّا كَانَ عِنْدَ الْقَعْدَةِ قَالَ رَجُلٌ مِنَ الْقَوْمِ أُقِرَّتِ الصَّلاَةُ بِالْبِرِّ وَالزَّكَاةِ - قَالَ - فَلَمَّا قَضَى أَبُو مُوسَى الصَّلاَةَ وَسَلَّمَ انْصَرَفَ فَقَالَ أَيُّكُمُ الْقَائِلُ كَلِمَةَ كَذَا وَكَذَا قَالَ فَأَرَمَّ الْقَوْمُ ثُمَّ قَالَ أَيُّكُمُ الْقَائِلُ كَلِمَةَ كَذَا وَكَذَا فَأَرَمَّ الْقَوْمُ فَقَالَ لَعَلَّكَ يَا حِطَّانُ قُلْتَهَا قَالَ مَا قُلْتُهَا وَلَقَدْ رَهِبْتُ أَنْ تَبْكَعَنِى بِهَا . فَقَالَ رَجُلٌ مِنَ الْقَوْمِ أَنَا قُلْتُهَا وَلَمْ أُرِدْ بِهَا إِلاَّ الْخَيْرَ . فَقَالَ أَبُو مُوسَى أَمَا تَعْلَمُونَ كَيْفَ تَقُولُونَ فِى صَلاَتِكُمْ إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم خَطَبَنَا فَبَيَّنَ لَنَا سُنَّتَنَا وَعَلَّمَنَا صَلاَتَنَا فَقَالَ « إِذَا صَلَّيْتُمْ فَأَقِيمُوا صُفُوفَكُمْ ثُمَّ لْيَؤُمَّكُمْ أَحَدُكُمْ فَإِذَا كَبَّرَ فَكَبِّرُوا وَإِذَا قَالَ غَيْرِ الْمَغْضُوبِ عَلَيْهِمْ وَلاَ الضَّالِّينَ فَقُولُوا آمِينَ . يُجِبْكُمُ اللَّهُ فَإِذَا كَبَّرَ وَرَكَعَ فَكَبِّرُوا وَارْكَعُوا فَإِنَّ الإِمَامَ يَرْكَعُ قَبْلَكُمْ وَيَرْفَعُ قَبْلَكُمْ » . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « فَتِلْكَ بِتِلْكَ وَإِذَا قَالَ سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ . فَقُولُوا اللَّهُمَّ رَبَّنَا لَكَ الْحَمْدُ . يَسْمَعُ اللَّهُ لَكُمْ فَإِنَّ اللَّهَ تَبَارَكَ وَتَعَالَى قَالَ عَلَى لِسَانِ نَبِيِّهِ صلى الله عليه وسلم سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ . وَإِذَا كَبَّرَ وَسَجَدَ فَكَبِّرُوا وَاسْجُدُوا فَإِنَّ الإِمَامَ يَسْجُدُ قَبْلَكُمْ وَيَرْفَعُ قَبْلَكُمْ » . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « فَتِلْكَ بِتِلْكَ . وَإِذَا كَانَ عِنْدَ الْقَعْدَةِ فَلْيَكُنْ مِنْ أَوَّلِ قَوْلِ أَحَدِكُمُ التَّحِيَّاتُ الطَّيِّبَاتُ الصَّلَوَاتُ لِلَّهِ السَّلاَمُ عَلَيْكَ أَيُّهَا النَّبِىُّ وَرَحْمَةُ اللَّهِ وَبَرَكَاتُهُ السَّلاَمُ عَلَيْنَا وَعَلَى عِبَادِ اللَّهِ الصَّالِحِينَ أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَأَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا عَبْدُهُ وَرَسُولُهُ » .
