338 Kayıt Bulundu.
Bize Kasım b. Zekeriyya, ona Halid b. Mahled, ona Süleyman -b. Bilal-, ona da Amr b. Yahya hadisin bir benzerini bu isnadla bu rivayet etmiş ancak 'topukları' kelimesini zikretmemiştir.
Bize Ebu Küreyb Muhammed b. Alâ ve İshak b. İbrahim, onlara Veki', -Ebu Küreyb hocasıyla rivayet ilişkisini ifade etmek için 'haddesena Vekî' (Bize hocamız Vekî' rivayet etti) lafzını kullanmıştır-, ona Mis'ar, ona da Cami b. Şeddad Ebu Sahra, Humran b. Ebân'ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: Hz. Osman'a abdest suyunu koyardım. Üzerine biraz su dökmeden bir gün bile geçmezdi. Hz. Osman (bir gün) şöyle dedi: Şu namazımızı -(Ravilerden biri olan Mis'ar: 'bunun İkindi olduğunu düşünüyorum' demiştir- bitirince Rasulullah (sav) konuştu ve 'size bir şeyi söylesem mi söylemesem mi bilemiyorum" buyurdu. Biz de 'Ey Allah'ın Elçisi, eğer hayırlı bir şeyse haber ver; değilse Allah (cc) ve Rasulü (sav) daha iyi bilir dedik. Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Bir Müslüman temizlenir, Allah'ın kendisine farz kıldığı temizliği (abdesti) tamamlar, sonra beş vakit namazını kılarsa, aralarındakilere (işlenen günahlara) kefaret olur."
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Muhammed b. Beşşar, o ikisine Ğunder Muhammed b. Cafer, ona Şu'be, ona Ya'lâ b. Atâ, ona Yezid b. Talk, ona Abdurrahman b. el-Beylemânî, ona da Amr b. Abese, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Şüphe yok ki, bir kul abdest aldığında, ellerini yıkadığı zaman günahları ellerinden dökülür. Yüzünü yıkadığı zaman günahları yüzünden dökülür. Kollarını yıkadığı ve başını mesh ettiği zaman günahları kollarından ve başından dökülür. Ayaklarını yıkadığı zaman da günahları ayaklarından dökülür."
Bize Süveyd b. Said, ona Hafs b. Meysere, ona Zeyd b. Eslem, ona Ata b. Yesâr, ona da Abdullah es-Sunâbihî, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Kim abdest alır; ağzına ve burnuna su verirse, (bu organlarla işlemiş olduğu) günahları (ağzından) ve burnundan çıkıp gider. Yüzünü yıkadığı zaman günahları yüzünden çıkıp gider. O kadar ki (günahları) kirpiklerinin altından çıkar. Ellerini (ve kollarını) yıkadığında günahları ellerinden (kollarından) çıkıp gider. Başını mesh ettiği zaman günahları başından hatta kulaklarından bile çıkıp gider. Ayaklarını yıkadığı zaman günahları ayaklarından çıkıp gider. Hatta günahlar ayak tırnaklarının altından bile çıkar. (Bu abdestten sonra) Onun kıldığı namaz ve (namaz için) mescide kadar yürümesi de nafile olur."
Bize Ebu Bekir b. Hallad el-Bahilî, ona Merhum b. Abdulaziz Attar, ona Abdurrahman b. Zeyd al-Ammî, ona babası (Zeyd b. Havârî), ona da Muaviye b. Kurra, İbn Ömer'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: Rasulullah (sav), (abdest) azalarını birer kez yıkayarak abdest aldı ve "Bu, Allah'ın, bir kişinin namazını kabul etmesi için (asgari olarak) alması gereken abdesttir." buyurdu. Sonra (abdest) azalarını ikişer kere yıkayarak abdest aldı ve "Bu, abdestin kıymetli hale getiren bir abdesttir." buyurdu. Daha sonra (abdest) azalarını üçer kere yıkayarak abdest aldı ve "Bu da en güzel (tamam) abdesttir; benim ve Alah'ın dostu İbrahim'in abdestidir. Kim bu şekilde abdest alır ve abdestini tamamlayınca 'Eşhedü ellâ ilâhe illallâh ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve rasûlüh (Ben şehadet ederim ki, Allah'tan başka ilah yoktur. Yine Şehadet ederim ki Muhammed onun kulu ve elçisidir.)' derse ona cennetin sekiz kapısı açılır, o kişi dilediğinden içeri girer." buyurdu.
Bize Cafer b. Müsafir, ona İsmail b. Ka'neb Ebu Bişr, ona Abdullah b. Arâde eş-Şeybanî, ona Zeyd b. el-Havarî, ona Muaviye b. Kurra, ona da Ubeyd b. Umeyr, Übey b. Ka'b'ın şöyle dediğni rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) su istedi ve azalarını birer kez yıkayarak abdest aldı ve "Bu (yaptığım), abdest vazifesidir (abdest için yapılması gereken asgari yıkamadır)." veya "Bu, almadığı takdirde, Allah'ın, kişinin namazını kabul etmeyeceği abdesttir." buyurdu. Sonra abdest azalarını ikişer kez yıkarak abdest aldı ve "Bu, alan kişiye Allah'ın iki kat ecir vereceği abdesttir." buyurdu. Ardından abdest azalarını üçer kez yıkayarak abdest aldı ve "Bu da, benim ve benden önceki peygamberlerin abdestidir." buyurdu.
