Açıklama: Ebu Davud ile Ubeydullah b. Ubeydurrahman el-Eşcei arasında ta'lik vardır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
272794, D004648-3
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْعَلاَءِ عَنِ ابْنِ إِدْرِيسَ أَخْبَرَنَا حُصَيْنٌ عَنْ هِلاَلِ بْنِ يِسَافٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ ظَالِمٍ وَسُفْيَانَ عَنْ مَنْصُورٍ عَنْ هِلاَلِ بْنِ يِسَافٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ ظَالِمٍ الْمَازِنِىِّ قَالَ ذَكَرَ سُفْيَانُ رَجُلاً فِيمَا بَيْنَهُ وَبَيْنَ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ ظَالِمٍ الْمَازِنِىِّ قَالَ سَمِعْتُ سَعِيدَ بْنَ زَيْدِ بْنِ عَمْرِو بْنِ نُفَيْلٍ قَالَ لَمَّا قَدِمَ فُلاَنٌ الْكُوفَةَ أَقَامَ فُلاَنٌ خَطِيبًا فَأَخَذَ بِيَدِى سَعِيدُ بْنُ زَيْدٍ فَقَالَ أَلاَ تَرَى إِلَى هَذَا الظَّالِمِ فَأَشْهَدُ عَلَى التِّسْعَةِ إِنَّهُمْ فِى الْجَنَّةِ وَلَوْ شَهِدْتُ عَلَى الْعَاشِرِ لَمْ إِيثَمْ - قَالَ ابْنُ إِدْرِيسَ وَالْعَرَبُ تَقُولُ آثَمْ - قُلْتُ وَمَنِ التِّسْعَةُ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَهُوَ عَلَى حِرَاءٍ
"اثْبُتْ حِرَاءُ إِنَّهُ لَيْسَ عَلَيْكَ إِلاَّ نَبِىٌّ أَوْ صِدِّيقٌ أَوْ شَهِيدٌ." قُلْتُ وَمَنِ التِّسْعَةُ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"وَأَبُو بَكْرٍ وَعُمَرُ وَعُثْمَانُ وَعَلِىٌّ وَطَلْحَةُ وَالزُّبَيْرُ وَسَعْدُ بْنُ أَبِى وَقَّاصٍ وَعَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ عَوْفٍ." قُلْتُ وَمَنِ الْعَاشِرُ فَتَلَكَّأَ هُنَيَّةً ثُمَّ قَالَ
"أَنَا."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ رَوَاهُ الأَشْجَعِىُّ عَنْ سُفْيَانَ عَنْ مَنْصُورٍ عَنْ هِلاَلِ بْنِ يِسَافٍ عَنِ ابْنِ حَيَّانَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ ظَالِمٍ بِإِسْنَادِهِ نحوه]
[خِلاَفَةُ النُّبُوَّةِ ثَلاَثُونَ سَنَةً ثُمَّ يُؤْتِى اللَّهُ الْمُلْكَ مَنْ يَشَاءُ - أَوْ مُلْكَهُ مَنْ يَشَاءُ]
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Alâ, ona İbn İdris, ona Husayn, ona Hilal b. Yesaf, ona Abdullah b. Zalim ve Süfyan, ona Mansur, ona Hilal b. Yesaf, ona Abdullah b. Zalim Mezani, Süfyan, kendisi ile Abdullah b. Zalim el-Mazini arasında bir adamdan söz etti. Ona da Said b. Zeyd İbn Amr İbn Nüfeyl (in şöyle) dedi (ği rivayet edilmiştir): Falan kimse (yani Hz. Muaviye) Kufe'ye gelince, falan şahıs (yani Muğîra b. Şube) kalkıp bir hutbe okudu. (Bu hutbesinde Hz. Muaviye'yi övüp, Hz. Ali'yi yerdi). Bunun üzerine (cennetle müjdelenmiş on kişiden biri olan) Said İbn Zeyd elimden tuttu (ve hatibe işaret ederek): Şu zalimi görüyor musun? Ben (sana) dokuz kişinin cennetlik olduğuna şahitlik ederim. Eğer onuncu kişinin cennetlik olduğuna da şahitlik etsem günaha girmiş olmam. (Kavilerden) İbn İdris dedi ki: (Bu hadisteki günaha girmiş olmam anlamına gelen lem eysim kelimesini Araplar (lem) âsem şeklinde okurlar. (Bu hadisi Said b. Zeyd'den rivayet eden Abdullah b. Zalim, hadisin burasında dedi ki): Ben (Said b. Zeyd'den bu sözleri işitince kendisine, o cennetlik olan) dokuz (kişi) kimdir? dedim. (Bana şöyle) cevap verdi: Rasulullah (sav) Hıra (dağı) üzerinde iken (dağ bir ara zelzele ile sarsılmaya başlayınca dağa hitaben "ey hıra dağı, sakin ol. Çünkü (şu anda) senin üzerinde bir peygamber, bir sıddık, bir de şehid vardır" dedi. Bunun üzerine dağın sarsılması sona erdi. (Ben tekrar bu cennetlik olan) Dokuz (kişi) kimdir? dedim. Rasulullah (sav); "(bu cennetlikler) Ebu Bekir, Ömer, Osman, Ali, Talha, Zübeyr, Said İbn Ebu Vakkas, Abdurrahmân b. Avf'tır" buyurdu cevabını verdi. Onuncu kimdir? dedim. Biraz durakladı, sonra "benim" dedi.
[Ebû Davud der ki: Bu hadisi aynı şekilde Said h. Zeyd, ona Abdullah b. Zalim, ona İbn Hayyan, ona Hilal b. Yesaf, ona Mansur, ona Süfyan yoluyla el-Escai'den rivayet etmiştir.]
Açıklama:
Ebu Davud ile Ubeydullah b. Ubeydurrahman el-Eşcei arasında ta'lik vardır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Sünne 9, /1061
Senetler:
1. Said b. Zeyd el-Kuraşî (Said b. Zeyd b. Amr b. Nüfeyl b. Abdüluzza)
2. Abdullah b. Zalim et-Temîmî (Abdullah b. Zalim)
3. İbn Hayyan Hayyan b. Galib (Hayyan b. Galib)
4. Ebu Hasan Hilal b. Yesaf el-Eşca'î (Hilal b. Yisaf)
5. Ebu Attab Mansur b. Mu'temir es-Sülemî (Mansur b. Mu'temir b. Abdullah)
6. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
7. Ebu Abdurrahman Ubeydullah b. Ubeydurrahman el-Eşcei (Ubeydullah b. Ubeydurrahman)
Konular:
Aşere-i mübeşşere, cennetle müjdelenenler