402 Kayıt Bulundu.
Bize Kays b. Hafs, ona Abdülvâhid, ona A'meş, ona Süleyman, ona İbrahim, ona Alkame, ona da Abdullah şöyle rivayet etti: Bir defasında Nebî (sav) ile -bir değneye yaslanmış bir haldeyken- Medine harabelerinde yürüyorduk. Derken bir Yahudi topluluğuna rastladı. Yahudiler bir kısmı ''ona ruh hakkında sorun'' dediler. Diğer bir kısmı ise ''Ona bir şey sormayın, hoşlanmayacağınız bir şey söyleyebilir'' dedi. Bazıları ise ''Muhakkak ona soracağız'' dedi. Sonra içlerinden birisi kalkarak ''Ey Ebu Kasım, ruh nedir?'' diye sordu. (Hz. Peygamber (sav) ise) susuverdi. Ben ''ona vahiy nazil oluyor'' dedim ve kalktım. Vahiy hali ondan gidince şu âyetleri okudu: “Sana ruh hakkında soru sorarlar. De ki: "Ruhun ne olduğunu ancak rabbim bilir, onlara ise pek az bilgi verilmiştir.” (İsrâ 17/85) A'meş dedi ki: Bizim kıraatimiz de böyledir.
Açıklama: Yukarıdaki rivayette yer alan âyette geçen “أُوتُوا /...onlara verilmiştir” kelimesi ülkemizde yaygın olan Âsım (ö. 127/745)kıraatinde “اُوتِيتُمْ /...size verilmiştir” şeklindedir. Rivayetin sonundaki açıklama ilgili âyetin kıraatindeki farklılıklara işaret etmektedir.
Bize Muhammed b. Beşşar (el-Abdî), ona Yahya b. Said (el-Kattan), ona Fudayl b. İyaz, ona Mansur (b. Mu'temir es-Sülemî), ona İbrahim (en-Nehaî), ona da Abîde'nin (b. Amr el-A'ver) naklettiğine göre, Abdullah b. Mesud şöyle demiştir: (Yahudinin geçen sözü üzerine) Hz. Peygamber (sav) beğenerek ve tasdik ederek gülümsedi. Tirmizî: Bu hadis hasen-sahihtir.
Bize Muhammed b. Beşşar (el-Abdî), ona Yahya b. Said (el-Kattan), ona Süfyan (es-Sevrî), ona Mansur (b. Mu'temir es-Sülemî) ve Süleyman (b. Mihran) el-A'meş, ona İbrahim (en-Nehaî), ona da Abîde (b. Amr el-A'ver)'in naklettiğine göre Abdullah (b. Mesud) şöyle demiştir: Bir Yahudi Hz. Peygamber'e (sav) gelerek "Ey Muhammed! Allah gökleri bir parmağıyla, yeryüzünü bir parmağıyla, dağları bir parmağıyla, diğer tüm yaratıkları da bir parmağıyla tutuyor ve 'mülkün sahibi benim!' diyor, (öyle mi?)” diye sordu. Bunun üzerine Rasulullah (sav) azı dişleri görününceye kadar güldü ve "Onlar Allah'ı gereği gibi takdir edip tanımadılar" mealindeki ayeti okudu. (ez-Zümer 39/67). Tirmizî dedi ki: Bu hadis, hasen-sahihtir.
Bize Muhammed b. Beşşar (el-Abdî), ona Yahya b. Said (el-Kattân), ona Süfyan (es-Sevrî), ona Mansur (b. el-Mu'temir es-Sülemî) ve Süleyman (b. Mihran) el-A'meş, ona İbrahim (en-Nehaî), ona da Abîde (b. Amr el-A'ver)'in naklettiğine göre Abdullah (b. Mesud) şöyle anlatmıştır: Bir Yahudi Hz. Peygamber'e (sav) gelerek “Ey Muhammed! Allah gökleri bir parmağıyla, yeryüzünü bir parmağıyla, dağları bir parmağıyla, diğer tüm yaratıkları da bir parmağıyla tutuyor, sonra da 'mülkün sahibi benim!' diyor, (bu ne demek oluyor?)” diye sordu. Bunun üzerine Rasulullah (sav) azı dişleri görününceye kadar güldü ve “Onlar Allah’ı gereği gibi takdir edip tanımadılar” mealindeki ayeti okudu. (ez-Zümer 39/67). Tirmizî: Bu hadis, hasen-sahihtir.
Açıklama: Hişam b. Sad, hasenü'l-hadis'tir.