62 Kayıt Bulundu.
Bize Said b. Abdurrahman el-Mahzûmî, ona Abdullah b. Velid e-Adenî, ona Süfyan es-Sevrî, ona Ebu Hamza, ona İbrahim (en-Nehaî), ona Alkame (b. Kays en-Nehaî), ona da Abdullah (b. Mesud), Hz. Peygamber'den (sav) önceki hadisin bir benzerini şöyle rivayet etmiştir: "Ölünün arkasından feryat figan etmekten sakının. Şüphesiz feryat figan ederek ağlamak, cahiliye adetlerindendir." [Fakat önceki rivayette râvi (Süfyan es-Sevrî) hadisi Hz. Peygamber'e dayandırmadan, Abdullah b. Mesud'un sözü olarak aktarmıştır. Ayrıca rivayetinde 'en-Na'yü ifadesi, ölen kişinin feryat figan ederek arkasından öldüğünü duyurmak demektir' kısmını da zikretmemiştir. Ebu İsa (Tirmizî) hadis hakkında şu değerlendirmelerde bulunmuştur: Abdullah (b. Mesud)'a isnad edilen bu rivayet, Anbese'nin Ebu Hamza'dan aktardığı hadisten daha sahihtir. Ebu Hamza'nın adı Meymûn el-A'ver olup, hadis ehli nazarında sağlam bir râvi olarak değerlendirilmez. Tirmizî ayrıca Abdullah (b. Mesud) hadisinin hasen-garib olduğunu ve ilim ehlinden bazılarının, ölüm ilanını mekruh gördüklerini de aktarmıştır. İlim ehline göre en-na'yü ifadesi, ölenin cenazesine iştirak etmeleri için insanlar arasında 'Falanca kişi ölmüştür' şeklinde duyuruda bulunmak anlamına gelir. İlim ehlinden bazısı, birinin ölümünü o kişinin yakınlarına ve akrabalarına duyurmada bir sakınca olmadığını söylemiştir. İbrahim (en-Nehaî)'den de 'Ölenin yakınlarına bir kişinin vefat ettiğini duyurmada bir sakınca yoktur' görüşü nakledilmiştir.]
Açıklama: Karşılaştırılan ilgili rivayet için bkz. T000984 numaralı hadis.
Bize Said b. Abdurrahman el-Mahzûmî, ona Süfayn b. Uyeyne (el-Hilâlî), ona (Ebu Bekir Muhammed b. Şihab) ez-Zührî, ona (Ebu Muhammed) Ata b. Yezid el-Leysî, ona da Ebu Eyyub el-Ensarî'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Tuvalete gittiğinizde ne küçük ne de büyük tuvalet ihtiyacınızı giderirken kıbleye dönmeyiniz. Fakat doğu ya da batıya dönünüz." [Ebû Eyyüb (ra) dedi ki: “Şam'a gittiğimizde tuvaletlerin kıbleye doğru inşa edildiğini gördük. Artık kıbleden farklı tarafa yönümüzü çeviriyor ve Allah'tan af diliyorduk."] [Ebu İsa (Tirmizi) şöyle dedi: Bu konuda Abdullah b. el-Haris b. Cez’i ez-Zübeydî, Ma’kıl b. Ebi’l-Heysem –Ma’kıl b. Ebu Ma’kıl da denir-, Ebu Ümâme, Ebu Hureyre ve Sehl b. Huneyf’den hadis rivayet edilmiştir.] [Ebu İsa (Tirmizi): Ebu Eyyüb (ra) hadisi, bu konudaki en hasen ve en sahih rivayettir. Ebu Eyyüb’ün ismi, Hâlid b. Zeyd’dir. Zührî’nin ismi ise Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Şihâb ez-Zührî, künyesi de Ebû Bekir’dir' dedi.] [Ebu’l-Velid el-Mekkî, Ebu Abdullah Muhammed b. İdris eş-Şâfiî’nin şöyle söylediğini rivayet etti: Allah Rasûlü’nün (sav) ‘Ne küçük ne de büyük tuvalet ihtiyacınızı giderirken kıble yönüne dönmeyiniz.’ sözü ile sadece açık alanlar kastedilmiştir. Bu maksatla inşa edilen tuvaletlerde ise kıbleye dönmeye ruhsat verilmiştir. İshâk b. İbrahim de bu şekilde söylemiştir.] [Ahmed b. Hanbel (ra) ise şöyle demektedir: "Rasûlullah’ın (sav) vermiş olduğu ruhsat, küçük veya büyük tuvalet esnasında arka tarafını kıbleye dönmekle ilgilidir. Kıbleye önünü dönmeye gelince kıbleye doğru dönemez." Buna göre o, sanki ne açık alanda ne de kapalı mekânda kıbleye dönülmesini uygun görmemektedir.]