Öneri Formu
Hadis Id, No:
8421, İM000172
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الصَّبَّاحِ أَنْبَأَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنْ أَبِى الزُّبَيْرِ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بِالْجِعِرَّانَةِ وَهُوَ يَقْسِمُ التِّبْرَ وَالْغَنَائِمَ وَهُوَ فِى حِجْرِ بِلاَلٍ فَقَالَ رَجُلٌ اعْدِلْ يَا مُحَمَّدُ فَإِنَّكَ لَمْ تَعْدِلْ . فَقَالَ « وَيْلَكَ وَمَنْ يَعْدِلُ بَعْدِى إِذَا لَمْ أَعْدِلْ » . فَقَالَ عُمَرُ دَعْنِى يَا رَسُولَ اللَّهِ حَتَّى أَضْرِبَ عُنُقَ هَذَا الْمُنَافِقِ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنَّ هَذَا فِى أَصْحَابٍ - أَوْ أُصَيْحَابٍ - لَهُ يَقْرَءُونَ الْقُرْآنَ لاَ يُجَاوِزُ تَرَاقِيَهُمْ يَمْرُقُونَ مِنَ الدِّينِ كَمَا يَمْرُقُ السَّهْمُ مِنَ الرَّمِيَّةِ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. es-Sabbâh, ona Süfyan b. Uyeyne, ona Ebu’z-Zübeyr, ona da Câbir b. Abdullah’ın şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) Ci’râne’de iken külçe halindeki kıymetli madenleri ve ganimetleri paylaştırıyordu. Bu mal, Bilal’in eteği içinde idi. Bir adam: Adaletli ol ey Muhammed, çünkü sen adalet yapmıyorsun, dedi. Rasulullah (sav): “Yazık sana, eğer ben adaletli olmazsam benim dışımda daha kim adaletli olacak” buyurdu. Bu sefer Ömer: Ey Allah’ın Rasulü, beni bırak da şu münafığın boynunu vurayım, dedi. Rasulullah (sav): “Şüphesiz bu kişi, Kur’ân’ı okudukları halde gırtlaklarından aşağıya inmeyen, okun hedefini delip çıktığı gibi dinden çıkıveren arkadaşlar – ya da arkadaşcıklar- ile birliktedir” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Mukaddime 12, /41
Senetler:
()
Konular:
Hariciler / Haruriler / Haricilik / Harurilik
Münafık, Nifak / Münafık
Öneri Formu
Hadis Id, No:
9342, B001211
Hadis:
حَدَّثَنَا آدَمُ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ حَدَّثَنَا الأَزْرَقُ بْنُ قَيْسٍ قَالَ كُنَّا بِالأَهْوَازِ نُقَاتِلُ الْحَرُورِيَّةَ ، فَبَيْنَا أَنَا عَلَى جُرُفِ نَهَرٍ إِذَا رَجُلٌ يُصَلِّى ، وَإِذَا لِجَامُ دَابَّتِهِ بِيَدِهِ فَجَعَلَتِ الدَّابَّةُ تُنَازِعُهُ ، وَجَعَلَ يَتْبَعُهَا - قَالَ شُعْبَةُ - هُوَ أَبُو بَرْزَةَ الأَسْلَمِىُّ - فَجَعَلَ رَجُلٌ مِنَ الْخَوَارِجِ يَقُولُ اللَّهُمَّ افْعَلْ بِهَذَا الشَّيْخِ . فَلَمَّا انْصَرَفَ الشَّيْخُ قَالَ إِنِّى سَمِعْتُ قَوْلَكُمْ ، وَإِنِّى غَزَوْتُ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم سِتَّ غَزَوَاتٍ أَوْ سَبْعَ غَزَوَاتٍ وَثَمَانِيًا ، وَشَهِدْتُ تَيْسِيرَهُ ، وَإِنِّى أَنْ كُنْتُ أَنْ أُرَاجِعَ مَعَ دَابَّتِى أَحَبُّ إِلَىَّ مِنْ أَنْ أَدَعَهَا تَرْجِعُ إِلَى مَأْلَفِهَا فَيَشُقَّ عَلَىَّ .
