Giriş

Şayet (faiz hakkında söylenenleri) yapmazsanız, Allah ve Resûlü tarafından (faizcilere karşı) açılan savaştan haberiniz olsun. Eğer tevbe edip vazgeçerseniz, sermayeniz sizindir; ne haksızlık etmiş ne de haksızlığa uğramış olursunuz.


    Öneri Formu
53844 KK2/279 Bakara, 2, 279

O, kullarının tevbesini kabul eden, kötülükleri bağışlayan ve yaptıklarınızı bilendir.


    Öneri Formu
57569 KK42/25 Şûrâ, 42, 25

Bize Ubeyd b. Esbât b. Muhammed el-Kuraşî, ona babası (Esbât b. Muhammed), ona el-A‘meş, ona Abdullah b. Abdullah er-Razî, ona da Talha b. Ömer’in azatlısı Sa‘d şöyle demiştir: Nebi’yi (sav) bir hadisi zikrederken dinledim, eğer ben onu bir ya da iki defa –yedi defa sayıncaya kadar devam etti- dinlememiş olsaydım (bu hadisi rivayet etmezdim). Fakat ben bu hadisi bundan daha fazla sayıda dinledim. Rasulullah’ı (sav) şöyle buyururken dinledim: "el-Kifl İsrail oğullarından birisi idi. İşlediği hiçbir günahtan çekinmezdi. Ona bir kadın geldi, onunla beraber olma karşılığında ona altmış dinar verdi. Bir erkeğin hanımı ile beraber olmak için oturduğu şekilde, o kadının yanına oturunca kadın titredi ve ağladı. El-Kifl 'Neden ağlıyorsun, ben seni zorladım mı?' dedi. Kadın 'Hayır, fakat bu şimdiye kadar hiç yapmadığım bir iştir, beni bu işi yapmaya iten de muhtaçlıktan başkası değildir' dedi. el-Kifl 'Sen bu işi daha önce yapmadığın halde mi yapacaktın? Haydi, git, o para da senin olsun' dedi. Ayrıca 'Hayır, Allah’a yemin ederim, artık bundan sonra ebediyen Allah’a isyan etmeyeceğim' diye ekledi. Aynı gece vefat etti, sabah olunca kapısının üzerinde 'Şüphesiz Allah el-Kifl’in günahlarını bağışladı' ibaresi yazılı idi." [Ebu İsa der ki: Bu, hasen bir hadistir. Bu hadisi Şeybân ve daha başkaları da el-A‘meş’den buna yakın olarak zikretmiş ve onu Hz. Peygamber'in (sav) sözü (merfu) olarak rivayet etmişlerdir. Kimisi de bu hadisi el-A‘meş’den rivayet etmiş ama Hz. Peygamber'den (sav) (merfu olarak) rivayet etmemiştir.] [Ebu Bekr b. Ayyaş da bu hadisi el-A‘meş’den rivayet etmekle birlikte rivayetinde hata etmiş ve “Abdullah b. Abdullah’a Saîd b. Cübeyr, ona İbn Ömer rivayet etmiştir” demiştir. Hâlbuki bu mahfuz bir rivayet değildir. Abdullah b. Abdullah er-Razî ise Kûfeli birisidir. Onun büyük annesi Ali b. Ebu Talib’in bir cariyesi idi. Abdullah b. Abdullah er-Razî’den Ubeyde ed-Dabbî, el-Haccac b. Ertâ ve büyük ilim ehlinden daha başkaları rivayet almışlardır.]


    Öneri Formu
14379 T002496 Tirmizi, Sıfatü’l-Kıyâme, 48


    Öneri Formu
4219 M002417 Müslim, Zekat, 117


    Öneri Formu
4220 M002418 Müslim, Zekat, 118

Bize Kuteybe, ona Süfyan, ona Zührî, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre şöyle demiştir: Necaşi öldüğünde Peygamber (sav) "Onun için istiğfar edin" buyurdu.


    Öneri Formu
19320 N002043 Nesai, Cenâiz, 103

Bize Yahya b. Bükeyr, ona Leys, ona Ukayl, ona İbn Şihâb, ona Abdurrahman b. Abdullah b. Ka'b b. Malik, ona da gözleri görmediği zaman Ka'b b. Malik'in mihmandarı olan Abdullah b. Ka'b b. Mâlik şöyle demiştir: Tebuk gazasında Rasulullah'tan (sav), geri kaldığı zamanı anlatırken Ka'b b. Mâlik'i işittim şöyle dedi: Rasulullah (sav) Müslümanlara bizimle konuşmalarını yasakladı. Bu şekilde elli gün bekledik, sonra Rasulullah (sav) Allah'ın tövbemizi kabul ettiğini bize bildirdi.


    Öneri Formu
28786 B007225 Buhari, Ahkâm, 53


    Öneri Formu
4218 M002416 Müslim, Zekat, 116


    Öneri Formu
17476 B005575 Buhari, Eşribe, 1


    Öneri Formu
32709 B004765 Buhari, Tefsir, (Furkân) 3