116 Kayıt Bulundu.
Bize Hişam b. Ammâr, ona Sadaka b. Halid, ona Abdurrahman b. Yezid b. Câbir, ona Atıyye b. Kays el-Kilâbî, ona Abdurrahman b. Ğanm el-Eş'arî şöyle dedi: Bana Ebu Amir -veya Ebu Malik el-Eş'arî - vallahi yalan söylemeksizin Rasûlullah (sav)'ı şöyle derken işittiğini bildirmiştir: "Ümmetimden birtakım topluluklar ortaya çıkacak ve bunlar zinayı, ipek elbiseler giymeyi, şarap içmeyi, çalgı âletleri çalıp eğlenmeyi helâl sayacaklar. Yine bazı topluluklar yüksek bir dağın yanında (yaylalarda) konaklayacaklar. Onlara ait koyun sürüsü, çobanları ile birlikte yanlarına geldiğinde fakir bir kişi, ihtiyacı için gelir ama onlar fakire “Haydi, yarın gel!” diyecekler. Bunun üzerine Allah o dağı geceleyin üzerlerine indirip bir kısmını helak edecek, diğer kalanlarını da maymun ve domuz kılığına sokacak ve kıyamete kadar böyle devam edecektir."
Açıklama: Kölenin iki kat mükâfat alması, hadîste de ifâde edildiği üzere iki görevini de hakkıyla yerine getirmesinden dolayıdır. Hem efendisine karşı dürüst ve samimi davrandığı ve hem de Rabbine lâyıkı veçhile kullukta bulunduğundan dolayıdır. Kâ’b’ın “Ona hesap yoktur…” sözü de, Allah’ın ve efendisinin hakkını yerine getiren kölenin alacağı sevabın büyüklüğünü belirtmektedir. Onun sevabı çoktur, günahı kalmaz ve hesaba da çekilmez demektir. Bu onun şahsî kanâatidir. Ancak Kur’ân-ı Kerîm’de de kitabı sağ eline verilen insanın kolay bir hesaba çekileceği belirtilmektedir.
Açıklama: İsnadı Şeyhân'nın şartlarına göre sahihtir.
Bize Osman b. Heysem, ona Avf, ona Ebu Recâ, ona da İmran Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu haber vermiştir: "Cenneti gördüm, halkının çoğunluğu fakirlerdi; cehennemi gördüm, halkının çoğunluğu kadınlardı." [Eyyûb ve Selm b. Zerîr bu hadisin rivayetinde Avf'a mutabaat etmiştir.]
Bize Yahya b. Kaza'a, ona Mâlik, ona Sevr b. Zeyd, ona Ebu Ğays, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle demiştir: "Dul kadınların ve fakirlerin nafakalarım kazanmaya koşan müslüman kimse, Allah yolunda savaşan mücahid gibidir, veya geceyi namazla geçiren, gündüz oruçlu abid bir kimse gibidir."
Bize Abdullah b. Mesleme, ona Malik, ona Sevr b. Zeyd, ona Ğays, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) söylediğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Dul kadınların ve yoksulların ihtiyaçlarını karşılamak için koşturan kimse, Allah yolunda cihat eden kimse gibidir." Buhari'nin hocası Ka'nebî, şöyle dediğini sanıyorum diye ibareyi şüphe ile söylemiştir: "(Dul kadınların ve yoksulların ihtiyaçlarını karşılamak için koşturan kişi) hiç gevşeklik göstermeden nafile namaz kılan ve hiç iftar etmeden oruç tutan kimse gibidir."
Bize Ebu Velid, ona Selm b. Zerîr, ona Ebu Recâ, ona da İmran b. Husayn Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu haber vermiştir: "Cenneti gördüm, halkının çoğunluğu fakirlerdi, cehennemi gördüm, halkının çoğunluğu kadınlardı."
Bize Yezîd, ona Hammâd b. Seleme, ona Hammâd, ona İbrahim, ona Esved, ona ona da Âişe şöyle demiştir: Hz. Peygamber'e (sav) keler eti getirildi, ama O yemedi. Ben de “bunu neden yoksullara yedirmiyoruz” dedim. Hz. Peygamber (sav) "kendi yemediklerinizi yoksullara yedirmeyin" buyurdu.
Bize Osman b. Heysem, ona Avf, ona Ebu Recâ, ona da İmran Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu haber vermiştir: "Cenneti gördüm, halkının çoğunluğu fakirlerdi, cehennemi gördüm, halkının çoğunluğu kadınlardı." Eyyûb ve Selm b. Zerîr bu hadisin rivayetinde Avf'a mutabaat etmiştir.
Bize Osman b. Heysem, ona Avf, ona Ebu Recâ, ona da İmran Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu haber vermiştir: "Cenneti gördüm, halkının çoğunluğu fakirlerdi, cehennemi gördüm, halkının çoğunluğu kadınlardı." Eyyûb ve Selm b. Zerîr bu hadisin rivayetinde Avf'a mutabaat etmiştir.