1635 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Said b. Yezid b. İbrahim et-Tüsterî, ona Fadl b. Müveffak Ebu Cehm, ona Fudayl b. Merzuk, ona Atiyye, ona da Ebu Said el-Hudrî'den rivayet edildiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Kim namaza gitmek üzere evinden çıktıktan sonra şu duayı okursa; Allah, rahmetiyle ona yönelir ve onun için yetmiş bin melek istiğfarda bulunur: Allah'ım! Senden, sana dua edenlerin hakkı hürmetine istiyorum. Yine bu yürüyüşümün hakkı hürmetine Senden istiyorum. Çünkü ben ne kibirlenmek ne de böbürlenmek için ve ne görsünler diye ne de duysunlar diye (evden) çıkmadım. Ben ancak Senin gazabından sakınmak ve Senin rızanı kazanmak için (evden) çıktım. Bu sebeple Cehennem ateşinden beni korumanı ve günahlarımı bağışlamanı Senden diliyorum. Şüphesiz senden başka günahları bağışlayan yoktur."
Bize Yahya b. Main, ona Hişam b. Yusuf, ona İbn Cüreyc, ona Ubeydullah b. Ebu Yezid, ona Abdurrahman b. Tarık, ona da annesi şöyle nakletmiştir: "Rasülüllah (sav), Dâru Ya'lâ (Ya'la yurdu) bölgesini geçince -ravi Ubeydullah bu bölgenin adını unutmuştur- Kâbe'ye dönüp dua ederdi."
Bize Kuteybe (b. Said), ona Leys (b. Said), ona Said b. Ebu Said el-Makburî, ona Amr b. Süleym ez-Zürâkî, ona Asım b. Ömer, ona da Ali b. Ebu Talib şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) ile birlikte yolculuğa çıkmıştık. Sa'd b. Ebu Vakkâs'a ait Harretü's-Sükyâ denilen yere gelince, Rasulullah (sav) 'Bana abdest suyu getiriniz' dedi. Sonra abdest aldı ve kıbleye dönerek şöyle dua etti: 'Allah'ım! İbrahim (as) senin kulun ve halilindi (dostundu). Mekke halkına bereket vermen için sana dua etti. Ben de senin kulun ve peygamberinim. Ben de Medine halkı için sana şöyle dua ediyorum: Medine halkının tartı ve ölçüyle satılan mallarını (müd ve sâ') Mekke halkına verdiğin bereketle birlikte iki kat dafa bereketli kıl." Tirmizî, bu rivayetin hasen sahih olduğunu söylemiştir. Tirmizî, bu konuda Aişe, Abdullah b. Zeyd ve Ebu Hureyre'den de hadis rivayet edildiğini söylemiştir.
Bize Muhammed b. Mukatil (el-Mervezî), ona Abdullah (b. Mübarek el-Hanzalî), ona Musa b. Ukbe (el-Kuraşî), ona Salim b. Abdullah (el-Adevî) T Nâfi' (mevlâ Abdullah b. Ömer), onlara da (Abdullah) b. Ömer (r. anhümâ rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) gazveden, hacdan veya umreden döndüğü vakit evvela üç kez tekbir getirir, ardından da şöyle derdi: "Allah'tan başka hiç bir ilah yoktur. O tektir. O'nun hiç bir ortağı yoktur. Hükümranlık da hamd de sadece ona aittir. O'nun her şeye gücü yeter. Bizler O'na yönelen, tövbe eden, kulluk eden ve secde eden kimseleriz. Sadece Rabbimize hamd ederiz. Allah, va'dine sadıktır. Kuluna yardım etmişti ve tek başına Arap topluluklarını hezimete uğratmıştır."
Bize Ebu Musa Muhammed b. el-Müsenna, İbrahim b. Yakup ve diğerleri, onlara Hammad b. İsa el-Cüheni, ona Hanzala b. Ebu Süfyan el-Cümahî, ona Salim b. Abdullah, ona da babası (Abdullah b. Ömer), Ömer b. Hattab'ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: Rasulullah (sav), duâda ellerini kaldırdığı zaman onları yüzüne sürmedikçe indirmezdi. Muhammed b. el-Müsenna kendi rivâyetinde: “Ellerini yüzüne sürmedikçe aşağı koymazdı” demektedir. Ebû Îsâ (et-Tirmizî) 'Bu hadis sahih garibtir. Hadisi sadece Hammad b. İsa'nın rivâyeti olarak bilmekteyiz. O bu hadisi rivayette teferrüd etmiştir (tek kalmıştır). Bu kimse kalîlu'l-hadîs (hadis rivâyeti az olan) bir ravidir. Birçok kişi ondan hadis rivâyet etmiştir. Senedde yer alan Hanzala b. Ebu Süfyân sika (güvenilir) bir ravidir. Yahya b. Said de onun güvenilir olduğunu söylemiştir' dedi.