Tercemesi:
Bize Said b. Mansur, Kuteybe b. Said, Ebu Kamil el-Cahderî ve Abdülmelik el-Emevî, (lafız Ebu Kamil el-Cahderî'ye aittir.) zikredilen dört kişiye Ebu Avane (Vazzah b. Abdullah), ona Katade, ona Yunus b. Cübeyr, ona da Hıttan b. Abdullah er-Rakkâşî şöyle nakletmiştir: Ebu Musa el-Eşarî ile birlikte namaz kıldım. Namazdaki oturuşta iken (cemaatteki) topluluktan bir adam; namaz, sadaka ve zekatla birlikte sabit oldu, dedi. Ebu Musa namazı bitirince selam verip namazdan çıktı ve şu kelimeleri söyleyen hanginizdi? dedi. Cemaat susup cevap vermedi. Ebu Musa, Şu kelimeleri söyleyen hanginizdi? diye tekrarladı. Cemaat yine susunca, Ey Hıttân! muhtemelen sen söyledin dedi. (Hıttan) Ben söylemedim, ama beni azarlarsın diye de korktum, dedi. Bu sırada cemaatten bir adam kalkıp, o kelimeleri ben söyledim fakat bu kelimelerle hayırdan başka bir şey kastetmedim, dedi. Bunun üzerine Ebu Musa, size namazda neler söylemeniz gerektiğini öğreteyim mi? Hz. Peygamber (sav), bize bir hutbe verdi ve (sünneti) bize takip etmemiz gereken yolu açıklayıp namazımızı (nasıl kılacağımızı) öğretti. Hz. Peygamber şöyle dedi: "Namaz kıldığınızda saflarınızı düzeltin, sonra içinizden biriniz imam olsun. İmam tekbir aldığından siz de tekbir alın. İmam 'gayri'l-mağdûbi aleyhim ve-le'd-dâllîn' (gazaba uğrayanların ve sapıtanların (yoluna) değil) dediğinde âmin deyin ki Allah (duanıza) icabet etsin. İmam tekbir alıp rükuya gittiğinde siz de tekbir alıp rükuya gidin. Zira İmam sizden önce ruküya gider, sizden önce rükudan doğrulur. Hz. Peygamber (sav) şöyle devam etti. Bu böyledir. İmam semiallahu limen hamideh (Allah hamdeden kulunu işitti) dediği zaman siz de Allahümme rabbena leke'l-hamd (Ey! Allahım Rabbimiz hamd senin içindir) deyiniz. Allah sizi işitir. Zira Allah tebareke ve teala Peygamber'i dilinde "Allah hamdeden kulunu işitmiştir" buyurmuştur. İmam tekbir alıp secde ettiğinde siz de tekbir alıp secde edin. Zira imam sizden önce secde eder ve secdeden doğrulur. Hz. Peygamber (sav) devam ederek bu da böyledir buyurdu ve namazdaki oturuşa gelince ilk söyleyeceğiniz şu sözler olsun: "et-Tahiyyatü et-tayyibatü es-salavâtü li'llâhi es-selâmü aleyke eyyühe'n-nebiyyü ve rahmetullahi ve berakâtühü es-selâmü aleyna ve alâ ibâdillâhi's-sâlihîn eşhedü en-lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve rasûlüh." (Selam, iyilikler ve övgüler Allah'a mahsustur. Sana selam olsun Allah'ın rahmeti ve bereketleri senin üzerine olsun Ey Nebî! Bize ve Allah'ın sâlih kullarına da selam olsun. Şehadet ederim ki, Allah'tan başka hiçbir ilâh yoktur. Yine şehadet ederim ki Muhammed Allah'ın kulu ve Rasulü'dür.)
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salât 904, /171
Senetler:
1. Ebu Musa Abdullah b. Kays el-Eş'arî (Abdullah b. Kays b. Süleym)
2. Hıttan b. Abdullah er-Rakkâşî (Hıttan b. Abdullah)
3. Ebu Gallab Yunus b. Cübeyr el-Bahilî (Yunus b. Cübeyr)
4. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
5. Ebu Avane Vazzah b. Abdullah el-Yeşkurî (Vazzah b. Abdullah)
6. Said b. Mansur el-Horasânî (Ebû Osman Said b Mansur b. Şu'be)
Konular:
Dua, duaya amin demek
KTB, DUA
KTB, NAMAZ,
Namaz, amin demek
Namaz, âmin demenin fazileti
Namaz, cemaatle
Namaz, imama uyanın kıraati
Namaz, kılınış şekli/nasıl kılınacağı
Namaz, kıraat
Namaz, Namazda disiplin
Namaz, Namazda imamet, duruşu, kişi sayısı vs
Namaz, namazda konuşmak
