Giriş

Bize Ebu Musab el-Medenî, ona Mâlik b. Enes, ona İbn Şihâb, ona da Urve ve Amre, Âişe'nin şöyle dediğini rivayet etmişlerdir: "Rasulullah (sav) itikâfa girdiğinde bana doğru başını uzatır, ben de saçlarını tarardım. O, evine sadece insani ihtiyacı (tuvalet) için girerdi." [Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Bu, hasen-sahih bir hadistir. Bu hadisi aynı şekilde pek çok kimse, Mâlik'ten, o İbn Şihâb'dan, o da Urve ve Amre vasıtasıyla Âişe'den nakletmiştir. Bazıları da bu hadisi Mâlik'ten, o İbn Şihâb'dan, o Urve'den, o da Amre vasıtasıyla Âişe'den aktarmıştır ki sahih olan, Urve ve Amre'nin Âişe'den birlikte nakletmeleridir.]


Açıklama: Hz. Peygamber (sav), mescidde itikâf mahallinde iken, odasında bulunan Aişe'ye başını uzatır, o da Rasulullah'ın (sav) saç bakımını yapardı. Bu durum, ulema tarafından, kişinin bir kısım organlarını itikaf mahallinden çıkartması halinde itikâfına halel gelmeyeceği yönünde anlaşılmıştır. Hadiste belirtildiği gibi, mesela tuvalet ihtiyacı için itikâf mahallinden çıkmakta da bir beis yoktur.

    Öneri Formu
14431 T000804 Tirmizi, Savm, 80

Bize Hennâd, ona Ebu Bekir, ona Ebu Hasîn, ona da Ebu Salih, Ebu Hureyre'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Nebî (sav), her ramazanda on gün itikâfa girerdi. Vefat ettiği sene ise 20 gün itikâfta kaldı."


    Öneri Formu
15024 D002466 Ebu Davud, Sıyam, 78

Bu hadisi bize Kuteybe, ona Leys b. Sa'd, ona İbn Şihâb, ona Urve ve Amre, onlara da Âişe rivayet etmiştir. İlim ehli nezdinde amel bu hadise göre olup, kişi itikâfa girdiğinde sadece insani ihtiyacından dolayı itikâf mahallinden çıkabilir. İlim ehli, kişinin büyük ya da küçük abdest ihtiyacı için itikâf mahallinden çıkabileceğinde icma etmiştir. Yine ilim ehli, itikâfta olan kimsenin hasta ziyaretinde bulunması, cuma namazına katılması ve cenazede hazır bulunmasında ise ihtilaf etmişlerdir. Nebî'nin (sav) ashabından olan ve diğer bir kısım ilim ehli, eğer şart koşmuşsa kişinin hasta ziyaretinde bulunabileceğini, cenazeye katılabileceğini ve cuma namazına iştirak edebileceğini benimsemiştir ki bu, Süfyân es-Sevrî ve İbn Mübârek'in görüşüdür. Bir kısmı ise, bunlardan hiçbirini yapamayacağını ifade etmiştir. Onlar, itikâfa girecek kimsenin cuma namazı kılınacak kadar büyük bir şehirde olması halinde, sadece cuma namazı kılınan camide itikâfa girmesini uygun görmüşlerdir. Zira onlar, itikâfa girmiş kimsenin itikâf mahallinden çıkarak cuma namazına gitmesini doğru bulmamışlardır. İtikâftaki kişinin cuma namazını terk etmesini de benimsemedikleri için 'Kişi, sadece cuma kılınan bir camide itikâfa girebilir. Böylece, insani bir ihtiyacı dışında itikâf mahallinden çıkmamış olur' demişlerdir. Çünkü insani ihtiyacı dışında itikâf mahallini terk etmesi, onlar nezdinde itikâfı bozan bir durumdur. Bu, Mâlik ve Şâfiî'nin de görüşüdür. Ahmed (b. Hanbel) de 'İtikâfa giren kişi, Âişe hadisi gereğince hasta ziyaret edemez, cenazeye de katılamaz' demiştir. İshâk (b. Râhûye) ise 'Bunları yapmayı şart koşmuşsa, cenazeyi de takip edebilir, hasta da ziyaret edebilir' demiştir.


