Giriş

Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Cerîr, ona Mansur, ona İbrahim, ona Esved, ona da Aişe (r.anha) şöyle demiştir: Ben Berîre'yi satın aldım, ancak efendileri onun velâyetinin kendilerine ait olmasını şart koştular. Ben de bunu Peygamber'e (sav) bildirdim. Peygamber (sav) "sen Berîre'yi satın alıp azat et. Çünkü velâyet, gümüş parayı (bedelini) verene aittir" buyurdu. Ben de Berîre'yi azat ettim. Ardından Peygamber (sav), Berîre'yi ça­ğırdı ve onu kocasından boşanma konusunda serbest kıldı. Berîre de “kocam bana şu kadar mal verse bile, ben onun yanında kalmam” dedi ve, kendi nefsini (boşanmayı) tercih etti.


    Öneri Formu
19510 B002536 Buhari, Itk, 10

Bize Abdullah b. Mesleme, ona Leys, ona İbn Şihâb, ona Urve, ona da Âişe (r.anha) şöyle rivayet etmiştir: Berîre, hürri­yetini satın alma bedeli hakkında yardım istemek için Âişe'ye geldi. Kendisi o güne kadar bu bedelden herhangi bir şey ödememişti. Âişe, Berîre'ye “Sen efendilerine git, ve eğer isterlerse, velayetin bana ait olması koşuluyla senin azatlık bedelini bir defada onlara ödeyeyim” dedi. Bu teklifi Berîre sahiplerine bildirdi. Fakat onlar bunu kabul et­mediler ve “Âişe, azatlık bedelini, velayetin bizde olmak koşuluyla, karşılıksız vermek isterse versin” dediler. Aişe der ki: Ben bu meseleyi Rasulullah'a arz ettim, Rasulullah (sav) "Sen Berîre'yi satın al, sonra hürriyetine kavuştur. Velayet hakkı azat edene aittir" buyurdu.


    Öneri Formu
25472 B002717 Buhari, Şurût, 3

Leys der ki: Bana Nâfi, ona da Ebu Ubeyd'in kızı Safiye şöyle haber vermiştir: Tasarruf hakkı Halîfe Ömer'de olan bir köle, beşte bir ganimet payından olan bir cariye ile, cariyenin rızası dışında cinsel ilişkiye girmiş ve onun bekâretini bozmuştu. Bunun üzerine Ömer o erkek köleye, zina etme cezası olarak sopa vurdu ve onu altı ay sürgün etti, ama rızası dışında olduğu için cariyeye sopa cezası uygulamadı. Zuhrî, bakire bir cariyenin bekaretini bozan hür bir erkek hakkında şöyle der: Hakim, bu bakire cariyenin, bekâret değerini hesaplayıp bu bedeli erkekten tahsil eder ve o erkeğe had cezası olarak sopa atılır. Fıkıh imamlarının görüşüne göre, dul cariye ilgili bir değer tespiti ve ödemesi yoktur. Sadece erkeğe had cezası uygulanır.


    Öneri Formu
27470 B006949 Buhari, İkrah, 6

Bize Hallâd b. Yahya, ona Abdulvahid b. Eymen el-Mekkî, ona da babası (Eymen b. Ümmü Eymen) “ben Âişe'nin (r.anha) yanına girdim, bana şöyle dedi” demiştir: Berîre, azatlık antlaşması yapmış mükatebe bir köle olarak bana gelip “Ey Müminlerin Annesi, sahiplerim beni satıyorlar, sen beni satın alıp azat etsen ya” dedi. Âişe “evet olur” dedi. Berîre “Ancak sahiplerim, velayetimin onlarda olması koşulu ile beni satıyorlar” dedi. Âişe “öyleyse benim sana ihtiyacım yok” dedi. Hz. Peygamber (sav) bu konuşmayı işitti ya da biri ona konuyu anlattı. Bunun üzerine Hz. Peygamber "Berîre konusu nedir?" buyurdu. (durum kendisine anlatılınca) Hz. Peygamber (sav) Âişe'ye "Sen Berîre'yi satın al ve onu hürriyetine kavuştur. Onlar is­tedikleri şartı koysunlar" buyurdu. Âişe der ki: Bu emir üzerine ben Berîre'yi satın aldım ve onu azat ettim. Sahipleri onun velâyetinin kendilerinde olmasını şart koştular. Hz. Peygamber (sav) de: "Velâyet hakkı, azat edene aittir, İsterlerse yüz tane şart koşsunlar" buyurdu.


