Giriş

Bize Şeyban b. Ferruh ve Ebu Kamil el-Cahderî, onlara Ebu Avâne -Ebu Kamil (hocasıyla rivayet ilişkisi için) 'Haddesena Ebu Avane (Bize Ebu Avane rivayet etti)' demiştir- ona Ebu Bişr, ona Yusuf b. Mâhek, ona da b. Amr şöyle rivayet etmiştir: "Bir yolculukta Rasulullah (sav) bizden geri kalmıştı. İkindi namazı vakti girince bize yetişti. Biz (abdest alırken) ayaklarımız üzerine mesh etmeye başladık. (Bunu Gören) Allah Elçisi (sav): "Vay o (düzgün yıkanmayan) topukların (cehennemde) ateşten başına geleceklere..." diye seslendi."


    Öneri Formu
1659 M000572 Müslim, Tahâre, 27

Bize Abdurrahman b. Selam el-Cümahi, ona Rabi' -b. Müslim-, ona Muhammed -b. Ziyad-, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber (sav), (abdest alırken) topuklarını yıkamayan bir adam görmüş ve "Vay o (düzgün yıkanmayan) topukların (cehennemde) ateşten başına geleceklere..." buyurmuştur."


    Öneri Formu
1661 M000573 Müslim, Tahâre, 28

Bize Kuteybe, Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ebu Küreyb, onlara Veki', ona Şu'be, ona da Muhammed b. Ziyad şöyle rivayet etmiştir: Ebu Hureyre bir su kabından abdest alan insanlar görmüş (onların ayaklarını düzgün yıkamadığını farkedince) 'abdestinizi düzgün alın'. Zira ben Rasulullah'ı (sav) "Vay o (düzgün yıkanmayan) topukların (cehennemde) ateşten başına geleceklere..." derken işittim' demiştir.


    Öneri Formu
1663 M000574 Müslim, Tahâre, 29

Bize Züheyr b. Harb, ona Cerir, ona Süheyl, ona babası (Ebu Salih es-Semmân), ona Ebu Hureyre (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Vay o (düzgün yıkanmayan) topukların (cehennemde) ateşten başına geleceklere..."


    Öneri Formu
1665 M000575 Müslim, Tahâre, 30

Bize imlâ yoluyla Ebû Muhammed b. Sâid, ona Ebû Ferve Yezîd b. Muhammed b. Yezîd b. Sinan, ona el-Muğîre b. Saklâb, ona el-Vâzi’ b. Nâfi’ rivayet etti. Yine bize el-Hüseyin b. İsmail, ona Abdülkerîm b. el-Heysem, onaMus’ab b. Saîd, ona el-Muğîre b. Saklâb el-Harrânî, ona ona el-Vâzi’ b. Nâfi’ el-Ukaylî, ona Salim, ona İbn Ömer (ra), ona Hz. Ömer (ra), ona da Hz. Ebû Bekir (ra), “Ben Rasûlullah’ın (sav) yanında oturuyordum, bir adam geldi…” diyerek aynı hadisi rivayet etmiştir


    Öneri Formu
183366 DK000382 Darekutni, Sünen, I, 108

Bize imlâ yoluyla Ebû Muhammed b. Sâid, ona Ebû Ferve Yezîd b. Muhammed b. Yezîd b. Sinan, ona el-Muğîre b. Saklâb, ona el-Vâzi’ b. Nâfi’ rivayet etti. Yine bize el-Hüseyin b. İsmail, ona Abdülkerîm b. el-Heysem, onaMus’ab b. Saîd, ona el-Muğîre b. Saklâb el-Harrânî, ona ona el-Vâzi’ b. Nâfi’ el-Ukaylî, ona Salim, ona İbn Ömer (ra), ona Hz. Ömer (ra), ona da Hz. Ebû Bekir (ra), “Ben Rasûlullah’ın (sav) yanında oturuyordum, bir adam geldi…” diyerek aynı hadisi rivayet etmiştir


    Öneri Formu
287922 DK000382-2 Darekutni, Sünen, I, 108


    Öneri Formu
97959 MŞ000607 Musannef-i İbn Ebi Şeybe, Taharat, 68


    Öneri Formu
287969 MŞ000607-3 Musannef-i İbn Ebi Şeybe, Taharat, 68


    Öneri Formu
287970 MŞ000607-2 Musannef-i İbn Ebi Şeybe, Taharat, 68

Bize Ebû Abdullah Muhammed b. Abdullah ile Ebû Zekeriya Yahya b. İbrahim b. Muhammed b. Yahya, Ebû Saîd Muhammed b. Musa b. el-Fadl ve Ebû Saîd Mes’ûd b. Muhammed el-Cürcânî, onlara Ebû’l-Abbas Muhammed b. Yakub, ona Harun b. Süleyman el-Isbahânî, ona Abdurrahman b. Mehdî, ona Süfyan, ona Mansur rivâyet etti. (T) Yine bize Ebû Abdullah el-Hafız, ona Ebû’l-Fadl b. İbrahim, ona Ahmed b. Seleme, ona İshak b. İbrahim, ona Cerîr, ona Mansur, ona Hilâl b. Yesâf, ona Ebû Yaha, ona da Abdullah b. Amr şöyle rivâyet etti: Rasûlullah (sav) ile birlikte Mekke’den Medîne’ye dönüyorduk, yolda bir su kaynağı gördük, bazıları hemen gidip abdest almaya başladılar. Onlar ikindi namazını hemen kılmak istiyorlardı. Onların yanına vardığımızda topuklarının kuru olduğunu, onlara su değmediğini gördük. Bunun üzerine Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu: “Abdestinizi tam alın! Vay ateşten o topukların çekeceklerine! Doğru düzgün abdest alın!” [ Bunu Müslim b. el-Haccâc Sahîh’inde İshak b. İbrahim’den, o Ebû Bekir b. Ebî Şeybe’den, o Vekî’den ve o da es-Sevrî’den rivâyet etti.]


    Öneri Formu
137046 BS000323 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, I, 114