2 Kayıt Bulundu.
Bize Abdullah b. Mesleme, ona Malik, ona Zeyd b. Eslem, ona Atab. Yesar, ona da Benî Esed kabilesinnden bir adam şöyle anlattı: Ben ve ailem Bakîu’l-ğarkad’a yerleşmiştik. Ailem bana ihtiyaçlarını sayarak; Rasulullah'a (sav) gitsen ve bizim için bir şeyler istesen de karnımızı doyursak! demişler ve ihtiyaçlarını saymışlardı. Ben de Hz. Peygamber'e (sav) gittim. Yanında kendisinden bir şey isteyen bir adam gördüm. Hz. Peygamber; "sana verecek bir şey bulamıyorum," dedi. Bunun üzerine adam kızdı ve hayatıma yemin ederim ki, sen istediğine veriyorsun! diye mırıldanarak oradan ayrıldı. O zaman Rasulullah (sav) şöyle söyledi: "Ona verecek bir şey bulamıyorum diye bana kızıyor. Sizden kimin bir ukıyye veya o değerde malı olduğu halde dilenirse, haddi aşmış olarak dilenmiş olur." Benî Esed kabilesine mensup adam şöyle devam eder: Bunun üzerine bizim süt devemiz bir ukıyyeden daha değerlidir dedim. -Bir ukıyye, kırk dirhem gümüş idi-. Sonra hiçbir şey istemeden geri döndüm. Ondan sonra Rasulullah'a (sav) arpa veya kuru üzüm getirilmişti. Hz. Peygamber ondan bize de verdi, o kadar ki Allah bizi müstağni kıldı. [Ebû Davud dedi ki: Sevrî de Mâlik'in dediği gibi bu şekilde rivayet etti.]
Açıklama: Bakîu’l-ğarkad; Medîne’deki Bakî mezarlığıdır. Ukıyye, hadîste de belirtildiği üzere 40 dirhemdir. Bir dirhem 3.12 gram olduğuna göre, bir ukıyye de 124.80 gram eder. İşte bu miktar gümüşe sahip olmak, hadiste dilenmeyi yasak kılan bir sınır olarak zikredilmektedir.