402 Kayıt Bulundu.
Bize Ahmed b. Hâlid, ona Muhammed b. İshak, ona Yezid b. Ebû Habib, ona Mersed, ona de Ebû Basra El-Gıfarî, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Yarın ben Yahudilere gideceğim. Onlara önce siz selam vermeyin. Onlar size selam verdiklerinde: 'Ve aleyküm (Sizin üzerinize olsun)' deyin." [Bize İbn Selam, ona Yahya b. Vâdıh, ona da İbn ishak, bir benzerini rivayet etti. 'Hz. Peygamber'i işittim' (lafzını) ilave etti.]
Açıklama: (...) Hadîs-i Şerîf başka bir tarikle aynen rivayet edilmiştir; değişik olarak : «Peygamber (Sallahu Aleyhi ve Sellem)'den işittim» sözünü ravi İlâve etmiştir. Daha önceki haber münasebetiyle anlatıldığı gibi, gayri müslİmlerle karşılaşma halinde onlara önce Müslümanlar selâm vermezler. Kendileri selâm verdiği takdirde de «Ve Aleyküm» demekle yetinilir. Çünkü Müslüman olmayanlar çok defa ölüm mânâsına gelen ve telâffuzu pek fark edilemeyen «Essamü Aleyküm = Ölum üzerinize olsun» sözünü müminlere karşı kullanıyorlar idi. Buna da «Sizin üzerinize olsun» şeklinde kısa olarak «Ve Aley küm» demek en uygun bir cevaptır.
Bize Musa, ona Vehb, ona Süheyl, ona babası (Ebu Salih Zekvân b. Abdullah), ona da Ebû Hüreyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Ehl-i kitaba selam vermeyi önce siz başlatmayın ve onları yolun dar yerinden yürümeye zorlayın."
Bize İsmail, ona Mâlik, ona Abdullah b. Dînâr, ona da Abdullah b. Ömer naklettiğine göre, Rasûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Yahudilerden biri size selam verdiğinde size ancak, 'es-Sâmü aleyke (Ölüm üzerine olsun)' der. Siz de (buna karşı) 'Ve aleyke (senin üzerine olsun)' deyin.
Bize Yezid b. Harun ve İbn Ebu Adiyy, ona Muhammed b. İshak, ona İbn Ebu Habib, ona Mersed b. Abdullah el-Yezenî, ona da Ebu Abdurrahman el-Cühenî rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) kendilerine şöyle buyurmuştur: "Yarın ben Yahudilere gideceğim. Onlara önce siz selam vermeyin. Onlar size selam verdiklerinde: 'Ve aleyküm (Sizin üzerinize olsun)' deyin."
Bize Ebu Muaviye ve İbn Nümeyr, onlara A'meş, ona Müslim, ona da Mesrûk, Âişe'nin (r.anha) şöyle dediğini rivayet etmiştir: Peygamber'e (sav) Yahudilerden bazı insanlar geldiler ve O'na: 'es-Sâmü aleyke (Ölüm üzerine olsun) ey Ebu'l-Kâsım ' dediler. Rasulullah (sav) onlara: 'Ve aleyküm (Sizin üzerinize olsun)' dedi. Hz. Âişe de: 'Ve aleykümü's-sâmü ve'z-zemmü (Ölüm ve yergi üzerinize olsun)' dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav): 'Ey Âişe, kötü olma!' buyurdu. Âişe dedi ki: 'Ben de: 'Ey Allah'ın Elçisi! 'Ölüm üzerine olsun' dediklerini duymadın mı?' dedim. Hz. Peygamber (sav): "'Ben de söylediklerini onlara iade ettim, 'Ve aleyküm (Sizin üzerinize olsun)' dedim ya!' buyurdu.' [İbn Nümeyr dedi ki: 'Âişe hadisinden kasıt; Allah azze ve cellenin, çirkin işi ve kötü sözü sevmediğidir.' İbn Nümeyr 'Hz. Peygamber'in (sav) bu hadisi hakkında şu ayet (sonuna kadar) nazil oldu: 'Sana geldiklerinde, Allah'ın seni selamlamadığı bir biçimde seni selamlarlar...' (Mücadele, 58/8)' dedi'.]
