95 Kayıt Bulundu.
Hz. Âişe der ki: Bayram günü siyahiler harbe ve kalkanlarla oyun oynuyorlardı. Ya ben Rasulullah’a (sav) söyledim yahut da o "seyretmek ister misin?" buyurdu. Ben “evet” deyince beni yanağım yanağı üzerinde olduğu halde arkasında durdurdu. Bu arada "Göreyim sizi Erfede oğulları" buyurdu. Nihayet ben usanınca "Bu kadarı sana yeter mi?" dedi. Ben “evet” dedim. "o halde gidebilirsin" buyurdu. Ahmed, İbn Vehb'den "felemmâ ğafele" şeklinde rivayet etmiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Ahmed b. Ebu Musa arasında inkıta vardır.
Bize Ali b. Hucr, ona Muhammed b. Yezid el-Vâsitî, ona Müstelim b. Saîd, ona Rumeyh el-Cüzâmî, ona da Ebu Hureyre’nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Ganimet belli kişilerin elinde dönüp dolaşır hale getirilince, emanet ganimet bilinince, zekât ağır bir borç gibi görülünce, dinden başka bir maksatla ilim öğrenilince, adam annesini hor görüp hanımına itaat edince, babasını başından def edip dostunu yanı başında tutunca, mescitte sesler yükselince, kabilenin başına en fasıkları efendi olunca, bir kavmin lideri onların en rezilleri olunca, zararından korunmak maksadıyla bir adama hürmet gösterilince, şarkıcı cariyeler ve çalgı çengi meclisleri aleni hale gelince, su gibi içki içilince, bu ümmetin sonradan gelenleri öncekilere lanet okuyunca beklesinler ki kıpkızıl bir rüzgâr, bir sarsıntı, yerin dibine geçirilme, hilkatlerin değiştirilmesi, gökten gelecek bir azap gelsin. Artık ipi kopan bir gerdanlığın peş peşe dağılan taneleri gibi azaplar art arda kopar gelir.” Ebu İsa dedi ki: Bu hususta Ali’den gelmiş rivayet de vardır. Bu ise garib bir hadistir, sadece bu rivayetini biliyoruz.
Hz. Âişe der ki: Bayram günü siyahiler harbe ve kalkanlarla oyun oynuyorlardı. Ya ben Rasulullah’a (sav) söyledim yahut da o "seyretmek ister misin?" buyurdu. Ben “evet” deyince beni yanağım yanağı üzerinde olduğu halde arkasında durdurdu. Bu arada "Göreyim sizi Erfede oğulları" buyurdu. Nihayet ben usanınca "Bu kadarı sana yeter mi?" dedi. Ben “evet” dedim. "o halde gidebilirsin" buyurdu. Ahmed, İbn Vehb'den "felemmâ ğafele" şeklinde rivayet etmiştir.
Bize Ravh, ona Zürâre b. Ebu Helal el-Atekî, ona da Enes b. Malik'in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Ey Enceşe! Cam şişelerin (nazik ve kırılgan olan hanımların) develerini böyle mi sürüyorsun?"
Açıklama: mütabileriyle sahihtir.
Bize Haccâc, ona Şu'be, ona Sabit el-Bünâni, ona da Enes b. Malik şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) bir seferde iken hanımlarının develerini biri sürücü sürüyordu. Hanımları Hz. Peygamber'in (sav) önünden geçerken Allah Rasulü (sav) "yazıklar olsun sana ey Enceşe, cam şişelere (narin kadınlara) nezaketli ol (develerini yavaş sür)" buyurdu. [Şu'be der ki: bu hadiste "biz onu bir deniz gibi bulduk" hadisinde olduğu gibi (mecaz) vardır.]
Bize Muhammed b. Cafer, ona Şu'be, ona Sabit, ona da Enes b. Malik şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) bir seferde iken bir sürücü hanımlarının develerini (hızlı) sürüyordu. Hz. Peygamber (sav) güldü. Sonra baktık ki, o sürücü kadınlarla birlikte biraz öne doğru geçmiş (develeri hızlandırmış). Bunun üzerine Peygamber "Ey Enceşe! Yazık sana! Cam şişelere (narin kadınlara) yumuşak davran (develerini yavaş sür)" buyurdu.
Bize İsmail, ona Süleyman et-Teymî, ona da Enes b. Malik şöyle rivayet etmiştir: Ümmü Süleym Hz. Peygamber'in hanımları ile birlikte (bir seferde) iken, onların develerini süren kişiye Rasulullah (sav) "ey Enceşe, cam şişelerin (narin kadınların) develerini yavaş sür" buyurdu.
Bize İsmail, ona Eyyüb, ona Ebu Kilabe, ona da Enes şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) (bir seferde), hanımlarının yanına geldi. Onların develerini Enceşe isimli bir sürücü sürüyordu. Rasulullah (sav) "Yazıklar olsun sana ey Enceşe, cam şişelerin (narin kadınların) develerini yavaş sür" buyurdu. [Ravi Ebu Kilabe der ki: Rasulullah (sav) öyle bir söz söyledi ki, eğer sizden biriniz o kelimeyi söyleseydi siz onu ayıplardınız. Bu söz "cam şişelerin (kadınların) develerini yavaş sür" sözüdür.]
Bize Haccâc, ona Şu'be, ona Sabit el-Bünâni, ona da Enes b. Malik şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) bir seferde iken hanımlarının develerini biri sürücü sürüyordu. Hanımları Hz. Peygamber'in (sav) önünden geçerken Allah Rasulü (sav) "yazıklar olsun sana ey Enceşe, cam şişelere (narin kadınlara) nezaketli ol (develerini yavaş sür)" buyurdu.