Öneri Formu
Hadis Id, No:
22485, N000658
Hadis:
أَخْبَرَنَا عَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ قَالَ أَخْبَرَنَا شَرِيكٌ عَنْ سَلَمَةَ بْنِ كُهَيْلٍ عَنْ سَعِيدِ بْنِ جُبَيْرٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ قَالَ كُنَّا مَعَهُ بِجَمْعٍ فَأَذَّنَ ثُمَّ أَقَامَ فَصَلَّى بِنَا الْمَغْرِبَ ثُمَّ قَالَ الصَّلاَةَ . فَصَلَّى بِنَا الْعِشَاءَ رَكْعَتَيْنِ فَقُلْتُ مَا هَذِهِ الصَّلاَةُ قَالَ هَكَذَا صَلَّيْتُ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى هَذَا الْمَكَانِ .
Tercemesi:
Bize Ali b. Hucr, ona Şerik (b. Abdullah), ona Seleme (b. Küheyl), ona Said b. Cübeyr, ona da (Abdullah) b. Ömer şöyle demiştir:
(Müzdelife'de) Said b. Cübeyr ile birlikte namazı cem ettik. İbn Ömer ezan okuttu ve kamet getirtti. Sonra bize akşam namazını kıldırdı. Sonra "namaza" diyerek bize yatsı namazını iki rekat olarak kıldırdı. Said b. Cübeyr: "Bu ne namazıdır" diye sordum. İbn Ömer de: "Ben, Hz. Peygamber (sav) ile birlikte bu mekanda namazı böyle kılmıştım."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Ezân 19, /2129
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Abdullah Said b. Cübeyr el-Esedî (Said b. Cübeyr)
3. Seleme b. Küheyl el-Hadramî (Seleme b. Küheyl b. Husayn)
4. Ebu Abdullah Şerik b. Abdullah el-Kâdî (Şerik b. Abdullah b. Haris b. Evs b. Haris)
5. Ebu Hasan Ali b. Hucr es-Sa'dî (Ali b. Hucr b. İyas b. Mukatil)
Konular:
Hac, Müzdelife'de namaz
Hac, Müzdelifede vakfe ve telbiye
Hac, namazların cem'i
Kamet, kamet getirmek
KTB, EZAN
Namaz, seferde kılmak, cemaatle yetişmiş olmak vs
Namaz, seferde namazları kısaltmak
Sahabe, Kur'an'a ve sünnete bağlılık
Sahâbe, sahabilerin sünnete uyma hassasiyetleri
Sünnet, Abdullah b. Ömer'in uygulamaları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22486, N000659
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى قَالَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ قَالَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنِ الْحَكَمِ وَسَلَمَةِ بْنِ كُهَيْلٍ عَنْ سَعِيدِ بْنِ جُبَيْرٍ أَنَّهُ صَلَّى الْمَغْرِبَ وَالْعِشَاءَ بِجَمْعٍ بِإِقَامَةٍ وَاحِدَةٍ ثُمَّ حَدَّثَ عَنِ ابْنِ عُمَرَ أَنَّهُ صَنَعَ مِثْلَ ذَلِكَ وَحَدَّثَ ابْنُ عُمَرَ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم صَنَعَ مِثْلَ ذَلِكَ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Müsenna, ona Abdurrahman (b. Mehdi), ona Şu'be (b. Haccac), ona Hakem (b. Atiyye) ve Seleme b. Küheyl, ona da Said b. Cübeyr şöyle demiştir: Kendisi akşam ve yatsı namazlarını cem etmiş ve bir kametle kılmıştı ve İbn Ömer'in de böyle yaptığını bildirmiştir. İbn Ömer de Hz. Peygamber'in (sav) aynı şekilde yaptığını söylemiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Ezân 20, /2129
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Abdullah Said b. Cübeyr el-Esedî (Said b. Cübeyr)
3. Ebu Abdullah Hakem b. Uteybe el-Kindî (Hakem b. Uteybe)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Ebu Said Abdurrahman b. Mehdî el-Anberî (Abdurrahman b. Mehdi b. Hassân b. Abdurrahman)
6. Muhammed b. Müsenna el-Anezî (Muhammed b. Müsenna b. Ubeyd b. Kays b. Dinar)
Konular:
Hac, Müzdelife'de namaz
Hac, Müzdelifede vakfe ve telbiye
Hac, namazların cem'i
Kamet, kamet getirmek
KTB, EZAN
Namaz, sefer namazının sünnetleri
Namaz, seferde kılmak, cemaatle yetişmiş olmak vs
Namaz, seferde namazları kısaltmak
Sahabe, Kur'an'a ve sünnete bağlılık
Sahâbe, sahabilerin sünnete uyma hassasiyetleri
Sünnet, Abdullah b. Ömer'in uygulamaları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22487, N000660
Hadis:
أَخْبَرَنَا عَمْرُو بْنُ عَلِىٍّ قَالَ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ قَالَ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ - وَهُوَ ابْنُ أَبِى خَالِدٍ - قَالَ حَدَّثَنِى أَبُو إِسْحَاقَ عَنْ سَعِيدِ بْنِ جُبَيْرٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ أَنَّهُ صَلَّى مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِجَمْعٍ بِإِقَامَةٍ وَاحِدَةٍ .