Tercemesi:
Bize Âdem, ona Şu‘be, ona da Ezrak b. Kays şöyle rivayet etti: Biz, Ehvaz’da idik, Harûrâlılarla (Hariciler) savaşıyorduk. Ben bir ırmağın kenarında bulunuyorken bir adamın da namaz kılmakta olduğunu gördüm. Bineğinin yularını eliyle tutmuştu. At, yularını elinden kurtarmak istedi, o da atının arkasından gitmeye başladı. Şu‘be: 'O kişi Ebu Berze el-Eslemî’dir' dedi. Haricilerden bir adam: 'Allah’ım, sen bu namaz kılan yaşlı zata hak ettiği cezayı ver' demeye koyuldu. O yaşlı zat, namazını bitirince dedi ki: 'Ben sizin dediğinizi işittim, gerçek şu ki, ben Rasulullah (sav) ile birlikte altı, yedi, hatta sekiz gaza yaptım, onun ne kadar kolaylık gösterdiğine tanık oldum. Şüphesiz, ben bineğime bu şekilde sahip çıkmayı, onu kendi haline bırakıp alıştığı yemliğine döndükten sonra onu tekrar yakalamanın, benim için meşakkatli bir hale gelmesinden daha çok severim.'
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Amel fi's-Salât 11, 1/425
Senetler:
1. Ebu Berze Nadle b. Amr el-Eslemî (Nadle b. Ubeyd b. Hâris b. Hammâl)
2. Ezrak b. Kays el-Hârisi (Ezrak b. Kays)
3. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
4. Ebu Hasan Adem b. Ebu İyas (Adem b. Abdurrahman b. Muhammed b. Şuayb)
Konular:
Hariciler / Haruriler / Haricilik / Harurilik
KTB, NAMAZ,
Namaz, namazda iken yapılan hareketler
Teşvik Edilenler, Kolaylaştırıcı olmak, kolaylık göstermek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
279831, M002463-2
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ أَخْبَرَنَا عِيسَى بْنُ يُونُسَ ح وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ أَبِى بَكْرٍ الْمُقَدَّمِىُّ وَأَبُو بَكْرِ بْنُ نَافِعٍ قَالاَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ مَهْدِىٍّ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ كِلاَهُمَا عَنِ الأَعْمَشِ بِهَذَا الإِسْنَادِ . مِثْلَهُ .
Tercemesi:
Bize İshak b. İbrahim, ona İsa b. Yunus; (T) Bize Muhammed b. Ebu Bekir el-Mukaddemî ve Ebu Bekir b. Nafî, onlara Abdurrahman b. Mehdî (b. Hassân b. Abdurrahman), ona Süfyan (es-Sevrî), o ikisine (Süfyan es-Sevrî ve İsa b. Yunus'a) A'meş (Süleyman b. Mihran), yukarıdaki hadisin bir benzerini bu isnadla rivayet etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Zekât 2463, /414
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Ümeyye Süveyd b. Ğafele el-Cu'fî (Süveyd b. Ğafele b. Avsece)
3. Hayseme b. Abdurrahman el-Cu'fî (Hayseme b. Abdurrahman b. Yezid b. Malik)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
5. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
6. Ebu Said Abdurrahman b. Mehdî el-Anberî (Abdurrahman b. Mehdi b. Hassân b. Abdurrahman)
7. Muhammed b. Râfi' el-Kuşeyrî (Muhammed b. Râfi' b. Sabur)
Konular:
Amel, İman-amel bütünlüğü
Bilgi, gaybdan haber verme
Hariciler / Haruriler / Haricilik / Harurilik
KTB, İMAN
Terör, Tefrika/bölücülükten uzak durmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
279834, M002464-3
Hadis:
حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا جَرِيرٌ ح وَحَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَأَبُو كُرَيْبٍ وَزُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ قَالُوا حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ كِلاَهُمَا عَنِ الأَعْمَشِ بِهَذَا الإِسْنَادِ . وَلَيْسَ فِى حَدِيثِهِمَا " يَمْرُقُونَ مِنَ الدِّينِ كَمَا يَمْرُقُ السَّهْمُ مِنَ الرَّمِيَّةِ " .
