120 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Tevbe Rabî' b. Nâfi', ona Heysem b. Humeyd, ona Yahya b. Haris, ona Kasım b. Abdurrahman ona da Ebu Ümame'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "(Vakitleri) arasında lüzumsuz bir söz ya da iş bulunmadan bir namazın ardından kılınan namaz, illiyyîn'de yazılır."
Açıklama: İlliyyîn, iyilerin amel defterlerinin bulunduğu yüce bir mekândır (İlyas Üzüm, "İlliyyîn", Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi. Erişim 19 Şubat 2020).
Bize Adem b. Ebu İyas, ona İbn Ebu Zi'b, ona Said el-Makburî, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle dediğini nakletmiştir: "Bir kul abdestini bozmaksızın mescitte namazı beklediği sürece namazda sayılır." Bunun üzerine yabancı bir adam 'Peki hades (abdesti bozan şey) nedir, Ey Ebu Hureyre?' diye sormuş, Ebu Hureyre de yellenmeyi kastederek '(abdesti bozan şey) sestir' demiştir.
Bize Ebu Kureyb, ona Rişdiyn b. Sa'd, ona Amr b. Haris, ona Derrac, ona Ebu el-Heysem, ona da Ebu Said el-Hudrî, Rasulullah'dan (sav) rivayet etmiştir: "Siz, adamın mescidlere gidip gelmeyi itiyat hâline getirdiğini bildiğiniz (veya) gördüğünüz zaman, onun imanlı olduğuna şahitlik ediniz. Zira Allah Teâlâ şöyle buyurdu; 'Şüphesiz Allah'ın mescidlerini ancak Allah'a inananlar imar ederler."
Bize Ebu Muğire (Abdülkuddüs b. Haccac), ona el-Evzâî (Abdurrahman b. Amr), ona da Abdurrahman b. Harmele şöyle demiştir: Bir adam hac veya umreye giderken vedalaşmak üzere Said b. Müseyyeb'in yanına geldi. Said de ona: 'Namaz kılmadıkça yola çıkma, çünkü Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Ezan okunduktan sonra camiden çıkan olsa olsa münafıktır, bir ihtiyacı için çıkıp tekrar geri dönmek isteyen kimse hariç." dedi. Fakat adam: 'Arkadaşlarım Harre'de bekliyorlar' dedi ve çıkıp gitti." Abdurrahman şöyle devam etti: 'Said, adam hakkında söylenip duruyordu ki biraz sonra adamın bineğinden düşüp uyluk kemiğini kırdığı haberi geldi.'
Bize Hasen, ona İbn Lehi’a, ona Huyey b. Abdullah, ona Ebu Abdurrahman el-Hubuli, ona Abdullah b. Amr b. el-As Rasul-i Ekrim’in şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Bir kimse bir hastayı ziyarete geldiği zaman ‘Allah’ım! Kuluna şifa ver! Senin rızan için düşmanı kırıp geçirsin ve emrin gereği namaza gitsin’ desin."
Bize Hişam b. Ammar, ona Sadaka b. Halid, ona Osman b. Ebu Âtike el-Ezdî, ona Umeyr b. Hani el-Ansî, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Mescide kim, ne niyetle gelirse nasibi ondan ibarettir."
Bize Malik, ona el-Alâ b. Abdurrahman, ona babası, ona da ilk ravi Ebu Hüreyre Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Size Allah'ın (cc) kendileri sayesinde günahları bağışladığı ve dereceleri yükselttiği şeyleri bildireyim mi? Mescitlere gitmek üzere atılan adımlar, meşakkat sırasında bile uzuvlarını iyice yıkayarak abdest almak, bir namazın ardından diğer namazı beklemek. İşte bu asıl ribattır (düşmana karşı sınır boylarında nöbet tutmak), işte bu asıl ribattır."