Bize Abdan, ona Abdullah, ona Mamer, ona Zührî, ona da Ata b. Yezid, Humran'ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: Osman'ı (ra) abdest alırken gördüm. (İlk önce) Ellerine üç kere su döktü. Sonra ağzını çalkaladı ve burnunu temizledi. Ardından üç kere yüzünü yıkadı. Sonra sağ elini dirseğine kadar üç kere yıkadı. (Aynı şekilde) Sol elini de dirseğine kadar üç kere yıkadı. Daha sonra başını mesh etti. En sonunda da sağ ve sol ayaklarını topuklarına kadar üçer kere yıkadı ve şöyle dedi: 'Rasulullah'ı (sav) benim bu abdestim gibi abdest alırken gördüm. Abdest aldıktan sonra da: "Her kim benim aldığım şu abdest gibi abdest alır, sonra içinden başka hiç bir düşünmeden iki rekât namaz kılarsa, daha önce işlemiş olduğu günahlar bağışlanır." buyurdu.'
Bize Ebu Tahir Ahmed b. Amr b. Abdullah b. Amr b. Serh ve Harmele b. Yahya et-Tücîbî, onlara İbn Vehb, onlara Yunus, ona İbn Şihab, ona Ata b. Yezid el-Leysî, ona da Hz. Osman'ın azatlısı Humran şöyle rivayet etmiştir: Osman b. Affân (ra) abdest almak için su istedi ve (bu suyla) abdest aldı. (Abdest alırken) Önce ellerini üç defa yıkadı. Sonra ağzını çalkaladı, burnuna su çekip temizledi. Sonra üç defa yüzünü yıkadı. Ardından sağ kolunu dirseğine kadar üç defa yıkadı. Sol kolunu da aynı şekilde yıkadı. Daha sonra başını mesh etti. Peşinden sağ ayağını topuklarıyla birlikte üç defa; sonra da sol ayağını aynı şekilde yıkadı. (Abdesti tamamladıktan) Sonra, 'Rasulullah'ı (sav) işte böyle, benim aldığım gibi, abdest alırken gördüm' dedi ve Rasulullah'ın şöyle buyurduğunu söyledi: "Her kim benim şimdi aldığım gibi abdest alır ve gönlünden bir şeyler geçirmeden (huşu içinde) iki rekat namaz kılarsa geçmiş günahları bağışlanır." [İbn Şihab: 'Alimlerimiz bu abdestin, bir kimsenin namaz için alabileceği en mükemmel abdest olduğunu söylerdi' demiştir.]
Bize Ahmed b. Humeyd ve Haccac b. Şair, onlara Ebu Velid (Hişam b. Abdülmelik), -Abd b. Humeyd (hocasıyla rivayet ilişkisini ifade etmek için) 'haddesenî' lafznını kullanmıştır- ona İshak b. Said b. Amr b. Said b. As, ona da babası (Said b. Amr), babasının (Amr b. Said) şöyle anlattığını rivayet etmiştir: Hz. Osman'ın yanındaydım. Abdest suyu istedi ve şöyle dedi: 'Rasulullah'ı (sav) şöyle derken işittim: "Bir Müslüman farz bir namazın vakti geldiğinde abdestine, huşuuna ve rükûuna özen göstererek namaz kılarsa, büyük günah işlemediği müddetçe bu, kesinlikle onun geçmiş günahlarına kefaret olur. Bu durum her zaman için geçerlidir."
Bize Muhammed b. Hatim b. Meymun, ona Abdurrahman b. Mehdî, ona Muaviye b. Salih, ona Rabi'a -b. Yezid-, ona Ebu İdris el-Havlanî, ona Ukbe b. Âmir; (T) Bize Ebu Osman, ona Cübeyr b. Nüfeyr, ona da Ukbe b. Âmir şöyle rivayet etmiştir: Deve gütme görevimiz vardı. Benim nöbetim gelmişti. Akşamleyin develeri ağıllarına götürdüm. Rasulullah'ın (sav) ayakta insanlara bir şeyler anlattığını farkettim. O'nun (sav) şu sözlerine yetiştim: "Bir Müslüman abdest alır, bunu da güzelce yaparsa, sonra da kalkıp kalbiyle ve yüzüyle Allah'a yönelerek iki rekât namaz kılarsa muhakkak ona cennet vacip olur". Bunu duyunca 'ne güzel bir sözmüş bu!' dedim. Önümde bulunan birisi, 'Bundan önceki sözleri daha da güzeldi' dedi. Bir baktım, (bunu söyleyen) Ömer'miş. Bana şöyle dedi: 'Senin daha yeni geldiğini gördüm. Hz. Peygamber (sav) (sen gelmeden önce) şöyle buyurmuştu: "Sizden biri abdest alır, (abdestin güzel olması için titizlik göstererek) abdestinde mübalağa eder, - veya (ravi rivayetin lafzında şüphe etmiştir) abdestini düzgün bir şekilde alır- sonra da 'eşhedü en lâ ilâhe illallah ve enne Muhammeden abduhû ve rasûlühû (Şehadet ederim ki Allah'tan başka ilah yoktur ve Muhammed O'nun kulu ve elçisidir)' derse, cennetin sekiz kapısı ona açılır ve o kişi dilediği kapıdan cennete girer."