131 Kayıt Bulundu.
Bize Adem, ona Şu'be, ona Sad b. Ubeyde, ona Ebu Abdurrahman es-Sülemî, ona da Ali (ra) şöyle söylemiştir: Hz. Peygamber (sav) bir cenazeye katılmıştı. Eline bir şey aldı ve onunla yere bir şeyler çizmeye başladı ve şöyle buyurdu: "İstisnasız hepinizin cehennem ya da cennetteki mekanı (takdir edilmiş) yazılmıştır." Sahabiler, 'Ey Allah'ın Rasulü! Öyleyse bizler amel etmeyi bırakıp da bu yazgımıza dayanıp güvenemez miyiz?' dediler. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Sizler amel etmeye devam edin. Çünkü herkes ne için yaratılmış ise o iş kendisine kolaylaştırılmıştır: Saadet ehlinden olan kimseye saadet ehlinin ameli kolaylaştırılır. Bedbahtlardan olan kimseye geline, ona da bedbahtların işleri kolaylaştırılır." Rasulullah (sav) bundan sonra da şu ayetleri okudu: 'Sonra da kim (elinde bulunandan) verir, Allah'a karşı gelmekten sakınır ve en güzel sözü (kelime-i tevhidi) tasdik ederse, biz onu en kolay olana iletiriz'(Leyl suresi, 92/ 5-7).
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: فَكُلٌّ مُيَسَّرٌ لِمَا خُلِقَ لَهُ
Bize Abdân, ona Ebu Hamza, ona A'meş, ona Sa'd b. Ubeyde, ona Ebu Abdurrahman es-Sülemî, ona da Hz. Ali (ra) şöyle söylemiştir: Hz. Peygamber'le (sav) birlikte oturuyorduk. Elinde bir çomak (çubuk) vardı ve onunla yere bir şeyler çiziyordu. Sonra şöyle buyurdu: "Hepinizin cehennem ya da cennetteki mekanı (takdir edilmiş) yazılmıştır." Bunun üzerine o toplulukta bulunan bir adam dedi ki: 'Ya Rasulallah! Öyle ise buna dayanıp, güvenemez miyiz? Yani (bizim amel etmemize ne gerek var)' Hz. Peygamber (sav) şöyle cevap verdi: "Sizler amel edip çalışın. Çünkü herkes (niçin yaratıldıysa), o kendisine kolaylaştırılmıştır." Hz. Peygamber (sav) bundan sonra şu ayetleri okudu: 'Kim (elinde bulunandan) verir, Allah'a karşı gelmekten sakınır ve en güzel sözü (kelime-i tevhidi) tasdik ederse, biz onu en kolay olana iletiriz' (Leyl/92, 5-7).
Bize Muhammed b. Kesîr, ona Süfyan, ona Ebu Sinan, ona Vehb b. Halid el-Hımsi, ona da İbn Deylemi şöyle rivayet etmiştir: Übey b. Ka'b'a gittim ve “kader konusunda içimde bir şüphe var, bu konuda bana bir şeyler söyle, belki Allah o şüpheyi kalbimden izale eder' dedim. Ubey de bana “Yüce Allah göktekilere ve yerdekilere azap etse bile, onlara zulmetmiş olmaz. Onlara rahmet edecek olsa, şüphesiz O’nun rahmeti onlar için, kendi amellerinden daha hayırlıdır. Allah yolunda Uhud dağı kadar altın dağıtsan bile, kadere iman etmediğin müddetçe Allah senden onu kabul etmez. Sen de biliyorsun ki, sana gelmesi takdir edilen şey asla yolunu şaşırmadan sana gelir ve sana gelmemesi takdir edilen şey de sana ulaşamaz. Şayet bundan başka bir inanç ile ölecek olursan, mutlaka cehenneme girersin” dedi. [İbn Deylemi şöyle devam eder: Sonra Abdullah b. Mesud'a gittim, o da aynı şeyleri söyledi. Sonra Huzeyfe b. Yeman'a gittim, o da aynı sözleri söyledi. Sonra Zeyd b. Sabit'e gittim, o da aynı şeyleri, ama Hz. Peygamber'den naklen söyledi.]
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: فَكُلٌّ مُيَسَّرٌ لِمَا خُلِقَ لَهُ
Bize Yahya, ona Vekî, ona A'meş, ona Sa'd b. Ubeyde, ona Ebu Abdurrahman, ona Hz. Ali şöyle söylemiştir: Biz Rasulullahla (sav) oturuyorken şöyle buyurdu: "Hepinizin cehennem ya da cennetteki mekanı (takdir edilmiş) yazılmıştır." Biz dedik ki, Ya Rasulallah! Öyle ise buna dayanıp, güvenemez miyiz? yani (bizim amel etmemize ne gerek var). Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Sizler amel edip çalışın. Çünkü herkes (niçin yaratıldıysa), o kendisine kolaylaştırılmıştır." Hz. Peygamber (sav) bundan sonra şu ayetleri okudu: 'Kim (elinde bulunandan) verir, Allah'a karşı gelmekten sakınır ve en güzel sözü (kelime-i tevhidi) tasdik ederse, biz onu en kolay olana iletiriz. Ama kim de cimrilik eder, müstağni olur ve güzel karşılığı yalanlarsa biz onu zora sokarız." (Leyl/92, 5-10).