402 Kayıt Bulundu.
Bize Vekî' ve Ebu Nuaym Fadl b. Dükeyn, onlara Süfyan, ona Süheyl b. Ebu Salih, ona babası (Ebu Salih es-Semmân), ona da Ebu Hureyre (ra), Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Yahudilerle yolda karşılaştığınız zaman onları yolun dar yerinden yürümeye zorlayın ve onlara selam vermeyi önce siz başlatmayın." [Ebu Nuaym: 'Müşriklerle yolda (karşılaştığınızda)' demiştir.]
Bize Yakub, ona babası (İbrāhīm b. Sa‘d), ona İbn İshak, ona Salih b. İbrahim b. Abdurrahman b. Avf, ona Abdüleşhel oğullarının kardeşi Mahmud b. Lebîd, ona da Bedir ashabından Seleme b. Selâme b. Vakş şöyle demiştir: "Bizim, Abdüleşhel oğulları kabilesinden olan bir Yahudi komşumuz vardı. Allah Rasulü’nün (sav) gönderilişinden az bir zaman önce, bir gün evinden çıkarak bize uğradı ve Abdüleşhel oğullarının meclisinin önünde durdu. O sırada mecliste bulunanların en genci bendim. Üzerimde bir bürde olduğu halde ailemin avlusunda uzanmış yatıyordum. Bu Yahudi, ölümden sonra dirilişi, kıyameti, hesap ve mizanı, cennet ve cehennemi anlattı. Bunu, putlara tapan ve ölümden sonra dirilmenin gerçekleşeceğine inanmayan müşrik bir topluluğa anlatıyordu. Oradakiler 'Yazıklar olsun sana ey falanca! Gerçekten böyle bir şeyin olacağını mı sanıyorsun? Yani insanlar öldükten sonra diriltilecekler ve içinde cennet ile cehennem bulunan bir yurda götürülecekler, orada yaptıkları amellere göre karşılık görecekler, öyle mi?' dediler. Yahudi adam 'Evet! Ve adına yemin edilen Allah’a andolsun ki, insan ateşten payına düşene karşılık, bu dünyadaki en büyük tandıra sahip olmayı, onu hararetle ısıtıp içine sokulmayı, üstünün kapatılmasını, ama böylece o yarınki ateşten kurtulmayı isterdi' dedi. Bunun üzerine 'Yazıklar olsun sana, bunun alameti nedir?' dediler. O da '(Elini Mekke ve Yemen tarafına doğru işaret ederek), bu beldelerden birinden, elçi olarak gönderilecek bir peygamberdir' dedi. Onlar 'Peki, sence bu ne zaman gerçekleşir?' dediler. O yahut, yaşça o meclisin en küçüğü olana bana baktı ve 'Şayet ömrü yeterse bu delikanlı, o peygamberi mutlaka görür' dedi. Selâme der ki: Vallahi, bir kaç gün geçmemişti ki Allah Teâlâ Rasulünü gönderdi. O peygamber aramızda yaşadı. Biz ona iman ettik. Ama o Yahudi, haset ve azgınlık yüzünden inkâr etti. Biz de ona 'Yazıklar olsun sana ey falanca! Hani bize hakkında anlattıkların? Sen değil miydin onu anlatan?' dedik. O da 'Evet, ama işte o peygamber, bu kişi değil' dedi."
Açıklama: İsnad Muhammed b. İshâk dolayısıyla hasendir.
Bize Halef b. Hişam ve Ebu Rabî ez-Zehrânî, onlara Hammad (b. Zeyd), ona Hişam b. Urve, ona da babası (Urve b. Zübeyr) şöyle rivayet etmiştir: "Hz. Âişe'nin yanında İbn Ömer'in 'Ölü, ailesinin kendisine ağlaması sebebiyle azap görür' sözü anlatıldı. Bunun üzerine Hz. Âişe şöyle dedi: Allah, Ebu Abdurrahman'a merhamet etsin. Bir şey duymuş ama onu iyi belleyememiş. Rasulullah'ın (sav) yanından bir Yahudi cenazesi geçmişti. Yahudiler de o cenaze için ağlıyorlardı. Bunu gören Rasulullah (sav) 'Siz ağlıyorsunuz. O da azap görmektedir' buyurdu."
Bize Muhammed b. Alâ, ona Şuayb b. İshak, ona Hişam b. Urve, ona Vehb b. Keysân, ona da Câbir b. Abdullah şöyle rivayet etmiştir: "Câbir'in babası bir Yahudi'ye otuz vesk borcu olduğu halde vefat etmişti. Câbir, Yahudi'den borcu için süre talep etmiş, ancak Yahudi kabul etmemişti. Bunun üzerinde Câbir, Hz. Peygamberle (sav) konuşarak kendisi için aracı olmasını istedi. Hz. Peygamber (sav) Yahudi'yle Câbir'de olan borçlarının karşılığı olarak hurma bahçesinin ürünlerini alması için konuştu, ancak Yahudi kabul etmedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) süre vermesini istedi. Yahudi bunu da kabul etmedi... Ravi hadisin geri kalanını da nakletmiştir."