    Öneri Formu
14435 T000805 Tirmizi, Savm, 80

Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Ebu Muaviye ve Ya'lâ b. Ubeyd, onlara Yahya b. Said, ona da Amre, Âişe'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) itikâfa girmek istediğinde, sabah namazını kılar, ardından itikâf mahalline öyle girerdi. Hz. Peygamber (sav), yine bir defasında ramazanın son on gününde itikâfa girmek istedi ve çadırının kurulmasını emretti ve (mescitte) çadırı kuruldu. Bunu görünce, ben de çadırımın kurulmasını emrettim, benimki de kuruldu. Benim dışımdaki Nebî'nin (sav) hanımları da çadırlarının kurulmasını emrettiler, onlarınki de kuruldu. Nebi (sav) sabah namazını kıldığında kurulan çadırlara bakıp 'Bunlar da nedir? Bununla iyi bir şey yaptığınızı mı zannediyorsunuz?' buyurdu. Bunun üzerine çadırının sökülmesini emretti ve söküldü. Hanımları da çadırlarının sökülmesini emrettiler. Onlarınki de söküldü. Ardından Hz. Peygamber (sav) itikâfı şevval ayının ilk on gününe erteledi." [Ebû Davud şöyle demiştir: Bu hadisi İbn İshak ve Evzâî, Yahya b. Said'den benzer şekilde nakletmişlerdir. Mâlik ise Yahya b. Said'den rivayette bulunup 'Şevval ayının yirmi gününü itikâfta geçirdi' demiştir.]


    Öneri Formu
15017 D002464 Ebu Davud, Sıyam, 77

Bize Kuteybe b. Said ve Abdullah b. Mesleme, onlara Leys, ona İbn Şihâb, ona Urve, ona da Âişe, Hz. Peygamber'den (sav) önceki hadisin benzerini rivayet etmiştir. [Ebû Davud şöyle demiştir: Bu hadisi Yunus, Zührî'den nakletmiş ve hiç kimse Urve'nin Amre'den rivayet ettiği hadiste Malik'e mütâbaatta bulunmamıştır. Bu hadisi ayrıca Ma'mer, Ziyad b. Sa'd ve başkaları, Zührî, Urve ve Âişe isnadıyla nakletmiştir.]


    Öneri Formu
15029 D002468 Ebu Davud, Sıyam, 79

Bize Süleyman b. Harb ve Müsedded, o ikisine Hammad b. Zeyd, ona Hişam b. Urve, ona da babası (Urve b. Zübeyr), Âişe'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav), mescitte itikâfta olurdu da odanın aralığından bana başını uzatır, ben de başını yıkardım." [Müsedded rivayetinde hadis 'Hayızlı iken saçını tarardım' şeklinde geçmektedir.]


    Öneri Formu
15030 D002469 Ebu Davud, Sıyam, 79

Bize Abdullah b. Muhammed en-Nüfeylî ve Muhammed b. İsa, onlara Abdüsselam b. Harb, ona Leys b. Ebu Süleym, ona Abdurrahman b. Kasım, ona da babası (Kasım b. Muhammed), Âişe'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Nebî (sav) itikâfta iken hasta ziyaretinde bulunur, ancak halini hatırını sormak üzere yanında uzun süre oyalanmazdı." [İbn İsa ise Âişe'nin şöyle dediğini nakletmiştir: 'Nebî (sav) itikâfta iken hasta ziyaretinde bulunurdu.']


    Öneri Formu
15038 D002472 Ebu Davud, Sıyam, 80

Bize Abdullah b. Ömer b. Muhammed, ona Ebân b. Salih el-Kuraşî, ona Amr b. Muhammed el-Ankazi, ona da Abdullah b. Büdeyl, bu isnadla önceki hadisle benzer şekilde nakilde bulunup şöyle demiştir: "(Ömer) itikâfta iken insanlar birden tekbir getirmeye başladılar. (Ömer), 'Ey Abdullah! Bu da nedir?' deyince, (İbn Ömer) 'Hevâzin esirleri! Rasulullah (sav) onları azat etti' dedi. (Ömer) 'Bu cariyeyi de (azat et)' dedi ve o esirlerle birlikte gönderdi."


    Öneri Formu
15044 D002475 Ebu Davud, Sıyam, 80

Bize Muhammed b. İsa ve Kuteybe b. Said, o ikisine Yezid, ona Halid, ona İkrime, ona da Aişe (r.anha) şöyle rivayet etmiştir: "Hanımlarından biri Nebî (sav) ile itikâfa girmişti. Ondan sarı ve kırmızı akıntı geliyordu. Hatta bazen onun altına tas koyardık da namazını öyle kılardı."


    Öneri Formu
15046 D002476 Ebu Davud, Sıyam, 81

Bize Ali b. Muhammed, ona Vekî, ona Hişâm b. Urve, ona da babası (Urve b. Zübeyr), Âişe'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) mescidde itikâfta iken, ben odamda ve hayızlı olduğum halde, başını bana doğru yaklaştırır, ben de başını yıkar ve saçlarını tarardım."


    Öneri Formu
17362 İM001778 İbn Mâce, Sıyâm, 64