335 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Küreyb Muhammed b. Alâ ve İshak b. İbrahim, onlara Veki', -Ebu Küreyb hocasıyla rivayet ilişkisini ifade etmek için 'haddesena Vekî' (Bize hocamız Vekî' rivayet etti) lafzını kullanmıştır-, ona Mis'ar, ona da Cami b. Şeddad Ebu Sahra, Humran b. Ebân'ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: Hz. Osman'a abdest suyunu koyardım. Üzerine biraz su dökmeden bir gün bile geçmezdi. Hz. Osman (bir gün) şöyle dedi: Şu namazımızı -(Ravilerden biri olan Mis'ar: 'bunun İkindi olduğunu düşünüyorum' demiştir- bitirince Rasulullah (sav) konuştu ve 'size bir şeyi söylesem mi söylemesem mi bilemiyorum" buyurdu. Biz de 'Ey Allah'ın Elçisi, eğer hayırlı bir şeyse haber ver; değilse Allah (cc) ve Rasulü (sav) daha iyi bilir dedik. Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Bir Müslüman temizlenir, Allah'ın kendisine farz kıldığı temizliği (abdesti) tamamlar, sonra beş vakit namazını kılarsa, aralarındakilere (işlenen günahlara) kefaret olur."
Bize Kasım b. Zekeriyya, ona Halid b. Mahled, ona Süleyman -b. Bilal-, ona da Amr b. Yahya hadisin bir benzerini bu isnadla bu rivayet etmiş ancak 'topukları' kelimesini zikretmemiştir.
Bize Muhammed b. Ma'mer b. Rib'î el-Kaysî, ona Ebu Hişam el-Mahzûmî, ona Abdülvahid -b. Ziyad-, ona Osman b. Hakîm, ona Muhammed b. Münkedir, ona Humran, ona da Osman b. Affân, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Her kim abdest alır, bunu da güzelce yaparsa, günahları bedeninden çıkar. O kadar ki, (günahlar) tırnaklarının altından bile akıp gider."
Bize Süveyd b. Said, ona Hafs b. Meysere, ona Zeyd b. Eslem, ona Ata b. Yesâr, ona da Abdullah es-Sunâbihî, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Kim abdest alır; ağzına ve burnuna su verirse, (bu organlarla işlemiş olduğu) günahları (ağzından) ve burnundan çıkıp gider. Yüzünü yıkadığı zaman günahları yüzünden çıkıp gider. O kadar ki (günahları) kirpiklerinin altından çıkar. Ellerini (ve kollarını) yıkadığında günahları ellerinden (kollarından) çıkıp gider. Başını mesh ettiği zaman günahları başından hatta kulaklarından bile çıkıp gider. Ayaklarını yıkadığı zaman günahları ayaklarından çıkıp gider. Hatta günahlar ayak tırnaklarının altından bile çıkar. (Bu abdestten sonra) Onun kıldığı namaz ve (namaz için) mescide kadar yürümesi de nafile olur."
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Muhammed b. Beşşar, o ikisine Ğunder Muhammed b. Cafer, ona Şu'be, ona Ya'lâ b. Atâ, ona Yezid b. Talk, ona Abdurrahman b. el-Beylemânî, ona da Amr b. Abese, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Şüphe yok ki, bir kul abdest aldığında, ellerini yıkadığı zaman günahları ellerinden dökülür. Yüzünü yıkadığı zaman günahları yüzünden dökülür. Kollarını yıkadığı ve başını mesh ettiği zaman günahları kollarından ve başından dökülür. Ayaklarını yıkadığı zaman da günahları ayaklarından dökülür."
Bize Abdurrahmân b. İbrahim, ona Velid b. Müslim, ona el-Evzâ'î, ona Yahyâ b. Ebû Kesîr, ona Muhammed b. İbrahim, ona da Şakîk b. Seleme, Osmân b. 'Affân'ın azadlısı Humrân'ın (ra) şöyle dediğini rivayet etmiştir: Hz. Osman'ı bir oturak üzerinde otururken gördüm. Abdest almak için su istedi ve (bu suyla) abdest aldı. Sonra şunları söyledi: 'Ben Rasulullah'ı (sav) benim bulunduğum bu yerde oturduğunu ve benim abdest aldığım gibi abdest aldığını gördüm.' (Abdest aldıktan sonra ise) şöyle buyurdu: "Her kim benim şimdi aldığım gibi abdest alırsa geçmiş günahları bağışlanır." Rasulullah (sav) ayrıca: '(Sakın) Aldanmayın' buyurdu. [Bize Hişâm b. 'Ammâr, ona Abdulhamid b. Habib, ona Evzâ'î, ona Yahya, ona Muhammed b. İbrahim, ona iİsâ b. Talha, ona Humrân, ona da Hz. Osman, Rasulullah'tan (sav) bir benzerini (bu senedle) rivayet etti.]