Bana Amr en-Nâkıd ve Züheyr b. Harb -hadis Züheyr'in lafızlarıyla nakledilmiştir- onlara Süfyân b. Uyeyne, ona Zührî, ona da Urve, Âişe'nin şöyle dediğini rivayet etti: Bir grup Yahudi Rasulullah'ın (sav) huzuruna girmek için izin istedi. (Girince) Onlar, 'es-Sâmü aleyküm (Ölüm üzerinize olsun)' dediler. Hz. Aişe de: 'Ölüm sizin üzerinize olsun, lanet de!' dedi. Bunun üzerine Rasulüllah (sav), 'Ey Aişe! Allah bütün işlerde yumuşaklığı sever' buyurdu. Âişe: 'Onların ne dediğini duymadın mı?' deyince, Allah Rasulü (sav): 'Ben de (onlara) 'Aleyküm (sizin üzerinize olsun)' dedim ya!' buyurdu.
Bana Harun b. Abdullah ve Haccâc b. Şâir, onlara Haccâc b. Muhammed, ona İbn Cüreyc, ona da Ebu'z-Zübeyr, Câbir b. Abdullah'ın şöyle dediğini rivayet etti: Bazı Yahudiler Rasûlüllah'a (sav) selam verip 'es-Sâmü aleyke yâ Ebe'l-Kâsım (Ölüm üzerine olsun ey Ebu'l-Kâsım)' dediler. O da (cevaben), 'Ve aleyküm (Sizin de üzerinize olsun)' buyurdu. Bunun üzerine Âişe kızarak, 'Onların ne söylediklerini duymadın mı?' dedi. Hz. Peygamber de, 'Evet duydum ve onlara sözlerini iade ettim. Onların aleyhine (bizim bedduamız) kabul edilir. Fakat onların bizim aleyhimize (yaptıkları beddua) kabul edilmez' buyurdu.
Bize Yahya b. Yahya, Yahya b. Eyyüb, Kuteybe ve İbn Hucr -hadis Yahya b. Yahya'nın lafızlarıyla nakledilmiştir, Yahya b. Yahya (hocası ile rivayet ilişkisi için) 'ahberenâ' derken diğerleri 'haddesena' demişlerdir-, onlara İsmail b. Cafer, ona Abdullah b. Dînâr, ona da İbn Ömer, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Yahudilerden biri size selam verdiğinde size ancak, 'es-Sâmü aleyküm (Ölüm üzerinize olsun)' der. Siz de (buna karşı) 'Ve aleyke (senin üzerine olsun)' deyin".
Bize Yahya b. Yahya, Yahya b. Eyyüb, Kuteybe ve İbn Hucr -hadis Yahya b. Yahya'nın lafızlarıyla nakledilmiştir, Yahya b. Yahya (hocası ile rivayet ilişkisi için) 'ahberenâ' derken diğerleri 'haddesena' demişlerdir-, onlara İsmail b. Cafer, ona Abdullah b. Dînâr, ona da İbn Ömer, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Yahudilerden biri size selam verdiğinde size ancak, 'es-Sâmü aleyküm (Ölüm üzerinize olsun)' der. Siz de (buna karşı) 'Ve aleyke (senin üzerine olsun)' deyin".
Bize Yahya b. Yahya, Yahya b. Eyyüb, Kuteybe, ve İbn Hucr -hadis Yahya'nın lafızlarıyla nakledilmiştir, Yahya b. Yahya (hocası ile rivayet ilişkisi için) 'ahberenâ' derken diğerleri 'haddesena' demişlerdir-, onlara İsmail b. Cafer, ona Abdullah b. Dînâr, ona da İbn Ömer, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Yahudilerden biri size selam verdiğinde size ancak, 'es-Sâmü aleyküm (Ölüm üzerinize olsun)' der. Siz de (buna karşı) 'Ve aleyke (senin üzerine olsun)' deyin".