12 Kayıt Bulundu.
Bize Süleyman b. Ubeydullah Ebû Eyyûb el-Gaylânî, ona Ebu Âmir el-Akadî, ona Ömer b. Ebu Zaide, ona Ebu İshak, ona da Amr b. Meymun şöyle demiştir: "Kim on defa 'Lâ ilâhe illalâhü vahdehû lâ şerîke leh lehü'l-mülk ve lehü'l-hamdü ve hüve alâ külli şey'in kadîr' (Allah'tan başka ilah yoktur. O tektir ve ortağı yoktur. Mülk ona aittir. Hamd da ona mahsustur. O'nun her şeye gücü yeter) derse İsmailoğullarından dört köleyi azat etmiş gibi sevap kazanır."
Bize Süleyman b. Ubeydullah, ona Behz, ona Şube, ona Süleyman ve Mansur ona da Ebu Vâil'in rivayet ettiğine göre Huzeyfe şöyle demiştir: "Hz. Peygamber (sav) bir mahallenin çöplüğüne geldi ve orada ayakta durarak küçük abdestini yaptı." [Süleyman naklettiği rivayette 'mestleri üzerine meshetti' derken, Mansur, meshten bahsetmemiştir.]
Bize Basralı Süleyman b. Ubeydullah el-Gaylânî, ona Ebu Âmir (Abdülmelik b. Amr), ona Süleyman (b. Bilal), ona Rabî'a, ona Abdülmelik b. Said, ona Ebu Humeyd ve Ebu Useyd'in rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) söyle buyurmuştur: "Camiye girdiğinizde 'Allahım, bana rahmet kapılarını aç!' Camiden çıktığınızda 'Allahım, ihsanına mazhar olmak dilerim' deyiniz."
Bize Süleyman b. Ubeydullah, ona Behz, ona Şu'be, ona Süleyman ve Mansur, onlara da Ebu Vâil'in rivayet ettiğine göre Huzeyfe şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) bir mahallenin çöplüğüne gitti ve (orada) ayakta durarak küçük abdestini bozdu." [Süleyman naklettiği rivayette 'mestleri üzerine meshetti' ifadesine yer verirken, Mansur (rivayetinde) meshe yer vermemiştir.]
Bize Süleyman b. Ubeydullah el-Gaylânî -Basralı-, ona Ebu Âmir (Abdülmelik b. Amr), ona Süleyman (b. Bilal), ona Rabî'a er-Rey, ona Abdülmelik b. Said, ona Ebu Humeyd (Abdurrahman b. Sa'd) ve Ebu Useyd, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir. "Sizden biri, mescide gireceği zaman 'Allah'ım bana rahmet kapılarını aç'; çıkacağı zaman ise 'Allah'ın senin lütfundan isterim', diye dua etsin."
Bize Ebu Eyyub Süleyman b. Ubeydullah el-Gaylânî, ona Ebu Âmir el-Akadî, ona Rabah, ona Kays b. Sa'd, ona da Mücahid şöyle rivayet etmiştir: "Büşeyr el-Adevî, İbn Abbas'a gelip 'Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu, Rasulullah (sav) şöyle buyurdu' diyerek hadis nakletmeye başladı. İbn Abbas da ne onun rivayetine kulak astı ne de kendisine baktı! (Büşeyr) Ey İbn Abbas! Hadisime kulak asmadığını görüyorum, ne iş! (Halbuki) ben Rasulullah'tan (sav) rivayette bulunuyorum; sen ise kulak asmıyorsun! dedi. İbn Abbas da ona bir zamanlar bizler 'Rasulullah (sav) şöyle buyurdu' diyen birini işittiğimizde gözlerimizi ona diker, kulaklarımızı dört açardık! Ama insanlar önüne gelenden hadis alıp nakletmeye başlayınca insanlardan sadece bildiğimiz (hadisleri) kabul ettik! dedi."