Giriş

Bize Amr en-Nakıd ve Züheyr b. Harb, o ikisine Süfyan b. Uyeyne, ona Zührî, ona da Urve, Hz. Aişe'nin şöyle dediğini rivayet etti: Bir grup Yahudi Rasulullah'ın (sav) yanına girmek için izin istedi ve essâmü aleyküm (ölüm üzerinize olsun) dedi. Hz. Aişe de (onlara); bilakis ölüm sizin üzerinize olsun, lanet de karşılığını verdi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav); "ey Aişe! Şüphesiz Allah (ac), bütün işlerde yumuşaklığı sever" buyurdu. Aişe; onların dediklerini işitmedin mi deyince, Hz. Peygamber; "Ben de onlara ve aleyküm (sizin üzerinize olsun) dedim ya" buyurdu.


Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: إِنَّ اللَّهَ يُحِبُّ الرِّفْقَ فِى الأَمْرِ كُلِّهِ

    Öneri Formu
6019 M005656 Müslim, Selam, 10

Bize Esved b. Âmir, ona Şerîk, ona Abdullah b. İsa, ona da Abdullah b. Cebr, Enes b. Malik’in şöyle anlattığını rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber (sav) kendisine hizmet etmekte olan Yahudi bir çocuğu hastalanınca ziyarete gitmişti. Çocuğa 'Lâ ilâhe illallah de' diye hitap ettiğinde, çocuk babasının yüzüne bakmaya başladı. Babası 'Sana dediğini söyle' deyince, çocuk da söyledi. Hz. Peygamber (sav) (çok geçmeden onun ölüm haberini aldı) ve ashabına 'Kardeşinizin cenaze namazını kılınız' buyurdu." [Esved’in dışındaki râviler hadisi; çocuktan 'Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve ennî Rasulullah' demesinin istendiği ve babasının da 'Muhammed’in sana dediklerini söyle' lafızlarıyla nakletmişlerdir.]


Açıklama: mütabileriyle sahihtir.

    Öneri Formu
63413 HM013772 İbn Hanbel, III, 261

Bize Abdürrezzâk, ona İbn Cüreyc, ona da Abdullah b. Amr b. Alkame, İbn Ebu Hüseyin’in şöyle anlattığını rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber'in (sav), ahlakı fena olmayan genç Yahudi bir komşusu vardı. Bir gün hastalandı. Hz. Peygamber (sav) de ashabıyla birlikte onu ziyaret etti ve 'Allah'tan başka ilah olmadığına ve benim O’nun elçisi olduğuma şehadet et' diye teklifte bulundu. Çocuk babasına baktı, ancak babası sessiz kaldı, genç de sustu. Hz. Peygamber (sav) bu isteğini ikinci ve üçüncü kez tekrarladı. Üçüncüde babası 'Sana söylediğini tekrar et' dedi. Genç söyleneni yaptı ve akabinde vefat etti. Yahudiler onun defin işlemlerini yapmak istedi. Ancak Hz. Peygamber (sav) 'Biz ona sizden daha yakınız' dedi. Onu kefenledi, güzel kokular sürdü ve cenaze namazını da kıldırdı." [Abdürrezzak 'Bu hadisi Abdullah b. Amr'dan işittim' demiştir.]


Açıklama: Rivayette İnkitâ vardır.

    Öneri Formu
77951 MA009919 Musannef- i Abdurrezzak, VI, 34

Bize Yahya b. Yahya, Yahya b. Eyyüb, Kuteybe ve İbn Hucr, onlara İsmail b. Cafer, ona Abdullah b. Dinar, ona da İbn Ömer, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Şüphesiz Yahudiler size selam verdikleri zaman onlardan biri es-Sâmu aleyküm (Ölüm üzerinize olsun) der. Sen de (ona); aleyke (senin üzerine olsun) de!"


    Öneri Formu
6016 M005654 Müslim, Selam, 8

Bize Ebu Küreyb, ona Ebu Muaviye, ona A'meş, ona Müslim, ona da Mesruk, Aişe'nin (ra) şöyle dediğini rivayet etti: Bir grup Yahudi Rasulullah'ın (sav) yanına girdi ve O'na es-Sâmü aleyke yâ Ebe'l-Kâsım (ölüm üzerine olsun ey Ebu'l-Kasım dedi. Aişe şöyle demiştir: Ben bunu anladım ve onlara; aleykümü's-sâmü ve'z-zâmu (ölüm sizin üzerinize olsun, yergi de dedim. Bunun üzerine Rasulullah (sav); "ey Aişe! Kötü olma" buyurdu. Aişe; ey Allah'ın Elçisi! Söylediklerini işitmedin mi deyince de Rasulullah (sav); "Ben de onlara söylediklerini karşılık olarak vermedim mi? Aleyküm (sizin üzerinize olsun)' dedim ya" buyurdu.


    Öneri Formu
6022 M005658 Müslim, Selam, 11

Bize Harun b. Abdullah ve Haccac b. eş-Şair, o ikisine Haccac b. Muhammed, ona İbn Cüreyc, ona da Ebu Zübeyr, Cabir b. Abdullah'ın şöyle dediğini rivayet etti: Yahudilerden bazı insanlar Rasulullah'a (sav) es-Sâmü aleyke yâ Ebe'l-Kâsım (ölüm üzerine olsun ey Ebu'l-Kâsım) diyerek selam verdi. Hz. Peygamber de "ve aleyküm (sizin üzerinize olsun)" diyerek onlara karşılık verdi. Hz. Aişe kızgın bir şekilde; onların ne dediğini duymadın mı deyince, Allah Elçisi (sav); "evet, duydum. Ben de söylediklerini onlara iade ettim. Bizim onlar hakkında yaptığımız dua kabul edilir ama onların (aleyhimize olan) bizimle alakalı duaları kabul görmez" buyurdu.