Tercemesi:
Bize Amr b. Ali, ona Yahya b. Said, ona İsmail b. Ebu Halid, ona Ebu İshak (Amr b. Abdullah), ona Said b. Cübeyr, ona da (Abdullah) b. Ömer şöyle demiştir:
Hz. Peygamber (sav) ile birlikte (Müzdelife'de) iki vakti (akşam-yatsı) cem ederek bir arada, tek bir kametle kılmıştık.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Ezân 20, /2129
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Abdullah Said b. Cübeyr el-Esedî (Said b. Cübeyr)
3. Ebu İshak es-Sebiî (Amr b. Abdullah b. Ubeyd)
4. ُEbu Abdullah İsmail b. Ebu Halid el-Becelî (İsmail b. Hürmüz)
5. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
6. Ebu Hafs Amr b. Ali el-Fellâs (Amr b. Ali b. Bahr b. Kenîz)
Konular:
Hac, Müzdelife'de namaz
Hac, Müzdelifede vakfe ve telbiye
Hac, namazların cem'i
Kamet, kamet getirmek
KTB, EZAN
Namaz, seferde kılmak, cemaatle yetişmiş olmak vs
Namaz, seferde namazları kısaltmak
Sahabe, Kur'an'a ve sünnete bağlılık
Sahâbe, sahabilerin sünnete uyma hassasiyetleri
Sünnet, Abdullah b. Ömer'in uygulamaları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
20791, B006134
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ مَنْصُورٍ حَدَّثَنَا رَوْحُ بْنُ عُبَادَةَ حَدَّثَنَا حُسَيْنٌ عَنْ يَحْيَى بْنِ أَبِى كَثِيرٍ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو قَالَ دَخَلَ عَلَىَّ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « أَلَمْ أُخْبَرْ أَنَّكَ تَقُومُ اللَّيْلَ وَتَصُومُ النَّهَارَ » . قُلْتُ بَلَى . قَالَ « فَلاَ تَفْعَلْ ، قُمْ وَنَمْ ، وَصُمْ وَأَفْطِرْ ، فَإِنَّ لِجَسَدِكَ عَلَيْكَ حَقًّا ، وَإِنَّ لِعَيْنِكَ عَلَيْكَ حَقًّا ، وَإِنَّ لِزَوْرِكَ عَلَيْكَ حَقًّا ، وَإِنَّ لِزَوْجِكَ عَلَيْكَ حَقًّا ، وَإِنَّكَ عَسَى أَنْ يَطُولَ بِكَ عُمُرٌ ، وَإِنَّ مِنْ حَسْبِكَ أَنْ تَصُومَ مِنْ كُلِّ شَهْرٍ ثَلاَثَةَ أَيَّامٍ ، فَإِنَّ بِكُلِّ حَسَنَةٍ عَشْرَ أَمْثَالِهَا فَذَلِكَ الدَّهْرُ كُلُّهُ » . قَالَ فَشَدَّدْتُ فَشُدِّدَ عَلَىَّ فَقُلْتُ فَإِنِّى أُطِيقُ غَيْرَ ذَلِكَ . قَالَ « فَصُمْ مِنْ كُلِّ جُمُعَةٍ ثَلاَثَةَ أَيَّامٍ » . قَالَ فَشَدَّدْتُ فَشُدِّدَ عَلَىَّ قُلْتُ أُطِيقُ غَيْرَ ذَلِكَ . قَالَ « فَصُمْ صَوْمَ نَبِىِّ اللَّهِ دَاوُدَ » . قُلْتُ وَمَا صَوْمُ نَبِىِّ اللَّهِ دَاوُدَ قَالَ « نِصْفُ الدَّهْرِ » .