Tercemesi:
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Cerir (b. Abdülhamid b. Cerir b. Kurt b. Hilal b. Ekyes); (T)
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, Ebu Küreyb (Muhammed b. Alâ b. Küreyb) ve Züheyr b. Harb, onlara Ebu Muaviye (Muhammed b. Hazim), o ikisine (Cerir ve Ebu Muaviye'ye) de A'meş bu isnadla rivayet etmiştir. Ancak Cerir ve Ebu Muaviye'nin rivayet ettiği hadiste "Onlar okun avı (deldikten sonra) çıkıp gittiği gibi dinden çıkarlar." cümlesi bulunmamaktadır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Zekât 2464, /414
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Ümeyye Süveyd b. Ğafele el-Cu'fî (Süveyd b. Ğafele b. Avsece)
3. Hayseme b. Abdurrahman el-Cu'fî (Hayseme b. Abdurrahman b. Yezid b. Malik)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
5. Ebu Muaviye Muhammed b. Hâzim el-A'mâ ed-Darîr (Muhammed b. Hazim)
6. Ebu Küreyb Muhammed b. Alâ el-Hemdânî (Muhammed b. Alâ b. Kureyb)
Konular:
Amel, İman-amel bütünlüğü
Bilgi, gaybdan haber verme
Hariciler / Haruriler / Haricilik / Harurilik
KTB, İMAN
Terör, Tefrika/bölücülükten uzak durmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
279042, M002455-2
Hadis:
وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَهَّابِ قَالَ سَمِعْتُ يَحْيَى بْنَ سَعِيدٍ يَقُولُ أَخْبَرَنِى مُحَمَّدُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ وَعَطَاءِ بْنِ يَسَارٍ أَنَّهُمَا أَتَيَا أَبَا سَعِيدٍ الْخُدْرِىَّ فَسَأَلاَهُ عَنِ الْحَرُورِيَّةِ هَلْ سَمِعْتَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَذْكُرُهَا قَالَ لاَ أَدْرِى مَنِ الْحَرُورِيَّةُ وَلَكِنِّى سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « يَخْرُجُ فِى هَذِهِ الأُمَّةِ - وَلَمْ يَقُلْ مِنْهَا - قَوْمٌ تَحْقِرُونَ صَلاَتَكُمْ مَعَ صَلاَتِهِمْ فَيَقْرَءُونَ الْقُرْآنَ . لاَ يُجَاوِزُ حُلُوقَهُمْ - أَوْ حَنَاجِرَهُمْ - يَمْرُقُونَ مِنَ الدِّينِ مُرُوقَ السَّهْمِ مِنَ الرَّمِيَّةِ فَيَنْظُرُ الرَّامِى إِلَى سَهْمِهِ إِلَى نَصْلِهِ إِلَى رِصَافِهِ فَيَتَمَارَى فِى الْفُوقَةِ هَلْ عَلِقَ بِهَا مِنَ الدَّمِ شَىْءٌ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Müsennâ, ona Abdülvehhâb, ona Yahya b. Said, ona Muhammed b. İbrahim, ona Ebu Seleme ve Atâ b. Yesâr şöyle rivayet etmişlerdir:
Kendileri Ebu Said el-Hudrî'nin yanına gelip Harûrîler (Hâricîler) hakkında "Rasulullah'ı (sav) onlardan bahsederken işittin mi?" diye sormuşlar. O da "Ben Harûrî'lerin kimler olduğunu bilmiyorum, ama Rasulullah'ın (sav) 'bu ümmet içerisinden -râvilerden biri 'onlardan' ifadesini zikretmedi- namazlarınızı onların namazları ile (mukayese edip) küçük göreceğiniz bir topluluk çıkacaktır. Onlar, Kur'ân da okurlar (ancak, mânâsı) boğazlarını -râvilerden biri şüpheye düşüp "حَنَاجِرَهُمْ" ifadesini zikretti- geçip (gönüllerine ulaşmayacak). Onlar, okun yaydan fırladığı gibi dinden (öyle) çıkarlar. Tıpkı, avcının okuna, (okun) demirine (ve) ucuna bakar da (avından) ok arkalığına kanın bulaşıp bulaşmadığına dair şüphe etmesi gibi buyurduğunu' işittim" dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Zekât 2455, /412
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Ebu Muhammed Ata b. Yesar el-Hilalî (Ata b. Yesar)
3. Ebu Abdullah Muhammed b. İbrahim et-Teymî el-Kuraşî (Muhammed b. İbrahim b. Hâris b. Hâlid)
4. Ebu Said Yahyâ b. Saîd el-Ensârî (Yahyâ b. Saîd b. Kays b. Amr)
5. Ebu Muhammed Abdülvehhab b. Abdülmecid es-Sakafî (Abdulvehhab b. Abdulmecid b. Salt)
6. Muhammed b. Müsenna el-Anezî (Muhammed b. Müsenna b. Ubeyd b. Kays b. Dinar)
Konular:
Amel, amellerde itidali elden bırakmamak, aşırı gitmemek
Bilgi, gayb bilgisi
Hariciler / Haruriler / Haricilik / Harurilik
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ ابْنُ عُلَيَّةَ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ سِيرِينَ عَنْ عَبِيدَةَ عَنْ عَلِىِّ بْنِ أَبِى طَالِبٍ قَالَ وَذَكَرَ الْخَوَارِجَ فَقَالَ فِيهِمْ رَجُلٌ مُخْدَجُ الْيَدِ أَوْ مُودَنُ الْيَدِ أَوْ مُثْدَنُ الْيَدِ وَلَوْلاَ أَنْ تَبْطَرُوا لَحَدَّثْتُكُمْ بِمَا وَعَدَ اللَّهُ الَّذِينَ يَقْتُلُونَهُمْ عَلَى لِسَانِ مُحَمَّدٍ صلى الله عليه وسلم . قُلْتُ أَنْتَ سَمِعْتَهُ مِنْ مُحَمَّدٍ صلى الله عليه وسلم قَالَ إِى وَرَبِّ الْكَعْبَةِ . ثَلاَثَ مَرَّاتٍ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
8416, İM000167
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ ابْنُ عُلَيَّةَ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ سِيرِينَ عَنْ عَبِيدَةَ عَنْ عَلِىِّ بْنِ أَبِى طَالِبٍ قَالَ وَذَكَرَ الْخَوَارِجَ فَقَالَ فِيهِمْ رَجُلٌ مُخْدَجُ الْيَدِ أَوْ مُودَنُ الْيَدِ أَوْ مُثْدَنُ الْيَدِ وَلَوْلاَ أَنْ تَبْطَرُوا لَحَدَّثْتُكُمْ بِمَا وَعَدَ اللَّهُ الَّذِينَ يَقْتُلُونَهُمْ عَلَى لِسَانِ مُحَمَّدٍ صلى الله عليه وسلم . قُلْتُ أَنْتَ سَمِعْتَهُ مِنْ مُحَمَّدٍ صلى الله عليه وسلم قَالَ إِى وَرَبِّ الْكَعْبَةِ . ثَلاَثَ مَرَّاتٍ .
