402 Kayıt Bulundu.
Abdullah dedi ki: Babam şöyle söyledi: Onun (rivayetine) Abdülhamid b. Ca'fer ile İbn Lehîa muhalefet ederek dediler ki: Ebu Basra, ona da Ebu Asım, Abdülhamid b. Ca'fer'in şöyle dediğini rivayet etti: Ebu Basra, İbn Ebu Adiyy'in İbn İshak'tan rivayetini kastederek şöyle dedi: Ebu Abdurrahman ki o Ukbe b. Âmir b. Âbis (r.a.)'dır şöyle dedi. Ve yine İbn Abs el-Cühenî demiştir ki.
Açıklama: Bu rivayet ayrı bir hadis değildir. Ahmed b. Hanbel IV, 144'te yer alan 65063 İD no'lu (HM017427) rivayetin sonunda yer alan bir açıklamadır. Bu metin o rivayete eklenip buradan silinmelidir. Bu metin 65063 İD No'lu hadisin sonuna eklenmiştir.
Bize Muhammed b. Bişr, ona Said b. Ebu Arûbe, ona da Katâde, Enes b. Mâlik'in şöyle dediğini rivayet etti: Bir Yahudi Rasulullah'a (sav) selam verdi ve 'es-Sâmü aleyke (Ölüm üzerine olsun)' dedi. Hz. Peygamber: 'Onu bana getirin.' buyurdu. (Adam yanına getirilince ona): 'Sen (bana) 'es-Sâmü aleyke (Ölüm üzerine olsun)' mu dedin?' diye sordu. Adam, "Evet" cevabını verdi. Bunun üzerine Rasûlüllah (sav): "Ehl-i kitap size selam verdiği zaman (onlara): 'Ve aleyke (Senin üzerine olsun)' deyin!" buyurdu.
Bize Vekî' ve Ebu Nuaym Fadl b. Dükeyn, onlara Süfyan, ona Süheyl b. Ebu Salih, ona babası (Ebu Salih es-Semmân), ona da Ebu Hureyre (ra), Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Yahudilerle yolda karşılaştığınız zaman onları yolun dar yerinden yürümeye zorlayın ve onlara selam vermeyi önce siz başlatmayın." [Ebu Nuaym: 'Müşriklerle yolda (karşılaştığınızda)' demiştir.]
Bize Yunus, ona Ebân, ona da Katâde, Enes b. Mâlik'in şöyle dediğini rivayet etti: Peygamber (sav) ashabıyla oturuyorken bir Yahudi çıka geldi ve onlara selam verdi. Rasulullah (sav): 'Onu (bana) getirin!' buyurdu. Hz. Peygamber ona: 'Sen ne dedin?' diye sordu. Yahudi: 'Sâmün aleyke (Ölüm üzerine olsun) dedim'' deyince, Rasulullah (sav): "Size Ehl-i kitaptan biri selam verdiğinde ona 'Ve aleyke (Senin üzerine olsun)' deyin; yani 'dediğin şey (senin üzerine olsun)'."
Bize Behz, ona Hemmâm, ona da Katâde, Enes'in şöyle dediğini rivayet etti: Bir Yahudi Nebi (sav) ve ashabının yanına geldi ve (onlara): 'es-Sâmü aleyküm (Ölüm üzerinize olsun)' diyerek selam verdi. Peygamber'in (sav) ashabı da onun selamını aldılar. Bunun üzerine Allah Elçisi (sav): "O ancak 'es-Sâmü aleyküm (Ölüm üzerinize olsun)' dedi' buyurdu. Bunun üzerine Yahudi yakalanıp O'nun (sav) huzuruna getirildi ve ve adam yaptığını itiraf etti. Hz. Peygamber de: 'Onlara söylediklerini karşılık olarak verin!' buyurdu.