Tercemesi:
Bize İshak b. Mansur, ona Ravh b. Ubade, ona Hüseyin (b. Zekvan), ona Yahya b. Ebu Kesir, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman, ona da Abdullah b. Amr şöyle demiştir: Rasulullah (sav) benim yanıma girdi ve: "Geceleri namaza kalktığın, gündüzleri de oruç tuttuğun bana haber verilmedi mi sanıyorsun?" Ben de: 'Evet (haber veriliyor)' dedim. Rasulullah (sav): "Böyle yapma, (geceleyin) hem uyu hem de (ibadet için) kalk. Bazen oruç tut bazen de tutma. Çünkü bedeninin senin üzerinde hakkı vardır, gözlerinin senin üzerinde hakkı vardır, misafirlerinin senin üzerinde hakkı vardır, eşinin senin üzerinde hakkı vardır. Senin ömrünün uzun olması ümit edilir. Her ay üç gün oruç tutman senin için yeterlidir. Çünkü her iyiliğe karşılık onun on katı sevap vardır. Böylece tüm sene (her zaman) oruç tutmuş gibi olunur." (Abdullah b. Amr) şöyle dedi: 'Ben ısrar ettim ve zora düştüm. Ben bundan daha fazlasına güç yetirebilirim' dedim. Rasulullah (sav): "Öyleyse her Cuma'dan (her haftadan) üç gün tut" buyurdu. (Abdullah) dedi ki: 'Ben ısrar ettim ve zora düştüm. Bundan daha fazlasına da güç yetirebilirim' dedim. Rasulullah (sav): "Öyleyse Davud peygamberin orucu gibi oruç tut" buyurdu. Ben: 'Davud peygamberin orucu nedir' diye sordum. Rasulullah da (sav) "yılın yarısıdır" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Edeb 84, 2/513
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdullah b. Amr es-Sehmî (Abdullah b. Amr b. Âs b. Vail b. Haşim)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Nasr Yahya b. Ebu Kesir et-Tâî (Yahya b. Salih b. Mütevekkil)
4. Hüseyin b. Zekvan el-Muallim (Hüseyin b. Zekvan)
5. Ebu Muhammed Ravh b. Ubade el-Kaysî (Ravh b. Ubade b. Alâ b. Hasan b. Amr b. Mersed)
6. İshak b. Mansur el-Kevsec (İshak b. Mansur b. Behram)
Konular:
İbadet, Nafile ibadet miktarı
KTB, ADAB
Müslüman, Hakka riayet etmek
Nafile ibadet, geceleyin
Nafile Oruç, nafile
Oruç, ara vermeden
Oruç, bayram günleri
Oruç, bütün yıl oruç tutmuş gibi olmak
Peygamberler, Hz. Davud
SAĞLIK, ÖNEMİ VE KORUNMASI
Sünnet, Abdullah b. Ömer'in uygulamaları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
43640, DM002277
Hadis:
أَخْبَرَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ أنبأنا عَبْدُ الْمَلِكِ بْنُ أَبِى سُلَيْمَانَ قَالَ سَمِعْتُ سَعِيدَ بْنَ جُبَيْرٍ يَقُولُ : سُئِلْتُ عَنِ الْمُتَلاَعِنَيْنِ فِى إِمَارَةِ مُصْعَبِ بْنِ الزُّبَيْرِ أَيُفَرَّقُ بَيْنَهُمَا؟ فَمَا دَرَيْتُ مَا أَقُولُ - قَالَ - فَقُمْتُ حَتَّى أَتَيْتُ مَنْزِلَ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ فَقُلْتُ لِلْغُلاَمِ : اسْتَأْذِنْ لِى عَلَيْهِ. فَقَالَ : إِنَّهُ قَائِلٌ لاَ تَسْتَطِيعُ أَنْ تَدْخُلَ عَلَيْهِ. قَالَ : فَسَمِعَ ابْنُ عُمَرَ صَوْتِى فَقَالَ : ابْنُ جُبَيْرٍ؟ فَقُلْتُ : نَعَمْ. فَقَالَ : ادْخُلْ ، فَمَا جَاءَ بِكَ هَذِهِ السَّاعَةَ إِلاَّ حَاجَةٌ. قَالَ : فَدَخَلْتُ عَلَيْهِ فَوَجَدْتُهُ وَهُوَ مُفْتَرِشٌ بَرْذَعَةَ رَحْلِهِ مُتَوَسِّدٌ مِرْفَقَةً أَوْ قَالَ نُمْرُقَةً - شَكَّ عَبْدُ اللَّهِ - حَشْوُهَا لِيفٌ فَقُلْتُ : يَا أَبَا عَبْدِ الرَّحْمَنِ الْمُتَلاَعِنَانِ أَيُفَرَّقُ بَيْنَهُمَا؟ قَالَ : سُبْحَانَ اللَّهِ ، نَعَمْ ، إِنَّ أَوَّلَ مَنْ سَأَلَ عَنْ ذَلِكَ فُلاَنٌ فَقَالَ : يَا رَسُولَ اللَّهِ أَرَأَيْتَ لَوْ أَنَّ أَحَدَنَا رَأَى امْرَأَتَهُ عَلَى فَاحِشَةٍ كَيْفَ يَصْنَعُ؟ إِنْ سَكَتَ سَكَتَ عَلَى أَمْرٍ عَظِيمٍ ، وَإِنْ تَكَلَّمَ فَمِثْلُ ذَلِكَ. قَالَ : فَسَكَتَ النَّبِىُّ -صلى الله عليه وسلم- فَلَمْ يُجِبْهُ فَقَامَ لِحَاجَتِهِ فَلَمَّا كَانَ بَعْدَ ذَلِكَ أَتَى النَّبِىَّ -صلى الله عليه وسلم- فَقَالَ : يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّ الَّذِى سَأَلْتُكَ عَنْهُ قَدِ ابْتُلِيتُ بِهِ. قَالَ : فَأَنْزَلَ اللَّهُ تَعَالَى هَؤُلاَءِ الآيَاتِ الَّتِى فِى سُورَةِ النُّورِ {وَالَّذِينَ يَرْمُونَ أَزْوَاجَهُمْ وَلَمْ يَكُنْ لَهُمْ شُهَدَاءُ إِلا أَنْفُسُهُمْ فَشَهَادَةُ أَحَدِهِمْ أَرْبَعُ شَهَادَاتٍ بِاللَّهِ إِنَّهُ لَمِنَ الصَّادِقِينَ وَالْخَامِسَةُ أَنَّ لَعْنَةَ اللَّهِ عَلَيْهِ إِنْ كَانَ مِنَ الْكَاذِبِينَ وَيَدْرَأُ عَنْهَا الْعَذَابَ أَنْ تَشْهَدَ أَرْبَعَ شَهَادَاتٍ بِاللَّهِ إِنَّهُ لَمِنَ الْكَاذِبِينَ وَالْخَامِسَةَ أَنَّ غَضَبَ اللَّهِ عَلَيْهَا إِنْ كَانَ مِنَ الصَّادِقِينَ} حَتَّى خَتَمَ هَؤُلاَءِ الآيَاتِ قَالَ : فَدَعَا الرَّجُلَ فَتَلاَهُنَّ عَلَيْهِ وَذَكَّرَهُ بِاللَّهِ وَأَخْبَرَهُ أَنَّ عَذَابَ الدُّنْيَا أَهْوَنُ مِنْ عَذَابِ الآخِرَةِ فَقَالَ : مَا كَذَبْتُ عَلَيْهَا. ثُمَّ دَعَا الْمَرْأَةَ فَوَعَظَهَا وَذَكَّرَهَا وَأَخْبَرَهَا أَنَّ عَذَابَ الدُّنْيَا أَهْوَنُ مِنْ عَذَابِ الآخِرَةِ فَقَالَتْ : وَالَّذِى بَعَثَكَ بِالْحَقِّ إِنَّهُ لَكَاذِبٌ. فَدَعَا الرَّجُلَ فَشَهِدَ أَرْبَعَ شَهَادَاتٍ بِاللَّهِ إِنَّهُ لَمِنَ الصَّادِقِينَ ، وَالْخَامِسَةُ أَنَّ لَعْنَةَ اللَّهِ عَلَيْهِ إِنْ كَانَ مِنَ الْكَاذِبِينَ ، ثُمَّ أُتِىَ بِالْمَرْأَةِ فَشَهِدَتْ أَرْبَعَ شَهَادَاتٍ بِاللَّهِ إِنَّهُ لَمِنَ الْكَاذِبِينَ ،وَالْخَامِسَةَ أَنَّ غَضَبَ اللَّهِ عَلَيْهَا إِنْ كَانَ مِنَ الصَّادِقِينَ، ثُمَّ فَرَّقَ بَيْنَهُمَا .
