335 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Yahya en-Nisâbûrî, ona Ebû'l-Velîd Hişâm b. Abdülmelîk, ona Hammâd, ona Âsım, ona Zirr b. Hubeyş, ona da Abdullâh b. Mes'ûd (ra) şöyle rivâyet etmiştir: "- Ey Allah'ın rasûlü, Ümmetinden görmediğin kimseleri (kıyamette) nasıl tanıyacaksın?" diye soruldu. "- Abdest azalarının oarlaklığı ile; onların abdest azaları parlak olacaktır" buyurdu. izleri ile gurr, muhaccel ve bulkturlar." Ebû'l-Hasan el-Kattân, bize Ebû Hâtim, ona da Ebû'l-Velîd rivayet etti diyerek bu hadîsin benzerini zikretti.
Bize Muhammed b. Abdüla'la, ona Halid (b. Haris el-Huceymî), ona Şu'be (b. Haccac), ona da Cami' b. Şeddad, ona da Humran b. Eban mescitte, ona da Osman (b. Affan), Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Kim Allah'ın (ac) emrettiği gibi eksiksiz bir şekilde abdest alır (ve beş vakit namazını kılarsa), bu beş vakit namaz, aralarında işlediği günahlara kefaret olur."
Bize Musa b. Abdurrahman el-Mesrûkî, ona Zeyd b. Hubab, ona Muaviye b. Salih, ona Rabia b. Yezid ed-Dımeşkî, ona Ebu İdris el-Havlanî ve Ebu Osman (Makbul), ona Cübeyr b. Nüfeyr el-Hadramî, ona da Ukbe b. Amir el-Cühenî'in rivayet ettiğine göre, Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Kim abdest alır bunu da güzelce yaparsa, sonra da bütün kalbiyle ve benliğiyle iki rekat namaz kılarsa ona cennet vacip olur."
Bize Abdussamed, ona Hammâd, ona Asım, ona Zirr, ona da İbn Mes'ûd (ra) şöyle rivâyet etti: "Rasûlullah'a (sav), 'Ümmetinden seni görmeyeni (kıyamette) nasıl tanırsın?' denildi. Rasûlullah (sav), 'Onlar abdest izlerinden dolayı uzuvları parlak olan kişilerdir' buyurdu.
Bize Yezîd b. Harun, ona Hammâd b. Seleme, ona Asım, ona Zirr, ona da Abdullah (ra) şöyle haber verdi: "Dedim ki: Ey Allah'ın rasûlü! Ümmetinden (dünyada iken) görmediğin kişileri nasıl tanıyacaksın?" "Onlasr abdest azalarının parlaklığı sayesinde sakar ve sekili atlar gibi olacaklar."
Bize Muhammed b. Yahya en-Nisâbûrî, ona Ebû'l-Velîd Hişâm b. Abdülmelîk, ona Hammâd, ona Âsım, ona Zirr b. Hubeyş, ona da Abdullâh b. Mes'ûd (ra) şöyle rivâyet etmiştir: "- Ey Allah'ın rasûlü, Ümmetinden görmediğin kimseleri (kıyamette) nasıl tanıyacaksın?" diye soruldu. "- Abdest azalarının oarlaklığı ile; onların abdest azaları parlak olacaktır" buyurdu. izleri ile gurr, muhaccel ve bulkturlar." Ebû'l-Hasan el-Kattân, bize Ebû Hâtim, ona da Ebû'l-Velîd rivayet etti diyerek bu hadîsin benzerini zikretti.
Bize Yezîd, ona Hammâd b. Seleme, ona Asım, ona da Abdullah şöyle rivâyet etti: "Rasûlullah'a (sav), 'Ümmetinden görmediğin kişileri kıyamet günü nasıl tanıyacaksın?' diye soruldu. 'Onlar, abdest izlerinin parlaklığından sakar ve sekili atlar gibidirler' buyurdu."
Açıklama: mütabileriyle sahihtir.
Bize Kuteybe b. Saîd, ona Halef -İbn Halife-, ona da Ebu Malik el-Eşca'î'nin naklettiğine göre, Ebu Hazim şöyle demiştir: Ebu Hureyre namaz için abdest alırken onun arkasında bulunuyordum. Kollarını koltuk altlarına kadar yıkıyordu. Ona 'Ey Ebu Hureyre! Bu abdest te ne?' diye sordum. Ebu Hureyre: 'Ey İbn Ferruh! Siz burada mıydınız? Eğer burada olduğunuzu bilseydim bu şekilde abdest almazdım. Ben, dostumu (sav): "Müminin ziynetleri (süsleri), abdestin ulaştığı yerlere kadar uzanır." buyururken işittim (Bu yüzden böyle yapıyorum).
Bize İshak b. İbrahim, ona Abdülaziz b. Muhammed, ona İbn Tahla (el-Medenî), ona Muhsın b. Ali el-Fihrî, ona Avf b. Haris, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre, Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Kim abdest alır, bunu da güzelce yaparsa, sonra da mescide gitme niyetiyle yola çıkar ve orada insanları namaz kılar halde bulursa, Allah ona da namaz kılanların sevabı kadar sevap yazar. Üstelik bu, diğerlerinin sevabından hiç bir şey eksiltmez."
Bize Süleyman b. Davud, ona (Abdullah) İbn Vehb, ona Amr b. Haris, ona Hukeym b. Abdullah el-Kuraşî, ona Nafi b. Cübeyr ve Abdullah b. Ebu Seleme, onlara Muaz b. Abdurrahman, ona Osman b. Affan'ın azatlısı Humran, ona da Osman b. Affan'ın rivayet ettiğine göre, Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Kim namaz için abdest alır, bunu da (şartlarına ve adaplarına özen göstererek) tastamam yaparsa, sonra farz olan vakit namazını kılmak üzere mescide gider ve insanlarla -veya cemaatle yahut mescitte [ravi hadisin lafzında şüpheye düşmüş, bu üç lafzın hangisi olduğundan emin olamamıştır]- birlikte bu namazı kılarsa Allah onun günahlarını bağışlar."