Namaz, saf tutma ve düzeni
Namaz, ta'dil-i erkâna riayet
Namaz, tekbir
حَدَّثَنَا الأَنْصَارِىُّ حَدَّثَنَا مَعْنٌ حَدَّثَنَا مَالِكُ بْنُ أَنَسٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنِ ابْنِ أُكَيْمَةَ اللَّيْثِىِّ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم انْصَرَفَ مِنْ صَلاَةٍ جَهَرَ فِيهَا بِالْقِرَاءَةِ فَقَالَ « هَلْ قَرَأَ مَعِى أَحَدٌ مِنْكُمْ آنِفًا » . فَقَالَ رَجُلٌ نَعَمْ يَا رَسُولَ اللَّهِ . قَالَ « إِنِّى أَقُولُ مَا لِى أُنَازَعُ الْقُرْآنَ » . قَالَ فَانْتَهَى النَّاسُ عَنِ الْقِرَاءَةِ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِيمَا جَهَرَ فِيهِ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مِنَ الصَّلَوَاتِ بِالْقِرَاءَةِ حِينَ سَمِعُوا ذَلِكَ مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنِ ابْنِ مَسْعُودٍ وَعِمْرَانَ بْنِ حُصَيْنٍ وَجَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ . وَابْنُ أُكَيْمَةَ اللَّيْثِىُّ اسْمُهُ عُمَارَةُ . وَيُقَالُ عَمْرُو بْنُ أُكَيْمَةَ . وَرَوَى بَعْضُ أَصْحَابِ الزُّهْرِىِّ هَذَا الْحَدِيثَ وَذَكَرُوا هَذَا الْحَرْفَ قَالَ قَالَ الزُّهْرِىُّ فَانْتَهَى النَّاسُ عَنِ الْقِرَاءَةِ حِينَ سَمِعُوا ذَلِكَ مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم . وَلَيْسَ فِى هَذَا الْحَدِيثِ مَا يَدْخُلُ عَلَى مَنْ رَأَى الْقِرَاءَةَ خَلْفَ الإِمَامِ لأَنَّ أَبَا هُرَيْرَةَ هُوَ الَّذِى رَوَى عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم هَذَا الْحَدِيثَ وَرَوَى أَبُو هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ قَالَ « مَنْ صَلَّى صَلاَةً لَمْ يَقْرَأْ فِيهَا بِأُمِّ الْقُرْآنِ فَهِىَ خِدَاجٌ فَهِىَ خِدَاجٌ غَيْرُ تَمَامٍ » . فَقَالَ لَهُ حَامِلُ الْحَدِيثِ إِنِّى أَكُونُ أَحْيَانًا وَرَاءَ الإِمَامِ قَالَ اقْرَأْ بِهَا فِى نَفْسِكَ . وَرَوَى أَبُو عُثْمَانَ النَّهْدِىُّ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ أَمَرَنِى النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم أَنْ أُنَادِىَ أَنْ لاَ صَلاَةَ إِلاَّ بِقِرَاءَةِ فَاتِحَةِ الْكِتَابِ . وَاخْتَارَ أَكْثَرُ أَصْحَابِ الْحَدِيثِ أَنْ لاَ يَقْرَأَ الرَّجُلُ إِذَا جَهَرَ الإِمَامُ بِالْقِرَاءَةِ وَقَالُوا يَتَتَبَّعُ سَكَتَاتِ الإِمَامِ . وَقَدِ اخْتَلَفَ أَهْلُ الْعِلْمِ فِى الْقِرَاءَةِ خَلْفَ الإِمَامِ فَرَأَى أَكْثَرُ أَهْلِ الْعِلْمِ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَالتَّابِعِينَ وَمَنْ بَعْدَهُمُ الْقِرَاءَةَ خَلْفَ الإِمَامِ . وَبِهِ يَقُولُ مَالِكُ بْنُ أَنَسٍ وَعَبْدُ اللَّهِ بْنُ الْمُبَارَكِ وَالشَّافِعِىُّ وَأَحْمَدُ وَإِسْحَاقُ . وَرُوِىَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الْمُبَارَكِ أَنَّهُ قَالَ أَنَا أَقْرَأُ خَلْفَ الإِمَامِ وَالنَّاسُ يَقْرَءُونَ إِلاَّ قَوْمًا مِنَ الْكُوفِيِّينَ وَأَرَى أَنَّ مَنْ لَمْ يَقْرَأْ صَلاَتُهُ جَائِزَةٌ . وَشَدَّدَ قَوْمٌ مِنْ أَهْلِ الْعِلْمِ فِى تَرْكِ قِرَاءَةِ فَاتِحَةِ الْكِتَابِ وَإِنْ كَانَ خَلْفَ الإِمَامِ فَقَالُوا لاَ تُجْزِئُ صَلاَةٌ إِلاَّ بِقِرَاءَةِ فَاتِحَةِ الْكِتَابِ وَحْدَهُ كَانَ أَوْ خَلْفَ الإِمَامِ . وَذَهَبُوا إِلَى مَا رَوَى عُبَادَةُ بْنُ الصَّامِتِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . وَقَرَأَ عُبَادَةُ بْنُ الصَّامِتِ بَعْدَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم خَلْفَ الإِمَامِ وَتَأَوَّلَ قَوْلَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم « لاَ صَلاَةَ إِلاَّ بِقِرَاءَةِ فَاتِحَةِ الْكِتَابِ » . وَبِهِ يَقُولُ الشَّافِعِىُّ وَإِسْحَاقُ وَغَيْرُهُمَا . وَأَمَّا أَحْمَدُ بْنُ حَنْبَلٍ فَقَالَ مَعْنَى قَوْلِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم « لاَ صَلاَةَ لِمَنْ لَمْ يَقْرَأْ بِفَاتِحَةِ الْكِتَابِ » . إِذَا كَانَ وَحْدَهُ . وَاحْتَجَّ بِحَدِيثِ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ حَيْثُ قَالَ مَنْ صَلَّى رَكْعَةً لَمْ يَقْرَأْ فِيهَا بِأُمِّ الْقُرْآنِ فَلَمْ يُصَلِّ إِلاَّ أَنْ يَكُونَ وَرَاءَ الإِمَامِ . قَالَ أَحْمَدُ بْنُ حَنْبَلٍ فَهَذَا رَجُلٌ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم تَأَوَّلَ قَوْلَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم « لاَ صَلاَةَ لِمَنْ لَمْ يَقْرَأْ بِفَاتِحَةِ الْكِتَابِ » . أَنَّ هَذَا إِذَا كَانَ وَحْدَهُ . وَاخْتَارَ أَحْمَدُ مَعَ هَذَا الْقِرَاءَةَ خَلْفَ الإِمَامِ وَأَنْ لاَ يَتْرُكَ الرَّجُلُ فَاتِحَةَ الْكِتَابِ وَإِنْ كَانَ خَلْفَ الإِمَامِ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
11738, T000312
Hadis:
حَدَّثَنَا الأَنْصَارِىُّ حَدَّثَنَا مَعْنٌ حَدَّثَنَا مَالِكُ بْنُ أَنَسٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنِ ابْنِ أُكَيْمَةَ اللَّيْثِىِّ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم انْصَرَفَ مِنْ صَلاَةٍ جَهَرَ فِيهَا بِالْقِرَاءَةِ فَقَالَ « هَلْ قَرَأَ مَعِى أَحَدٌ مِنْكُمْ آنِفًا » . فَقَالَ رَجُلٌ نَعَمْ يَا رَسُولَ اللَّهِ . قَالَ « إِنِّى أَقُولُ مَا لِى أُنَازَعُ الْقُرْآنَ » . قَالَ فَانْتَهَى النَّاسُ عَنِ الْقِرَاءَةِ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِيمَا جَهَرَ فِيهِ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مِنَ الصَّلَوَاتِ بِالْقِرَاءَةِ حِينَ سَمِعُوا ذَلِكَ مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم . قَالَ وَفِى الْبَابِ عَنِ ابْنِ مَسْعُودٍ وَعِمْرَانَ بْنِ حُصَيْنٍ وَجَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ . وَابْنُ أُكَيْمَةَ اللَّيْثِىُّ اسْمُهُ عُمَارَةُ . وَيُقَالُ عَمْرُو بْنُ أُكَيْمَةَ . وَرَوَى بَعْضُ أَصْحَابِ الزُّهْرِىِّ هَذَا الْحَدِيثَ وَذَكَرُوا هَذَا الْحَرْفَ قَالَ قَالَ الزُّهْرِىُّ فَانْتَهَى النَّاسُ عَنِ الْقِرَاءَةِ حِينَ سَمِعُوا ذَلِكَ مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم . وَلَيْسَ فِى هَذَا الْحَدِيثِ مَا يَدْخُلُ عَلَى مَنْ رَأَى الْقِرَاءَةَ خَلْفَ الإِمَامِ لأَنَّ أَبَا هُرَيْرَةَ هُوَ الَّذِى رَوَى عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم هَذَا الْحَدِيثَ وَرَوَى أَبُو هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ قَالَ « مَنْ صَلَّى صَلاَةً لَمْ يَقْرَأْ فِيهَا بِأُمِّ الْقُرْآنِ فَهِىَ خِدَاجٌ فَهِىَ خِدَاجٌ غَيْرُ تَمَامٍ » . فَقَالَ لَهُ حَامِلُ الْحَدِيثِ إِنِّى أَكُونُ أَحْيَانًا وَرَاءَ الإِمَامِ قَالَ اقْرَأْ بِهَا فِى نَفْسِكَ . وَرَوَى أَبُو عُثْمَانَ النَّهْدِىُّ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ أَمَرَنِى النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم أَنْ أُنَادِىَ أَنْ لاَ صَلاَةَ إِلاَّ بِقِرَاءَةِ فَاتِحَةِ الْكِتَابِ . وَاخْتَارَ أَكْثَرُ أَصْحَابِ الْحَدِيثِ أَنْ لاَ يَقْرَأَ الرَّجُلُ إِذَا جَهَرَ الإِمَامُ بِالْقِرَاءَةِ وَقَالُوا يَتَتَبَّعُ سَكَتَاتِ الإِمَامِ . وَقَدِ اخْتَلَفَ أَهْلُ الْعِلْمِ فِى الْقِرَاءَةِ خَلْفَ الإِمَامِ فَرَأَى أَكْثَرُ أَهْلِ الْعِلْمِ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم وَالتَّابِعِينَ وَمَنْ بَعْدَهُمُ الْقِرَاءَةَ خَلْفَ الإِمَامِ . وَبِهِ يَقُولُ مَالِكُ بْنُ أَنَسٍ وَعَبْدُ اللَّهِ بْنُ الْمُبَارَكِ وَالشَّافِعِىُّ وَأَحْمَدُ وَإِسْحَاقُ . وَرُوِىَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الْمُبَارَكِ أَنَّهُ قَالَ أَنَا أَقْرَأُ خَلْفَ الإِمَامِ وَالنَّاسُ يَقْرَءُونَ إِلاَّ قَوْمًا مِنَ الْكُوفِيِّينَ وَأَرَى أَنَّ مَنْ لَمْ يَقْرَأْ صَلاَتُهُ جَائِزَةٌ . وَشَدَّدَ قَوْمٌ مِنْ أَهْلِ الْعِلْمِ فِى تَرْكِ قِرَاءَةِ فَاتِحَةِ الْكِتَابِ وَإِنْ كَانَ خَلْفَ الإِمَامِ فَقَالُوا لاَ تُجْزِئُ صَلاَةٌ إِلاَّ بِقِرَاءَةِ فَاتِحَةِ الْكِتَابِ وَحْدَهُ كَانَ أَوْ خَلْفَ الإِمَامِ . وَذَهَبُوا إِلَى مَا رَوَى عُبَادَةُ بْنُ الصَّامِتِ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . وَقَرَأَ عُبَادَةُ بْنُ الصَّامِتِ بَعْدَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم خَلْفَ الإِمَامِ وَتَأَوَّلَ قَوْلَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم « لاَ صَلاَةَ إِلاَّ بِقِرَاءَةِ فَاتِحَةِ الْكِتَابِ » . وَبِهِ يَقُولُ الشَّافِعِىُّ وَإِسْحَاقُ وَغَيْرُهُمَا . وَأَمَّا أَحْمَدُ بْنُ حَنْبَلٍ فَقَالَ مَعْنَى قَوْلِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم « لاَ صَلاَةَ لِمَنْ لَمْ يَقْرَأْ بِفَاتِحَةِ الْكِتَابِ » . إِذَا كَانَ وَحْدَهُ . وَاحْتَجَّ بِحَدِيثِ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ حَيْثُ قَالَ مَنْ صَلَّى رَكْعَةً لَمْ يَقْرَأْ فِيهَا بِأُمِّ الْقُرْآنِ فَلَمْ يُصَلِّ إِلاَّ أَنْ يَكُونَ وَرَاءَ الإِمَامِ . قَالَ أَحْمَدُ بْنُ حَنْبَلٍ فَهَذَا رَجُلٌ مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم تَأَوَّلَ قَوْلَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم « لاَ صَلاَةَ لِمَنْ لَمْ يَقْرَأْ بِفَاتِحَةِ الْكِتَابِ » . أَنَّ هَذَا إِذَا كَانَ وَحْدَهُ . وَاخْتَارَ أَحْمَدُ مَعَ هَذَا الْقِرَاءَةَ خَلْفَ الإِمَامِ وَأَنْ لاَ يَتْرُكَ الرَّجُلُ فَاتِحَةَ الْكِتَابِ وَإِنْ كَانَ خَلْفَ الإِمَامِ .
Tercemesi:
Bize el-Ensârî, ona Ma'n, ona Mâlik b. Enes, ona İbn Şihâb, ona İbn Ükeyme el-Leysî, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir:
Açıktan okuduğu bir namazı bitirince Rasulullah (sav), ''az önce sizden biri benimle birlikte okudu mu'' buyurdu. Bir adam, ''evet, yâ Rasulullah'' dedi. O ise, ''ben de (kendime), 'ne oldu da Kur'ân ile çekişiyorum' dedim'' buyurdu. (Râvi) diyor ki: İnsanlar, Hz. Peygamber (sav)'den bunu işitince, onun açıktan okuduğu namazlarda onunla birlikte namaz kılarlarken okumaya son verdiler.
Bu konuda İbn Mesud, İmran b. Husayn ve Câbir b. Abdullah'tan da hadis rivayet edilmiştir. Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, hasen bir hadistir. İbn Ükeyme el-Leysî'nin ismi Umâre olup Amr b. Ükeyme de denir. Zührî'nin ashabından bir kısım raviler bu hadisi rivayet edip Zührî'nin ''insanlar bunu Rasulullah (sav)'den duyunca kıraate son verdiler'' bilgisini zikrettiler. Bu hadiste imamın arkasında kıraati benimseyenlerin aleyhine bir durum söz konusu değildir. Çünkü Ebu Hureyre, bu hadisi Hz. Peygamber (sav)'den rivayet edenin ta kendisi olup (yine) Rasulullah (sav)'tan aktardığına göre o, ''Namaz kılıp Fatiha suresini okumayanın namazı eksiktir, eksiktir, tamam değildir'' buyurduğunu bildirmiştir. (Ebu Hureyre'ye) bu hadisi işiten biri, ''ben bazen imamın arkasında olıyorum, (o zaman ne yapayım)?'' demiş, (Ebu Hureyre de), ''içinden oku'' demiştir. Ebu Osman en-Nehdî'nin Ebu Hureyre'den aktardığına göre o, ''Rasulullah (sav), bana, sadece Fatiha suresini okuyanın namazı vardır diye nida etmemi emretti'' demiştir. Ashâbü'l-hadîsin büyük çoğunluğu, imam açıktan okuduğunda kişinin okumamasını tercih etmiş ve ''imamın sektelerini takip eder'' demişlerdir. İlim ehli, imamın arkasında okumak hususunda ihtilaf etmişlerdir. Nebî (sav) ashabından, tâbiînden ve onlardan sonra gelenlerden ilim ehli kimselerin büyük çoğunluğu imamın arkasında