254 Kayıt Bulundu.
Bize el-Ka'neb, ona Malik, ona İbn Şihab, ona da Enes b. Malik şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav), bir ata binmişti de ondan düşüp sağ tarafı yaralanmıştı. (Bundan dolayı) namazlardan bazılarını oturarak kıl(dır)mış, bizler de onun arkasında oturarak namaza durmuştuk. (Namazını) bitirince şöyle buyurdu: "İmam, ancak kendisine uyulsun diye atanmıştır. İmam ayakta namaz kıldığında sizler de ayakta namaz kılın. O rükûa gittiğinde siz de rükûa gidin. O (başını) kaldırdığında, siz de (başınızı) kaldırın. O semi'allâhu li-men hamide dediğinde ise siz, rabbenâ ve leke'l-hamd deyin. Oturarak Secdeye gittiğinde siz de topluca oturarak secde yapın."
Açıklama: Bildirildiğine göre rivayetin isnadı sahihtir (Ebu Davud, Sünen, thk. Şuayb Arnaut ve Muhammed Karabelli, Dârü'r-Risâleti'l-'Âlemiyye, I, 450, dpt. 1)
Bize Muhammed b. Adem el-Messîsî, ona Ebu Halid, ona İbn Aclân, ona Zeyd b. Eslem, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "İmam, ancak kendisine uyulsun diye tayin edilmiştir." Bu hadisi "imam okuduğunda sizler susun" ifadesiyle nakletmiştir. bulunulmuştur. [Ebu Davud şöyle demiştir: "imam okuduğunda sizler susun" ilavesi, mahfûz olmayıp bize göre yanılgı, Ebu Halid'den kaynaklanmaktadır.]
Bize el-Ka'neb, ona Mâlik, ona Hişam b. Urve, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona da Hz. Peygamber'in (sav) hanımı Aişe şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) oturur vaziyette evinde namaz kıldı. Bir topluluk da onun arkasında ayakta durarak namaz kıl(maya başla)dı. Hz. Peygamber (sav), onlara oturmalarını işaret etti. (Namazı) bitince 'imam, ancak kendisine uyulsun diye tayin edilmiştir. O, rükûa gittiğinde sizler de rükûa gidin. O, (başını) kaldırdığında sizler de (başınızı) kaldırın. O oturur vaziyette namaz kıldığında sizler de oturarak namaz kılın, buyurdu."
Bize Kuteybe b. Said ve Yezid b. Halid b. Mevheb, -mana aynıdır- onlara Leys, ona Ebu Zübeyr, ona da Cabir şöyle rivayet etmiştir: "Nebi (sav) rahatsızlandı. Bizler, o oturur vaziyette iken arkasında namaza durduk. Ebu Bekir ise, Hz. Peygamber'in (sav) tekbirini insanlara duyurmak için tekbir getiriyordu. Ardından hadisin devamını zikretti."
Bize Kuteybe b. Said ve İbn Serh, o ikisine de Süfyan b. Uyeyne, ona (İbn Şihab) ez-Zührî, ona Mahmud b. Rabi', ona da Ubade b. Samit (ra), Nebi'nin (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Fatiha ve (ona) ek olarak (bir miktar Kuran) okumayan kimsenin namazı makbul olmaz." [(Ravi) Süfyan (b. Uyeyne) dedi ki: (Fatiha'ya ek olarak bir miktar da Kur'an okumak) yalnız başına namaz kılan içindir.]
Bize Abdullah b. Muhammed en-Nüfeylî, ona Muhammed b. Seleme, ona Muhammed b. İshak, ona Mekhul, ona Mahmud b. Rabi', ona da Ubade b. Samit rivayet etmiştir: Biz sabah namazında Rasulullah'ın (sav) arkasında namaz kılıyorduk. Rasulullah (sav) Kur'ân okudu. Fakat Kur'ân okurken sürdürmek ona ağır gelmeye başladı. (Namazı) bitirince; "Her halde imamınızın arkasında siz de okuyorsunuz" buyurdu. Biz de: 'Evet, Ey Allah'ın Rasulü, biz de okuyoruz' dedik. Bunun üzerine şöyle buyurdu: "(Böyle) yapmayın, sadece Fatiha'yı okuyun. Zira Fatihayı okumayan kimsenin namazı makbul değildir."