Giriş

Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Cerir, ona Mansur, ona Hilal b. Yesaf ona da Ferve b. Nevfel el-Eşca'î şöyle rivayet etti: Ben Müminlerin Annesi Aişe'ye Hz. Peygamber'in (sav) duasını sordum, bana “Hz. Peygamber (sav) şöyle dua ederdi” diye cevap verdi: "Allah'ım! Yaptıklarımın ve yapmadıklarımın şerrinden sana sığınırım."


    Öneri Formu
10410 D001550 Ebu Davud, Tefriu' ebvabi'l-vitr, 32

Bize Ahmed b. Ubeydullah el-Ğudânî, ona Ğassan b. Avf, el-Cüreyrî, ona Ebu Nadra, ona da Ebu Said el-Hudrî şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) bir gün mescide girdi. O sırada Ensar'dan Ebu Ümame denilen bir adam da orada bulunuyordu. Ebu Ümame şöyle devam etti: Rasulullah (sav) bana 'Ey Ebu Ümame! Neden, namaz vakti dışında da seni mescitte görüyorum?' dedi. Ben de 'Ey Allah'ın Rasulü! (canımı sıkan) bazı sıkıntılarım ve borçlarım var. Rasulullah (sav) 'Sana bir dua öğreteyim mi? Sen o duayı ettiğinde Allah sendeki sıkıntıları giderir, borcunu da ödemeni nasip eder' buyurdu. Ben de' elbette, öğret Ey Allah'ın Rasulü' dedim. Bunun üzerine Rasulullah (sav) 'Sabah akşam şu duayı oku' buyurdu:" "Allah'ım! Gelecek endişesinden, geçmişe üzüntüden sana sığınırım! Acizlikten ve tembellikten sana sığınırım! Korkaklıktan ve cimrilikten sana sığınırım! Borcun yükünden ve insanların üzerime gelmesinden (kahrından) sana sığınırım." (Ebu Ümame der ki:) Ben de böyle dua ettim. Allah da benim sıkıntılarımı giderdi, borcumu da ödemeyi bana nasip etti.


Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: اللَّهُمَّ إِنِّى أَعُوذُ بِكَ مِنَ الْجُبْنِ

    Öneri Formu
10415 D001555 Ebu Davud, Tefriu' ebvabi'l-vitr, 32

Bize Muhammed Müsennâ ve İbn Beşşâr, o ikisine Muhammed b. Cafer, ona Şu'be, ona Katâde, ona da Enes b. Malik'in naklettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle derdi: "Allah'ım! Hayat ancak ahiret hayatıdır. Şu'be Hz. Peygamber'in şöyle buyurduğunu da aktarmıştır: Allah'ım! Hayat ancak ahiret hayatıdır. O halde, ensar ve muhacire (cennet nimetlerini) ikram eyle."


    Öneri Formu
2777 M004674 Müslim, Cihad ve Siyer, 128

Bize Yahya b. Yahya ve Şeyban b. Ferruh, onlara Abdulvâris, ona Ebu Teyyah’ın anlattığına göre Enes b. Malik şöyle demiştir: "Ashab, Rasulullah (sav) yanlarında iken kaside okuyor, şöyle diyorlardı: Ey Allah'ım! Ahiret hayrından başka hayır yoktur. O halde Sen Ensar ve Muhacir'e yardım eyle." [Şeyban rivayetinde 'yardım eyle' lafzı yerine 'mağfiret eyle' ifadesi yer almaktadır.]


    Öneri Formu
2779 M004675 Müslim, Cihad ve Siyer, 129

Bana Muhammed b. Müsennâ ve İbn Beşşâr, ona İbn Müsennâ, ona Muhammed b. Cafer, ona Şu'be, ona Mecze'e b. Zâhir, ona da Abdullah b. Ebu Evfâ, Nebi'yi (sav) şöyle derken duyduğunu rivayet etmiştir: "Allah'ım! Gökler dolusu, yer dolusu ve ondan başka dilediğin her şeyin dolusu kadar hamd sana mahsustur. Allah'ım, beni kar, dolu ve soğuk su ile temizle. Allah’ım! Beni beyaz bir elbisenin kirden temizlendiği gibi, küçük ve büyük günahlardan arındır."