Bize Abdullah b. Bekir, ona Saîd, ona da Katâde, Enes'in (ra) şöyle dediğini rivayet etti: Peygamber (sav) ashabıyla beraberken bir Yahudi geldi ve 'es-Sâmü aleyküm (Ölüm üzerinize olsun)' dedi. Oradakiler de onun selamını aldılar. Bunun üzerine Peygamber (sav): 'Onun ne dediğini biliyor musunuz?' diye sordu. Onlar da: 'Evet. 'es-Sâmü aleyküm (Ölüm üzerinize olsun)' dedi' dediler. Rasulullah (sav): 'O adamı bana getirin' buyurdu. Ashab onu getirince Allah Elçisi (sav): 'Sen şöyle, şöyle mi dedin?' diye adama sordu. Adam: 'Evet' cevabını verdi. Bunun üzerine Peygamber (sav): "Size Ehl-i kitaptan biri selam verdiğinde ona 'Ve aleyke (Senin üzerine olsun)' deyin" buyurdu. Yani "Söylediğin senin üzerine olsun".
Bize Süveyd b. Amr el-Kelbî, ona Ebân, ona da Katâde, Enes b. Mâlik'in (ra) şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) ashâbı ile oturuyorken yanlarından bir Yahudi geçti ve (onlara) selam verdi. Biraz uzaklaşınca Hz. Peygamber onu çağırdı ve: 'Nasıl dedin? (Selamı nasıl verdin?)' diye sordu. Yahudi: ''Sâmün aleyküm (Ölüm üzerinize olsun)' dedim' cevabını verdi. Bunun üzerine Allah Elçisi (sav): "Size Ehl-i kitaptan bir kimse selam verdiğinden ona: 'Aleyküm (Sizin üzerinize olsun)' deyin; yani 'Dediğiniz (sizin üzerinize olsun)'" buyurdu.
Bize Ravh, ona Şu'be, ona da Hişâm b. Zeyd b. Enes b. Mâlik, Enes b. Mâlik'in (ra) şöyle dediğini rivayet etti: Bir Yahudi Rasulullah'ın (sav) yanına uğradı ve O'na: 'es-Sâmü aleyke (Ölüm üzerine olsun)' dedi. Allah Elçisi (sav) de: 'Ve aleyke (Senin üzerine olsun)' karşılığını verdi. (Sonra yanındakilere): 'O adam ne dedi biliyor musunuz? 'es-Sâmü aleyküm (Ölüm üzerine olsun)' dedi' buyurdu. Bunun üzerine (sahâbe): 'Onu öldürelim mi?' diye sordular. Hz. Peygamber: "Hayır. Lakin Ehl-i kitap size selam verdiğinde 'Ve aleyküm (Sizin üzerinize olsun)' deyin" buyurdu.
Bize Ravh, ona İbn Cüreyc, ona da Ebu'z-Zübeyr, Câbir b. Abdullah'ın (ra) şöyle dediğini rivayet etti: Yahudilerden bazı insanlar Rasulullah'a (sav) 'es-Sâmü aleyke yâ Ebe'l-Kâsım (Ölüm üzerine olsun ey Ebu'l-Kâsım)' diyerek selam verdi. Hz. Peygamber de: 'Ve aleyküm (Sizin üzerinize olsun)' diyerek onlara karşılık verdi. Hz. Âişe kızgın bir şekilde: 'Onların ne dediğini duymadın mı?' deyince. Allah Elçisi (sav): 'Evet, duydum. Ben de söylediklerini onlara iade ettim. Bizim onlar hakkında yaptığımız dua kabul edilir ama onların (aleyhimize olan) bizimle alakalı duaları kabul görmez' buyurdu.
Bize Abdülvehhab, ona Saîd, ona da Katâde, Enes b. Mâlik'in (ra) şöyle dediğini rivayet etti: Bir Yahudi Rasulullah (sav) ve ashabının yanına geldi ve onlara: 'es-Sâmü aleyküm (Ölüm üzerinize olsun)' dedi. Bunun üzerine Peygamber (sav): 'Bu adam ne dedi biliyor musunuz?' diye ashabına sordu.Onlar da: 'Selam verdi Ey Allah'ın Elçisi!' diye cevap verdiler. Bunun üzerine Nebi (sav): 'Hayır o, şöyle şöyle dedi' dedi ve 'Onu bana getirin!' buyurdu. Adamı getirdiklerinde Rasulullah (sav) ona: 'Sen 'es-Sâmü aleyküm (Ölüm üzerinize olsun)' mü dedin?)' diye sordu. Adam: 'Evet' cevabını verince, Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Ehl-i kitaptan biri size selam verdiğinde ona: 'Ve aleyke (Senim üzerine olsun)' deyin; yani 'Dediğin senin üzerine olsun'."