Tercemesi:
Bize Ebû Bekr b. Ebû Şeybe, ona İsmail İbn Uleyye, ona Eyyüb, ona Muhammed b. Sirin, ona da Abide (b. Amr es-Selmani), Hz. Ali'nin (ra) haricilerden bahs ederken şöyle söyledi, dediği rivayet olunmuştur: “Hariciler arasında kolları doğuştan çok kısa olan bir adam vardır. Eğer sizlerin amelleri bırakacak ve günahları işlemeye cesaret edecek derecede sevinmeniz endişesi olmasaydı haricileri öldüren kimseler için Allah’ın (Hz.) Muhammed'in (sav)(mübarek) dili üzerinde söz verdiği mükafata ait hadisi size rivayet edecektim.” (Ravi Abide diyor ki:) Ben (Hz.) Ali’ye:-(Kasd ettiğin) hadisi Hz. Muhammed'den (sav) sen işittin (mi?) diye sordum. (Hz.) Ali, üç defa: -Evet! (Ben bizzat Rasulullah’tan (sav) işittiğime) Kâbe Rabb’ine and olsun, dedi.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Mukaddime 12, /40
Senetler:
()
Konular:
Hariciler / Haruriler / Haricilik / Harurilik
Öneri Formu
Hadis Id, No:
8418, İM000169
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ أَنْبَأَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَمْرٍو عَنْ أَبِى سَلَمَةَ قَالَ قُلْتُ لأَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ هَلْ سَمِعْتَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَذْكُرُ فِى الْحَرُورِيَّةِ شَيْئًا فَقَالَ سَمِعْتُهُ يَذْكُرُ قَوْمًا يَتَعَبَّدُونَ « يَحْقِرُ أَحَدُكُمْ صَلاَتَهُ مَعَ صَلاَتِهِمْ وَصَوْمَهُ مَعَ صَوْمِهِمْ يَمْرُقُونَ مِنَ الدِّينِ كَمَا يَمْرُقُ السَّهْمُ مِنَ الرَّمِيَّةِ » . أَخَذَ سَهْمَهُ فَنَظَرَ فِى نَصْلِهِ فَلَمْ يَرَ شَيْئًا فَنَظَرَ فِى رِصَافِهِ فَلَمْ يَرَ شَيْئًا فَنَظَرَ فِى قِدْحِهِ فَلَمْ يَرَ شَيْئًا فَنَظَرَ فِى الْقُذَذِ فَتَمَارَى هَلْ يَرَى شَيْئًا أَمْ لاَ » .
Tercemesi:
Bize Ebû Bekr b. Ebû Şeybei ona Yezid b. Harun, ona Muhammed b. Amr, ona da Ebu Seleme'nin (ra) rivayet ettiğine göre kendisi şöyle söylemiştir: Ben Ebu Said Hudri'ye (ra): Sen! Rasulullah'ın (sav) Haruralılar (hariciler) hakkında bir şey anlattığını işittin mi? diye sordum. Bunun üzerine Ebu Said: Rasulullah'ın (sav) külfetle ibadet eden bir kavmi (şöyle) zikrettiğini (bizzat) işittim, dedi:
"Sizden herhangi birisi (türüyecek olan) o kavmin namazlarının yanında kendi namazını, onların oruçlarının yanında kendi orucunu küçük görecektir. Onlar okun avdan (delip) çıktığı gibi dinden çıkacaklar. Okun sahibi (avı delip geçen) okunu alır (tetkik eder) okunun demirine bakar (kan namına) bir şey göremez. Okun kirişine bakar, orada bir şey göremez. Sonra ağaç kısmına bakar, oradada bir şey göremez. Bundan sonra yelelerine bakar, bunda da (kan izinden) bir şey görüp görmeyeceğinden şüphelenir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Mukaddime 12, /40
Senetler:
()
Konular:
Hariciler / Haruriler / Haricilik / Harurilik
حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ عَمَّارٍ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ حَمْزَةَ حَدَّثَنَا الأَوْزَاعِىُّ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « يَنْشَأُ نَشْءٌ يَقْرَءُونَ الْقُرْآنَ لاَ يُجَاوِزُ تَرَاقِيَهُمْ كُلَّمَا خَرَجَ قَرْنٌ قُطِعَ » . قَالَ ابْنُ عُمَرَ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « كُلَّمَا خَرَجَ قَرْنٌ قُطِعَ » . أَكْثَرَ مِنْ عِشْرِينَ مَرَّةً « حَتَّى يَخْرُجَ فِى عِرَاضِهِمُ الدَّجَّالُ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
8423, İM000174
Hadis:
حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ عَمَّارٍ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ حَمْزَةَ حَدَّثَنَا الأَوْزَاعِىُّ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « يَنْشَأُ نَشْءٌ يَقْرَءُونَ الْقُرْآنَ لاَ يُجَاوِزُ تَرَاقِيَهُمْ كُلَّمَا خَرَجَ قَرْنٌ قُطِعَ » . قَالَ ابْنُ عُمَرَ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « كُلَّمَا خَرَجَ قَرْنٌ قُطِعَ » . أَكْثَرَ مِنْ عِشْرِينَ مَرَّةً « حَتَّى يَخْرُجَ فِى عِرَاضِهِمُ الدَّجَّالُ » .