Tercemesi:
Bize Yezid b. Harun (el-Vasitî), ona da Abdülmelik b. Ebu Süleyman rivayet etmiştir:
“Said b. Cübeyr’in (el-Esedî) şöyle dediğini duydum: ‘Mus’ab b. Zübeyr’in emirliği döneminde bana, mülâane kapsamında karşılıklı lanetleşen eşlerle ilgili olarak söz konusu eşlerin birbirinden tefrik edilip edilemeyeceği soruldu. Ne diyeceğimi bilemedim. Hemen kalktım ve Abdullah b. Ömer’in (ra) evine gittim. Hizmetçiye; ‘Huzuruna girmem için kendisinden izin ister misin?’ dedim. Hizmetçi; ‘O, öğle uykusunda. Yanına giremezsin.’ diye karşılık verdi. Bu arada (Abdullah) b. Ömer (ra), sesimi duydu ve ‘İbn Cübeyr? (Sen misin?)’ dedi. ‘Evet.’ dedim. ‘İçeri gir. Bu saatte seni buraya olsa olsa önemli bir mesele getirmiştir.’ dedi. Ben de huzuruna girdim. Onu, devesinin çulunu sermiş, içi lif dolu bir yastığa ya da (ravi tereddüt etmiştir) kırlente başını koymuş bir halde buldum . ‘Ey Ebu Abdurrahman! Mülâane kapsamında lanetleşen eşler tefrik edilir mi?’ diye sordum. ‘Sübhanallah! Elbette. Hiç şüphesiz bu meseleyi ilk soran kişi, falancaydı. Demişti ki; ‘Ya Rasulallah! Ne dersiniz? Birimiz karısını büyük bir kötülük işlerken yakalasa, ne yapması gerekir? Eğer susarsa büyük bir günahın karşısında susmuş olacaktır. Yok, eğer anlatırsa yine aynı sıkıntı?’ Hz. Peygamber (sav) sustu ve bir cevap vermedi. Bir ihtiyacı için kalkıp gitti. Ertesi gün olunca o kişi Hz. Peygamber’e (sav) tekrar geldi ve ‘Ya Rasulallah! Sana sorduğum soru, benim başıma geldi!’ dedi. Bunun üzerine Allah Teâlâ, Nur Suresi’nde yer alan şu ayetleri indirdi: ‘Eşlerine zina isnadında bulunup da kendilerinden başka şahitleri olmayanlara gelince, onların her birinin şahitliği, kendisinin doğru söyleyenlerden olduğuna dair dört defa Allah adına yemin ederek şahitlik etmesi; beşinci defa da eğer yalan söyleyenlerden ise Allah'ın lânetinin kendi üzerine olmasını dilemesidir. Beşinci defa da eğer yalan söyleyenlerden ise Allah'ın lânetinin kendi üzerine olmasını dilemesidir. Kadının, kocasının yalan söyleyenlerden olduğuna dair dört defa Allah adına yemin ve şahitlik etmesi, kendisinden cezayı kaldırır. Beşinci defa da, eğer (kocası) doğru söyleyenlerden ise Allah'ın gazabının kendi üzerine olmasını diler.’ (Nur 24/6-9) -Abdullah b. Ömer (ra), bu ayetleri sonuna kadar okudu.- Ardından Hz. Peygamber (sav), adamı çağırdı ve bu ayetleri kendisine okudu. Ona Allah’ı hatırlattı, Dünya’daki azabın Ahiret’teki azaptan çok daha hafif olduğunu bildirdi. Adam; ‘Ona karşı yalan söylemiyorum.’ dedi. Sonra da kadını çağırdı ve ona da nasihat edip hatırlatmalarda bulundu, Dünya’daki azabın Ahiret’teki azaptan çok daha hafif olduğunu bildirdi. Kadın; ‘Seni hak ile gönderene yemin ederim ki o, yalan söylüyor.’ dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) adamı çağırdı. Adam, doğru söyleyenlerden olduğuna dair Allah adına dört kez şahitlikte bulundu. Beşinci şahitliği de yalan söyleyenlerden ise Allah’ın lanetinin kendi üzerine olması şeklindeydi. Sonra kadın getirildi. O da yalan söyleyenlerden olmadığına dair Allah adına dört kez şahitlikte bulundu. Adam doğru söyleyenlerden ise Allah’ın gazabının kendi üzerine olması şeklinde de beşinci şahitliğini de yerine getirdi. Bunun ardından Hz. Peygamber (sav) onları birbirinden ayırdı.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Nikah 39, 3/1431
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Abdullah Said b. Cübeyr el-Esedî (Said b. Cübeyr)
3. Ebu Süleyman Abdülmelik b. Meysera el-Fezârî (Abdülmelik b. Meysera)
4. Ebu Halid Yezid b. Harun el-Vasitî (Yezid b. Harun b. Zâzî b. Sabit)
Konular:
Boşanma, Lian, lian sonrası
Boşanma, Liân-mülâane
Suçlar, Cinsel: Zina ithamı
Sünnet, Abdullah b. Ömer'in uygulamaları
Zina, zina isnadı / kazf
Öneri Formu
Hadis Id, No:
34773, MU000156
Hadis:
وَحَدَّثَنِى عَنْ مَالِكٍ عَنْ نَافِعٍ أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ سَمِعَ الإِقَامَةَ وَهُوَ بِالْبَقِيعِ فَأَسْرَعَ الْمَشْىَ إِلَى الْمَسْجِدِ .