Bize Haccac b. Ebu Yakub ve Muhammed b. Yahya b. Faris, o ikisine Yakub, ona babası, ona İbn Şihab, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman ve Abdurrahman el-A'rec, o ikisine de Ebu Hureyre şöyle demiştir: Yahudilerden bir adam “Hz. Musa'yı (bütün insanlardan) üstün kılan (Allah)'a yemin olsun” dedi. Bir Müslüman da elini kaldırıp Yahudi'ye bir tokat attı. Bunun üzerine Yahudi gidip Rasulullah'a (sav) durumu anlattı. Hz. Peygamber de şöyle buyurdu: "Beni Musa'dan üstün tutmayınız. Şüphesiz bütün insanlar (kıyamet günü) baygın olurlar. İlk dirilen ben olurum ve bir de bakarım ki Musa, Arş'ın bir kenarına tutunmuş duruyor. Artık bilemiyorum, acaba baygın olanlar arasındaydı da benden önce mi uyandı, yoksa Aziz ve Celil Allah'ın istisna ettiklerinden miydi?" Ebu Davud der ki: İbn Yahya'nın hadis daha tamdır.
Bize Haccac b. Ebu Yakub ve Muhammed b. Yahya b. Faris, o ikisine Yakub, ona babası, ona İbn Şihab, ona Ebu Seleme, ona Abdurrahman ve Abdurrahman el-A'rec, ona da Ebu Hureyre şöyle demiştir: Yahudilerden bir adam “Hz. Musa'yı (bütün insanlardan) üstün kılan (Allah)'a yemin olsun” dedi. Bir Müslüman da elini kaldırıp Yahudi'ye bir tokat attı. Bunun üzerine Yahudi gidip Rasulullah'a (sav) durumu anlattı. Hz. Peygamber de şöyle buyurdu: "Beni Musa'dan üstün tutmayınız. Şüphesiz bütün insanlar (kıyamet günü) baygın olurlar. İlk dirilen ben olurum ve bir de bakarım ki Musa, Arş'ın bir kenarına tutunmuş duruyor. Artık bilemiyorum, acaba baygın olanlar arasındaydı da benden önce mi uyandı, yoksa Aziz ve Celil Allah'ın istisna ettiklerinden miydi?" Ebu Davud der ki: İbn Yahya'nın hadis daha tamdır.
Bize Haccac b. Ebu Yakub ve Muhammed b. Yahya b. Faris, o ikisine Yakub, ona babası, ona İbn Şihab, ona Ebu Seleme, ona Abdurrahman ve Abdurrahman el-A'rec, ona da Ebu Hureyre şöyle demiştir: Yahudilerden bir adam “Hz. Musa'yı (bütün insanlardan) üstün kılan (Allah)'a yemin olsun” dedi. Bir Müslüman da elini kaldırıp Yahudi'ye bir tokat attı. Bunun üzerine Yahudi gidip Rasulullah'a (sav) durumu anlattı. Hz. Peygamber de şöyle buyurdu: "Beni Musa'dan üstün tutmayınız. Şüphesiz bütün insanlar (kıyamet günü) baygın olurlar. İlk dirilen ben olurum ve bir de bakarım ki Musa, Arş'ın bir kenarına tutunmuş duruyor. Artık bilemiyorum, acaba baygın olanlar arasındaydı da benden önce mi uyandı, yoksa Aziz ve Celil Allah'ın istisna ettiklerinden miydi?" Ebu Davud der ki: İbn Yahya'nın hadis daha tamdır.
Bize Haccac b. Ebu Yakub ve Muhammed b. Yahya b. Faris, o ikisine Yakub, ona babası, ona İbn Şihab, ona Ebu Seleme, ona Abdurrahman ve Abdurrahman el-A'rec, ona da Ebu Hureyre şöyle demiştir: Yahudilerden bir adam “Hz. Musa'yı (bütün insanlardan) üstün kılan (Allah)'a yemin olsun” dedi. Bir Müslüman da elini kaldırıp Yahudi'ye bir tokat attı. Bunun üzerine Yahudi gidip Rasulullah'a (sav) durumu anlattı. Hz. Peygamber de şöyle buyurdu: "Beni Musa'dan üstün tutmayınız. Şüphesiz bütün insanlar (kıyamet günü) baygın olurlar. İlk dirilen ben olurum ve bir de bakarım ki Musa, Arş'ın bir kenarına tutunmuş duruyor. Artık bilemiyorum, acaba baygın olanlar arasındaydı da benden önce mi uyandı, yoksa Aziz ve Celil Allah'ın istisna ettiklerinden miydi?" Ebu Davud der ki: İbn Yahya'nın hadis daha tamdır.