Tercemesi:
Bize Hişam b. Ammar, ona Yahya b. Hamza, ona Evzaî, ona Nafi' ona da (Abdullah) b. Ömer (ra) Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
Kuran'ı okuyan bir topluluk ortaya çıkacak. Fakat okudukları Kuran onların boğazlarından (geçip kalplerine ulaşmayacak) öteye geçmeyecektir. Her ne zaman böyle bir grup çıkarsa hemen (kökleri kazınarak) öldürülmesi gerekmektedir.
İbn Ömer, ben Rasulullah'tan (sav) "Her ne zaman böyle bir grup çıkarsa hemen (kökleri kazınarak) öldürülmesi gerekmektedir." sözünü 20 defadan fazla işittim." dedi.
(İbn Ömer hadise ait bir bölümü şöyle rivayet etti:) "Nihayet bu topluluğun hile ve aldatmaları esnasında yada onların askerleri arasında Deccal ortaya çıkacaktır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Mukaddime 12, /41
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. Ebu Amr Abdurrahman b. Amr el-Evzaî (Abdurrahman b. Amr b. Yahmed)
4. Ebu Abdurrahman Yahya b. Hamza el-Hadramî (Yahya b. Hamza b. Vakıd)
5. Hişam b. Ammar es-Sülemî (Hişam b. Ammar es-Sülemî)
Konular:
Aldatmak, Kur'an / iman ile aldatmak
Hariciler / Haruriler / Haricilik / Harurilik
Kıyamet, alametleri, Deccal
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22436, N002579
Hadis:
أَخْبَرَنَا هَنَّادُ بْنُ السَّرِىِّ عَنْ أَبِى الأَحْوَصِ عَنْ سَعِيدِ بْنِ مَسْرُوقٍ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِى نُعْمٍ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ قَالَ بَعَثَ عَلِىٌّ وَهُوَ بِالْيَمَنِ بِذُهَيْبَةٍ بِتُرْبَتِهَا إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَسَمَهَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بَيْنَ أَرْبَعَةِ نَفَرٍ الأَقْرَعِ بْنِ حَابِسٍ الْحَنْظَلِىِّ وَعُيَيْنَةَ بْنِ بَدْرٍ الْفَزَارِىِّ وَعَلْقَمَةَ بْنِ عُلاَثَةَ الْعَامِرِىِّ ثُمَّ أَحَدِ بَنِى كِلاَبٍ وَزَيْدٍ الطَّائِىِّ ثُمَّ أَحَدِ بَنِى نَبْهَانَ فَغَضِبَتْ قُرَيْشٌ وَقَالَ مَرَّةً أُخْرَى صَنَادِيدُ قُرَيْشٍ فَقَالُوا تُعْطِى صَنَادِيدَ نَجْدٍ وَتَدَعُنَا . قَالَ « إِنَّمَا فَعَلْتُ ذَلِكَ لأَتَأَلَّفَهُمْ » . فَجَاءَ رَجُلٌ كَثُّ اللِّحْيَةِ مُشْرِفُ الْوَجْنَتَيْنِ غَائِرُ الْعَيْنَيْنِ نَاتِئُ الْجَبِينِ مَحْلُوقُ الرَّأْسِ فَقَالَ اتَّقِ اللَّهَ يَا مُحَمَّدُ . قَالَ « فَمَنْ يُطِعِ اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ إِنْ عَصَيْتُهُ أَيَأْمَنُنِى عَلَى أَهْلِ الأَرْضِ وَلاَ تَأْمَنُونِى » . ثُمَّ أَدْبَرَ الرَّجُلُ فَاسْتَأْذَنَ رَجُلٌ مِنَ الْقَوْمِ فِى قَتْلِهِ يَرَوْنَ أَنَّهُ خَالِدُ بْنُ الْوَلِيدِ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنَّ مِنْ ضِئْضِئِ هَذَا قَوْمًا يَقْرَءُونَ الْقُرْآنَ لاَ يُجَاوِزُ حَنَاجِرَهُمْ يَقْتُلُونَ أَهْلَ الإِسْلاَمِ وَيَدَعُونَ أَهْلَ الأَوْثَانِ يَمْرُقُونَ مِنَ الإِسْلاَمِ كَمَا يَمْرُقُ السَّهْمُ مِنَ الرَّمِيَّةِ لَئِنْ أَدْرَكْتُهُمْ لأَقْتُلَنَّهُمْ قَتْلَ عَادٍ » .