    Öneri Formu
3888 M001069 Müslim, Salât, 204

Bize Ebu Tahir ve Yunus b. Abdula'lâ, o ikisine İbn Vehb, ona Yahya b. Eyyûb, ona Umâre b. Gaziyye, ona Ebu Bekir'in azatlısı Sümey, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) secde ettiğinde şöyle dua ederdi: 'Allah'ım! Küçüğü, büyüğü; öncekileri, sonrakileri; açığı ve gizlisiyle bütün günahlarımı bana bağışla'."


    Öneri Formu
3924 M001084 Müslim, Salât, 216

Bize Ubeydullah b. Ömer, ona Mekkî b. İbrahim, ona Abdullah b. Said, ona Ebu Eyyüb'ün mevlası Eflah'ın mevlası Sayfî, ona da Ebu Yeser “Rasulullah (sav) şöyle dua ederdi” demiştir: "Allah'ım! Göçük altında kalmaktan, (yüksekten) düşmekten, boğulmaktan, yangından ve ihtiyarlıkta bunamaktan sana sığınırım. Ölüm esnasında şeytanın beni çiğnemesinden, senin yolunda (savaşırken) sırtım düşmana dönükken ölmekten ve (akrep ve yılan vs. tarafından) sokularak ölmekten sana sığınırım."


    Öneri Formu
10412 D001552 Ebu Davud, Tefriu' ebvabi'l-vitr, 32

Bize Said b. Rabî ve Muhammed b. Ar'ara, onlara Şu'be, ona İshak, ona Bera b. Âzib (ra) şöyle söylemiştir: Hz. Peygamber (sav) bir adama emretmişti. (T) Bize Adem, ona Şu'be, ona Ebu İshak el-Hemdânî, ona Bera b. Âzib'in (ra) söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) bir adama tavsiyede bulunmuş ve şöyle buyurmuştur: "Geceleyin yatmak istediğinde şöyle dua et: 'Allah'ım! Canımı sana teslim ettim. İşimi sana havale ettim. Yüzümü sana döndüm. Sırtımı sana dayadım. Mükafatını umar, azabından korkarım. Senden başka sığınacak yer ve senden kurtulabilecek bir yer yoktur. Ben senin indirdiğin kitaba, gönderdiğin peygambere iman ettim.' Şayet o gece ölecek olursan İslam dini üzere ölürsün."


    Öneri Formu
23016 B006313 Buhari, Daavât, 7

Bize Said b. Rabî ve Muhammed b. Ar'ara, onlara Şu'be, ona İshak, ona Bera b. Âzib (ra) şöyle söylemiştir: Hz. Peygamber (sav) bir adama emretmişti. (T) Bize Adem, ona Şu'be, ona Ebu İshak el-Hemdânî, ona Bera b. Âzib'in (ra) söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) bir adama tavsiyede bulunmuş ve şöyle buyurmuştur: "Geceleyin yatmak istediğinde şöyle dua et: 'Allah'ım! Canımı sana teslim ettim. İşimi sana havale ettim. Yüzümü sana döndüm. Sırtımı sana dayadım. Mükafatını umar, azabından korkarım. Senden başka sığınacak yer ve senden kurtulabilecek bir yer yoktur. Ben senin indirdiğin kitaba, gönderdiğin peygambere iman ettim.' Şayet o gece ölecek olursan İslam dini üzere ölürsün."


    Öneri Formu
275450 B006313-3 Buhari, Daavât, 7

Bize Said b. Rabî ve Muhammed b. Ar'ara, onlara Şu'be, ona İshak, ona Bera b. Âzib (ra) şöyle söylemiştir: Hz. Peygamber (sav) bir adama emretmişti. (T) Bize Adem, ona Şu'be, ona Ebu İshak el-Hemdânî, ona Bera b. Âzib'in (ra) söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) bir adama tavsiyede bulunmuş ve şöyle buyurmuştur: "Geceleyin yatmak istediğinde şöyle dua et: 'Allah'ım! Canımı sana teslim ettim. İşimi sana havale ettim. Yüzümü sana döndüm. Sırtımı sana dayadım. Mükafatını umar, azabından korkarım. Senden başka sığınacak yer ve senden kurtulabilecek bir yer yoktur. Ben senin indirdiğin kitaba, gönderdiğin peygambere iman ettim.' Şayet o gece ölecek olursan İslam dini üzere ölürsün."


    Öneri Formu
275451 B006313-2 Buhari, Daavât, 7