okumayı benimsemişlerdir ki, Mâlik b. Enes, Abdullah b. Mübârek, Şâfiî, Ahmed ve İshak da bu görüştedirler. Abdullah b. Mübarek'ten rivayet edildiğine göre o, ''ben, imamın arkasında okurum, bir kısım Kûfeliler hariç insanlar da okurlar. (Ne var ki) ben, okumayanın namazını da caiz görürüm'' demiştir. İlim ehlinden bir topluluk imamın arkasında da olsa Fatiha suresinin terki hususunda epeyice titiz davranmışlar (şeddede), ''(kişi) tek başına da olsa imamın arkasında da olsa Fatiha suresi okumadan namaz caiz olmaz'' demişlerdir. (Delil olarak) da Ubâde b. Sâmit'in Rasulullah (sav)'den rivayet ettiği bu hadisi benimsemişlerdir (zehebû). Ubâde b. Sâmit de Nebî (sav)'den sonra imamın arkasında okumuş ve Hz. Peygamber (sav)'in sözünü ''Fatiha suresi okumadan namaz olmaz'' şeklinde tevil etmiştir ki Şâfiî, İshak ve bunlardan başkaları da bu görüştedir. Ahmed b. Hanbel'e gelince, o, ''Hz. Peygamber (sav)'in bu sözünün manası 'Kişi tek başına iken Fatiha suresini okumazsa namazı yoktur' anlamına gelir'' demiştir. (Bu görüşünde) Câbir b. Abdullah hadisini delil olarak benimsemiştir ki bu hadiste ''bir imamın arkasında olması hariç bir kimse, bir rekat namaz kılıp Fatiha suresini okumazsa namaz kılmamış sayılır'' buyrulmuştur. Ahmed b. Hanbel, ''bu, Nebî (sav)'nin ashabından biridir! Hz. Peygamber (sav)'in sözünü ''Tek başına kıldığında Fatiha suresini okumayanın namazı yoktur'' şeklinde tevil etmiştir. Bununla birlikte Ahmed, imamın arkasında okumayı, imamın arkasında dahi olsa kişinin Fatiha suresini terk etmemesini tercih etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Salât 116, 2/118
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Velid Umare b. Ükeyme el-Leysî (Umare b. Ükeyme)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Yahya Ma'n b. İsa el-Kazzâz (Ma'n b. İsa b. Ma'n)
6. Ebu Musa İshak b. Musa el-Ensari (İshak b. Musa b. Abdullah b. Musa b. Abdullah b. Yezid)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, Fatiha okunmayan
Namaz, fatiha suresini okumak
Namaz, imama uyanın kıraati
وَحَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنِ ابْنِ أُكَيْمَةَ اللَّيْثِىِّ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم انْصَرَفَ مِنْ صَلاَةٍ جَهَرَ فِيهَا بِالْقِرَاءَةِ فَقَالَ هَلْ قَرَأَ مَعِى مِنْكُمْ أَحَدٌ آنِفًا. فَقَالَ رَجُلٌ نَعَمْ أَنَا يَا رَسُولَ اللَّهِ . قَالَ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِنِّى أَقُولُ مَا لِى أُنَازَعُ الْقُرْآنَ. فَانْتَهَى النَّاسُ عَنِ الْقِرَاءَةِ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِيمَا جَهَرَ فِيهِ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِالْقِرَاءَةِ حِينَ سَمِعُوا ذَلِكَ مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
34882, MU000193
Hadis:
وَحَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنِ ابْنِ أُكَيْمَةَ اللَّيْثِىِّ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم انْصَرَفَ مِنْ صَلاَةٍ جَهَرَ فِيهَا بِالْقِرَاءَةِ فَقَالَ هَلْ قَرَأَ مَعِى مِنْكُمْ أَحَدٌ آنِفًا. فَقَالَ رَجُلٌ نَعَمْ أَنَا يَا رَسُولَ اللَّهِ . قَالَ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِنِّى أَقُولُ مَا لِى أُنَازَعُ الْقُرْآنَ. فَانْتَهَى النَّاسُ عَنِ الْقِرَاءَةِ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِيمَا جَهَرَ فِيهِ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِالْقِرَاءَةِ حِينَ سَمِعُوا ذَلِكَ مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم .
Tercemesi:
Bana Yahya, ona Malik, ona İbn Şihâb, ona İbn Ukeyme el-Leysî, ona da Ebu Hureyre’nin rivayetine göre Rasulullah (sav) açıktan okunan bir namazı bitirdikten sonra: “Az önce sizden herhangi bir kimse benimle birlikte okudu mu,” dedi. Bir adam: Evet ben, ey Allah’ın Rasulü dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav): “Ben de, bana ne oluyor, Kur’ân hususunda benimle çekişiliyor dedim” dedi. İnsanlar Rasulullah’tan (sav) bu söylediklerini işittikten sonra Rasulullah’ın (sav) açıktan okuduğu namazlarda onunla (sav) birlikte Kur’ân okumaktan vazgeçtiler.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Salât 193, 1/28
Senetler:
()
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, imama uyanın kıraati
Öneri Formu
Hadis Id, No:
282140, M000905-2
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا أَبُو أُسَامَةَ حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ أَبِى عَرُوبَةَ ح وَحَدَّثَنَا أَبُو غَسَّانَ الْمِسْمَعِىُّ حَدَّثَنَا مُعَاذُ بْنُ هِشَامٍ حَدَّثَنَا أَبِى ح وَحَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ أَخْبَرَنَا جَرِيرٌ عَنْ سُلَيْمَانَ التَّيْمِىِّ كُلُّ هَؤُلاَءِ عَنْ قَتَادَةَ فِى هَذَا الإِسْنَادِ بِمِثْلِهِ . وَفِى حَدِيثِ جَرِيرٍ عَنْ سُلَيْمَانَ عَنْ قَتَادَةَ مِنَ الزِّيَادَةِ « وَإِذَا قَرَأَ فَأَنْصِتُوا » . وَلَيْسَ فِى حَدِيثِ أَحَدٍ مِنْهُمْ « فَإِنَّ اللَّهَ قَالَ عَلَى لِسَانِ نَبِيِّهِ صلى الله عليه وسلم سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ » . إِلاَّ فِى رِوَايَةِ أَبِى كَامِلٍ وَحْدَهُ عَنْ أَبِى عَوَانَةَ . قَالَ أَبُو إِسْحَاقَ قَالَ أَبُو بَكْرِ ابْنُ أُخْتِ أَبِى النَّضْرِ فِى هَذَا الْحَدِيثِ فَقَالَ مُسْلِمٌ تُرِيدُ أَحْفَظَ مِنْ سُلَيْمَانَ فَقَالَ لَهُ أَبُو بَكْرٍ فَحَدِيثُ أَبِى هُرَيْرَةَ فَقَالَ هُوَ صَحِيحٌ يَعْنِى وَإِذَا قَرَأَ فَأَنْصِتُوا . فَقَالَ هُوَ عِنْدِى صَحِيحٌ . فَقَالَ لِمَ لَمْ تَضَعْهُ هَا هُنَا قَالَ لَيْسَ كُلُّ شَىْءٍ عِنْدِى صَحِيحٍ وَضَعْتُهُ هَا هُنَا . إِنَّمَا وَضَعْتُ هَا هُنَا مَا أَجْمَعُوا عَلَيْهِ .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, ona Ebu Usâme, ona Said b. Ebu Arûbe rivayet etti; (T) Yine bize Ebu Ğassan el-Mismaî, ona Muaz b. Hişam, ona babası rivayet etmiştir; (T) Bize İshak b. İbrahim, ona Cerir, ona Süleyman et-Teymî rivayet etmiştir, bunların hepsine Katade bu isnad ile aynısını rivayet etmiştir, Cerir’e Süleyman’ın, ona Katade’nin rivayet ettiği hadisteki fazlalıklar arasında: “(İmam) okuduğu vakit siz de dinleyiniz” fazlalığı da vardır. Fakat onların hiçbirisinin hadisi rivayetinde: “Şüphesiz Allah, Nebisinin (sav) dili üzerine, “semiallahu limen hamideh: Allah kendisine hamd edenin hamdini işitti” ibaresi bulunmamaktadır, bu ibare yalnızca Ebu Kâmil’in Ebu Avane’den diye naklettiği rivayette bulunmaktadır. Ebu İshak dedi ki: Bu hadisi rivayetinde Ebu Nadr’ın kız kardeşinin oğlu Ebu Bekir şöyle demiştir: Müslim dedi ki: Sen Süleyman’dan hıfzı (hadis belleyişi) daha iyi birisini mi istiyorsun? deyince, Ebu Bekr ona: Ebu Hureyre’nin hadisi hakkında ne dersin? dedi. Müslim: O sahihtir, dedi. Bununla: “(İmam) okuduğu vakit siz de dinleyiniz” ibaresini kast etmektedir. Müslim: O hadis bana göre sahihtir, dedi. Bunun üzerine (Ebu Bekr): O halde neden bu hadisi buraya almadın? deyince, Müslim: Ben sahih kabul ettiğim her bir şeyi buraya koymadım ki, ben buraya ancak (hadis alimlerinin) üzerinde ittifak ettikleri hadisleri koydum, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salât 905, /171
Senetler:
1. Ebu Musa Abdullah b. Kays el-Eş'arî (Abdullah b. Kays b. Süleym)
2. Hıttan b. Abdullah er-Rakkâşî (Hıttan b. Abdullah)
