1248 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Numan, ona Hammad b. Zeyd, ona Eyyüb, ona Nafi şöyle rivayet etmiştir: Ömer b. Hattâb “ey Allah'ın Rasulü, Cahiliye döneminde (Mescid-i Harâm'da) bir gün itikâf etmeyi adamıştım borç olarak üzerimde bulunmaktadır.” dedi. Peygamber (sav) ona adağını yerine getirmesini emretti. Ömer, Huneyn'de elde edilen esirlerinden iki cariye elde etti. Bunları Mekke'deki evlerden birinin içine koydu. Daha sonra Rasulullah (sav), Huneyn esirlerini hürriyetlerine kavuşturdu. Esirler de sokaklarda koşmaya başladılar. Bunun üzerine Ömer, oğluna “ey Abdullah! Bak bakalım ne oluyor?” dedi. Abdullah “Rasulullah (sav) esirleri hürriyetlerine kavuşturmuş” dedi. Ömer de oğluna “haydi sen de git ve o iki cariyeyi salıver” dedi. Nafi der ki: Rasulullah (sav) Ci'râne'den umre yapmamıştır. Eğer orada umre yapmış olaydı bu husus Abdullah b. Ömer'e gizli kalmazdı. Cerir b. Hazım, ona Eyyüb, ona Nafi, ona da İbn Ömer'in rivayetinde “Bu iki cariye ganimetin beşte birinden idi” ziyadesi vardır. Mamer b. Raşid, Eyyüb'den, oda Nafi'den, oda İbn Ömer'den bu rivayeti Nezir konusunda aktarmış, ancak burada “Yevme” lafzına yer vermemiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Cerîr b. Hazım arasında inkıta vardır.
Bize Ebu Numan, ona Hammad b. Zeyd, ona Eyyüb, ona Nafi şöyle rivayet etmiştir: Ömer b. Hattâb “ey Allah'ın Rasulü, Cahiliye döneminde (Mescid-i Harâm'da) bir gün itikâf etmeyi adamıştım borç olarak üzerimde bulunmaktadır.” dedi. Peygamber (sav) ona adağını yerine getirmesini emretti. Ömer, Huneyn'de elde edilen esirlerinden iki cariye elde etti. Bunları Mekke'deki evlerden birinin içine koydu. Daha sonra Rasulullah (sav), Huneyn esirlerini hürriyetlerine kavuşturdu. Esirler de sokaklarda koşmaya başladılar. Bunun üzerine Ömer, oğluna “ey Abdullah! Bak bakalım ne oluyor?” dedi. Abdullah “Rasulullah (sav) esirleri hürriyetlerine kavuşturmuş” dedi. Ömer de oğluna “haydi sen de git ve o iki cariyeyi salıver” dedi. Nafi der ki: Rasulullah (sav) Ci'râne'den umre yapmamıştır. Eğer orada umre yapmış olaydı bu husus Abdullah b. Ömer'e gizli kalmazdı. Cerir b. Hazım, ona Eyyüb, ona Nafi, ona da İbn Ömer'in rivayetinde “Bu iki cariye ganimetin beşte birinden idi” ziyadesi vardır. Mamer b. Raşid, Eyyüb'den, oda Nafi'den, oda İbn Ömer'den bu rivayeti Nezir konusunda aktarmış, ancak burada “Yevme” lafzına yer vermemiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Mamer b. Raşid arasında inkıta vardır.
Leys der ki: Bana Yunus, ona İbn Şihâb, ona Urve, ona da Âişe (r.anha) şöyle demiştir: Berîre, hürriyetini satın alma bedeli için yardım istemek üzere Âişe'nin yanına girdi. Üzerinde beş sene içinde taksitle ödemek üzere beş ukiyye borç vardı. Âişe bu talebe ilgi duydu ve “söyle bakalım, ben bir defada bütün borcunu ödesem ve velayetin bana ait olması koşuluyla seni azat etsem, efendilerin seni satarlar mı?” dedi. Berîre gidip bu teklifi sahiplerine arz etti. Fakat onlar “ancak velayetin bizde olursa kabul ederiz” dediler. Aişe der ki: Ben Rasulullah'ın yanına girip konuyu ona arz ettim, Rasulullah (sav) "sen Berîre'yi satın al, sonra hürriyetine kavuştur. Velayet hakkı azat edene aittir" buyurdu. Sonra Rasulullah (sav) ayağa kalkıp şu konuşmayı yaptı: "Bir takım insanlara ne oluyor ki, onlar Allah'ın Kitabı'nda olmayan birçok şart koşuyorlar. Her kim Allah'ın Kitabı'nda bulunmayan bir şart koyarsa, onun geçerliliği yoktur. Allah'ın koyduğu şart uyulmaya daha layık ve daha sağlamdır."
Bize Ebu Numan, ona Hammad b. Zeyd, ona Eyyüb, ona Nafi şöyle rivayet etmiştir: Ömer b. Hattâb “ey Allah'ın Rasulü, Cahiliye döneminde (Mescid-i Harâm'da) bir gün itikâf etmeyi adamıştım borç olarak üzerimde bulunmaktadır.” dedi. Peygamber (sav) ona adağını yerine getirmesini emretti. Ömer, Huneyn'de elde edilen esirlerinden iki cariye elde etti. Bunları Mekke'deki evlerden birinin içine koydu. Daha sonra Rasulullah (sav), Huneyn esirlerini hürriyetlerine kavuşturdu. Esirler de sokaklarda koşmaya başladılar. Bunun üzerine Ömer, oğluna “ey Abdullah! Bak bakalım ne oluyor?” dedi. Abdullah “Rasulullah (sav) esirleri hürriyetlerine kavuşturmuş” dedi. Ömer de oğluna “haydi sen de git ve o iki cariyeyi salıver” dedi. Nafi der ki: Rasulullah (sav) Ci'râne'den umre yapmamıştır. Eğer orada umre yapmış olaydı bu husus Abdullah b. Ömer'e gizli kalmazdı. Cerir b. Hazım, ona Eyyüb, ona Nafi, ona da İbn Ömer'in rivayetinde “Bu iki cariye ganimetin beşte birinden idi” ziyadesi vardır. Mamer b. Raşid, Eyyüb'den, oda Nafi'den, oda İbn Ömer'den bu rivayeti Nezir konusunda aktarmış, ancak burada “Yevme” lafzına yer vermemiştir.