338 Kayıt Bulundu.
Bize İbrahim, ona Salih b. Keysan ona İbn Şihab, ona Urve, ona da Humran şöyle rivayet etmiştir: Osman abdest aldıktan sonra 'Size bir hadis rivayet edeyim mi? Şu âyet olmasaydı onu size rivayet etmezdim' dedi. Ardından şöyle devam etti: Ben Rasulullah'ı (sav) şöyle buyururken işittim: "Güzelce abdest alıp namazını kılan bir kimsenin, kıldığı o namaz ile kılacağı bir sonraki namaz arasında işlediği günahlar bağışlanır." Urve, Osman'ın kastettiği âyetin (İndirdiğimiz açık delilleri gizleyenler...) (Bakara 2/159) âyeti olduğunu söylemiştir.
Bize Ebu Yeman, ona Şuayb, ona ez-Zührî, ona, Ata b. Yezid, ona da Osman b. Affân'ın mevlası Humran şöyle demiştir: Kendisi, Osman'ı abdest suyu isterken gördü. Osman, Su kabından ellerine su döktü ve ellerini üçer kez yıkadı. Sonra sağ elini abdest suyunun içine daldırarak su alıp ağzına ve burnuna su verdi ve burnunu temizledi. Ardından üç kere yüzünü ve yine üç kere dirseklere kadar ellerini yıkadı. Sonra başını mesh etti. Ardından her bir ayağını üçer kez yıkadı. Hz. Peygamber'i (sav) kendisinin abdest aldığı şekilde abdest alırken gördüğünü söyledi ve onun (sav) şöyle buyurduğunu belirtti: "Kim benim aldığım şu abdest gibi abdest alıp gönlünden herhangi (kötü) bir şey geçirmeksizin iki rekat namaz kılarsa daha önce işlemiş olduğu günahlar bağışlanır."
Bize Abdulaziz b. Abdullah el-Üveysî, ona İbrahim b. Sa'd, ona İbn Şihab, ona Ata b. Yezid, ona da Osman'ın mevlası Hamran'ın rivayet ettiğine göre kendisi, Osman b. Affân'ı abdest almak için su kabı isterken gördü. Osman getirilen kaptan avuçlarına üç kere su döktü ve onları yıkadı. Sonra sağ elini su kabına daldırdı. Ağzına ve burnuna su verdi. Ardından üçer kere yüzünü ve dirseklerine kadar ellerini yıkadı. Daha sonra başını mesh etti. Sonra ayaklarını bileklerine kadar üçer kere yıkadı ve Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu söyledi: "Kim benim aldığım şu abdest gibi abdest alıp gönlünden herhangi bir şey geçirmeksizin iki rekat namaz kılarsa daha önce işlemiş olduğu günahlar bağışlanır."
Bize Muhammed b. Abdurrahîm, ona Yunus b. Muhammed, ona el-Leys b. Sa'd, ona Yezîd b. Ebî Habîb, ona Abdullah b. Ebî Seleme, ona Nâfi b. Cübeyr, ona Muâz b. Abdurrahman et-Teymî, ona Humrân, ona da Hz. Osman (ra) Rasûlullah'dan (sav) şöyle duyduğunu rivâyet etti: "Kim güzelce abdest alır, (suyu organlarına iyice ulaştırır) sonra da farz namazı kılmak için giderse, o kişi bağışlanır." [Muâz'ın Humrân'dan bu iki hadisten başka bir rivâyetini bilmiyoruz. Muhammed b. İbrahim'in Muâz'dan rivâyetini Hişâm, ona Yahya b. Ebî Kesîr, ona Muhammed b. İbrahim, ona Ebû Vâil ve ona da Humrân senediyle rivâyet etmiştir. Bu iki rivâyetin içinde ise Muâz bulunmamaktadır. Bu hadisi el-Evzâî, Yahya b. Ebî Kesîr'den, o da Muhammed b. İbrahim'den rivâyet etmiştir. Ancak onlar bunu Muhammed'den rivâyet etmişlerdir. Bazıları onu Ebû Vâil ve Humrân senediyle, bazıları da Muhammed b. İbrahim, başka bir adam ve Humrân zinciriyle rivâyet etmiştir.]