3. Ebu Gallab Yunus b. Cübeyr el-Bahilî (Yunus b. Cübeyr)
4. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
5. Hişam b. Ebu Abdullah ed-Destevâî (Hişam b. Senber)
6. Ebu Abdullah Muaz b. Hişam ed-Destevâî (Muaz b. Hişam b. Senber)
7. Ebu Ğassan Malik b. Abdulvahid el-Misma'î (Malik b. Abdulvahid)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, imama uyanın kıraati
Öneri Formu
Hadis Id, No:
282141, M000905-3
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا أَبُو أُسَامَةَ حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ أَبِى عَرُوبَةَ ح وَحَدَّثَنَا أَبُو غَسَّانَ الْمِسْمَعِىُّ حَدَّثَنَا مُعَاذُ بْنُ هِشَامٍ حَدَّثَنَا أَبِى ح وَحَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ أَخْبَرَنَا جَرِيرٌ عَنْ سُلَيْمَانَ التَّيْمِىِّ كُلُّ هَؤُلاَءِ عَنْ قَتَادَةَ فِى هَذَا الإِسْنَادِ بِمِثْلِهِ . وَفِى حَدِيثِ جَرِيرٍ عَنْ سُلَيْمَانَ عَنْ قَتَادَةَ مِنَ الزِّيَادَةِ « وَإِذَا قَرَأَ فَأَنْصِتُوا » . وَلَيْسَ فِى حَدِيثِ أَحَدٍ مِنْهُمْ « فَإِنَّ اللَّهَ قَالَ عَلَى لِسَانِ نَبِيِّهِ صلى الله عليه وسلم سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ » . إِلاَّ فِى رِوَايَةِ أَبِى كَامِلٍ وَحْدَهُ عَنْ أَبِى عَوَانَةَ . قَالَ أَبُو إِسْحَاقَ قَالَ أَبُو بَكْرِ ابْنُ أُخْتِ أَبِى النَّضْرِ فِى هَذَا الْحَدِيثِ فَقَالَ مُسْلِمٌ تُرِيدُ أَحْفَظَ مِنْ سُلَيْمَانَ فَقَالَ لَهُ أَبُو بَكْرٍ فَحَدِيثُ أَبِى هُرَيْرَةَ فَقَالَ هُوَ صَحِيحٌ يَعْنِى وَإِذَا قَرَأَ فَأَنْصِتُوا . فَقَالَ هُوَ عِنْدِى صَحِيحٌ . فَقَالَ لِمَ لَمْ تَضَعْهُ هَا هُنَا قَالَ لَيْسَ كُلُّ شَىْءٍ عِنْدِى صَحِيحٍ وَضَعْتُهُ هَا هُنَا . إِنَّمَا وَضَعْتُ هَا هُنَا مَا أَجْمَعُوا عَلَيْهِ .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, ona Ebu Usâme, ona Said b. Ebu Arûbe rivayet etti; (T) Yine bize Ebu Ğassan el-Mismaî, ona Muaz b. Hişam, ona babası rivayet etmiştir; (T) Bize İshak b. İbrahim, ona Cerir, ona Süleyman et-Teymî rivayet etmiştir, bunların hepsine Katade bu isnad ile aynısını rivayet etmiştir, Cerir’e Süleyman’ın, ona Katade’nin rivayet ettiği hadisteki fazlalıklar arasında: “(İmam) okuduğu vakit siz de dinleyiniz” fazlalığı da vardır. Fakat onların hiçbirisinin hadisi rivayetinde: “Şüphesiz Allah, Nebisinin (sav) dili üzerine, “semiallahu limen hamideh: Allah kendisine hamd edenin hamdini işitti” ibaresi bulunmamaktadır, bu ibare yalnızca Ebu Kâmil’in Ebu Avane’den diye naklettiği rivayette bulunmaktadır. Ebu İshak dedi ki: Bu hadisi rivayetinde Ebu Nadr’ın kız kardeşinin oğlu Ebu Bekir şöyle demiştir: Müslim dedi ki: Sen Süleyman’dan hıfzı (hadis belleyişi) daha iyi birisini mi istiyorsun? deyince, Ebu Bekr ona: Ebu Hureyre’nin hadisi hakkında ne dersin? dedi. Müslim: O sahihtir, dedi. Bununla: “(İmam) okuduğu vakit siz de dinleyiniz” ibaresini kast etmektedir. Müslim: O hadis bana göre sahihtir, dedi. Bunun üzerine (Ebu Bekr): O halde neden bu hadisi buraya almadın? deyince, Müslim: Ben sahih kabul ettiğim her bir şeyi buraya koymadım ki, ben buraya ancak (hadis alimlerinin) üzerinde ittifak ettikleri hadisleri koydum, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salât 905, /171
Senetler:
1. Ebu Musa Abdullah b. Kays el-Eş'arî (Abdullah b. Kays b. Süleym)
2. Hıttan b. Abdullah er-Rakkâşî (Hıttan b. Abdullah)
3. Ebu Gallab Yunus b. Cübeyr el-Bahilî (Yunus b. Cübeyr)
4. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
5. Ebu Nadr Said b. Ebu Arûbe el-Adevî (Saîd b. Mihrân)
6. Ebu Üsame Hammâd b. Üsame el-Kuraşî (Hammâd b. Üsame b. Zeyd)
7. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, imama uyanın kıraati