Tercemesi:
Bize Hennâd b. Serî (et-Temîmî), ona Ebu Ahvas (Sellâm b. Süleym el-Hanefî), ona Said b. Mesruk (es-Sevrî), ona Abdurrahman b. Ebu Nu'm (el-Becelî), ona da Ebu Said el_hudrî (ra) rivayet etmiş ve şöyle demiştir:
"Hz. Ali (ra), Yemen'de iken henüz toprağından arındırılmamış bir miktar ham altın gönderdi. Rasulullah (sav) o altınları dört kişi arasında pay etti. Bu kişiler Akra' b. Hâbis el-Hanzalî, Uyeyne b. Bedr el-Fezârî, genel olarak Âmir oğullarına nispet edilen ve özel olarak Kilâb oğullarından biri kabul edilen Alkame b. Ulâse el-Âmirî ile genel olarak Tay kabilesine nispet edilen ve özel olarak Nebhân oğullarından biri kabul edilen Zeyd et-Tâî idi. Kuryeşliler bu duruma kızdılar. -Ki ravi bir diğer seferinde 'Kureyş'in uluları' ifadesini kullanmıştır.- 'Necid'in ulularına veriyorsun, bize vermiyorsun.' diye söylendiler. Rasulullah da (sav); 'Bunu sadece onları İslam'a ısındırmak için yaptım.' dedi. Derken sakalı gür, elmacıkları büyük, gözleri çökük, alnı çıkık, kafası tıraşlı bir adam çıkageldi ve 'Allah'tan kork, ey Muhammed!' dedi. Rasulullah (sav); 'Eğer Allah azze vecelleye ben isyan ediyorsam peki, ona kim itaat ediyor? Allah, Dünya ehli için bana güveniyorken sizler güvenmiyor musunuz?' dedi. Sonra o adam dönüp gitti. Bunun üzerine orada bulunanlardan biri, onu öldürmek için izin istedi. (Bu arada) O kişinin, Halid b. Velid olduğu düşünülüyor. Rasulullah (sav); 'Bu adamın neslinden Kur'an okuyacak ancak okudukları Kur'an boğazlarından aşağıya geçmeyecek bir topluluk çıkacak. O topluluk Müslümanları öldürüp putperestleri sağ bırakacaklar. Onlar, okun yaydan çıktığı gibi İslam'dam çıkacaklar. Onlara erişirsem vallahi mutlaka onları Âd kavmi gibi öldürürüm.' buyurdu."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Zekât 79, /2254
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Abdurrahman b. Ebu Nu'm (Ebu Hakem Abdurrahman b. Ebu Nu'm el-Becelî)
3. Ebu Süfyan Said b. Mesruk es-Sevrî (Said b. Mesruk b. Hamza)
4. Ebu Ahvas Sellâm b. Süleym el-Hanefî (Sellâm b. Süleym)
5. Ebu Serî Hennâd b. Serî et-Temîmî (Hennad b. Serî b. Musab b. Ebu Bekir)
Konular:
Eğitim, Hz. Peygamber, müslümanları uyarması
Ehl-i Beyt, Hz. Ali
Ganimet, Hz. Peygamber'in taksimi
Hariciler / Haruriler / Haricilik / Harurilik
Hz. Peygamber, adaleti
Hz. Peygamber, anlattığı kıssalar
Hz. Peygamber, gelecekten haber vermesi
Hz. Peygamber, hakaret ve saygısızlık yapılması
Hz. Peygamber, Hz. Peygamber'e hakaretin cezası
Hz. Peygamber, Hz. Peygamber'e karşı kaba davranışlar
Hz. Peygamber, itaat, boyun eğmek,
Hz. Peygamber, kızması
İrtidad
Önceki Ümmetler, Ad kavmi
Sadaka, verilecek yerler
Sahabe, Hz. Peygamber'e itiraz, verdiği bir karara
Savaş, müslümanlarla
Strateji, Müellefe-i Kulub
Yönetici, tenkit edilmesi, hakaret edilmesi vs.
