486 Kayıt Bulundu.
Giriş
Bize Kuteybe, ona Abdülaziz b. Muhammed, ona Alâ b. Abdurrahman, ona babası (Abdurrahman b. Yakub9, ona da Ebu Hureyre’nin rivayet ettiğine göre, Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Allah yüz rahmet yarattı, bir rahmeti kulları arasına koydu, onunla birbirlerine merhamet ederler, Allah’ın katında da doksan dokuz rahmet vardır." [Ebu İsa (Tirmizi) der ki: Bu hususta Selman ile Cündeb b. Abdullah b. Süfyan el-Becelî’den gelmiş rivayetler de vardır. Bu hadis hasen sahih bir hadistir.]
Bize İshak b. İbrahim, ona Cerîr, ona A'meş, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Adem oğlunun işlediği bir amel için, on katından yedi yüz katına kadar sevap yazılır. Allah (ac) 'Oruç bunun dışındadır. Zira o, ancak benim için tutulur ve onun karşılığını da (hakkıyla) ancak ben veririm. Kulum şehvetini ve yemesini benim için terk eder' buyurmuştur. Oruç, oruç tutan kimse için bir kalkandır. Oruçlu kişi için, biri orucunu açtığı, diğeri de Rabbine kavuştuğu zaman olmak üzere iki sevinç anı vardır. Oruçlunun ağız kokusu, Allah katında misk kokusundan daha hoştur."
Bize Kesir b. Ubeyd, ona Muhammed b. Harb, ona Zübeydî, ona Zührî, ona Ebu Seleme’nin naklettiğine göre Ebu Hureyre şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) namaz için kalktı. Biz de onunla kalktık. Namazda bir bedevi 'Allah’ım, bana ve Muhammed’e rahmet eyle. Bizimle birlikte başka hiç kimseye merhamet etme' dedi. Rasulullah (sav) selam verdikten sonra, Allah Azze ve Celle’nin rahmetini kastederek, bedeviye 'Geniş olanı daralttın' buyurdu."