Bize Kuteybe (b. Said Cemil b. Tarif), Hennad ve Mahmud b. Ğaylan, onlara Veki (b. Cerrah), ona Süfyan (es-Sevrî); (T) Bize Muhammed b. Beşşar, ona Abdurrahman b. Mehdi, ona Süfyan, ona Abdullah b. Muhammed b. Akil, ona Muhammed b. Hanefiyye, ona da Ali (b. Ebu Talib)'in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Namazın anahtarı temizliktir. Namazda yapılması haram olan şeyler tekbir [ile başlar] selam ile bu haramlar helal hale gelir." Ebu İsa [et-Tirmizî] şöyle demiştir: "Bu hadis bu konuya ilgili en sahih ve en hasen hadistir. Abdullah b. Muhammed b. Akil "saduk" bir ravidir. İlim ehlinden bazıları onun hıfzıyla ilgili olumsuz değerlendirmelerde bulunmuşlardır." Yine Ebu İsa [et-Tirmizî] şöyle demiştir: "Muhammed b. İsmail'i Ahmed b. Hanbel, İshak b. İbrahim ve Humeydi'nin Abdullah b. Muhammed b. Akil'in hadisiyle ihticac ettiklerini söylerken işittim. Muhammed [el-Buharî], Abdullah b. Muhammed b. Akil'in "mukaribü'l-hadis" olduğunu söylemiştir. Ebu İsa [et-Tirmizî] bu konuda Cabir ve Ebu Said'in rivayet ettiği hadislerin de bulunduğunu belirtmiştir.
Açıklama: "Mukâribü'l-hadîs", rivayet ettiği hadisler sika ravilerin rivayet ettiği hadislere yakın olan ravileri ifade etmek için kullanılan bir kavramdır. Bu kavramın cerh mi yoksa ta'dil mi ifade ettiği tartışılmış olmakla birlikte genel kabul ta'dil için kullanıldığı yönündedir. Bk. el-Irâkî, et-Takyîd ve'l-îzâh, s. 137-138.
Bize Ahmed b. Said el-Hemdânî, ona İbn Vehb, ona Muaviye b. Salih, ona Ebu Osman, ona Cübeyr b. Nüfeyr, ona Ukbe b. Amir şöyle demiştir: Biz Rasulullah (sav) ile beraberken kendi işimizi kendimiz görürdük. Develerimizi sırayla güderdik. Bir gün deve gütme sırası bendeydi. Develeri akşam vakti ağıllarına götürdüm. Rasulullah'ın insanlara hitap ederken gördüm ve şunları söylediğini duydum: "Sizden biriniz güzelce abdest alır, sonra kalbi ve yüzüyle yönelerek iki rekât namaz kılarsa Allah, o kişiyi cennetine koyar." Ben, bu ne kadar güzel bir şeydir dedim. Önümde bulunan bir kimse Ey Ukbe! Bundan önceki haber bundan daha güzeldi dedi. Bir de baktım bu kişi Hz. Ömer'di. Ey Ebu Hafs! Bundan önceki neydi? dedim. O da Hz. Peygamber sen gelmeden önce "sizden biriniz güzelce abdest alır, abdestini aldıktan sonra da ben Allah'tan başka ilah olmadığına, ortağı olmayıp tek olduğuna ve Muhammed'in Allah'ın kulu ve Rasulü olduğuna şahitlik ederim derse, o kimseye cennetin sekiz kapısı açılır, istediğinden de girer" buyurdu diye cevap verdi. [Muaviye şöyle dedi: Bu hadisi bana Rabî'a b. Yezid, Ebu İdris vasıtasıyla Ukbe b. Amir'den rivayet etmiştir.]
Açıklama: Ebu İsrail'in (İsmail b. Halife el-Mülai) zayıflığından dolayı isnadı zayıftır.