27 Kayıt Bulundu.
Bize Said b. Ebu Meryem, ona Muhammed b. Cafer, ona Humeyd b. Ebu Humeyd et-Tavîl, ona da Enes b. Mâlik (ra) şöyle rivayet etmiştir: Üç kişi, Hz. Peygamber'in (sav) ibadeti hakkında sormak için O'nun (sav) hanımlarının evlerine geldiler. Kendilerine [Hz. Peygamber'in (sav) ibadeti] anlatılınca, (bu miktarı kendileri için) biraz azımsar gibi oldular ve 'biz neredeyiz, Hz. Peygamber (sav) nerede! Şüphesiz O'nun geçmiş ve gelecek günahları bağışlanmıştır' dediler. Onlardan biri, 'ben geceleri sürekli olarak namaz kılacağım' dedi. Diğeri, 'ben de sene boyunca oruç tutup oruçsuz (bir gün) geçirmeyeceğim'' dedi. Bir diğeri de, 'ben de kadınlardan uzak durup asla evlenmeyeceğim' dedi. [Derken] Rasulullah (sav) geldi ve "şu şu sözleri söyleyenler sizler misiniz? Allah şahittir ki ben, Allah'tan en çok korkanınız ve O'na karşı sizin en çok takva sahibi olanınızım. Ancak ben [bazen] oruç tutarım [bazen] de tutmam. [Geceleri] Hem namaz kılarım hem de uyurum. Kadınlarla da evlenirim. (Hal böyle iken) Kim benim sünnetimden yüz çevirirse o benden değildir" buyurdu.
Açıklama: Bu hadiste Hz. Peygamber'in (s.a) hayat tarzının müslüman birey için uyulması gereken örnek olduğu gerçeği ortaya çıkmaktadır. Bu hususta hadiste farklı yola sapanlar hakkında da uyarı bulunmaktadır.
Bize İshak b. İbrahim, ona Affân, ona Hammad b. Seleme, ona da Sabit, Enes'ten rivayet etmiştir: "Rasûlullah'ın (sav) ashabından bazıları, 'hiçbir şekilde evlenmeyeceğim', bir kısmı 'et yemeyeceğim', bir kısmı da 'yatakta yatmayacağım', bir kısmı da 'ömür boyu oruç tutacağım' demişti. Onların bu sözleri Rasûlullah'e (sav) ulaşınca, Allah’a hamd-û sena ederek söze başladı ve şöyle buyurdu: "Ne oluyor bu insanlara ki şöyle şöyle diyorlar. Halbuki ben, namaz kılarım, uyurum, bazen oruç tutar bazen de tutmam ve kadınlarla evlenirim. Kim benim sünnetimden yüz çevirirse benden değildir."
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: فَمَنْ رَغِبَ عَنْ سُنَّتِى فَلَيْسَ مِنِّى
Bize İshak, ona Ubeydullah, ona Şeybân, ona Yahya, ona Zühre oğullarının azatlısı Muhammed b. Abdurrahman, ona Ebu Seleme -zannımca o Ebu Seleme'den işittim diyerek nakletmişti-, ona da Abdullah b. Amr şöyle demiştir: "Hz. Peygamber (sav) [bana] "Kur'ân'ı ayda bir hatmet." buyurdu. Ben, '[daha kısa zamanda hatmetmeye] gücümün yeteceğini düşünüyorum' deyince O (sav); "O zaman, yedi günde bir hatmet. Bundan fazlasını da yapma" buyurdu.
Bize Yusuf b. Selman Ebû Ömer el-Basrî, ona Hâtim b. İsmail, ona İbn Aclân, ona el-Ka'kâ b. Hakîm, ona Ebû Sâlih, ona Ebû Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Her şeyin bir coşkulu olduğu dönemi, bir de yatıştığı dönemi vardır. Eğer coşkulu kişi doğru davranır ve (ifrat ve tefritten uzak bir şekilde) orta yolu tercih ederse, onun adına (bu tarzda devam etmesi konusunda) ümitli olun. Ancak (ibadetinde aşırıya kaçarak ve gösteriş yaparak) parmakla gösterilecek hale geldiyse onun bu halini hesaba katmayın." Ebû İsâ (et-Tirmizî) şöyle demiştir: Bu şekliyle bu hadis, hasen-sahih-garîb bir hadistir. Enes b. Mâlik (ra) vasıtasıyla Hz. Peygamber'den (sav) şöyle rivayet edilmiştir: "Bir kimseye din veya dünya konusunda parmakla gösterilecek hale gelmesi (bundan dolayı nefsi şımaracağı için) kötülük olarak yeter. Ancak Allah'ın koruduğu kimseler bu konuda müstesnadır."
Bana Rabî b. Süleyman b Davud, ona İshak b. Bekir, ona babası (Mudar b. el-Kuraşî), ona Amr b. Haris, ona İbn Şihab, ona Urve b. Zübeyir ve Said b. Müseyyeb, onlara da Hakim b. Hızâm şöyle demiştir: Rasulullah’tan (sav) bir şeyler istedim, bana verdi. Sonra tekrar istedim, yine verdi. Sonra şöyle buyurdu: "Ey Hakim! Bu mal, tatlıdır. Kim bunu tok gözlü olarak alırsa onun için bereketli olur. Kim de açgözlülükle alırsa ona bereketi olmaz. O yiyip yiyip de doymayan kimse gibi olur. Veren el de alan elden üstündür." Hakim der ki: Bunun üzerine ben “Ey Allah'ın Rasulü! Seni Hak olarak gönderene yemin olsun ki senden sonra, bu dünyadan ayrılıncaya kadar hiç kimseden hiç bir şey istemeyeceğim” dedim.
Bize Rabî b. Süleyman b. Davud, ona İshak b. Bekir, ona babası (Bekir b. Mudar), ona Amr b. Haris, ona İbn Şihâb, ona Urve b. Zübeyir ve Said b. Müseyyeb, onlara da Hakem b. Hizam (ra) şöyle demiştir: Peygamber'den (dünyalık mal) istedim, o verdi, sonra yine istedim, yine verdi ve ardından şöyle buyurdu: "Ey Hakim! Şüphesiz bu dünya malı, yeşil, yemesi tatlıdır. Her kim bu malı gönül tokluğu ile alırsa, o mal kendisi için bereketli ve hayırlı kılınır. Her kim de bunu açgözlülükle ile alırsa bu mal, alan kimse için bereketli ve şerefli olmaz. O ihtiraslı kimse bir obur gibidir ki, daima yer, bir türlü doymaz. Veren el alan elden hayırlıdır." Hakîm der ki: Ben: “ey Allah'ın Rasulü! Seni hak ile gönderen Allah'a yemin ederim ki, ben şu dünyadan ayrılıncaya kadar senden sonra hiçbir kimsenin malından bir şey almayacağım” dedim.