10 Kayıt Bulundu.
Bize Ubeydullah b. Ömer, ona Mekkî b. İbrahim, ona Abdullah b. Said, ona Ebu Eyyüb'ün mevlası Eflah'ın mevlası Sayfî, ona da Ebu Yeser “Rasulullah (sav) şöyle dua ederdi” demiştir: "Allah'ım! Göçük altında kalmaktan, (yüksekten) düşmekten, boğulmaktan, yangından ve ihtiyarlıkta bunamaktan sana sığınırım. Ölüm esnasında şeytanın beni çiğnemesinden, senin yolunda (savaşırken) sırtım düşmana dönükken ölmekten ve (akrep ve yılan vs. tarafından) sokularak ölmekten sana sığınırım."
Bize Mahmud b. Ğaylân, ona Fadl b. Dükeyn b. Musa, ona Abdullah b. Said, ona Ebu Eyyüb'ün azatlısı Sayfî, ona da Ebu Yeser'in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle dua ederdi: "Allah'ım! Yüksekten düşmekten, yıkıntı altında kalmaktan, suda boğulmaktan ve yangından sana sığınırım. Son nefesimde Şeytan'ın gelip beni aldatmasından, senin yolunda savaşırken arkamdan vurularak (düşmandan kaçarken) ölmekten ve (zehirli hayvanların) sokarak öldürmelerinden sana sığınırım."
Bize Yunus b. Abdül'alâ, ona Enes b. İyâz, ona Abdullah b. Said, ona Sayfî b. Ziyâd, ona Ebu Yeser'in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle dua ederdi: "Allah'ım! İhtiyarlığın düşkünlüğünden, yüksekten düşmekten, yıkıntı altında kalmaktan, gam ve kederden, yanarak ölmekten ve boğulmaktan Sana sığınırım. Son nefesimde Şeytan'ın gelip beni aldatmasından, senin yolunda savaşırken arkamdan vurularak (düşmandan kaçarken) öldürülmekten ve beni (zehirli hayvanların) sokarak öldürmesinden sana sığınırım."
Bize Muhammed b. Müsenna, ona Muhammed b. Cafer, ona Abdullah b. Said, ona Ebu Eyyüb el-Ensârî'nin azatlısı Sayfî, ona Ebu Esved es-Sülemî'nin rivayetine göre Rasulullah (sav) şöyle dua ederdi: "Allah'ım! Yıkıntı altında kalmaktan, suda boğulmaktan ve yangından sana sığınırım. Son nefesimde Şeytan'ın gelip beni aldatmasından, senin yolunda savaşırken arkamdan vurularak (düşmandan kaçarken) ölmekten ve (zehirli hayvanların) sokarak öldürmelerinden sana sığınırım."
Açıklama: Bahsedilen rivayet için bkz. D005256 numaralı hadis.
Açıklama: Bahsedilen hadis için bkz. D005256 numaralı hadis.