    Öneri Formu
25508 B002726 Buhari, Şurût, 10

Bize İsmail, ona Malik, ona Hişâm b. Urve, ona Babası (Urve b. Zübeyir), ona Âişe şöyle demiştir: Berîre bana gelip “Ben sahiplerim ile bir yılda bir ûkıyye ödemek üzere do­kuz ûkıyyeye kendi hürriyetimi satın alma antlaşması yaptım. (Bunun ödeyebilmem için) bana yardım et” dedi. Âişe de “eğer sahiplerin velayetini bana vermeyi arzu ederlerse ben bu bedeli onlara peşin olarak öderim” dedi. Bunun üzerine Berîre gidip Âişe'nin teklifini sahiplerine iletti. Ancak onlar velâyetin Âişe'ye ait olmasını kabul etmediler. Berîre tekrar Âişe'ye geldi. Bu sırada Rasulullah (sav), Âişe'­nin yanında oturuyordu. Berîre “sahiplerime teklifini ilettim ama onlar, velâyetin kendilerinde kalması konusunda direttiler” dedi. Peygamber (sav) konuşulanları işitti, Âişe de olan biteni Peygamber'e (sav) haber ver­di. Bunun üzerine Peygamber (sav) Âişe'ye "sen, velâyetin sende kalması şartı ile Berîre'yi al. Çünkü velayet hakkı köleyi azat edene aittir" buyurdu. Âişe de böyle yaptı. Sonra Rasulullah (sav) insanlar içinde ayağa kalktı. Allah'a hamdetti ve lâ­yık olduğu sıfatlarla övdü, ardından "nasıl oluyor da bazı adamlar Allah'ın kitabında koymadığı bir şartı öne sürüyorlar? Allah'ın kitabında bulunmayan her şart hükümsüzdür. İsterse yüz şart koşulmuş olsun. Allah'ın hükmü uyulmaya en layık ve en sağlam olandır. Velâyet ancak azat edenindir" bu­yurdu.


    Öneri Formu
25513 B002729 Buhari, Şurût, 13

Bize Ali b. Abdullah, ona Süfyân, ona Yahya, ona Amra, ona da Âişe (r.anha) şöyle rivayet etmiştir: Berîre azatlık antlaşmasından doğan borcu hususunda yardım istemek üzere Âişe'ye gelmişti. Âişe de “eğer istersen borcun tamamını sahiplerine vereyim, ama velayetin benim olsun” dedi. Âişe der ki: Rasulullah (sav) gelince bunu kendisine anlattım. Peygamber (sav) bana "Berîre'yi al ve onu azat et. Şüphesiz velâyet hakkı azat edene aittir" buyurdu. Ardından Rasulullah (sav) minber çıkıp "bir takım insanlara ne oluyor ki, onlar Allah'ın Kitabı'nda olmayan birçok şart koşuyorlar. Her kim Allah'ın Kitabı'nda bulunmayan bir şart koyarsa, isterse böyle yüz şart koysun, onun geçerliliği yoktur" buyurdu.


    Öneri Formu
25531 B002735 Buhari, Şurût, 17

Bize İshak b. İbrahim, ona Cerîr, ona Hişâm b. Urve, ona Babası (Urve b. Zübeyir), ona da Âişe şöyle demiştir: Berire, her yıl bir okıyye vermek şartıyla dokuz okıyyeye azatlık antlaşması yapmıştı. Âişe’ye gelerek kendisine yardım etmesini istedi. Aişe de “eğer velayet hakkı benim olursa tüm bedeli bir defada öderim” dedi. Berire gidip efendileriyle bu konuyu konuştu ama onlar velayet hakkının kendilerinde kalması koşuluyla teklifi kabul edebileceklerini ifade ederek velayeti vermeyi reddettiler. Bunun üzerine Berire tekrar Âişe’ye geldi. O sırada Rasulullah (sav) de gelmişti. Berire kendisine söylenenleri aynen nakletti. Aişe de “vallahi, velayet hakkı bana ait olmazsa bu iş olmaz” dedi. Rasulullah (sav) "mesele nedir?" buyurdu. Âişe: “Ey Allah’ın Rasulü, Berire bana gelip, yaptığı anlaşmadaki borcunu ödeyebilmek için benden yardım istedi. Bende ancak velayet hakkı ben de olursa tüm borcunu ödeyebileceğimi söyledim. Berire de durumu efendilerine anlattı, onlarda velayet hakkı kendilerinde kalmak şartıyla razı olabileceklerini söylemişler” dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) "velayeti sende olmak şartıyla onu al, çünkü velayet hakkı azat edene aittir" buyurdu. Sonra kalktı ve bir konuşma yaparak Allah’a hamd ve sena ettikten sonra "bir kısım insanlara ne oluyor da Allah’ın Kitabında olmayan şartları ileri sürüyorlar ve 'falanca kimseyi satın al, azâd et, ama velayet hakkı benim olsun' diyorlar. Allah’ın Kitabı en doğru olandır. Allah’ın şartları da en sağlam olandır. Allah’ın Kitabında olmayan bütün şartlar, yüz şart da olsa, batıldır" buyurdu. Rasulullah (sav), Berire’yi, kocasından ayrılıp ayrılmamakta, serbest bıraktı. Kocası köle idi. Berire ise ayrılmayı tercih etti. Urve der ki: Eğer Berire’nin kocası hür olsaydı Rasulullah (sav), Berire’yi bu konuda serbest bırakmazdı.


    Öneri Formu
28346 N003481 Nesai, Talak, 31


    Öneri Formu
16814 M003608 Müslim, Radâ', 33


    Öneri Formu
16825 M003611 Müslim, Radâ', 35


    Öneri Formu
16817 M003609 Müslim, Radâ', 34