149 Kayıt Bulundu.
Bize Kuteybe b. Said ve Abdullah b. Mesleme, onlara Leys, ona İbn Şihâb, ona Urve, ona da Âişe, Hz. Peygamber'den (sav) önceki hadisin benzerini rivayet etmiştir. [Ebû Davud şöyle demiştir: Bu hadisi Yunus, Zührî'den nakletmiş ve hiç kimse Urve'nin Amre'den rivayet ettiği hadiste Malik'e mütâbaatta bulunmamıştır. Bu hadisi ayrıca Ma'mer, Ziyad b. Sa'd ve başkaları, Zührî, Urve ve Âişe isnadıyla nakletmiştir.]
Bize Süleyman b. Harb ve Müsedded, o ikisine Hammad b. Zeyd, ona Hişam b. Urve, ona da babası (Urve b. Zübeyr), Âişe'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav), mescitte itikâfta olurdu da odanın aralığından bana başını uzatır, ben de başını yıkardım." [Müsedded rivayetinde hadis 'Hayızlı iken saçını tarardım' şeklinde geçmektedir.]
Bize Abdullah b. Muhammed en-Nüfeylî ve Muhammed b. İsa, onlara Abdüsselam b. Harb, ona Leys b. Ebu Süleym, ona Abdurrahman b. Kasım, ona da babası (Kasım b. Muhammed), Âişe'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Nebî (sav) itikâfta iken hasta ziyaretinde bulunur, ancak halini hatırını sormak üzere yanında uzun süre oyalanmazdı." [İbn İsa ise Âişe'nin şöyle dediğini nakletmiştir: 'Nebî (sav) itikâfta iken hasta ziyaretinde bulunurdu.']
Bize Abdullah b. Ömer b. Muhammed, ona Ebân b. Salih el-Kuraşî, ona Amr b. Muhammed el-Ankazi, ona da Abdullah b. Büdeyl, bu isnadla önceki hadisle benzer şekilde nakilde bulunup şöyle demiştir: "(Ömer) itikâfta iken insanlar birden tekbir getirmeye başladılar. (Ömer), 'Ey Abdullah! Bu da nedir?' deyince, (İbn Ömer) 'Hevâzin esirleri! Rasulullah (sav) onları azat etti' dedi. (Ömer) 'Bu cariyeyi de (azat et)' dedi ve o esirlerle birlikte gönderdi."
Bize Muhammed b. İsa ve Kuteybe b. Said, o ikisine Yezid, ona Halid, ona İkrime, ona da Aişe (r.anha) şöyle rivayet etmiştir: "Hanımlarından biri Nebî (sav) ile itikâfa girmişti. Ondan sarı ve kırmızı akıntı geliyordu. Hatta bazen onun altına tas koyardık da namazını öyle kılardı."
Bize İbrahim b. Münzir el-Hizâmî, ona Ömer b. Osman b. Ömer b. Musa b. Ubeydullah b. Ma'mer, ona babası Osman b. Ömer, ona İbn Şihâb, ona da Ali b. Hüseyin, Hz. Peygamber'in (sav) eşi Safiyye bt. Huyey'den şöyle nakletmiştir: "Ramazan ayının son on gününde mescitte itikafta bulunduğu sırada Safiyye, Hz. Peygamber'i ziyarete gelmişti. Akşam vakti bir süre sohbet edip evine dönmek üzere kalktığında, Hz. Peygamber de onu götürmek için kalktı. Mescidin Hz. Peygamber'in eşi Ümmü Seleme'nin odasının yanındaki kapısına ulaştıkları sırada, yanlarından ensârdan iki adam geçti. Hemen Hz. Peygamber'e (sav) selam verip aceleyle gitmeye çalıştılar. Hz. Peygamber (sav) onlara 'Durun bakalım! Bu, eşim Safiyye bt. Huyey'dir' buyurdu. Onlar 'Sübhanallah, ey Allah'ın Rasulü!' dediler. Hz. Peygamber'in böyle bir açıklamada bulunması onlara ağır gelmişti. Bunu gören Hz. Peygamber (sav) onlara 'Şeytan insanoğlunun damarlarında kanın aktığı gibi dolaşır. Ben de onun kalplerinize bir şey (vesvese) atmasından endişelendim' buyurdu.
Bize Ubeydullah b. Abdülkerim, ona Muhammed b. Ümeyye, ona İsa b. Musa el-Buhârî, ona Abîde el-Ammî, ona Ferkad es-Sebehî, ona Said b. Cübeyr, ona da İbn Abbas, Hz. Peygamber'in (sav) itikafa giren kimse hakkında şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "İtikâf günahları engeller ve tüm iyilikleri yapan kimse gibi itikâfa giren kimseye iyilikler yazılır.
Bize Muhammed b. Abdullah b. Yezid, ona Süfyan (b. Uyeyne), ona Eyyûb (es-Sahtiyânî), ona Nâfi, ona da İbn Ömer şöyle rivayet etmiştir: "Ömer (b. Hattâb), (cahiliye dönemindeyken) Mescid-i Haram'da bir gece itikâfa girmeyi adamıştı. (Müslüman olduktan sonra) bu adağıyla ilgili ne yapması gerektiğini Rasulullah'a (sav) sordu. Rasulullah da (sav) ona itikâfa girmesini emretti."
Bize Ali b. Muhammed, ona Vekî, ona Hişâm b. Urve, ona da babası (Urve b. Zübeyr), Âişe'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) mescidde itikâfta iken, ben odamda ve hayızlı olduğum halde, başını bana doğru yaklaştırır, ben de başını yıkar ve saçlarını tarardım."
Bize Yahya (b. Yahya), ona Mâlik, ona İbn Şihâb, ona Urve b. Zübeyr, ona Amre bt. Abdurrahman, ona da Peygamber'in (sav) eşi Âişe şöyle rivayet etmiştir: "Peygamber (sav) itikafa girdiğinde, (itikaf mahallinden çıkmadan) başını bana yaklaştırır, ben de saçlarını tarardım. İnsani ihtiyacı (tuvalet) dışındaki bir sebeple de eve girmezdi."