Giriş

Bize Rabî' b. Yahya, ona Zâide, ona Hişam, ona Fatıma, ona da Esma şöyle demiştir: "Yemin olsun ki, Rasulullah (sav) güneş tutulması sebebiyle köle Azad etmeyi emretti."


    Öneri Formu
7678 B001054 Buhari, Küsûf, 11

Bize Abdullah b. Yusuf, ona Malik, ona Nâfi, ona da Abdullah b. Ömer'in (r.anhuma) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Her kim bir köledeki hissesini bağış­layıp azat ederse ve kölenin, geri kalan değerini karşılayacak kadar bir malı bulunursa, kölenin piyasa değeri tespit edilir ve bu kişi diğer ortaklarına hisselerini verir ve onun hesabına köle hürriyetine kavuşmuş olur. Şayet, diğer ortakların hisselerini ödeyecek kadar malı bulunmazsa, köleden hissesi kadarı azat olmuş olur."


    Öneri Formu
19461 B002522 Buhari, Itk, 4

Bize Ubeyd b. İsmail, ona Ebu Usame, ona Übeydullah, ona Nâfi, ona Ona da İbn Ömer (r.anhuma) Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyrduğunu rivayet etmiştir: "Her kim bir köledeki payını bağışlayıp azat ederse ve o kölenin, bütün bedeline yetecek kadar bir malı bulunursa, o kölenin ta­mamen hürriyete kavuşturulması bu kişinin üzerine vaciptir. Eğer böyle bir malı yoksa köleye hissesini azat edenin huzurunda kölenin piyasa değeri belirlenir ve bu kişinin azat ettiği pay kadarı azat olmuş olur." Bize Müsedded, ona Bişr, ona Ubeydullah bu hadisi ihtisar ederek rivayet etmiştir.


    Öneri Formu
19463 B002523 Buhari, Itk, 4

Bize Yahya b. Hakîm, ona Osman b. Ömer, ona Malik b. Enes, ona Nafi, ona da İbn Ömer'den rivayet edildiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Kim bir köledeki hissesini azat eder ve kölenin (kalan) hissesine yetecek kadar malı var ise, kölenin piyasa değeri tespit edilir, o kimse ortaklarının hisselerini öder ve köle onun adına azat olur. Şayet o kimsenin, ortaklarının hisselerini karşılayacak kadar malı yok ise köleden hissesi kadarı azat edilmiş olur."


    Öneri Formu
27195 İM002528 İbn Mâce, İtk, 7

Bize Ka'nebî, ona Malik, ona Nafi', ona da Abdullah b. Ömer'den rivayet edildiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Kim bir köledeki hissesini azat eder ve kölenin (kalan) hissesine yetecek kadar malı var ise, kölenin piyasa değeri tespit edilir, o kimse ortaklarının hisselerini öder ve köle onun adına azat olur. Şayet o kimsenin, ortaklarının hisselerini karşılayacak kadar malı yok ise köleden hissesi kadarı azat edilmiş olur."


    Öneri Formu
27869 D003940 Ebu Davud, 'Itk, 6

Bize İbrahim b. Musa er-Râzî, ona İsa b. Yunus, ona Ubeydullah, ona Nafi' ona da İbn Ömer'den rivayet olunduğuna göre; Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Bir kimse bir köledeki hissesini azat eder de kölenin bütün kıymetine yetecek kadar malı bulunursa, kölenin tamamını azat etmek ona vacip olur. Şa­yet malı yoksa, köleden, azat olan miktarı, âzâd olur."


    Öneri Formu
27882 D003943 Ebu Davud, 'Itk, 6

Bize Amr b. Ali, ona Yezîd b. Zürey, ona Eyyûb, ona Nâfi, ona da İbn Ömer'in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Bir kimse ortağı olduğu bir kölede kendi hissesini azat ederse ve diğer hisseleri alacak kadar da malı varsa, diğer ortakların hissesini de vererek köleyi tamamen azat etmesi gerekir."


    Öneri Formu
28314 N004703 Nesai, Buyû', 106

Bana Ferve b. Ebu Mağrâ, ona Ali b. Müshir, ona Hişâm, ona babası (Urve b. Zübeyir), ona da Âişe (r.anha) şöyle demiştir: Arap kabilelerinin birinden siyahî bir kadın Müslüman oldu. O kadının mescitte küçük bir odası vardı. Âişe der ki: Bu kadın bize gelir, yanı­mızda konuşur, konuşması bittikten sonra da “Vuşâh günü Rabbimizin hayret edilecek işlerindendir. Bilin ki Rabbim, beni küfür beldesinden kurtarmıştır” der idi. Kadın bu mısraı çokça söyleyince Âişe ona “Vuşâh günü nedir?” diye sordu. Bunun üzerine o kadın şöyle anlattı: Hane halkımızdan bir kız çocuğu, üzerinde kırmızı tirşeler dizilmiş deriden bir kemer olduğu hâlde dışarı çıkmış­tı. O meşin kemer üzerinden düştü, hemen ardından bir çaylak inip, onu se­miz bir et parçası sanarak kapıp gitti. Hane halkı beni hırsızlıkla suçlayıp bana işkence ettiler. Hatta işi, benim ön tarafımda kemeri araştıracak dereceye vardırdılar. Onlar bu şekilde benim etrafımda iken ve ben de kederim içinde bunaldığım bir sırada, birden o çaylak tam başımızın üzerine geldi, sonra da o ke­meri aşağıya attı. Bunun üzerine onlar hemen kemeri aldılar, ben de onlara “alın işte, ben yapmadığım halde, beni hırsızlıkla itham ettiğiniz şey” dedim.


    Öneri Formu
34963 B003835 Buhari, Menakıbu'l-Ensar, 26


    Öneri Formu
4049 M002314 Müslim, Zekat, 41


    Öneri Formu
4052 M002317 Müslim, Zekat, 44