5 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Bekir b. en-Nadr b. Ebu'n-Nadr, ona Ebu'n-Nadr Haşim b. el-Kasım, ona Ubeydullah el-Eşcaî, ona Süfyan es-Sevrî, ona Ubeyd el-Müktib, ona Fudayl, ona eş-Şa'bî, ona da Enes b. Malik (ra) şöyle rivayet etti: Rasulullah'ın (sav) huzurunda oturuyorduk. Bir ara Hz. Peygamber gülümsedi; "neden güldüğümü anladınız mı" diye sordu. En iyisini Allah ve Rasulü bilir dedik. "Kulun Rabbine olan sözlerinden güldüm” dedi ve şöyle izah etti: "Kul, Rabbine; ey Rabbim; sen beni zulümden korumadın mı diye sorar. Cenâb-ı Hak da evet der. Kul; öyleyse ben bugün, kendim için kendimden başka birinin şahitliğini istemiyorum” deyince, Allah; bugün sana tek şahit olarak nefsin, çok şahit olarak da kirâmen kâtibîn melekleri yeter buyurur. Bunun üzerine insanın ağzı mühürlenir ve uzuvlarına; konuş diye emredilir. Onlar da yaptıklarını anlatırlar. Sonra insana konuşma imkânı verilir. Bunun üzerine adam, uzuvlarına; lanet olsun size! Defolun! Ben sizin için mücadele ediyordum der."
Açıklama: Bir önceki hadiste de belirtildği gibi, hadiste sözü edilen nesh keyfiyeti, cahiliye döneminde uygulanan ve hadiste bahsedilen hususlarla ilgili olmalıdır. Zira sadaka, kurban ve oruç gibi ibadetlerden farz ve vacip hükmüyle yerine getirilmesi gerekenler olduğu gibi nafile olarak da yapılanları vardır.