    Öneri Formu
6024 M005660 Müslim, Selam, 12

Bize Süleyman b. Harb, ona Hammâd b. Zeyd, ona da Sâbit, Enes'in (ra) şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber’e hizmet eden Yahudi bir çocuk vardı. Bu çocuk bir gün hastalandı. Hz. Peygamber (sav) onu ziyarete geldi. Baş ucunda oturdu ve çocuktan Müslüman olmasını istedi. Çocuk yanında bulanan babasına baktı. Babası 'Ebu Kasım (sav) ne diyorsa yap' deyince de Müslüman oldu. Bir süre sonra Hz. Peygamber (sav) 'Çocuğu cehennem ateşinden kurtaran Allah’a hamdolsun' diyerek çocuğun yanından ayrıldı."


    Öneri Formu
10110 B001356 Buhari, Cenaiz, 79

Bize Musa b. Mervan er-Rakkî, ona Ömer b. Eyyûb (el-Abdî), ona Cafer b. Burkan, ona Meymûn b. Mihrân, ona Miksem, ona da (abdullah) b. Abbas (r.anhümâ) şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) Hayber'i fethedince Hayberlilere (mevcut topraklarında kalmalarına karşılık) arazilerin, sarı ve beyaz, yani altın ve gümüş ne varsa hepsinin kendisine ait olmasını şart koştu. Hayberliler de “Bizler, araziyi işleme konusunu çok daha iyi biliriz. Çıkan (hurmanın) yarısının bizim, yarısının sizin olması şartıyla araziyi işlemek üzere bize verin” dediler. [Abdullah b. Abbas, Rasulullah'ın (sav) bu şartla araziyi onlara verdiğini söylemiştir.] Meyveleri toplama zamanı gelince Rasulullah (sav), İbn Ravâha'yı onlara gönderdi. İbn Ravâha, hurmaların miktarını Medinelilerin Hars dedikleri bir usulle, tahmini olarak tespit etti. Bilahare İbn Ravâha (ra) “Şu hurmalıklarda şu kadar şu kadar hurma vardır” dedi. Hayberliler ise “Bizim aleyhimize fazla bir rakam çıkardın, ey İbn Ravâha” dediler. İbn Ravâha da “O halde ben hurmayı tahminen hesaplar, söylediğim miktarın yarısını size veririm.” dedi. Bunun üzerine Hayberliler "Hak olan budur. Gök ve yer ancak bununla ayakta durur” dediler. Sonra da “Senin söylediğin miktarı almaya razıyız” dediler.


    Öneri Formu
17623 İM001820 İbn Mâce, Zekat, 18

Bize Yunus, ona Hammâd, ona da Sâbit, Enes’in şöyle anlattığını rivayet etmiştir: "Yahudilerden bir çocuk, Hz. Peygamber’e (sav) hizmet ediyordu. Bu delikanlı hastalandı. Rasulullah (sav) de hasta ve ölmek üzere olan bu çocuğu ziyarete geldi ve hemen onu İslam’a davet etti. Çocuk baş ucunda dikilmekte olan babasına baktı. Babası 'Ebu’l-Kasım ne diyorsa yap!' deyince, çocuk Müslüman oldu, sonra da canını teslim etti. Rasulullah (sav) onun evinden çıkarken 'Çocuğun cehennem ateşinden çıkmasına beni vesile kılan Allah’a hamdederim' diyordu."


    Öneri Formu
62738 HM013408 İbn Hanbel, III, 228

Bize Hennâd, ona Ebu Muaviye, ona A'meş, ona Şakîk b. Seleme, ona da Abdullah b. Mesud şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) 'kim bir Müslümanın malını elinden almak için (o şeyin kendisine ait olduğu yönünde) yalan yere yemin ederse (hesap günü) Allah'ı kendine kızmış olarak bulur' buyurmuştur. Eş'as b. Kays 'Vallahi benim başıma böyle bir olay geldi' dedi. Bir Yahudi'yle aramda bir arsa konusunda tartışma vardı. Benim hakkımı inkar etti. Ben de onu Rasulullah'ın (sav) yanına götürdüm. Rasulullah (sav) da bana 'Senin delilin var mı?' dedi. Ben de 'hayır' dedim. Bunun üzerine Yahudi'ye '(O arsanın sana ait olduğuna dair) yemin et' dedi. Ben de 'Ey Allah'ın Rasulü! O zaman (yalan yere) yemin edip malımı elimden alır' dedim. Bunun üzerine Allah (cc) 'Şüphesiz ki Allah'ı şahit tutarak verdikleri söz ve yeminleri az bir dünyalık menfaat karşılığı bozanlar...' [Ali İmrân, 77] ayetini indirdi." [Bu konuya dair Vâil b. Hucr, Ebu Musa, Ebu Ümâme b. Sa'lebe el-Ensârî ve İmran b. Husayn'dan da hadis nakledilmiştir. İbn Mesud'dan nakledilen bu hadis hasen sahihtir.]


    Öneri Formu
18055 T001269 Tirmizi, Buyu, 42