Tercemesi:
O bana, ona Malik, ona Nafi‘in rivayet ettiğine göre Abdullah b. Ömer, Baki‘de iken namaz için kamet getirildiğini işitince hızlıca mescide gitti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Salât 156, 1/24
Senetler:
()
Konular:
KTB, NAMAZ,
Sünnet, Abdullah b. Ömer'in uygulamaları
أخبرنا عبد الرزاق قال : أخبرنا ابن جريج قال : قلت لعطاء : رجل غائب عن امرأته ، ولم تكن استأذنته بالخروج ، أتخرج في طواف ؟ أو عيادة مريض ذي رحم ؟ قال : لا ، أبي إباء شديدا ، فقلت : أبوها يموت ، فأبى أن يرخص لها في أبيها ، قال : وأقول : إنها تأتيه وذا رحم قريب ، قد ترك ابن عمر الجمعة وانطلق إلى ذي رحم دعي إليه.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
79370, MA012538
Hadis:
أخبرنا عبد الرزاق قال : أخبرنا ابن جريج قال : قلت لعطاء : رجل غائب عن امرأته ، ولم تكن استأذنته بالخروج ، أتخرج في طواف ؟ أو عيادة مريض ذي رحم ؟ قال : لا ، أبي إباء شديدا ، فقلت : أبوها يموت ، فأبى أن يرخص لها في أبيها ، قال : وأقول : إنها تأتيه وذا رحم قريب ، قد ترك ابن عمر الجمعة وانطلق إلى ذي رحم دعي إليه.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Talak 12538, 7/136
Senetler:
()
Konular:
Akraba, akrabalık ilişkileri, sıla-i rahim
Cuma Namazı, kılma engelleri
Kadın, hak ve sorumlulukları
KTB, CUMA
KTB, NAMAZ,
Sünnet, Abdullah b. Ömer'in uygulamaları
أخبرنا عبد الرزاق عن معمر عن سعيد بن حبان عن يحيى بن يعمر قال : قلت لابن عمر : إن ناسا عندنا يقولون : إن الخير والشر بقدر ، وناس يقولون : إن الخير والشر ليس بقدر ، فقال ابن عمر : إذا رجعت إليهم فقل لهم : إن ابن عمر يقول لكم : إنه منكم برئ وأنتم منه برآء.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
88252, MA020072
Hadis:
أخبرنا عبد الرزاق عن معمر عن سعيد بن حبان عن يحيى بن يعمر قال : قلت لابن عمر : إن ناسا عندنا يقولون : إن الخير والشر بقدر ، وناس يقولون : إن الخير والشر ليس بقدر ، فقال ابن عمر : إذا رجعت إليهم فقل لهم : إن ابن عمر يقول لكم : إنه منكم برئ وأنتم منه برآء.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Câmi' 20072, 11/114
Senetler:
()
Konular:
Hayır ve Şer, Hayır ve Şer algısı
İman, Esasları, Kaza ve Kader
KTB, İMAN
KTB, KADER
Sahabe, kader ve kaza anlayışları
Sünnet, Abdullah b. Ömer'in uygulamaları