Bize Ahmed b. Humeyd ve Haccac b. Şair, onlara Ebu Velid (Hişam b. Abdülmelik), -Abd b. Humeyd (hocasıyla rivayet ilişkisini ifade etmek için) 'haddesenî' lafznını kullanmıştır- ona İshak b. Said b. Amr b. Said b. As, ona da babası (Said b. Amr), babasının (Amr b. Said) şöyle anlattığını rivayet etmiştir: Hz. Osman'ın yanındaydım. Abdest suyu istedi ve şöyle dedi: 'Rasulullah'ı (sav) şöyle derken işittim: "Bir Müslüman farz bir namazın vakti geldiğinde abdestine, huşuuna ve rükûuna özen göstererek namaz kılarsa, büyük günah işlemediği müddetçe bu, kesinlikle onun geçmiş günahlarına kefaret olur. Bu durum her zaman için geçerlidir."
Bize Kuteybe b. Said, Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Züheyr b. Harb, -hadis Kuteybe ve Ebu Bekir'in lafızlarıyla nakledilmiştir - onlara Veki', ona Süfyân, ona Ebu'n-Nadr, ona da Ebu Enes şöyle rivayet etmiştir: Hz. Osman (özel) mekânında abdest aldı. (Abdest alırken) 'Size Rasulullah'ın (sav) nasıl abdest aldığını göstereyim mi?' dedi ve her uzvunu üçer kez yıkayarak abdest aldı. [Kuteybe, rivayeti naklederken şöyle bir ilavede bulunmuştur: Süfyan, ona Ebu'n-Nadr, ona da Ebû Enes rivayet etmiştir: (Ebu Enes rivayeti Hz. Osman'dan alırken) 'Hz. Osman'ın yanında Rasulullah'ın ashabından bazı kimseler vardı'.]
Bize Ubeydullah b. Muaz, ona babası (Muâz b. Muaz); (T) Bize Muhammed b. el-Müsenna ve İbn Beşşâr, onlara Muhammed b. Cafer, (Yurakıdaki senedin ravisi Muâz b. Muâz ile beraber) ikisine Şu'be, ona Cami b. Şeddad şöyle rivayet etmiştir: Bişr'in emir olduğu zamanlarda Humran b. Eban'ı, Ebu Burde'ye bu mescitte hadis naklederken işittim. Osman b. Affân'dan Rasulullah'ın (sav) şu hadisini naklediyordu: "Her kim Allah'ın emrettiği gibi abdestini (güzelce) tam alırsa, farz namazların arasındaki günahlara kefaret olur." [Bu, İbn Muaz'ın hadisidir. Gunder'in rivayetinde 'Bişr'in emir olduğu zamanlar' ve 'farz' ifadeleri bulunmamaktadır.]
Bize Muhammed b. Hatim b. Meymun, ona Abdurrahman b. Mehdî, ona Muaviye b. Salih, ona Rabi'a -b. Yezid-, ona Ebu İdris el-Havlanî, ona Ukbe b. Âmir; (T) Bize Ebu Osman, ona Cübeyr b. Nüfeyr, ona da Ukbe b. Âmir şöyle rivayet etmiştir: Deve gütme görevimiz vardı. Benim nöbetim gelmişti. Akşamleyin develeri ağıllarına götürdüm. Rasulullah'ın (sav) ayakta insanlara bir şeyler anlattığını farkettim. O'nun (sav) şu sözlerine yetiştim: "Bir Müslüman abdest alır, bunu da güzelce yaparsa, sonra da kalkıp kalbiyle ve yüzüyle Allah'a yönelerek iki rekât namaz kılarsa muhakkak ona cennet vacip olur". Bunu duyunca 'ne güzel bir sözmüş bu!' dedim. Önümde bulunan birisi, 'Bundan önceki sözleri daha da güzeldi' dedi. Bir baktım, (bunu söyleyen) Ömer'miş. Bana şöyle dedi: 'Senin daha yeni geldiğini gördüm. Hz. Peygamber (sav) (sen gelmeden önce) şöyle buyurmuştu: "Sizden biri abdest alır, (abdestin güzel olması için titizlik göstererek) abdestinde mübalağa eder, - veya (ravi rivayetin lafzında şüphe etmiştir) abdestini düzgün bir şekilde alır- sonra da 'eşhedü en lâ ilâhe illallah ve enne Muhammeden abduhû ve rasûlühû (Şehadet ederim ki Allah'tan başka ilah yoktur ve Muhammed O'nun kulu ve elçisidir)' derse, cennetin sekiz kapısı ona açılır ve o kişi dilediği kapıdan cennete girer."