Zekat, memurunun adil olması
Zekat, zekat alma veya verme adabı
Zekat, zekat kimlere verilebilir?
Öneri Formu
Hadis Id, No:
43849, DM002478
Hadis:
أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مَسْلَمَةَ بْنِ قَعْنَبٍ حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ - هُوَ ابْنُ الْمُغِيرَةِ - عَنْ حُمَيْدِ بْنِ هِلاَلٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الصَّامِتِ عَنْ أَبِى ذَرٍّ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« إِنَّ من بَعْدِى مِنْ أُمَّتِى قَوْماً يَقْرَءُونَ الْقُرْآنَ لاَ يُجَاوِزُ حَلاَقِيمَهُمْ ، يَخْرُجُونَ مِنَ الدِّينِ كَمَا يَخْرُجُ السَّهْمُ مِنَ الرَّمِيَّةِ ثُمَّ لاَ يَعُودُونَ فِيهِ ، هُمْ شَرُّ الْخَلْقِ وَالْخَلِيقَةِ ». - قَالَ سُلَيْمَانُ قَالَ حُمَيْدٌ قَالَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ الصَّامِتِ : فَلَقِيتُ رَافِعاً أَخَا الْحَكَمِ بْنِ عَمْرٍو الْغِفَارِىِّ فَحَدَّثْتُهُ هَذَا الْحَدِيثَ قَالَ رَافِعٌ : وَأَنَا أَيْضاً سَمِعْتُهُ مِنْ رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم-.
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Mesleme b. Ka'neb, ona Süleyman b. Muğira, ona Hümeyd b. Hilal, ona Abdullah b. es-Sâmit, ona da Ebu Zer el-Ğıfârî, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: Benden sonra ümmetim içerisinden Kur'an okuyan fakat okudukları Kur'an boğazlarından öteye geçmeyen insanlar olacaktır. Bu kimseler, okun vurduğu avdan çıkması gibi dinden çıkacaklar, bir daha da dönmeyeceklerdir. Bunlar yaratılmışların en kötüleridir.
Bu rivayete ek olarak Süleyman (b. Muğira), ona Humeyd (b. Hilal), ona Abdullah b. es-Sâmit şöyle demiştir: Hâkim b. Amr'ın kardeşi Râfi'le karşılaştım ve bu hadisi ona naklettim, bana şöyle dedi. Ben de bu hadisi Rasulullah'tan (sav) işittim.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Cihâd 40, 3/1579
Senetler:
1. Ebu Zer el-Ğıfârî (Cündüb b. Abdullah b. Cünade)
2. Ebu Nadr Abdullah b. es- Sâmit el-Ğifârî (Abdullah b. es- Sâmit)
3. Ebu Nasr Humeyd b. Hilal el-Adevî (Humeyd b. Hilal b. Hubeyra)
4. Ebu Said Süleyman b. Muğîra el-Kaysî (Süleyman b. Muğîra)
5. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesleme el-Harisî (Abdullah b. Mesleme b. Ka'neb)
Konular:
Bilgi, Hz. Peygamber'in verdiği gaybi haberler
Fitne, Hz. Peygamber'in gelecekteki fitneleri haber vermesi
Hariciler / Haruriler / Haricilik / Harurilik
İstismar, Kur'an'ı