Giriş

Bize İmrân b. Meysere, ona Hafs b. Ğıyâs, ona Eş'as, ona da Ebu Bürde b. Ebu Musa'nın rivayet ettiğine göre o (Ebu Bürde), şöyle demiştir "Abdullah b. Selâm'ın yanına oturdum." O (Abdullah b. Selâm), dedi ki "Sen gelip bizim yanımıza oturdun ama, biz de birazdan kalkıp gideceğiz." Ben de "Dilediğin zaman (gidersin)!" dedim. Bunun üzerine o (Abdullah b. Selâm) kalk­tı, ben de o, kapıya varana kadar onu takip ettim."


Açıklama: Bir arkadaşın yanına gidildiğinde, yanına gidilen kimsenin hemen ayrılıp gitmesi edeb ve nezakete uygun değildir. Sebepsiz yere olursa, zi­yaretçiden nefret duyulduğunu ve ondan hoşlanılmadığını ihsas eden bir davranış olacağından, bundan sakınmak gerekir. önemli bir iş için veya verilen bir sözü yerine getirmek için kalkmak icab ettiği vakit, gelen misa­firden izin istemek suretiyle onun gönlünü almak gerekir. Muvafakat ve anlayış havası içinde bu hareket yapılırsa, kardeşlik sevgisine halel veril­memiş olur. Diğer taraftan ayrılıp giden arkadaşı en az kapıya kadar uğurlamanın, nezaket ve terbiye açısından uygun olduğu da anlaşılmaktadır.

    Öneri Formu
166276 EM001173 Buhari, Edebü'l-Müfred, 556


Açıklama: Ateş yakmayı ve çan çalmayı zikredenlere karşı bir grup da bunların Yahudi ve Hristiyanlar'a ait olduğunu ifade ettiler ve bunlardan vazgeçtiler.

    Öneri Formu
4027 B000603 Buhari, Ezan, 1


Açıklama: Dabbâ (Kabak, kelekten yapılan kap), Hantem (Yağ sürülmüş testi), Müzeffet (zift ile kaplanmış kap), Nekîr (bardak şeklinde oyulan ve içinde nebiz yapılan ağaç kap) anlamına gelmektedir.

    Öneri Formu
20908 B006176 Buhari, Edeb, 98


Açıklama: Ateş yakmayı ve çan çalmayı zikredenlere karşı bir grup da bunların Yahudi ve Hristiyanlar'a ait olduğunu ifade ettiler ve bunlardan vazgeçtiler.

    Öneri Formu
33623 B003457 Buhari, Ehadisü'l-Enbiya, 50


    Öneri Formu
4018 B000595 Buhari, Mevakıtu's-Salat, 35


    Öneri Formu
10056 B001332 Buhari, Cenaiz, 63


    Öneri Formu
165719 EM001016 Buhari, Edebü'l-Müfred, 467

Bize İmrân b. Meysere, ona Abdülvâris, ona Ebu Teyyâh, ona da Enes, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "İlmin kaldırılması, cehaletin yerleşmesi, içkinin sıradan bir içeçek olarak görülmesi ve zinânın normalleşmesi kıyamet alametlerindendir."


Açıklama: Hadisteki “İlmin kaldırılması” ilim sahibi kimselerin vefat etmesi veya azalması; diğer alametler ise söz konusu özelliklerin toplumda yaygınlaşması ve sıradanlaşması olarak şerh edilmiştir. (İbn Hacer, Fethü’l-Bârî, Beyrut, I, 178)

    Öneri Formu
1205 B000080 Buhari, İlim, 21

Bize İmran b. Meysera, ona İbn Fudayl, ona Husayf, ona da Ebu Ubeyde'nin rivayet ettiğine göre Abdullah b. Mesud (ra) şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) bize korku namazını şöyle kıldırdı: Askerler iki gurup oldu; guruplardan biri Rasulullah'ın (sav) arkasında saf tuttu, diğeri de düşman karşısında nöbete durdu. Rasulullah (sav) ilk gruba bir rekât namaz kıldırdı. Sonra diğer grup geldi ilk grubun yerinde saf tuttu, ilk grup da düşmanın karşısına geçti. Hz. Peygamber bu ikinci gruba da bir rekât namaz kıldırdı. Sonra selam verdi. Sonra arkasındaki cemaat kalkıp kendi başlarına bir rekât daha kılarak namazı tamamlayıp selam verdiler. Sonra gidip düşman karşısında nöbet tutan grubun yerine geçtiler, sonra oradakiler de gelip kendi başlarına bir rekât daha kılarak namazı tamamladılar, sonra selam verdiler."


Açıklama: Abdullah b. Mesud ile Ebu Ubeyde b. Abdullah el-Hüzelî arasında İnkita' vardır.

    Öneri Formu
8881 D001244 Ebu Davud, Salatu's-sefer, 17

Bize İmrân b. Meysere, ona İbn Fudayl, ona Husayn; (T) Bana Üseyd b. Zeyd, ona Hüşeym, ona Husayn, ona Saîd b. Cübeyr, ona da İbn Abbas'ın rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Bana ümmetler gösterildi. Bir de baktım ki bir Peygamberler, kiminin yanında bir ümmet, kiminin yanında küçük bir grup, kimisi on kişiyle, kimi de beş kişi ile geçiyor, hatta yanında hiç kimse bulunmayan, tek başına geçen Peygamber de gördüm. Birden uzaktan büyük bir kalabalık göründü. “Ey Cibrîl, bunlar benim ümmetim mi?” diye sordum. Cebrâil “Hayır, sen şu ufka bak” dedi. Ufka bakınca çok büyük bir karaltı gördüm. “Senin ümmetin işte onlardır. Onların öncüsü olan yetmiş bin kişi hesap ve azap yoktur” dedi. Ben, “Niçin onlara hesap ve azap yoktur?” diye sorunca “Onlar ateşle dağlama ve rukye yapmaz, uğursuzluk telakkisine inanmazlar. Onlar sadece Rablerine güvenip dayanırlar” dedi. Bunun üzerine Ukkâşe b. Mıhsan ayağa kalktı ve “Beni onlardan kılması için Allah'a dua et” dedi. Rasulullah (sav) de, “Allah'ım, Ukkaşe'yi onlardan kıl” diye dua etti. Ardından bir başka adam kalktı ve o da “Beni de onlardan kılması için Allah'a dua ediver” dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) “Bu hususta Ukkâşe seni geçti” buyurdu."


    Öneri Formu
24075 B006541 Buhari, Rikâk, 50